Sırlar Kitabı – The Translators

SIRLAR KİTABI – THE TRANSLATORS

“Çok satan bir kitabın sayfaları basılmadan önce internete sızarsa…
Dokuz çevirmen ve şimdi hepsi şüpheli.
Agatha Christie romanı tadında gerilimiyle izleyiciyi sürükleyen ve finaliyle de şaşırtan SIRLAR KİTABI (The Translators) bu cuma sinemalarda!”

Aksiyon filmlerinin aranan yıldızı Bond kızı Olga Kurylenko, Matrix serisinin kötü adamı olarak tanınan Lambert Wilson ve Netflix’in popüler dizilerinden The End of the F***ing World ile yıldızı parlayan Alex Lawther’ın başrollerinde olduğu muhteşem bir gerilim. DEDALUS adlı çok satan bir romanın çevirmenleri, kitabın dokuz farklı dile aynı anda çevrilmesi için dış dünyayla hiçbir şekilde bağlantı kuramadıkları izole bir yere kapatılırlar. Ancak sayfaların yavaş yavaş internete sızmasıyla birlikte hırsızı bulmak için zamana karşı büyük bir yarış başlar. Bütün çevirmenler şüphelidir.

“Sırlar Kitabı – The Translators” yazısını okumaya devam et

İmparator: Yeraltı Dünyasının Hükümdarı – L’Empereur de Paris

Konu: Napolyon döneminde dünyanın en büyük ve en korkunç cezaevlerinden kaçmayı başaran tek kişi François Vidocq’tur. Bu özelliğinden dolayı Paris’te yeraltı dünyasının bir numaralı adamı olarak ün salar. Son firarından sonra kendini basit bir tüccar olarak tanıtıp, kimliğini gizlemeyi başarmıştır. Ancak geçmişi peşini bırakmaz. Eski hücre arkadaşları tarafından alakası olmayan bir cinayet üzerine atılmıştır. Arkadaşlarının ihanete uğrayan Vidocq yakalanır. Serbest bırakılması karşılığında polisin suç çeteleriyle savaşmasına yardımcı olması istenmiştir. Anlaşma yaptığı polis şefinin kısa zamanda olağanüstü sonuçlar elde etmesine yardımcı olmuştur. Buna rağmen, hem polis teşkilatının hem de başına konan ödül nedeniyle suçluların bir numaralı düşmanı haline gelecektir.

“İmparator: Yeraltı Dünyasının Hükümdarı – L’Empereur de Paris” yazısını okumaya devam et

Don Kişot’u Öldüren Adam – The Man Who Killed Don Quixote

DON KİŞOT’U ÖLDÜREN ADAM / THE MAN WHO KILLED DON QUIXOTE

Oscar ve Altın Küre adayı efsanevi yönetmen Terry Gilliam’ın 20 yılı aşkın süredir çekmeye çalıştığı gönül projesi DON KİŞOT’U ÖLDÜREN ADAM, hiç dinmeyen temposu, yaratıcı olay örgüsü, göz alıcı mekanları ve sıra dışı mizahıyla tam bir Gilliam başyapıtı! Miguel de Cervantes’in “tarihteki ilk modern roman” kabul edilen ünlü eserinden ilham alan filmde Toby (Adam Driver) kendini beğenmiş bir reklam yönetmeni, Javier (Jonathan Pryce) ise bir ayakkabı tamircisidir. İkili, yıllar sonra La Mancha’nın otantik atmosferinde yeniden karşılaşır. Yaşlı Javier, kendisinin Don Kişot ve Toby’nin de Sancho Panza olduğunu sanmaktadır. Bir dizi talihsizlik sonucu acımasız bir Rus mafya lideri, baş belası bir yapımcı ve eski aşkların da karıştığı; gerçekle hayalin, geçmişle bugünün birleştiği çağdaş bir Don Kişot hikayesinin ortasına düşerler. Filmin 1990’larda başlayan yapım süreci hastalıklar, davalar, finansman sıkıntıları, hatta sel baskını gibi çeşitli nedenlerle 2018’e kadar aksadı. “Don Kişot’u Öldüren Adam – The Man Who Killed Don Quixote” yazısını okumaya devam et

Johnny English Tekrar İş Başında – Johnny English Strikes Again

UNIVERSAL PICTURES Sunar

JOHNNY ENGLISH TEKRAR İŞ BAŞINDA

Birleşik Krallık tehlikede. Başbakanın G12 zirvesin ev sahipliği yapmasına beş gün kala, MI7’nin güvenliği ihlal edilmiş ve sahadaki bütün ajanların kimliği açığa çıkmıştır. Faili bulmak için tek umut emekli bir ajanı göreve getirmektir. Ama çoğu ya ölmüş ya da ölmek üzeredir. MI7’nin müdürüne tek bir seçenek kalır ve seçeneğin adı da English’tir. Johnny English.
Öğretmenlik görevini bir kenara bırakan Johnny English görevi kabul eder. Ama işler, en son sahada çalıştığı zamandan bu yana değişmiştir. Silahların ve aygıtların yerini dijital telefonlar, spor arabaların yerini elektrikli hatchback’ler almıştır. English şaşırır ama kısa sürede bu yeni protokolün bir çaresini bulur. Dijital bir dehayı yakalamak için analog bir yaklaşım gerektiğini öne sürer. Böylece English, tam donanımlı bir Aston Martin’in üzerindeki tozları üfler, dış iskelet kıyafetini ve mıknatıslı botlarını ortaya çıkarır, şerbet soslu vericileri, patlayan kulak temizleme çubuklarını alır, Bough’ı MI7’nin unutulmuş bodrumundan çıkarır ve görevine başlar. “Johnny English Tekrar İş Başında – Johnny English Strikes Again” yazısını okumaya devam et

Bir Nefes Ötede – Dans la Brume – Just a Breath Away

Bir Nefes Ötede

Mathieu’nun kızı Sarah 11 yaşındadır.

Çocukken yakalandığı bir hastalık sebebiyle doğal ortamdan aldığı oksijen yetmemekte ve devamlı oksijen takviyesinin yapıldığı cam odada yaşamak zorundadır.
Doktorların ve ailesinin tüm çabasına rağmen hastalığına çözüm bulunamamıştır.
Aniden Paris’te büyük bir deprem meydana gelir.
Ölümcül bir sis yeryüzüne sızmakta, şehirdeki panik gittikçe büyümektedir.
Mathieu ve Sarah’ın annesi Anna da yüksek binaların çatılarına ve üst katlarına sığınarak kurtulan insanların arasındadır.
Ama Sarah’yı yaşamak zorunda olduğu cam odasının içinde bırakmaları gerekmiştir.
Felaketler felaketleri kovalamakta, insanlar bir gün daha fazla yaşamak için birbirlerini çekinmeden öldürmekte, yaşam savaşının bir cehenneme döndüğü günler yaşanmaktadır. “Bir Nefes Ötede – Dans la Brume – Just a Breath Away” yazısını okumaya devam et