Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma – The Twilight Saga: Eclipse

SUMMIT ENTERTAINMENT Sunar

Bir TEMPLE HILL Yapımı In Association with IMPRINT / SUNSWEPT

“The Twilight Saga: Eclipe / Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma”

ÖZET

Herşey…bir seçimle başladı.

Stephenie Meyer’ın fenomen haline gelen başarılı kitap serisinden uyarlanan Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma’da Bella Swan (Kristen Stewart), Seattle’ın gizemli ölümlerle çalkalanması ve kinci bir vampirin intikam almaya devam etmesiyle kendisini yine tehlikenin tam ortasında bulur. Tüm bunların ortasında bir de Edward Cullen (Robert Pattinson)’a olan aşkıyla arkadaşı Jacob Black (Taylor Lautner) arasında bir seçim yapmak durumundadır — tabii vereceği kararın vampirlerle kurt adamlar arasında asırlardır varolan kavgayı ateşleyebileceğinin farkındadır. Mezuniyetinin giderek yaklaşmasıyla Bella hayatının en zor kararını vermeye de yaklaşmaktadır.

Tüm okul arkadaşları okullardan kabul mektupları alıp, mezuniyet duyurularını gönderirken, Bella da her zaman Edward’ın yanında olabileceği bir seçim yapmaya çalışmaktadır.  Fakat Edward’ın vereceği ödüne (onu vampire dönüştürecek kişi olmaya karar vermeden önce onunla evlenmek) ve bu seçimlerinin kendisine, ailesine ve arkadaşlarına karşı doğuracağı sonuçlara karşı da mücadele etmektedir.

Aynı esnada…bir savaş da baş göstermektedir. By playing with the blind spots in the Açıklanamaz bir güç, Cullen Ailesi’nin gizemli yeteneklerinin kör noktaları üzerine giderek bir Yenidoğmuş Ordu yaratır – vampir haline yeni getirilen; doğaüstü yaşamlarının ilk birkaç ayında güç seviyeleri, kontrol edilemez kan arzuları en üst seviyede olan vampirlere dönüşmüşlerdir. Bunlar Bella’nın ölümsüzlüğe geçerken, tek amacı intikam olan Victoria (Bryce Dallas Howard)’dan mı yoksa güç simgesi Volturi’den mi kaynaklanmıştır, belli değildir.

Piyon olarak kullanılan Riley (Xavier Samuel) tarafından yönetilen Yenidoğmuş Ordu, Forks ve Quileute topraklarına doğru yola çıkarlar; Cullenlar ve Kurt Sürüsü içgüdüsel karmaşalarını bir yana bırakıp Bella’yı ve kendi kominitelerini daha büyük tehlikelerden korumak için bir araya gelmek zorundadırlar. Onlar büyük kavga için hazırlanırken, Bella da Quileute Kabilesi ve büyüyen Kurt Sürüsü’nün gizemli geçmişine ve Jasper ile Rosalie’nın geçmişine dair birçok bilgi edinir. Bu bilgiler kurtlar tarafından kurulan bağlara dair ona daha çok bilgi verirken, Jacob Black’e olan sevgisini anlaması ve onu sevenlerin onu korumasına izin vermesine de yol açacaktır.
“Alacakaranlık” ve “Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay”ı oluşturan ve dünyayı sarsmasını sağlayan aksiyon, aşk, arkadaşlık, kıskançlık ve tutku temaları sonrasında “Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma” bu popüler vampir hikayesinin intikam yüklü, romantik devamlılığı olan bölümü. Stephenie Meyer’ın çok satan kitap serisi ve filmlerin birleşimiyle, izleyicinin her bir  bölümü merak ve sabırsızlıkla beklediği kültürel bir fenomen haline geldi.

Stephenie Meyer, beş yıldan kısa bir zamanda yayın dünyasında bir fenomen haline gelmiştir.  Alacakaranlık Efsanesi ilk dört bölümünün çeviri hakları 50 kadar ülkede ve 100 milyon baskı olarak satılmış,kitapları 142 hafta boyunca en çok satan listelerinde bir numarada kalmış ve hala da kalmaya devam ediyor.

Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma’nın yönetmeni David Slade (30 Days of Night, Hard Candy) ve senaryosu da Melissa Rosenberg’a aittir; Stephenie Meyer’ın Tutulma romanından uyarlanmıştır. Kristen Stewart, Robert Pattinson, ve Taylor Lautner da filmin başrol yıldızlarıdır.

“Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma” tüm dünya ile aynı anda, 30 Haziran 2010’da sinemalarda

FENOMEN DEVAM EDİYOR

Alacakaranlık Efsanesi film serisinde başrollerde Kristen Stewart, Robert Pattinson ve Taylor Lautner ile 17 yaşındaki Bella Swan’ın Forks, Washington’a babasıyla yaşamak üzere taşınması sonrasında Edward Cullen isimli soluk, gizemli sınıf arkadaşına aşık olması anlatılıyor. Fakat Edward kendisinin ve ailesinin vampir olduğunu açıkladığında bile aralarındaki önelenemz çekim engellenemiyor. İşler daha da karmaşıklaştırırcasına, Bella’nın en iyi arkadaşı Jacob Black de, amacı vampirleri öldürmek olan bir kurt adam.

Heyecan dolu ve günümüze ait modern bir vampir hikayesi olan ALACAKARANLIK (serinin ilk filmi) 2008 yılında vizyona girmesiyle gişe rekorları kırdı. Serinin ikinci filmi ALACAKARANLIK EFSANESİ: YENİ AY 2009’da vizyona girdi. Film serisi dünya çapında bugüne kadar $1.1 milyar gişe hasılatı yakaladı.

İki filmin DVD satışları da yüksek ilerledi. YENİ AY’ın DVD’leri ilk hafta 4 milyon doların üzerinde satışa ulaştı. Alacakaranlık da ilk haftasında 3.8 milyon adet üzerinde satıldı. DVD’ler 2009’da ilk haftasında yılın en çok satan DVD’leri oldu ve toplamda 9.2 milyon adetlik satışa ulaştı. Birçok yerde ikinci filmi bekleyen sabırsız hayranlar için özel gece yarısı satışları yapıldı.

Kitapta olduğu gibi film serisinde de Bella Swan, Edward Cullen ve Jacob Black arasındaki aşk üçgeni bir dönüş noktasına ulaşıyor; Cullenlar ve Kurt Sürüsü ortak bir tehlikeye karşı birleşmek zorunda kalıyor. “Bu seriyi filme çekmeye başladığımızda çoğu kişi en iyisinin üçüncü film olacağını söylüyordu” diyor filmin yapımcılarından  Wyck Godfrey. “Sanırım çoğu kişi buna katılır çünkü Tutulma, aksiyonun arttığı ve kurtlar, vampirler ve yenidoğmuşlar arasındaki  savaşın  da tavan yaptığı bölüm. Ayrıca Bella/Edward/Jacob ilişkisinin de bu bölümde çakışacağını biliyoruz.”

“Bana sorarsanız, Tutulma, Bella’nın vampir olmaya ve bunun ona nasıl sonuçlar doğuracağına karar vereceği kısımdır.” diyor Godfrey. “Edward’ın ebedi aşkı olmanın sonuçlarını, artısını eksisini ölçmesi gerekiyor”

Yazar Stephenie Meyer  da buna katılıyor “Benim için asıl tema en başından beri seçeneklere tabii olmak ve seçimlerin sonuçlarıyla yüzleşmekti; doğru olanı bile seçseniz ya da bir seçim yapmasanız dahi sonuçları vardır.
Yetişkin olmakla ilgili en önemli noktalardan biri budur çünkü artık A’yı seçersem B’ye de razısın demektir ve bunu göze alırsın. Bella da bir yetişkin gibi davranmalı ve yaptıklarının sonuçlarıyla başetmek zorundadır.”

Karakterlerin arasındaki karmaşık ilişkiler onun hikayesi içerisinde pekişiyor. “Kıskançlık ve güven her insan ilişkisinde geçerlidir. Benim için keşfetmesi ve yazması ilginç birşeydi ve yazarken farkettim ki insan ilişkilerinin karmaşıklığı konusunda heyecanlıyım ve beni hikayeye döndüren de hep bu olmuş” diyor Meyer. “Victoria, Riley, ve Bree ile kitapta geçmeyen de hikayeler var. Tutulma’ın senaryosu üzerine çalışırken, Melissa ve Submit’ten bir kaç kişiyle oturup Victoria’nın ne yaptığı üzerine ayrıntılarıyla konuştuk, böylece anlamlı bir yere vardırabilecektik. Çok eğlenceli oldu çünkü kitapta yer almadığı için bu hikayeye dair insanların bilmediği çok şey vardı. Bu yüzden çok iyi oldu ve bir kısmının filmde yansıtılmış olmasından çok mutluyum; böylelikle insanlar Bella’nın farkında olmadığı ve arkada yatan br hikayeden haberdar olacaklar.”

“Her bir filmde Stephenie’ye olan inancım giderek artıyor; Tutulma’da diğerlerinden de çok olmak kaydıyla.” diyor senarist Melissa Rosenberg. “Tutulma’da kitabın da ötesine geçtik ve Stephenie’nin kurduğu mitolojinin derinlerine indik. Benimle bir kısmını paylaştı ve filmi ayrıntılarla anlatmama olanak sağladı, diğer karakterler üzerine değişik perspektifler geliştirmemizi sağladı.”

Filmde gizemli karakter Riley’nin altı çiziliyor. “Kitaplar Bella’nın bakış açısından olduğu için Riley ile de ancak onunla tanıştığında karşılaşıyoruz. Fakat Stephenie,  Riley’nin nsaıl dahil olacağını elbette düşünmüştü ve böylece Riley bir karakter olarak vurgulanabilecek ve arka planda kalmayacaktı.” diyor Rosenberg.

“Tutulma üç film arasında yazımı en zor olandı.  En kolayının bu olacağını düşünüyordum aslında çüünkü bol bol aksiyon var. Fakat yazmaya başladığımda, aksiyonun üçüncü planda kaldığını farkettim. Aksiyonu öne çıkarırıken, filmin kalanındaki gerilimi de verebilmeliydim. O yüzden üçü arasında en zorlusu oldu ve sanırım en sevdiğim de…”

Catherine Hardwicke ve Chris Weitz’ın izinde, yönetmen David Slade üçüncü ve aksiyon dolu bu filmi çekmek üzere seçilmişti.

“Filmlerin stili üzerinde bir oynama yapılması gerektiğini düşünüyorduk o yüzden bunun en iyi younun farklı yönetenlerle çalışmak olacağını düşündük” diyor Godfrey.

“Tutulma için genç aktörlerle çalışabilecek ve onlardan iyi performans alabilecek, aynı zamanda da geniş bir görsel stili olan ve aksiyon çekmekte hünerli biri olmasını istiyorduk. David Slade fantastik bir adaydı.”

“ Mitoloji ve doğaüstü tarzları da seven birisi. Önceki filmlerinden Hard Candy tam bir performans örneğiyid, ikinci filmi 30 Days of Night da iyi bir görsel stil yansıtıyordu. Geldiğinde bu vizyonunu hemen filme yansıttı ve istediğimizi verebilceğini hemen anladık, özellikle de aksiyon sahnelerinde.”

“Beni bu projeye çeken asıl şey mükemmel hikayesi ve yönetmen olarak içine gireceğim zorluk oldu. Hep aynı şeyleri yapmaktan zevk almıyorum çünkü zorluklardan daha çok öğreniyorum. Bu boyutta film yapmak, bu kadar zaman içinde hem de, ve de değişik bir türe kaymak en büyük zorluklarımdı Evet vampir filmi yapıyordum ama Tutulma çok değişik bir film. Romantik de bir hikaye ve karanlık hislerden saf romantik sahnelere bir yelpazesi var. Duygusal sahnelerin çekimi de başlı başına zordu. En önemlisi, hep iyi hikaye peşinde koşuyorum ve Tutulma favori hikayem. Biz yönetmenler iyi hikayeleri ayrıca severiz çünkü işin büyük kısmı hallolmuş demektir.” diye gülüyor Slade.

“Eclipse is one of the broader stories. I think that New Moon was very sophisticated in its involvement of emotions between the three characters,” comments Slade. “But what I wanted to do with Eclipse, because it had so many larger scale stories, was to go for a more cinematic approach to the film. Eclipse is packed with story and a lot of epic things that happen. It’s a big thick book. So, I felt that this particular film had to have a really cinematic edge to it.”

Slade, yaratıcı ekibi bir araya getirdi; yapımcı, senarist, yazar, oyuncular. “David çok iyi bir sanatçı, farklı, iyi bir espri anlayışına sahip biri.” diyor Godfrey. “Her sahneye görsel bir fikirle yaklaşıyor ve bu aklındakini çok iyi tarif edip sunabiliyor.”

“Belli bir şekilde çekim yapacaksam, bunun senaryoda olması önemli. Storyboard’larımı Melissa’ya da gösteriyordum  ve o da bunları yazımıyla birleştiriyordu.” diyor Slade. “Bazen karakter, belirli fikirler ve arka plan hikayeler üzerine konuşuyorduk. Melissa’nın inanılmaz bir hikaye ve karakter algısı var, aynı zamanda çok zeki ve pratik. Birşeyi estetik olarak tarif ettiğimde fikri hemen kapıyordu ve hemen Stephenie Meyer ile telefonda görüşüp bu fikirler üzerinden gidiyorduk. Beyin fırtınası için Melissa mükemmel bir partner. Stephenie’nin onayını da aldığımızda, son söz söylenmiş oluyordu çünkü bu onun yarattığı dünya.”

“Her filmin senaryo yazım aşaması farklı oldu.” diyor Meyer. “Alacakaranlık’ta senaryoyu neredeyse tamamnlanmış olarak verdim, bazı notlarla. Çok derinlemesine değildi, sadece gerekli olduğunu düşündüğüm notlardı. Birincisinde Catherine ile kız kıza parti yapar gibiydik; iki bayanın ortak fikirleri olması anlamında çok güzeldi.”

Meyer ekliyor, “Yeni Ay’da, Chris’in senarist ve yönetmen geçmişli biri olması çok iyiydi. Beni anlıyordu, ben de onu. ‘Sen en düşünüyorsun’ diye bana sorardı ve bazı sahnelerde ‘hadi burada kitabın dışına çıkalım’ derdi. Senarist olarak buna bayılıyordum.”

“Tutulma’da ise çekimler sırasında bile karar değiştiriyorduk. Çok uzun ve içerikli bir bölüm. Birşeyler çıkarmaktansa eklemeler yapmayı tercih ettik. Melissa ile bunun üzerinde çok çalıştık. Üzerinde çalıştığım kısa bir hikayeyi okuyordu ve bundan birşeyler ekliyordu. Melissa ile çok rahat çalıştık, gece gündüz çalıştık. Çok eğlenceliydi. Melissa şahane biri ve her seferind pijama partisi yapıyorduk”

“Her bir yönetmenle farklı bir deneyim oldu. David de mükemmel ve ortak bir müzik zevkimiz var. Aynı tür müziklerden hoşlanıyoruz” diyor Meyer. “Bir bağımız var ve beğendiği videolardan aldığı hissi ilmde de çok iyi yansıtıyor. Sette de çok iyi birisi. Onunla çalışmak çok eğlenceli.”

Eski filmlerin oyuncuları da katılıyor. “Aynı hikayeyi farklı yönetmenlerle çalışma fırsatı bulduğumuz için çok şanslıyız oyuncular olarak. Bizim için mükemmel bir şeydi” Taylor Lautner. “Bu film biraz daha karanlık olacak. Savaştayız ve Victoria intikam peşinde. Kurt adamlar ve vampirler tamamıyla dahil. Bu yüzden David Slade’den daha iyi bir seçenek düşünemiyorum.”

“Aksiyon odaklı bir hikaye,” diyor Pattinson. “Yeni Ay daha içsel bir film ve farklı bir yönde ilerliyor. Tutulma daha heyecanlı ve David de bunus eviyor. Tonunun da daha sert olduğunu düşünüyorum.

Dövüş sahneleri daha korkutucu ve vahşi. Birbirleriyle konuşurlarken bile daha hızlı. İnsanları şok edecek anları var.”

“Aslında üç film içinde en kolayı oluğunu düşünüyorum. Geri dönme kısmı zordu. Özellikle de Yeni Ay’dan sonra çünkü Bella’nın orada yaşadığı süreç farklıydı. Bella bu filmde daha faal ve yapacak daha çok şeyi var. Kendii üzerinde duygusal etkisi olmayan şeylerle de uğraşmak zorunda kalıyor. Böyle korkunç ve hayati riski olan durumlarda daha önce milyonlarca kez bulundum, o yüzden üstesinden  gelebilirim.” Stewart Godfrey, hayranların film ekibinin Tutulma’da çıkardığı işi sahipleneceklerini düşünüyor. “Bekledikleri herşeyin doruk noktası. Forks, Washington’da Bella’nın vampir olmaya karar vermesiyle çakışan tüm oalyların doruk noktası.”

Bir yanıt yazın