Biri Beni Isırdı – Vampires Suck

Biri Beni Isırdı (Vampires Suck)

Alacakaranlık Efsanesi de dahil olmak üzere, son dönemlerin romantik gençlik filmleri ve gençlerin bunalımlı hallerine komik bir yaklaşım getiren; Black Eyed Peas, Lady GaGa gibi gençlerin ilâhı haline gelen ünlülere de mizahi bir tavırla yaklaşmaktan çekinmeyen film “VAMPIRES SUCK / BİRİ BENİ ISIRDI” 26 Kasım 2010 da sinemalarda.

Başrollerinde Sorority Row, 90210 ve Disaster Movie filmlerinden tanıdığımız Matt Lanter; Gossip Girl oyuncularından Chris Riggi ile Anneliese van der Pol’un yer aldığı filmin senaristliğini ve yönetmenliğini “Disaster Movie”, “Meet The Spartans” ve “Scary Movie” filmlerinin senaristleri Jason Friedberg ile Aaron
Sletzer üstleniyor. “Biri Beni Isırdı – Vampires Suck” yazısını okumaya devam et

Joenjoy

Joenjoy

Konu:  İstanbul’da yaşamış birkaç yabancının deneyimleri bir Türk ve Afrikalı’nın aşk hikâyesi içinde anlatılmaktadır. Kimse diğerinin durumundan haberdar değildir. Başlarından geçen olaylar birbirlerini anlamalarını sağlar. Hayat aşklarını koruyacak sürprizlerle doludur. Özellikle birbirlerine duydukları sevgi ve
beraberlikleri onlara karşılaştıkları sorunları kolayca çözmek ve dünyanın herhangi bir yerinde yaşamak için gereken güç ve cesareti verir. Bu romantik olduğu kadar sert ve zalim bir aşk hikâyesidir. “Joenjoy” yazısını okumaya devam et

Prensesin Uykusu

PRENSESİN UYKUSU

Bir kütüphanede memur olarak çalışan Aziz, kendi küçük dünyasında sakin ve huzurlu bir hayat sürdürmektedir. Bir gün, mahalleye yeni açılan kuaförün sahibi Seçil ve 10 yaşındaki kızı Gizem, Aziz’in oturduğu apartmana taşınır. Aziz’in yeni komşularıyla renklenen hayatı, küçük kızın daldığı uzun uykuyla gölgelenir. Gizem’in daldığı uykunun tetiklediği bambaşka olaylarla, sıradan görünen ama aslında rengarenk karakterlere sahip bu insanlar birlik olup, kaderi değiştirmeye çalışırlar.

Aziz’in günlüğünden:
Kader değiştirilemez, değiştirilirse kader olmaz diyenler var. Olmasın varsın. Hiç bir şeyin değiştirilmeyeceği bir dünyada yaşamak ne umutsuzca olurdu öyle değil mi? Başına gelmiş kötü bir olay, öyle bir gün gelir ki olması gerektiği için olmuş ve daha iyi bir şeye neden yaratmıştır. Bilemezsin.

PRENSESİN UYKUSU
, birçoğunun aksine, uyanınca okunacak bir masalı anlatan, güler yüzlü bir Çağan Irmak filmi. “Prensesin Uykusu” yazısını okumaya devam et

“Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”

“Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”

Harry Potter film serisinin yedincisi ve finali olan “Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları” iki bölümden oluşan bir sinema yapımı.
Bölüm 1 Harry, Ron ve Hermione’nin Voldemort’un ölümsüzlüğünün anahtarları olan Hortkuluk’ları bulmak ve yok etmek üzere tehlikeli bir göreve girişmeleriyle başlar. Profesörlerinin rehberliği ya da korumasından yoksun, kendi başlarına kalmış olan üç arkadaşın artık birbirlerine her zamankinden çok güvenmeleri gerekmektedir. Fakat aralarında onları birbirinden koparmakla tehdit eden Karanlık Güçler vardır.
Bu arada, Büyücüler Dünyası, Karanlık Lord’un tüm düşmanları için tehlikeli bir yer olmuştur. Uzun zamandır korkulan savaş başlamıştır ve Voldemort’un Ölüm Yiyenleri Sihir Bakanlığı’nın hatta Hogwarts’ın kontrolünü ellerine geçirerek, kendilerine karşı durabilecek herkesi korkutmakta ve tutuklamaktadırlar. Ancak, hâlâ peşinde oldukları bir ödül vardır: Voldemort için en değerli olan Harry Potter. Seçilmiş Kişi artık aranan kişi olmuştur çünkü Voldemort’un müritleri Harry’yi Karanlık Lord’a canlı götürme emri almış ve onun peşine düşmüşlerdir.
Harry’nin tek umudu Voldemort kendisini bulmadan Hortkuluk’ları bulmaktır. Fakat ipuçları aradığı sırada, eski ve unutulmak üzere olan bir hikaye keşfeder: Ölüm Yadigarları efsanesi. Eğer efsane gerçek çıkarsa, Voldemort ihtiyacı olan nihai güce erişebilecektir. ““Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”” yazısını okumaya devam et

Durdurulamaz – Unstoppable

“UNSTOPPABLE / DURDURULAMAZ”

A TAKIMI filminin yapımcısı olan ve TV çalışmalarıyla Emmy Ödülü sahibi olan; Deja Vu”, “Spy Game”, “Crimson Tide”, “True Romance”, “The Hunger” gibi filmlerinden tanıdığımız yönetmen Tony Scott, karşımıza “Speed/Hız Tuzağı”nı aratmayacak bir aksiyon-gerilimle çıkıyor.  “Training Day” ve “Glory” ile Oscar kazanan, 3 kez de Oscar adayı olan oyuncu Denzel Washington’a başrollerde geçtiğimiz yıl “Star Trek”te izlediğimiz Hollywood’un yeni dönem yakışıklı ve başarılı oyuncularından Chris Pine ile  Rosario Dawson eşlik ediyor.

Konu:
Deneyimli bir tren teknisyeni (Denzel Washington) ile genç bir kondüktör (Chris Pine), başında kimse olmayan ve kontrolden çıkmış gökdelen uzunluğundaki bir  treni durdurmak ve nüfusun yoğun olduğu alanda ortaya çıkabilecek büyük bir felaketi önlemek için saatle yarışırlar. Tren raydan çıkıp büyük bir felakete sebep olmadan önce ellerinden geleni yapmayı çalışsalar da, tren zamanla yarışırcasına bir hızla ilerlemektedir. “Durdurulamaz – Unstoppable” yazısını okumaya devam et