Pers Prensi: Zamanın Kumları – Prince Of Persia: Sands Of Time

Gösterim Tarihi: 21 Mayıs 2010
Dağıtım: UIP Filmcilik

Walt Disney Pictures ve Jerry Bruckheimer Films, İran topraklarında geçen destansı aksiyon macera “Pers Prensi: Zamanın Kumları”nı sunar. Serseri prens Destan (Jake Gyllenhaal) istemeye istemeye gizemli prenses Tamina ile (Gemma Arterton) güç birliği yapar ve birlikte Zamanın Kumları’nı serbest bırakan, Tanrı’nın armağını olan ve zamanı tersine çevirerek, sahibine dünyanın hakimi olmasını sağlayan eski bir hançeri korumak için mücadele verirler.
Mike Newell’ın yönettiği (“Harry Potter ve Ateş Kadehi”), kadrosnda Sör Ben Kingsley ve Alfred Molina’nın olduğu, Boaz Yakin ve Doug Miro & Carlo Bernard’ın, Jordan Mechner’in hikâyesinden senaryolaştırdığı “Pers Prensi: Zamanın Kumları”  21 Mayıs 2010’da sinemalarda.
Filmin sorumlu yapımcıları; Mike Stenson, Chad Oman, John August, Jordan Mechner, Patrick McCormick ve Eric McLeod. Yardımcı yapımcı Pat Sandston. Kamera arkasında Oscar ödüllü (ve dört kez Oscar’a aday gösterilen) görüntü yönetmeni John Seale (“İngiliz Hasta”, “Harry Potter ve Felsefe Taşı”, “Kusursuz Fırtına”), yapım tasarımcısı Wolf Kroeger (“Son Mohikan,” “Kapıdaki Düşman”), kostüm tasarımcısı Penny Rose (“Karayip Korsanları” üçlemesi), ve kurgucular Michael Kahn (üç Oscar® ödüllü; “Kutsal Hazine Avcıları,” “Schindler’in Listesi” and “Er Ryan’ı Kurtarmak”), Martin Walsh (“Chicago” ile Oscar ödülü kazandı) ve Mick Audsley (Newell’ın “Mona Lisa Gülüşü” ve “Harry Potter ve Ateş Kadehi”) var. Görsel efekt süpervizörü  Tom Wood (“Gün Işığı”), özel efekt süpervizörü Trevor Wood ( “Altın Pusula” ile Oscar kazandı), ve dublör koordinatörü George Aguilar (“Amerikan Gangsteri ,” “Başka Gün Öl,” Newell’ın “Donnie Brasco’su”) var. İkinci ekip yönetmeni/görüntü yönetmeni Alexander Witt (“Robin Hood,” “Metrodan Kaçış”) ve kompozitör is Harry Gregson-Williams (“Narnia Günlükleri” üçlemesi, “Cennetin Krallığı”).

HİKÂYE
Yapım Ekibi Jordan Mechner’ın Egzotik Dünyasını Yeni Boyutlara Taşıyor

“Seyirciyi, keşfetmedikleri dünyalara götürmeye bayılıyoruz,” diyor yapımcı Jerry Bruckheimer, “ve antic İran, içerinde en harika olanı. Hayal dünyası açısından çok zengin bir mirasa sahip, biz de “Pers Prensi: Zamanın Kumları”nda bunu onurlandırmaya çalıştık. “Armageddon” ve “Karayip Korsanları” gibi destansı filmIleri örnek aldık, “Pers Prensi: Zamanın Kumarı” da o tarz filmlerden. İnanılmaz bir hayal gücüne sahip, kapsamı  çok büyük ve olağanüstü aksiyon sahneleri var.”
Jordan Mechner “Prince of Persia” bilgisayar oyununu 1989’da çıkardı. “Bilgisayar oyunlarında henüz kullanılmamış bir evren arıyordum,” diyor Mechner. “Bilgisayar oyunlarının ilk zamanları, sinemanın ilk zamanları gibiydi. Daha önceden oluşmuş oyun türlerini, kılıçlı-büyücülü ve bilim kurgu tipi oyunları inceledik ve bu ortama uyacak öğeleri bulmaya çalıştık.”
Mike Newell şöyle dedi: “İzlediğinizin, yaşayan bir efsane olması fikrine bayıldım. Bu kesinlikle gerçek ve sıra dışı bir hikâye – şu an anladıığımız kadarıyla rasyonel ve fiziksel olmayan bir evfen. Bu filmed böyle şeyler oluyor.”
Destan’ın prens olmak doğuştan gelen bir hakkı değil – bu onun kaderiydi. 6. yüzyıl İran’ında – dünyanın tanıdığı en büyük imparatorluklardan biri – bir çocuk olan Destan, bir sokak çocuğudur, anne-babasızdır ve beş parası yoktur. Elma çalarken yakalanan bir çocuğu kurtarınca, İran ordusundaki yüzbaşı tarafından cezalandırmakla tehdit edilen Destan, once serbest bırakılır sonra da Destan’da özel bir şey gören soylu Kral Sharaman tarafından evlat edinilir. Sharaman’ın oğulları Tus (Richard Coyle) ve Garsiv (Toby Kebbell) ile birlikte büyüyen ve onu evlat edinen babası ve sevgili amcası Nizam’dan (Kingsley) bilgelik ve asalet öğrenen Destan, sert özelliklerini muhafaza ederek genç ve güçlü bir savaşçı olur.
“Hikâyenin beni etkileyen yanı, herkesin büyük bir potansiyele sahip olduğunu söylemesiydi” diyor Kingsley. “İşte o zaman bunun özellikle gençler için çok olumlu bir film olacağını düşündüm- sokak çocuğu olmanız, saraydaki bir çocuktan daha az potansiyele sahip olduğunuz anlamına gelmez. Filmimiz, yetişkinliğe adım atan bir çocuğun potansiyelini ve onun yaptığı seçimleri gözlemliyor.”
Destan, değerini kanıtlamak için, casusların; İran’ın düşmanlarına silah tedarik edilen silahların orada olduğunu bildirdiği, barış içinde kutsal bir şehir olan Alamut’a yapılan saldırıya liderlik etmektedir. Ama aslında Alamut’ta çok daha derin ve büyük bir hazine vardır – ölümlülere zamanı tersine çevirme olanağı tanıyan efsanevi Zamanın Kumları. Destan, Zamanın Kumları’nın anahtarı olan antik, cam saplı hançeri ele geçirir ama Kral Sharaman suikasta kurban gider ve Destan suçlanır. Artık kaçak olan ve ismini umutsuzca temizlemek isteyen Destan, ailesi yüz yıllardır Zamanın Kumları’nı muhafaza eden ve bunu korumak için her şeyi yapabilecek olan genç ve gözü pek Prenses Tamina’yla gergin bir ittifak kurar.
Başından itibaren yağ ve su gibi olan Destan ve Tamina, zorlu çöl ve ondan da zorlu düşmanlardan kurtulmaya çalışır. Bu düşmanlar; kurnaz Şeyh Amar (Molina) ve usta Afrika bıçak fırlatıcısı Seso (Steve Toussaint) ve her birinin kendine ait ölümcül tekniklerinin olduğu eğitimli Hassansin’ler. Kralın ölümünün gerçek sorumlusunu ve içinde yatan gerçek asaleti bulmak için Destan’ın cesareti ve savaş becerileriyle Tamina’nın kurnaz zekâsı gerekecek.
Gyllenhaal’a göre, yapım ekibninin, filmin perde arkasındaki hayal gücüne ilginç bir bakış açısı vardı. “Bu filmin gerçekte geçmesi Mike Newell ve Jerry Bruckheimer’ın parlak fikriydi. Mike dedi ki; “Bu filmin, hayallerin gerçeğe dönüştüğüne inanıldığı altıncı yüz yıl İran’ındaki zihniyette olmasını istiyorum. Bir hançer bulup zamanı tersine çevirebilir ve bunun olma ihtimalinden hiç şüphe duymazlar çünkü o zamanlar buna inanılırdı.”
Avrupa medeniyetlerinin insanlık ufkunda pek parlak olmadığı bir dönemde, güçlü İran, imparatorluğuna harika şehir ve yapılar katıyordu; Persepolis, Bağdat, Susa, Pasargadae, Bam Kalesi, İsfahan. Pers İmparatorluğu, batıda Fırat Nehri, doğuda İndus Nehri, kuzeyde Kafkasya, Hazar Denizi ve Aral Gölü ile güneyde Basra Körfezi ve Umman Denizi arasında kalan bölgeyi kapsamaktaydı. İran dışında imparatorlukta, Azerbaycan, Afganistan, Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbeskistan gibi günümüz modern uluslarıyla ile Türkiye ve Irak’ın doğu kısımlarını da içine almaktaydı.
Pers edebiyatından iki büyük eser Mechner’i çok etkilemiş: Büyük şair Firdevsi’nin yaklaşık MS 1000’de yazdığı ve İran’ın ulusal destanı Kabul edilen Şehname’si ve antic İran, Orta Doğu ve Hint halk hikâyelerinin ve efsanelerinin yer aldığı, 9. yüz yıla ait 1001 Gece Masalları. Mechner, antik Pers’in tarihsel gerçekliklerinin üstüne alternative bir dünya yaratabileceğini, binlerce yıl boyunca kendi efsanelerini yaratmış bir kültürden yeni mitler çıkartabileceğini fark etmiştir.
Mechner, akrobatik zekasıyla yer çekimine meydan okuyan ama fizik kurallarının ve insane kapasitesinin dışına çıkmayan bir kahraman yarattı. ‘Prince of Persia,’ ile, kanlı canlı bir karakter yaratmak istedim – yani atlayamazsa canı cidden yanacak biri” diyor.
Mechner, sadece bir uçurumdan öbürüne atlayan bir karakter yaratmakla kalmıyor, genç bilgisayar oyunu dâhisi, kendisi de büyük bir adım atarak “Prince of Persia” dünyasına hayat verecek yeni teknolojiler arıyordu. “ ‘Prince of Persia’ bilgisayar oyununun dünyası inanılmazdı” diyor sorumlu yapımcı Mike Stenson. “Harika bir hayal gücüne sahipti ve 2003’te oyuna dahil edilen Zamanın Kumları öğesi, tam beyaz perdeye uygun bir özellikti. Oyundan da öğeler olmalıydı ama tıpkı “Karayip Korsanları”nda olduğu gibi bize verilenden yola çıkarak kendi hikâyemizi geliştirmeliydik. Ama bize gore Jordan Mechner’ın oyundaki vizyonuna sadık kaldık.”
“Elbette beyaz perdenin “Pers Prensi: Zamanın Kumları”nı Newell yönetecekti,” diyor Bruckheimer. “Mike, dram-komedi “Dört Nikah Bir Cenaze”den tutun da, cesur bir sokak filmi olan “Donnie Brasco”ya kadar her türlü filmi yönetebilecek biri. Sonra gidip “Harry Potter ve Ateş Kadehi”ni çekiyor, ki bu film tam da bizim aradığımız macera ve fantezi karışımına sahip. Mike’ın çok geniş bir çerçevesi var. Bu bizim için çok önemliydi. Geniş bir kitleye hitap edecek eğlenceli bir film istemiştik ama aynı zamanda karaktere ve hikâyeye odaklanacak, özel bir film.”
“Çok daha ince, çok daha karanlık, daha çok acının olduğu, hataya müsait insan doğasını çok iyi anlatan bir film, güzel bir İngiliz filmidir” diyor Newell. “Ama son zamanlarda, kendimi daha büyük bir eğlenceye verdim – “Pers Prensi: Zamanın Kumları” o harika, büyük eğlence- bu yüzden de çok mutluyum.”

Bir yanıt yazın