GRETA

GRETA

Tatlı, naif, genç bir kadın olan Frances, metroda bulduğu çantayı gerçek sahibine
götürmek için bir dakika bile düşünmez. Çantanın sahibi ise Greta’dır; klasik müzik aşığı ve acı dolu bir yalnızlık taşıyan, egzantrik, Fransız bir piyano öğretmeni. Yakın bir zamanda annesini kaybetmiş olan Frances, dul Greta’ya kısa bir sürede yakınlaşır ve ikisi hızlı bir şekilde arkadaş olurlar.

Oscar® ödüllü yönetmen Neil Jordan’in bu gerilim filmi, Greta’nin başlangıçtaki annelik cazibesinin yok olmaya başlaması ve Frances’in, Greta’nin hayatının hiç de söylediği gibi olmadığını fark etmesiyle birlikte giderek daha rahatsız edici bir hal alır.

Moretz ve Huppert, Maika Monroe, Colm Feore, Stephen Rea’ya eşlik ediyor. Neil Jordan, Ray Wright ile birlikte senaryosunu yazdığı filmin yönetmenliğini de üstleniyor.
Yapımcılar; Sidney Kimmel, John Penotti, James Flynn, Lawrence Bender, Karen Richards iken, filmin distribütörlüğü ise Universal Pictures gerçekleştiriyor.

“GRETA” yazısını okumaya devam et

Destroyer

DESTROYER 19 NİSAN 2019

Oscar ödüllü oyuncu Nicole Kidman, geçmişiyle yüzleşen bir polisi canlandırdığı, hayatımın tutku projesi dediği DESTROYER ile beyazperdeye fırtına gibi dönüyor! Toronto Film Festivali’nde gösterim yapan film, Nicole Kidman’a En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre adaylığı getirdi.

Konu: Yıllar önce genç ve güzel bir polis memuru olan Erin (KIDMAN), Los Angeles’da tehlikeli bir çeteye sızmakla görevlendirilmişti. Başarısızlıkla sonlanan bu görevin ardından Erin’in hayatı altüst olur. Pişmanlıklarıyla yıkılan Erin’in karşısına onca yıldan sonra çetenin lideri tekrar çıktığı zaman, intikama giden yolda ona kimse engel olamaz.

“Destroyer” yazısını okumaya devam et

Lanetli Gözyaşları – The Curse of La Llorona

LANETLİ GÖZYAŞLARI
“THE CURSE OF LA LLORONA”

YAPIM NOTLARI
New Line Cinema ve yapımcı James Wan’ın “Lanetli Gözyaşları”, sembolleşmiş Latin Amerika efsanesine, özgün bir korku filminde hayat veriyor ve ödüllü kısa film The Maiden’ın yenilikçi yönetmeni Michael Chaves’in de yönetmenliğini yaptığı ilk uzun metrajlı film oluyor.
1973 Los Angeles’ında geçen film, bir sosyal hizmet görevlisi ve dul bir bekâr anne olan ve kocasının kaybıyla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da üstlendiği iki rolü dengelemeye çalışan Anna Tate-Garcia’nın (Linda Cardellini) hikâyesini anlatıyor.
İnançlı insanlarla dolu bir şehre hizmet eden kuşkucu biri olan Anna, işinde birçok hayali görüntü ve batıl inançlarla uğraşırken, genelde içindeki şeytanları buluyor. Patricia Alvarez’in (Patricia Velasquez) evine çağrılıp da iki oğlunu dolaba kilitlenmiş olarak bulduğunda, dehşete düşmüş annelerinin onları kilit altında tutmak için gösterdiği çaresiz çabayı tehlikeli bir istismar işareti olarak yorumlar.
Anna, Patricia’nın ihtiyacı olan yardımı almasını sağlamaya kararlı olsa da, ilk endişesi çocukların güvenliğidir. Ama karşı karşıya oldukları gerçek tehlikenin farkında olmadığı için Anna’nın, anneyi psikiyatri bölümüne yatırıp çocukları da koruma altına aldığında, neyi açığa çıkaracağından haberi yoktur – ya da yol açacağı yıkımdan.
Gecenin geç saatlerinde, iki oğlanın uyuduğu çocuk koruma evinin koridorlarında tüyler ürpertici bir çığlık yankılanır… Cesetleri daha sonra nehirden çıkarıldığında, çocukların mahvolmuş annesi bundan dolayı Anna’yı suçlar ve ona bir uyarıda bulunur: Artık onun çocukları La Llorona’nındır… ama sıradakiler Anna’nın çocukları olabilir.
Karanlık çöktüğünde ve çocukları ağlayan kadının meşum feryatlarını duyunca, Anna, Patricia’nın iddialarının gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalır: Bu efsanevi ruh, günümüz Los Angeles’ında çocukları avlama peşindedir ve kendi küçük çocukları da onun avıdır.
Gidecek kimsesi olmayan Anna, rahiplikten şifacılığa dönen ve hayatı boyunca bu savaşa hazırlanan Rafael Olvera’ya (Raymond Cruz) bel bağlar. Kuvvetli inancını ve ruhani totemlerini birleştiren Rafael, Anna ve çocuklarıyla birlik olur ve gece olup La Llorona öfkeli doğaüstü hiddetini saldığı zaman hazırlıklı olmak için önlemler alır ve silahlanırlar.
Yapımcılığını James Wan’ın (Aquaman), Gary Dauberman’ın (IT ve Annabelle serisinin senaristi) ve Emile Gladstone’un (Army of One) yaptığı “Lanetli Gözyaşları”nın yönetmeni Michael Chaves’in bu ilk uzun metrajlı filmi.
Filmin oyuncuları şöyle: Linda Cardellini (Oscar ödüllü Green Book, Netflix dizisi Bloodline) Raymond Cruz (Breaking Bad, Training Day) ve Patricia Velasquez (Arrested Development, The Mummy filmleri), ayrıca Marisol Ramirez (NCIS: Los Angeles), Sean Patrick Thomas (Barbershop filmleri, Halloween: Resurrection) Jaynee-Lynne Kinchen (Selfless) ve yeni oyuncu Roman Christou.
Filmi yazan Mikki Daughtry ve Tobias Iaconis (Five Feet Apart). Richard Brener, Dave Neustadter, Walter Hamada, Michelle Morissey ve Michael Clear başyapımcılar. Chaves’in yaratıcı kamera arkası ekibiyse şöyle: Görüntü yönetmeni Michael Burgess (Aquaman kamera operatörü), yapım tasarımcı Melanie Jones (Insidious: The Last Key) kurgucu Peter Gvozdas (The Purge) ve kostüm tasarımcı Megan Spatz (Slice). Filmin müzikleri Joseph Bishara’ya (Insidious filmleri) ait.
New Line Cinema’dan bir Atomic Monster/Emile Gladstone yapımı, Lanetli Gözyaşları. Film 2D, Dolby Cinema ve ScreenX formatlarında çıkacak. Filmin dağıtımcısı Warner Bros. Pictures.

Neden Yaratıcıyız? – Why Are We Creative

WHY ARE WE CREATIVE – 19 NİSAN 2019

NEDEN YARATICIYIZ?

2018 Venedik Film Festivali’nde prömiyerini yapan NEDEN YARATICIYIZ? (Why Are We Creative?) izleyenleri müthiş bir yolculuğa çıkarıyor. Yönetmeni Hermann Vaske’nin aklına takılan ve kolay kolay cevaplandırılamayan bu soruya, Pedro Almodovar, David Bowie, Umberto Eco, Angelina Jolie, Bono, Stephen Hawking, Nick Cave, Marina Abramovic, Björk, Willem Dafoe, Mikhail Gorbatchev, Michael Haneke, Werner Herzog, Isabelle Huppert, Samuel L. Jackson, Jim Jarmusch, ,Takeshi Kitano, Jeff Koons, Diane Kruger, Sean Penn, Spike Lee, Nelson Mandela, Yoko Ono, Pussy Riot, Quentin Tarantino, Julian Schnabel, Wim Wenders, Ai Weiwei, Asia Argento gibi birbirinden ünlü isimler hiç beklenmedik cevaplar veriyor.

Konu: TEK SORU, 30 YILLIK BİR ÇALIŞMA, 50’DEN FAZLA İSİM VE SONSUZ OLASILIKLAR.

2018 Venedik Film Festivali

Yönetmen Hermann Vaske, tutku dolu bir araştırmanın parçası olarak, 30 yılı aşkın bir süre müzik, felfese, bilim, siyaset ve sanat dünyasından 50’den fazla ünlü isme tek bir soru soruyor: ”Neden yaratıcısın?” Vaske’nin aldığı cevaplar, en az soruların sorulduğu kişiler kadar ilginç ve çekici…



ARCTIC

ARCTIC

ÖZET
Başrolde Mads Mikkelsen’in (The Hunt, Hannibal, Doctor Strange) yer aldığı ARCTIC, bir adamın Kuzey Kutup Bölgesi’nde hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Düşen uçağından sağ çıkmayı başaran Overgard, kurtarma ekibini beklemektedir. Fakat trajik bir kaza, umudunun tükenmesine yol açar. Overgard artık hiçliğin ortasında, sert doğa koşullarının karşısına çıkardığı engelleri yaratıcı yöntemlerle aşmak zorundadır. Kendine güvenli bir alan oluşturan Overgard’ın, yardım şansını son bir kez zorlamak için ölümcül bir yolculuğa çıkması gerekecektir. Indiewire tarafından “Tüm zamanların en iyi hayatta kalma filmlerinden biri” olarak nitelenen filmin yönetmen koltuğunda, Youtube için çektiği videolarla üne kavuşan Joe Penna oturuyor. Penna, ilk uzun metraj filmi olan ARCTIC’le filmin dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera ödülüne aday gösterildi.

“ARCTIC” yazısını okumaya devam et