Okyanus yüzeyinin kilometrelerce altında bir şey uyandı.
Kepler madencilik işletmesinin mürettebatı, görevlerinde birtakım zorluklar olacağını anladı. Otuz gün, okyanusun dibindeki inanılmaz sondaj basınçlarına dayanacak biçimde yapılmış bir denizaltı teçhizatının daracık koridorlarına ve sıkış tıkış kabinlerine makhum edildi. Lakin, yıkıcı bir depremin hemen sonrası, tüm cehennem serbest kaldı. Alarmlar avazı çıktığı kadar bağırıyor ve saniyeler içinde parçalanarak, betonu akıl almaz bir biçimde patlatan su taşkınları şeklinde inliyor. Kıvrak zekası ve becerikliliği sayesinde, elektrik mühendisi Norah Price kendini kurtarmayı ve olası bir felaketi ortadan kaldırmayı başarıyor fakat bu ona çok pahalıya mal oluyor.
Yardım çağrısı gönderilemedi ve kaçış denizaltıları da yok edildiğinden, Norah ve hayatta kalan diğerleri için işler hiç de iç açıcı görünmüyor. O ve diğer mürettebat –kaptan Lucien, deniz biyolojisi öğrencisi Emily, operasyon uzmanı Smith, sistem yöneticisi Rodrigo ve çok bilmiş Paul – için hiç iyi seçenekler kalmadı. Hayatta kalabilmek için sahip oldukları tek atış, okyanus tabanından uzak, terk edilmiş bir teçhizata, Roebuck’a doğru, hala iletişim aletlerinin iyi durumda olduğunu yahut hepsini güvenli bir yere taşıyacak yeterli kaçış kapsülü olduğunu umarak yürümek…
Ancak bu tehlikeli yolculukları, dalgaların altında yalnız olmadıklarından şüphe etmeye başladıkça daha da korkutucu hale geliyor. Onları takip eden ve her an saldırmaya hazır bir şeyler var. Gizemli bir avcı ile tehlikeli bir kedi fare oyununda kilitlenen Norah ve diğerleri, kendilerini bir ava dönüşmüş olarak bulurlar ve eğer yüzeye canlı bir şekilde ulaşmayı umuyorlarsa, cesaretlerinin her bir kırıntısını toplamak zorundalar.
Kesintisiz bir heyecan ancak büyük perdede tecrübe edilir. Derin Sular; Kristen Stewart, Vincent Cassel, Jr. Mamadou Athie ve T.J. Miller gibi pek çok yıldızı ağırlayan bir gerilim filmi. Yönetmenliğini The Signal’dan da tanıdığımız William Eubank’ın yaptığı bu filmin senaryosu ise Insurgent’tan aşina olduğumuz Brian Duffield ve Legend of the Tarzan’ın senaristi Adam Cozad tarafından yazıldı.
GİZEMLİ BİR TEHDİT. İZOLE BİR YER.
HAYATTA KALMANIN GARANTİSİ YOK.
1979’da Ridley Scott’la adeta özdeşleşmiş Alien filmi korku türünü uzaya taşıdı. 1989’da James Cameron, bir denizaltı mürettebatını Abyss’in derinliklerinde tehlikeye attı. Bu iki dilmin de en iyi yaptığı şeylerden yararlanan ve tamamıyla yeni hissettiren heyecan verici karakterler ve yaratıklara ev sahipliği yapana Underwater, bilim kurgu ve korku filmi hayranlarına okyanus yüzeyinin on km altında yer alan zorlayıcı ve içten bir macera sunuyor. Tabi bunu eleştirmenlerin övgüsünü kazanan Kristen Stewart’ın korkusuz performansıyla perçinliyor.
Stewart, dalgaların altındaki felaketten sonra hayatta kalanlar grubunun fiili lideri haline gelen, onları yaşadıkları madencilik teçhizatını boşaltmaya zorlayan yetenekli bir elektrik mühendisi olan Norah Price’ı canlandırıyor. Karadan beş bin mil uzakta, kurtarma çağrısı umuduyla yüzeyle temas kurmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorlar. Yakında okyanusun dibindeki zararlı bir yürüyüşün güvenlik için tek yolu olabileceğini fark edecekler. Yavaşça ve büyüyen bir korku ile Norah ve ekibi, çok farklı bir tehditle karşı karşıya olduklarını anlamaya başladılar: en karanlık derinliklerde yüzyıllardır tespit edilmeyen biyolojik bir tehdit. Aniden, kaçabilme ihtimalleri çok daha uzak görünmeye başlıyor.
En iyi türde filmler her zaman bir şekilde gerçek dünyadan ilhamını alır. Başından beri, Derin Sular, çok da uzak olmayan bir yerde gerçekleşebilecek makul bir bilim kurgu, aksiyon, korku ve mizah karışımı olarak tasarlandı. Film, ekranlara uzanacak yolculuğuna 2015 yılında Divergent Serisinin üçüncü partını yazan senarist Brian Duffield’ın tarz-bükme sahası olarak başladı. Duffield’ın bu ilk senaryosu derhal Chernin Entertainment’daki deneyimli ekibin dikkatini çekti. Bir keresinde denizaltı madenciliği seferi hikayesindeki doğal potansiyelin yanlış gittiğini ve karakterlerin acımasız ortamda hayatta kalmak için olağanüstü hallere girmesi gerektiğinde nelerle karşılaşabileceklerini gördüler. Yapımcı Jenno Topping, “Konseptin sadeliği başlangıçta beni filme çeken şeydi,” diyor. “Film, bir canavarı geride bırakarak okyanusun altında A noktasından B noktasına hareket etmeye çalışan bir grup insanı konu ediniyor. Bu tür bir yapı ve buna bağlı temalar, gerilim-korku alanında oldukça orijinal hissettiriyor. Yapımcı Tonia Davis şu sözlerle devam ediyor: “Buna bir hayatta kalma filmi diyebilirsiniz, çünkü bu ne olduğunu dahi bilmediğiniz elementlere karşı hayatta kalmadır. Bu denizaltı dünyasında en çok sevdiğimiz şeylerden biri, çok fazla gizem unsuru olması ve aslında kıyıdan çok uzakta bile hala bilinmemesi. ”