Elm Sokağında Kabus – A Nightmare On Elm Street

“A Nightmare On Elm Street”
Elm Sokağında Kabus” devam ediyor

Nancy, Kris, Quentin, Jesse ve Dean, hepsi Elm Sokağında yaşamaktadırlar. Geceleri de hepsi aynı rüyayı görmektedirler: Kırmızı-yeşil çizgili kazağı, korkunç görünümlü yüzünü kısmen gizleyen fötr şapkası ve parmaklarının yerinde bıçaklar olan bahçıvan eldiveniyle, insanın içini ürperten bir sese sahip o adamı…
Adam onları rüyalarının kavisli duvarları içinde birer birer dehşete sürükler. Rüyalarda kuralları o koymaktadır ve oradan çıkmanın tek yolu uyanmaktır.
İçlerinden biri vahşi bir şekilde ölünce, çok geçmeden rüyalarında olanların gerçekte de yaşandığını ve hayatta kalmanın tek yolunun uyanık kalmak olduğunu anlarlar. Hayatta kalan dört arkadaş el ele vererek nasıl bu karanlık peri masalının bir parçası olduklarını ve bu karanlık adamın niçin peşlerine düştüğünü çözmeye çalışırlar. Hemen hemen hiç uyumayarak, hedefin neden onlar ve neden şimdi olduğunu, anne babalarının onlardan ne sakladığını anlamak için mücadele ederler.
Geçmişlerinde gömülü olan şey ödeme zamanı gelmiş bir borçtur. Gençlerin kendilerini kurtarmak için yapmaları gereken şey Freddy Krueger’ın zihnine dalmaktır ki bu kabusların en dehşet verici olanıdır.
New Line Cinema, bir Platinum Dunes yapımı olan “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”u sunar. Gösterildiği dönemde çığır açan bir korku klasiğinin çağdaş bir yeniden yapımı olan filmin başkarakteri Freddy Krueger’ı Oscar® adayı Jackie Earle Haley (“Little Children”, “Watchmen”) canlandırıyor. Filmin yönetmeni, ödüllü klip ve reklam yönetmeni Samuel Bayer (Nirvana’nın “Smells Like Teen Spirit”, Green Day’in “Boulevard of Broken Dreams” adlı klipleri) bu filmle sinema yönetmenliğine adım atıyor.
Bu kez Freddy Krueger’la karşı karşıya olan gençlere yeni yeteneklerden oluşan bir oyuncu kadrosu hayat veriyor: Nancy rolünde Rooney Mara (“Urban Legend: Bloody Mary”), Quentin rolünde Kyle Gallner (“The Haunting in Connecticut”), Kris rolünde Katie Cassidy (“Taken”, TV dizisi “Supernatural” ve “Melrose Place”), Jesse rolünde Thomas Dekker (“Terminator: The Sarah Connor Chronicles”) ve Dean rolünde Kellan Lutz (“Twilight”, “The Twilight Saga: New Moon”).
Elm Sokağı çocuklarının anne babalarını deneyimli aktör Clancy Brown (“Highlander”, “The Shawshank Redemption”), Connie Britton (“Friday Night Lights”) ve Lia D. Mortensen’dan oluşan yetenekli oyuncular canlandırıyor.
Samuel Bayer “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”u, Strick’in yazdığı hikayeye ve Wesley Strick ile Eric Heisserer’ın senaryosuna dayanarak yönetti. “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus” Wes Craven’ın 1984 yılında yarattığı aynı adlı hit korku filmine dayanıyor. O film korku türünün en uzun soluklu, en başarılı ve yenilikçi film serilerinden birinin ilkiydi.
Filmin yapımcılığını “Friday the 13th”, “The Texas Chainsaw Massacre” ve “The Amityville Horror” gibi korku filmlerinin tekrar yapımlarıyla muazzam bir başarı yakalayan Platinum Dunes’dan Michael Bay, Andrew Form ve Brad Fuller üstlendiler. “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”un ortak yapımcılığını John Rickard, yönetici yapımcılığını ise Mike Drake, Robert Shaye, Michael Lynne, Richard Brener, Walter Hamada ve Dave Neustadter gerçekleştirdiler.
Filmin kamera arkası ekibi, görüntü yönetiminde Jeff Cutter (“Orphan”), yapım tasarımında Patrick Lumb (“Valkyrie”, “The Omen”), kurguda Glen Scantlebury (“Transformers”, “The Texas Chainsaw Massacre”) ve kostüm tasarımında Mari-An Ceo’dan (“Friday the 13th”, “The Texas Chainsaw Massacre: The Beginning”) oluşuyor. Filmde Sean Faden (“The Amityville Horror”) görsel efektler amiri, Andrew Clement (“Star Trek,” “Cloverfield”) özel makyaj sanatçısı, John Milinac (“Friday the 13th,” “The Amityville Horror”) ise özel efektler koordinatörü olarak yer alıyor. Filmin müziği Steve Jablonsky’nin (“Transformers” filmleri, “Friday the 13th”) imzasını taşıyor.
“A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”un dünya çapındaki dağıtımını bir Warner Bros. Entertainment kuruluşu olan Warner Bros. Pictures gerçekleştiriyor.

www.elmsokagindakabus.com

YAPIM HAKKINDA

YENİ KABUSUNUZA HOŞGELDİNİZ
Bir, İki, Freddy bulacak seni…

“A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus” sonraki nesillerin kabuslarına Freddy Krueger’ı sokan 1984 yapımı orijinal korku klasiğinin yeniden yapımı. Bu kez, Oscar adayı Jackie Earle Haley’nin hayata geçirdiği yeni bir Freddy Krueger doğuyor.
Yeni kabusunuza hoşgeldiniz.
“A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”ta” Freddy Krueger’a yeniden hayat veren Haley, “Freddy Krueger mit olmuş bir öcü. O herkesin en büyük kabusu… kamp ateşi hikayelerinin baş karakteri” diyor.
Sinemaya bu filmle adım atan ünlü reklam ve klip yönetmeni Samuel Bayer ise şunu ekliyor: “Düşünecek olursanız, gerçek korku çok insani düzeyde şeylerle bağlantılıdır. Ve hepimiz rüya görürüz; evrensel bir şey bu”.
Yapımcı Michael Bay’in film hakkındaki yorumu da şöyle: “Bence Freddy Krueger’ın en korku verici yönü sizi uykunuzda, yani en savunmasız olduğunuz anda öldürmesi. Rüyalarınızda saklanacak yer yoktur; kaçamazsınız. Freddy Krueger siz uyanana ya da ölene kadar durmuyor. Hepimizde olan korkuları tetikliyor”.
Yapımcı Brad Fuller da buna katılıyor: “Korku filmi izlerken, çoğunlukla insanların kendilerini o tehlikeli durumlara nasıl soktuklarını merak ederiz, ama ‘A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus’un özelliği hiçbirimizin sonsuza dek uyanık kalamayacak olmamız”.
Yapımcı Andrew Form ise şunu ekliyor: “Freddy’nin zamandan bol bir şeyi yok. Tek yapması gereken beklemek çünkü er ya da geç onun dünyasına adım atacaksınız”.
Wes Craven orijinal “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”u savaş yaşamış ve ardından sürekli olarak gördükleri güçlü rüyalar yüzünden ölmüş çocukları konu alan bir dizi gazete haberi okuduktan sonra yazdı. 1984 yılında gösterime giren düşük bütçeli orijinal filmde Freddy rolünü Robert Englund üstlendi. New Line Cinema’ya uluslararası başarı getiren filme “The House That Freddy Built/Freddy’nin İnşa ettiği Ev” adı verildi ve ardından birçok devam filmi geldi.
Şimdi aradan 20 küsur yıl geçmişken sahibi oldukları Platinum Dunes firmasıyla yeniden yapım korku filmleriyle büyük başarı kazanan Bay, Form ve Fuller artık Freddy’yi yeni nesille tanıştırma vaktinin geldiğine ikna oldu. “Büyürken, rüyamda ölürsem gerçek hayatta da öleceğimi düşünürdüm. Üstelik bunun nedeni okuduğum haberler değil, izlediğim ‘A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus’ filmleriydi” diyor Form ve ekliyor: “Çocukken bu filmler ödümü kopartırdı”.
Yönetmen Samuel Bayer gerçek ile gerçek olmayan arasındaki çizgiyi bulandırma konusundaki becerisini kanıtlamış olduğu için yapımcılar onun nihai kabusu yaratmak için ideal bakışa sahip olduğunu düşündüler. Form bu konuda, “Sam klip ve reklam filmlerinde en kalıcı görüntülerden bazılarını yarattı. Dolayısıyla, onun bu hikayede görev alması bizi heyecanlandırdı”.
Senaristler Wesley Strick ve Eric Heisserer, Craven’ın 1984 filmini taslak olarak kullansalar da, Freddy Krueger karakterinin psikolojik öğelerini irdelerken orijinal hikayedeki fikirleri daha da geliştirdiler. “Freddy’yi yeni bir solukla yazmaya çalışmak beni, bir kasabayı cezalandırmak için tüm çocukları alıp götüren Pied (Alacalı) Piper’ın hikayesine geri götürdü” diyen Strick, sözlerini şöyle sürdürüyor: “‘Pied’ teriminin, tıpkı Freddy’nin ünlü bluzunda olduğu gibi, ‘kontrast oluşturan şeritler’ anlamına geldiğini öğrendiğimde, bunun doğru yolda olduğuma dair adeta bir işaret olduğunu hissettim. Biz Krueger’ı haklı bir intikamcı olarak resmettik. Böylece Freddy Krueger bu daha karmaşık, daha insani, haksız yere suçlanmış ve çok boyutlu kötü adam kimliğiyle çok daha korkutucu oldu”.
Freddy’nin çöplüğü, yani tüm kontrolün kendisinde olduğu yer uyku ve rüya dünyasıdır. Bayer bu konuda, “Yüzyıllar boyunca, insanlar kendi ruhlarını anlamaya, neden rüya gördüklerini ve bazı insanların neden uyumaktan korktuklarını çözmeye çalıştılar. Hayatın bir noktasında, hepimiz bir nedenle uyanık kalmaya çalışmışızdır. Yorgunluktan gözlerimizin kapanmasının nasıl olduğunu biliriz. Genelde sonuç olarak sadece uykuya dalarsınız ama bu filmde uyuduğunuzda gerçek hayatta ölme ihtimaliniz var” diyor.
Heisserer bu fenomen üzerine yapılan araştırmanın uyku konusunda kaçınılmaz bir gerçeği ortaya çıkardığını söylüyor: Fazla uzun süre uykusuz kalınca, beyin tekrar şarj olmak için otomatikman kapanır. Elm Sokağındaki ergenler uyanık kalmak için, enerji içeceklerinden reçeteli ilaçlara, birçok tartışmalı yönteme başvursalar da farkında olmadan mikro uyku durumuna geçiyorlar.
“Mikro uyku ara ara birkaç saniyeliğine de olsa uyuklamanıza neden oluyor” diyor Heisserer ve ekliyor: “Hâlâ bilinçli ve uyanık olsanız da, beyninizin bir kısmı uyuyor. Bu fenomen sayesinde Freddy uyanık olsalar bile gençlere ulaşabiliyor… nerede olurlarsa olsunlar”.

YENİ BİR FREDDY KRUEGER DOĞDU
Üç, dört, hemen kapıyı ört…

Yanmış ve çarpılmış yüzü, unutulmaz sesi ve muzip mizah anlayışıyla, banliyöde yaşayan gençlerin rüyalarını işgal ederek onları uykularında öldüren Freddy Krueger hem fiziksel hem psikolojik bir yırtıcıdır. Elle tutulur bir tehlike hissi ve hakiki korku, filmin merkezindeki canavar ruhlu karakter Freddy Krueger’la (Jackie Earle Haley) hayat buluyor.
Haley yeniden yapım projesi açıklandıktan sonra, orijinal “A Nightmare on Elm Street/ Elm Sokağında Kabus”un hayranlarının Freddy’yi onun canlandıracağı konusunda internette spekülasyon yaptıklarını hatırladığını söylüyor ve, “İlk tepkim ‘Ne hoş bir şey!’ oldu. Sonra yapımcılar beni arayıp rolü teklif edince şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kaldı. Freddy inanılmaz bir karakter, bir ikon. Rolün bana teklif edilmesi kesinlikle büyük bir onur” diyor.
“Jackie bu rol için istediğimiz her şeye sahip” diyen Fuller, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hayranların ondan haberi vardı ve o muhteşem bir oyuncu. Ciddi anlamda korkutucu bir film yapmaya kararlıydık. Hikayemizi Jackie çapında bir oyuncu olmadan anlatabilmemiz imkansızdı. Biz geçmişte yapılmış olan taklit etmek istemiyoruz. Jackie, Freddy Krueger’ı kendinin yaptı”.
Haley karakterin mitleşmiş özelliklerinin derinine inerek onu nelerin böylesine evrensel kıldığını anlamaya çalıştı. Aktörün bu konudaki açıklaması şöyle: “Freddy’yi oynama fırsatı hem heyecan vericiydi hem de bir meydan okumaydı çünkü o hepimizin korkmaktan keyif aldığı, adeta mit olmuş bir öcü. Onu başarılı kılan pek çok şey var. Beyaz perdede korkutucu olan şeyin dışarıdaki yaşamda da karşılığının olması büyüleyici bir şey. Freddy bizim korktuğumuz şeylerin o kadar çoğunu kendine barındırıyor ki”.
Haley, role kattığı güç ve muzip mizah için selefi Robert Englund’dan da övgüyle söz ediyor. “Freddy’yi nasıl kendimin yapacağımı bulmaya çalışma süreci oldukça keyifliydi. Robert yıllar içinde Freddy’yi hayata geçirirken inanılmaz bir iş çıkardı” diyen aktör, sözlerini şöyle sürdürüyor: Bu yeni yaklaşımda Freddy için yaptığımız şey şuydu: Bir yandan onu öfkeyle dolduran ve böyle kötü bir insana dönüşmesine neden olan özel konulara sadık kalmak, bir yandan da daha karanlık, daha ciddi, daha az şakacı ve umarım daha korkunç bir karakter olarak sunmaya çalışmak”.
Bayer da Haley’nin çalışmasından övgüyle söz ediyor: “Bu kesinlikle Jackie’nin yorumu oldu. Hem nefret edeceğiniz hem korkacağınız ama aynı zamanda da empati besleyeceğiniz bir karakter yarattı. Bunları role o kattı”.
Yapımcıların önerisi üzerine, Haley role hazırlanırken seri katilleri araştırdı ama sonunda Freddy’yi gerçekler aleminden alıp mit alemine taşımaya karar verdi. “Canlandırdığımın bir seri katil olmadığını fark ettim” diyor Haley ve ekliyor: “Freddy Krueger’ın özüne sadık kalmak ama aynı zamanda geçmişine ve onu bu hâle getiren şeylere biraz gerçekçilik katmak istedim”.

ELM SOKAĞI SAKİNLERİ
Beş, altı, al eline muskanı…

Freddy Krueger’a keskin bir tezat oluşturan karakterler ise onun avı konumundaki gençler grubudur. Yapımcılar Freddy’nin kabuslar ve aldatmacalar ağına takılan gençleri canlandıracak oyuncuları seçerken rollerine gerçekçilik katmaları için yeni yüzler bulmayı hedeflediler.
Kadroya ilk alınanlardan biri önemli bir rol olan Nancy’yi canlandıracak Rooney Mara’ydı. Diğer gençlerin takıldığı restoranda garsonluk yapan Nancy aslında gözlemci bir sanatçıdır. Bazı açılardan Freddy’nin en hararetli şekilde takip ettiği Nancy, gençlerin Freddy’yi durdurma ve ölüm döngüsünü kırma konusunda en büyük umutlarıdır.
“Sam, Nancy’yi dünyanın en yalnız kızı olarak tanımlamayı seviyor” diyen Mara, 1984 filminde Heather Langenkamp’in canlandırdığı Nancy karakteriyle kendi canlandırdığı Nancy karakteri arasındaki isim haricinde hemen hemen hiçbir benzerlik bulunmadığını vurguluyor: “Benim karakterim içine kapanık; sosyal anlamda uyumsuz ve çekingen. İnsanlarla nasıl bağ kuracağını bilmiyor. Muhtemelen çocukluğunda bile diğer çocuklardan biraz farklıydı. İşte Freddy’yi ona adeta saplantı derecesinde çeken şey de bu”.
Kabusların katili, Nancy ile okul arkadaşlarını takip etmeye başlayınca, aralarındaki görünmez bağları ve şiddet dozu gitgide artan kabuslarına damga vuran -bıçaklı eldiven, sinsi ses ve yaralı yüz gibi- bazı özellikleri fark eden kişi Nancy’dir. Peşlerindeki adamın oluşturduğu gerçek tehlikeyi anlamaya çalışırken Nancy kabuğundan çıkmak zorunda kalır. “Film süresince onun büyüdüğünü görüyorsunuz” diyor Mara ve ekliyor: “Quentin’le bir bağ kuruyor ve kendini nasıl açması gerektiğini, insanlara nasıl ulaşacağını öğreniyor. Gençler olarak durumları kötüye giderken, Nancy’nin gerçek kimliğini görüyorsunuz. Hakikaten güçlü bir kadın oluyor”.
Bayer aktris için, “Rooney’de kesinlikle özel bir şey var. Kamera onu seviyor; ayrıca, onun hakikaten gözlemci bir yanı var. Bence muhteşem bir kadın kahraman; onu gerçekten çok seviyorum” diyor.
Durumları ciddileştikçe Nancy’yle aralarında bağ oluşan Quentin’i Kyle Gallner canlandırdı. Genç aktör, canlandırdığı karakterin ilaçlar yardımıyla uyanık kaldığını söylüyor: “Sürekli Adderall içiyor ve hastaneden de adrenalin çalıyor. Tam bir enkaz durumunda; Nancy’den bile daha gergin ve ‘uçuk’ durumda. Nancy gerçekten yorgun; Quentin ise yorgun olmanın yanında sinirli ve saldırgan”.
Gallner, Freddy’yle karşılaşmaları sıklaştıkça gençlerin kendilerinde yeni bir güç bulduklarını da düşünüyor: “Mezbahaya gitmeyi bekleyen koyunlar gibi değiller. Sorunlarıyla başa çıkmaya çalışırlarken üstüne bir de bu çok büyük sorun ekleniyor. Gençlerin bunun üstesinden gelmelerini ve kazanmalarını istiyorsunuz”.
Fuller’ın yorumu ise şöyle: “Kyle şefkatli ve zeki bir genç. Quentin’i çok insani ve özdeşleşebileceğiniz biri olarak resmetti”.
Sıradan rüyalardan çok daha tuhaf bir şeylerin döndüğünden şüphelenmeye başlayan güzel ve dışa dönük sarışın Kris’i Katie Cassidy canlandırdı. “Duygusal olarak, Kris’in başına gelmedik kalmıyor” diyor Cassidy ve ekliyor: “Resmen cehenneme gidip geliyor, karanlığın içinde daracık tünellerde sürüklenerek ilerliyor. Freddy’li kabusları günlük hayatına yansıdığı için sürekli olarak ağlıyor ve dehşete kapılıyor. Kris kendini diğerleriyle bağlantılandıran bir şey olduğundan şüpheleniyor; hatta bu konuda annesinin karşısına dikiliyor ama kimse konuşmuyor”.
Kris’in Freddy konusunda diğer gençleri de uyaran ilk kişi olan yeni erkek arkadaşı Dean’i Kellan Lutz canlandırdı. “Dean sadece bakarak bile pek çok sorunu olduğunu anladığınız türde bir karakter” diyor Lutz ve ekliyor: “Rüyalardan aşırı derecede rahatsız oluyor ve uyumamaya karar veriyor. O yüzden uyanık kalmak için sürekli olarak ilaç alıyor.  Uykuya dalmamak için kahve içmek üzere cafeye gidiyor ama sonuçta bir tür rüya görme durumuna geçiyor ve Freddy’yle korkunç bir karşılaşma yaşıyor”.
Kris’in düşüncelere dalan eski erkek arkadaşı Jesse’yi Thomas Dekker canlandırdı. Jesse, Freddy’nin yaşamlarını işgal etmesiyle pek çok açıdan zayıf düşer. “Jesse aslında neler olduğunu biliyor gibi ama inanmayı reddediyor” diyen Dekker, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Uyanık kalabilmek için çok büyük çaba gösteriyor; ağlıyor ve kendi kendine konuşuyor. Kendi düşüncesine göre gerçek olması imkansız bir tehditle başa çıkabilmesinin yolu yok. Jesse nihayet Freddy’yle karşılaştığında berbat durumda. Hiç abartmıyor; yaşadığı dehşet son derece gerçek”.
Hepsi için çok açık olan bir şey, Freddy Krueger’ın onlar daha çocukken olmuş bir şeyle bağlantılı olduğudur. Ama onları bu konuda aydınlatabilecek yegane kişiler konuşmamaktadır.
Elm Sokağı çocuklarının ebeveynlerini deneyimli oyuncular canlandırdı: Quentin’in babası ve Springwood Lisesi’nin danışmanı Alan rolünde Clancy Brown; Nancy’nin doktor annesi Gwen rolünde Connie Britton; ve Kris’in uçuş görevlisi annesi Nora rolünde Lia Mortenson.
KABUSU TASARLAMAK
Yedi, sekiz, geç saatlere kadar yatmaya gitmeyiz…

Orijinal filmin unutulmaz bazı özellikleri “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”u mitolojisinde esastı ve Bayer yepyeni bir Elm Sokağı vizyonu yaratmasına rağmen bunlara da mutlaka yer vermek istedi.
Freddy kurbanlarını içine çektiği dünyayı kendi belirler. Badham Anaokulu’nun mülayim bahçıvanı ve bakıcısıyken ateşe verilerek korkunç bir şekilde ölen Fred Krueger, rüyaların avcı katili Freddy Krueger’a dönüşür.
Filmin merkezindeki Freddy’nin şekilsiz yüzünü yaratmak için yapımcılar yanık kurbanlarının gerçeğini incelediler elde ettikleri sonuçları kabuslar alemine taşıdılar. Fuller en korkunç deri dokusunun ne olacağı konusunda saatler boyu tartıştıklarını belirtiyor ve en sonunda yaptıkları seçimi “derinden rahatsız edici” olarak niteliyor.
Tasarım gerçekleştikten sonra, yapımcılar deneyimli özel efektler makyaj sanatçısı ve tasarımcısı Andrew Clement’la çalışmayı seçti. Clement, “Bunun zengin dokuIu ve gerçek olmasını istedim. Korku makyajı geleneğine uyarak, hakikaten dehşet verici ve ölümü çağrıştıran bir tasarım seçtik” diyor.
“Freddy’nin şimdi daha gerçeklere dayanan, biraz farklı bir görünümü var” diyor Haley ve ekliyor: “Yanmış derisi son derece gerçekçi olsa da, bunu öcü temalarıyla zenginleştirerek Freddy’nin asla bir yanık kurbanına benzememesini öngördük. Andrew bu tasarımı kusursuz bir şekilde gerçekleştirdi”.
Haley, Freddy Krueger’ın ruhuna girebilmek için her gün saatlerce ayna önünde makyajlı şekilde rolüne hazırlandı. “Bir karakter yaratma sürecinde makyaj, kostüm ve saç departmanlarıyla çalışmayı gerçekten önemli buluyorum. Aynaya bakmak da, karakterin ortaya çıkmasında çok motive edici olabilir. Bu şekilde bambaşka bir bütünlük görmeye başlıyorsunuz. Karakteri oynarken çok yardımı oluyor” diyor Haley.
Çekimlerden önce, Haley’nin başının silikondan bir kalıbı çıkarıldı ki Clement, Freddy’nin yüzünü şekillendirip Haley’ye uyarlayabilsin. Yapımın ilk aşamalarında, aktörün makyaj sandalyesinde yaklaşık 6 saat boyunca oturması gerekti. Clement ve meslektaşı Bart Mixon akrilik ve silikon bazlı malzemelerden oluşan katmanları Haley’nin başına, boynuna ve ellerine yapıştırıyorlardı. Ama rutine oturduktan sonra bu süre yarıya indi. Bunun yanı sıra, makyaj ekibinin çekimlerin her günü için yeni bir malzeme seti kullanması zorunluydu. Ayrıca, her parçanın çekimden önceki öğleden sonra boyanması gerekiyordu. Bu, her gün sekiz saatlik bir işlem demekti.
Setteki tüm fiziksel makyaj efektlerine ek olarak zaman zaman görsel efektler de Freddy Krueger’ın yüzündeki hasara çok incelikli bir şekilde katkıda bulundu. Yönetici yapımcı Mike Drake, “Freddy’nin yanağına dijital yeşil boya ekledik. Bu sayede, görsel efektler şirketi Method, istenen derinliği yaratabildi” diyor.
Freddy’nin yüzü dışında kırmızı-yeşil çizgili yün kazağı ve yıpranmış fötr şapkası da karakterle özdeşleşmiş şeylerdi. Bu parçaları yaratma süreci senaryoyla başladı. “Onun hakkında yüzeysel olarak bildiğimiz her şeye baktık ve bunların neden Freddy’nin unutulmaz birer parçası olduğuna dair daha derin bir mitoloji, daha derin bir neden bulmaya çalıştık” diyen senarist Heisserer, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Neden fötr şapka? Neden kazak? Neden eldiven? Bu şekilde bakıp, Freddy’nin daha önce anaokulunda bakıcı ve bahçıvan olarak çalıştığı göz önüne alınınca, şimdi neden böyle bir karakter olduğuna dair temel bir mantık oturdu. Anaokulunun bahçesini düzenlerken kullandığı bahçıvan eldivenleri birden bire ucunda bıçaklar olan eldivene dönüştü”.
Bu parçaları kostüm tasarımcısı Mari-An Ceo yarattı. Ceo, Platinum Dunes’un önceki yapımları “Friday the 13th” ve “The Texas Chainsaw Massacre: The Beginning”de de görev almıştı. Tasarımcı, “‘Üç Büyük’ yapmak istedim. Daha önce Jason ve Leatherface’i giydirmiştim. Şimdi Freddy’yi de giydirdiğime göre, artık korku türünün üç mücevherine sahibim” diyor gülümseyerek.
Ceo yeni “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”unun zorluğunun aynı anda hem yeni hem de bilindik bir şey yaratmak olduğunu söylüyor: “Hayranların isteklerine ve daha önce yaratılmış olanlara sadık kalmaya karar verdik. Bunu kaç kişi biliyordur bilmem ama kırmızı ve yeşil optik olarak beynin tam olarak kaydedemediği renklerdir. Dolayısıyla bu, kazağı tasarlarken göz önünde bulundurduğumuz bir şeydi”.
Görüntü yönetmeni Jeff Cutter, “Mari-An ve Sam’le birlikte film için mükemmel olanı bulmak amacıyla çok sayıda ışıklandırma altında belki sekiz farklı kazak test etmişizdir. Kazağın ne kadar koyu olduğuna ve sandığımızdan ne kadar fazla ışıklandırma gerektirdiğine inanamazsınız”.
Ceo, Freddy’nin kazağını hazırlaması için Craven’ın 1984 filminde Robert Englund’ın giydiği orijinal kazağı da örmüş olan Judy Graham’ı ekibe dahil etti. “Judy’yle daha önce de çalışmıştım ama orijinal Freddy kazağını yapanın o olduğunu bilmiyordum” diyor Ceo ve ekliyor: “Sonuçta Judy tekrar ekibe katılarak son derece titiz ve muhteşem bir iş çıkardı. Harikaydı”.
Ceo, aynı şekilde, mükemmel fötr şapkayı bulmak için de Haley ve Bayer’la yakın bir çalışma içine girdi. Birlikte Chicago Optimo Fine Hats’ten kahverengi bir şapka seçtiler ve daha sonra bu şapkayı yeniden tasarladılar ve eskittiler. “Şapka büyük değişime tâbi oldu. Kesinlikle evrim geçirdi” diyor Ceo.
Belki de Freddy’nin en çarpıcı aksesuarı dört bıçaklı eldiveniydi. Kurbanlarının üzerinde dört sıyrıktan oluşan imzasını atarken bu eldiveni kullanıyordu. “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”un aksesuar sorumlusu William Dambra, yapımcılar ve yapım tasarımcısı Patrick Lumb’la birlikte eldiveni yaratmak için gereken uzun sürecin başında yer aldı. Standart bir bahçıvan eldiveninin üst kısmına jilet keskinliğinde dört bıçak monte edildi.
“Nihai konsept üzerinde karar vermeden önce çizimleri gözden geçirmemiz 3-4 hafta sürdü” diyen Dambra, daha önce yine Platinum Dunes yapımı “The Unborn”da da görev almıştı.
Haley’nin sağ elinden yapılan nihai çizimler ve kalıplar kullanılarak, eldivenin farklı versiyonları özel efektler departmanında görevli Joe Mack tarafından elde yapıldı. Mack eldivenleri pirinç, bakır ve sertleştirilmiş çelikten üretti. Yakın çekimler için hazırlanan kauçuk model de dahil olmak üzere çeşitli versiyonları yapılan eldivenler arasında öne çıkan, ve Freddy’nin “kahraman eldiveni” olan eldivende 12-20 santim arasında değişen bıçaklar vardı.
Mack ayrıntıları şöyle aktarıyor: “Bunun Krueger’ın yaptığı bir eldiven olduğunu bildiğim için her parçayı elde kestim ve dövdüm. Böylece garajdaki atölyede yapılmış gibi göründü”.   Mack, Freddy’nin kahraman eldivenlerinin her birinin 30 adet elde yapılmış parçadan oluştuğunu söylüyor.
Her kostümü ve aksesuarı üzerine mükemmel uyana kadar kostüm departmanında haftalar boyu provalara giden Haley, “Arkadaşlar eldivenlerde harika bir iş çıkardılar. Sette pek çok kez başka oyunculara fazla yaklaşmamak ya da bıçakların üzerine düşmemek için çok dikkat etmem gerekti” diyor.
Ceo, Elm Sokağı çocukları için, bir yandan orijinal filme saygı duruşunda bulunurken, bir yandan da yeni görünümler yaratmanın keyfini yaşadı. Örneğin, Katie Cassidy’nin canlandırdığı Kris karakteri daha önceki filmdeki bir şeye dikkat çeken bir tişört hazırladı. Ceo bu konuda şunu söylüyor: “Johnny Depp kariyerine orijinal ‘A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus’la başladı. O filmde üzerinde ‘10’ yazan muhteşem bir forma vardı. Biz de bunun modern bir versiyonunu Katie Cassidy için hazırladık”.
Ceo bir sanatçı olan Nancy karakteri için, karakterin kendisinin yaratmış olacağı türde kıyafetler hazırladı.

YENİ BİR ELM SOKAĞI
Dokuz, on, bundan böyle uyumaya son…

Bayer yapım tasarımcısı Patrick Lumb’la birlikte çalışarak, banliyönün çok bilindik ve güvenli ortamını sunacak mekanlar kullanmak istedi ki Freddy’nin ortaya çıkışı çok daha çarpıcı bir etki yaratsın. Öte yandan, Freddy’nin dünyasına kısmen 18. yüzyıl sonu 19. yüzyıl başı İspanyol sanatçısı Francisco Goya’nın karanlık ve fantastik tabloları ilham kaynağı oldu. “Yapmaya çalıştığımız şey rüyalar dünyasını gerçek dünyaya dayandırmak ve aralarında zengin, heyecan verici geçişler oluşturmaktı” diyor Lumb ve ekliyor: “Benim için bu projenin en büyük keyiflerinden biri rüyalar aleminde çalışmak ve Freddy’nin etrafında bir dünya yaratmaktı”.
Yapımcılar istedikleri klasik Ortabatı kasabasını Chicago-Illinois’de, çevresindeki banliyölerde ve Indiana’daki Gary kasabasında buldular.
Tüm esas karakterler Springwood Lisesi öğrencileri oldukları için, yapımcılar iki yerel liseyi kullandılar: İç mekanlar için Chicago Arlington Heights’taki John Hersey Lisesi; dış mekan çekimleri ve ana çekimler için Elk Grove kasabası yakınındaki Elk Grove Lisesi.
Yapımcılar okul saatlerinde çekim yaptılar ve liselerde çekilen çeşitli sekanslarda figüran olarak okulların yüzlerce öğrenci ve öğretmenini kullandılar.
Elk Grove dış mekanların yanı sıra kapalı havuz mekanına da ev sahipliği yaptı. Quentin, Springwood Mustangs yüzme takımının bir üyesi olduğu için Elk Grove’un su topu ve yüzme takımı Quentin’in Springwood Mustangs’taki takım arkadaşlarını canlandırdılar.
Çekimlerin ikinci haftası, 1920’lerin üst tabakasının yaşadığı Barrington kasabasındaki  tamamen tarihi Jewel Park’ta gerti. Büyük iki katlı evlerle çevrelenmiş Linden Road adlı sokak filmin ikonlaşmış Elm Sokağına mekan oluşturdu. Nancy ve Kris’in evleri bu sokak üzerinde ve karşılıklıydı. Orijinal “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus”a bir saygı duruşu olarak Nancy’nin evinin numarası bu filmde de 1428 oldu.
En sinematik ve ürpertici mekanlardan biri Indiana-Gary’deki City Methodist Kilisesi’ydi. Dokuz katlı metruk bu gotik İngiliz kilisesi şimdi çok güzel bir harabe görünümünde. Burası Quentin’in Freddy Krueger’la karşılaşmalarından birine mekan oluşturdu.
Freddy’nin en kişisel alanı, buharlı, hararetli kazan dairesidir. Burası “A Nightmare on Elm Street/Elm Sokağında Kabus” mitolojisinin olmazsa olmazı. Burada geçen sekanslar Güney Chicago’da bir santralde, dört gecede çekildi. Bu çok katlı sanayi tesisi sinemanın sanat ve özel efektler departmanları tarafından, buhar boruları, duman, ateş, damlayan su ve Freddy’nin kurbanlarını asabilmesi için kullandığı büyük zincirlerin eklenmesiyle filme uygun hâle getirildi.
Yapım ekibi, ayrıca, tarihi ACME Çelik Tesisinde (şimdi Beemsterboer Çelik Tesisi) ve yakındaki eğitim merkezinde de çekim yaptı. Sanat departmanı bu merkezi Fred Krueger’ın 15 yıl boyunca bakıcı olarak çalıştığı Bedham anaokuluna dönüştürdü. “Çelik tesisi çok endüstriyel ve bakımsızdı ama böylesi bizim için mükemmeldi” diyen Lumb, açıklamalarını şöyle sürdürüyor: “Gerek içeride gerek dışarıda çok kapsamlı bir çalışma yürüttük. Kapılardan duvar renklerine, zeminden mobilyalara derslikler sıfırdan yaratıldı. Anaokulu setinin güzel yanlarından biri kendinizi biraz kapalı kalmış hissetmeniz. Bir hapishane hücresine benzediği için bir bakıma uğursuz bir havası var, ama aynı zamanda hiç de güvenli olmadığı halde güvenli illüzyonu yaratmak için ‘dostane’ bir hâle getirebiliyorsunuz”.
Chicago’daki diğer kayda değer mekanlar arasında şunlar sayılabilir: Elgin’de 19. yüzyıl sonlarından kalma gotik bir mezarlık olan Bluff City Mezarlığı; Chicago’da Lincoln Park yakınındaki Powell’s Kitapçısı; Chicago’daki Michael Reece Hastanesi; Cicerop’taki Hawthorne Eczanesi; ve Orland Park’taki ultra modern Orland Park Polis Merkezi ki burası ABD’de ilk LEED (Çevre Tasarımında Lider) Altın Sertifikalı Polis Merkezidir.
Filmin pek çok iç mekanı, yeşil perde kullanılan setler de dahil olmak üzere, bağımsız bir stüdyo ve yapım hizmetleri kompleksi olan Chicago Studio City’de kurulan iki platoda inşa edildi. Platoda yapılan üç haftalık çekim boyunca kullanılan başlıca setler şöyle sıralanabilir: Kris’in kabusunda yanan ve suyla dolan derslik setleri; Kris’in yatak odası seti; Nancy’nin sanat dolu yatak odası ki Freddy burada yatağın üzerindeki duvar kağıdından çıkıyor; ve Freddy’nin bıçaklı elinin suyun altından çıktığı banyo.
Yanmış derslik ile su dolu derslik setleri Lumb’ın hem favorileri hem de tasarımı en zor olan setlerdi. Lumb su dolu derslik için, bu kabusvari görüntülerin gerçekte nasıl olabileceğine dair sağlam bir dayanak bulmak üzere Katrina Kasırgası’nın neden olduğu New Orleans selini gösteren bir fotoğraf kitabını referans aldı.
Yapımcı Bay, fiziksel dünya ile Freddy’nin rüya dünyası arasındaki geçişi hiç hissettirmeden üst üste oturtan Bayer’dan övgüyle söz ediyor: “Birçok açıdan, bunlar birbirlerinin karanlık birer yansıması. Her ikisi de son derece gerçek, son derece organik, ama bu rahat banliyö kasabasının güvenli ve emniyetli oluşu bir yalana dönüşüyor çünkü rüyalar dünyası çocukların hayatları için mücadele etmesi gereken yer. Buna tamamen inanmalılar ve izleyiciler de buna tamamen inanmalılar. Sam bu muazzam zıtlığı yaratmakta inanılmaz bir iş çıkardı”.
Bayer ise şunları söylüyor: “Bu bir şehir masalı. Sizi korkutuyor. Filmdeki çocuklar uyanık kalmak için deli gibi mücadele ederken, gerçek dünya ile rüyalar dünyası arasındaki gidiş gelişler çok çabuk oluyor. Yani bir yolculuk yaşanıyor. Biz, bu kabus senaryosunun, ‘Biri sizi gerçekten uykunuzda öldürebilir mi?’ diye sormanıza yol açacak ölçüde gerçeğe dayandığı bir durum yaratmak istedik”.

Resimler:

Bir yanıt yazın