Gezegen 51 – Planet 51

Gezegen 51

Özel bilgisayar efektleriyle yapılan Planet 51/Gezegen 51,  aksi yönde bir uzaylı istilasını anlatan galaktik boyutlarda bir macera komedi
Sony Pictures, Ilion Animation Studios ve Handmade Films International yapımı olan Planet 51’in yönetmeni  Jorge Blanco (en çok satan oyunlardan olan Commandos’un yaratıcısı),  yardımcı yönetmenleri Javier Abad ve Marcos Martinez (Commandos yaratıcı ekibinden) ve ünlü aktörler Dwayne Johnson (The Game Plan, The scorpion King), Jessica Biel (I Now Pronounce you Chuck & Larry, The Ilusionist), Justin Long (Live Free or Die Hard, Jeepers Creepers), Seann William Scott (Ice Age 1&2, American Pie 1&2), Gary Oldman (Harry Potter serisi, Batman serisi) ve John CLeese (Shrek 2&3, A Fish called Wanda).  Senaryo ise Oscar ödüllü (Shrek, Shrek 2) Joe Stillman’a ait.  Yapımcılar Ignacio Perez Dolset (Ilion Animation Studios CEO’su)  ve Guy Collins (HandMade Films International Yönetim Başkanı).  Peter D. Graves (Terminator Salvation’ın yapımcısı),  Michael Ryan (HandMade Films International Yöneticisi) ve Albie Hecht (Nickelodeon Entertainment eski başkanı)  da yürütücü yapımcı olarak yer alıyorlar.  Filmin müzikleri James Brett (Transformers,The Golden Compass) , kurgusu ise Oscar ödüllü (Son of Gods) Alex Rodriguez tarafından yapıldı.
16 yaşındaki LEM, Gezegen 51’de, beyza çitlerle çevrili, Amerika’nın 1950’lerdeki masum halini anımsatan bir yerde yaşamaktadır. Korunaklı ve tahmin edilebilir, tekdüze hayatında mutludur ve gününü o bölgedeki gökevini yönetip, hoşlandığı komşusu NEERA ile geçirme hayalleriyle geçirmektedir.

Bir gün, hiç de hesapta yokken, milyonlarca mil uzaklıktan gelen astronot KAPTAN CHARLES ‘CHUCK’ BAKER, uzay gemisini Neera’nın bahçesine indirir, hem de tam aile barbeküsünün ortasına. Etrafındakileri farketmezcesine gemiden iner ve Büyük An’ını açığa vurur.  Zafer kazanmışçasına bayrağını diker ve arkasını döndüğü anda… Gezegen 51’in yeşil derili sakinlerinin şaşkınlıkla kendisine baktığını görür. Panikler ve koşturmaya başlar… Lem’in çalıştığı gökevinde bir korunak şansı kovalar.
Lem ve Chuck tanışır ve sonunda ortak korkularını yenerek bir dostluk kurarlar. Lem, Chuck’ı paranoyak ve aralarına giren herhangi bir yabancıyı yakalayıp yoketme güdüsünde olan Gezegen 51 Ordusu’ndan saklamaya karar verir. Chuck’ın tek isteği ise, kendisini bırakıp gitmeden önce uzay gemisine ulaşmaktır. Lem ve arkadaşları; Gezegen 51’in çok da zeki olmayan birkaç askeri ve hayranlık uyandıran araştırmacı robot ROVER ile Chuck çok da geç olmadan gemsiine kavuşmaya çalışır…

YAPIM HAKKINDA
Ilion Animation Stüdyoları,  2002 yılında, dünya çapında ilgi görecek bilgisayar tabanlı üretilmiş animasyonlarda lider rolü üstlenmek niyetiyle kurulmuştur. Böylesine tutkuyla kurulan proje beraberinde yaratıcı, teknolojik anlamda çelişkiler de getirdi. “Projeyi ilerletmek için çok iyi bir hikaye taslağı, ileri teknoloji ve becerikli bir ekibe ihtiyacımız vardı. Bu başarı demekti. En başından, bu filmi diğerlerinden ayıracak yeni ve original bir  hikaye arayışındaydık.” diyor Perez Dolset.
Bu noktada kendi hayallerimiz, umutlarımız  ve düşlerimizden geçen bu yolculuğa çıkma kararı aldık. Bizden öncekilerin de yaptığı gibi, eski ve ortak kullanılan temaları iyice araştırdık, ve tabii alışık olmadıklarımızı da. Evrensel ama orjinal fikirlerle anlatılamamış ya da iyi hikayelerle evrensel dil yaratılamamış örneklere baktık. Ve  bu durumlarda çoğu zaman olduğu gibi birçok fikrin kullanılmış olduğu sonucuna vardık ki tam da o anda GEZEGEN 51’i bulduk, ya da o bizi buldu demeliyim.
Hikaye gelişiminin ilk taslağından sonra dünya standartlarında iyi bir senarist arayışına girdik ve bu işte olabilecek en iyilerinden birini bulduk; Joe Stillman. O da ilk bakışta vurulduğunu dile getirdi. Daha ilk toplantıdan sonra adeta pılını pırtını toplayıp GEZEGE 51’de yaşamaya gitti. Eminim ki gidip hemen Lem’in yaşadığı yerin karşısına yerleşmiştir, yoksa Lem’in çatısına mı demeliydim? Gittiği her nereyse, aslolan şu ki mükemmel karakterlerin, bol bol mizahın, sürprizin,  duygunun ve heyecanın yer aldığı inanılmaz bir hikaye çıkardı ortaya.
“Uzaylı bir banliyö ailesinin evinin bahçesine iniş yapan bir astronotun olduğu 3 dakikalık bir görüntü izlettiğinde kendimden geçmiştim bile.” diyor Stillman. Astronotun inişi gerçekten ilham vericiydi. İçinde o kadar çok öğeyi anlatıyordu ki; GEZEGEN 51’in neye benzediği, orada yaşayanların hissiyatı, abartıya kaçmayan bir oyunculuk stili, görsel bir motif, renk paleti, mekana dair inanılmaz bir hissiyat ve gelişmiş bir teknik kabiliyet..”
Yönetmen Jorge Blanco durumun altını şöyle çiziyor  “amacımız her daim çok iyi bir hikayeyi orijinial bir  içerikle anlatmak ve böylelikle son zamanlarda çokça gördüğümüz, tekrara dayalı animasyonlardan kaçınmaktı.  Gezegen 51 beraberinde gelen uzun bir listeden oluşan fikirleri inceledikten sonra bunun çok da kolay olmayacağını biliyorduk. Bu fikirler uzaylıların – tepelerinde antenleri olan küçük yeşil adamlar- insane ırkının istilasından korkarak yaşamasaydı. Klasik bir uzaylı istilası hikayesi fakat bu sefer tam tersi bir açıdan.
Bu original fikir önümüzde devasa bir olasılıklar dünyası açtı ve hemen uzaylı gezegegenimizi 1950’lerin Amerikası denginde oluşturmaya giriştik.  Bu mükemmel bir uyum sağladı çünkü 1950’lerde bilimkurgu, açıkhava sinemaların favorisiydi ve ekranda birbiriyle savaşan ve başka gezegenlerden gelen istilacı kahramanlar görürdük. Bu filmler komedi ve karikatürün mükemmel biçimde birleşmesini de sağlardı; Cadillac biçimli uçan istilacı “uzay aracı” kullanan uzaylılar mesela. Farkettik ki bu ikonların hepsi bizim filmimize cuk oturacaktı.
1950’ler Amerikası bize Gezegen 51’i yaratmada ilham vermekle beraber, o dönemde sabotaj ve istila etrafında gelişen sosyal paranoyadan faydalanma şansı da verdi.  O dönem insanların güvensizliği onları yan komşularının dahi bir gizli ajan olduğu ve mahalledeki fırını patlatacağı paranoyasına sürüklemeye yeterliydi. Aynı şekilde Gezegen 51 sakinleri de, masum bir astronotu terör ve güvensizlikle özdeşleştiriyorlar. Farklı kültürler arasında gelişen bu bilinmeze karşı olan korku ve önyargı film boyunca kendini gösteriyor.

Gezegen 51’deki karakterlerin animasyonunu yaratma konusundaki zorlukların bilincinde olduğumuz için kendi bilgisiyarlarımızı kendi yarattığımız animasyon araçları ve yazılımlarıyla oluşturmaya karar verdik diyor yardımcı yönetmen Javier Abad. Son altı yılda, karakterleri ve arka plan setlerini oluşturan ekip durmadan yeni araçlar üretmeye devam etti ve böylece Ilion Studios, dünyadaki en iyi karakter animasyon stüdyosu haline geldi.
Karakterleri oluşturan dramatik elementleri oluşturabilmek, animasyoncular için en önemli şey. Bir karedeki olabilecek en iyi animasyonuve en iyi performansı  elde edinceye kadar  defalarca kayıt alıyorlar.  Her animasyoncunun, izleyenlerin filmde karakterlerin duygularını doğruca hissedebileceği şekilde yarattıkları çalışmayı elde etmek için veridkleri çabayı görmek inanılmaz birşey.
Hepimiz başka dünyalardan olan yaratıkların ortaya konduğu binlerce film görmüşüzdür; yeşil, kahverengi, orantılı, orantısız yaratıklar, canavarlar, koca kafalılar, devler, vs… Gezegen 51 halkını yaratmak tüm bu değişik referanları alıp bir potada eritmeyi gerektirdi. Eğlenceli, çekimli ve gerçekçi görünmelerini sağlarken bize çok benzememelerini de istedik.  Aynı zamanda canavar gibi görünmelerini de istemiyorduk.
Aynı zamanda bütün bir dünya da hayal etmemiz gerekiyordu, diyor yardımcı yönetmen Marcos Martinez. Kıyafetler, kapılar, arabalar, sokaklar, şehir, dağlar, hayvanlar…Gezegen 51 mutlulukla dolu bir gezegen ve çok da masumlar, o kadar ki uzaklarda başka yerler hayatlar olabileceğini akıllarından bile geçirmemişler çünkü yeterince mutlular.  Ne var ki, bu mutlu huzurlu yaşam, bir yabancının gelişiyle alt üst oluyor. Hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir şey. Yıldızların dahi ötesinde bir şey…başka gezegenden bir canlı.
Gezegen 51, antenli yeşil yaratıkların yaşadığı bir yerden daha fazlası. Sosisli yerler mi? Bowling oyanrlar mı? Ne tür müzik dinlerler? Sokakta uzay arabalarının çok yüksekten uçmaması gerektiğini gösteren bir trafik işaretiyle karşılaşabilir, sinemada uçan pop-corn yiyip uydudan soda içen bir izleyiciyle karşılaşabilirsiniz. Şehir o kadar hayat dolu ki, tek bir filme sığdırmak çok zor. Zaten izleyici, gördüğü her posterde, billboardda ya da dükkan önünde, en az bizimki kadar büyük bir dünya olduğunu farkedecektir.
Uzaylı filmi posteri görmemiş olan var mıdır? Dış dünyadan yeşil derili köt, istilacılar hakkında eski yeni filmler..Ya bu posterler, başka dünyadan gelen insanları istilacı olarak gösterselerdi? Filmlerini nasıl tanıtırlardı? Gezegen 51 gençler, yaşlılar ve nostalji sevenler için eğlenceli detaylarla dolu.
Film, bir gezegenin kendi 1950’ler sürecinden geçişini, bilim kurgu istila filmleri ve sağlıklı dozda istila filmlerini harman ederek sunuyor. “Onlarla bizim dünyamız keşif zamanlarımıza doğru bakıyor olmamız.” diyor Stillman. Fakat Gezegen 51’in sakinleri bu bilgi açlığından yoksunlar. Bilinmeyenden korkuyorlar. O yüzden de 50’lerdeki masumiyetleri durmadan devam ediyor. Bunu değiştiren ve ana karakterimizi sonsuz evrene açan da,  astronot Chuck Baker’ın gezegenlerine varışı oluyor. Bu anlamda Lem Gezegen 51 ve filmin ana temasını kucaklıyor. Bilinmeyenden korkuyor. Bu gerçekleştikçde ben de diyor Stillman. Bir karakter böyle yankılandığında, Lem’e olduğu gibi, benim için özel bir hale geliyor, diye ekliyor.

GEZEGEN 51 KARAKTERLERİ
LEM örnek bir çocuk.Hiçbir dersi kaçırmaz, asla geç kalmaz ve tabii ki müdürün ofisine bir kez dahi çağrılmamıştır. Yeşil deril biri için bir nebze şirin ama tabii her zaman doğru olanı yapan biraz inek bir öğrenci. Zamanla, Chuck’ın da yardımıyla, hayatta kuralları takip etmekten daha fazlası olduğunu keşfediyor, hele de gezegeninizi kurtarmanız gerekiyorsa!
Yaş: 16
Meslek: Gündüzleri lise öğrencisi, geceleri Gökevi Müdür Asistanı
Misyon: Çocukluk aşkı  Neera ile bir randevu
Hobileri: Yıldızlara bakmak
Fobileri: Olağan olmayan herşey

CHUCK BAKER sıradan bir astronot değil.  Dış görünüşü konuşuyor. Görünüşü, gülüşü ve cazibesi onu  daimi bir Casanova, milyonların kahramanı ve dünyanın en seksi 37. erkeği olarak seçildi.  Milyonlarca mil uzaklığı bir gezegene bayrak dikmek için gitti…zaten yaşam olan bir gezegeni. Chuck kendine doğru olduğunu kanıtlamak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır.
Yaş: 30 civarı
Meslek: Astronot
Misyon: Daha önce hiçkimsenin ayak basmadığı bir yere gitmek.
Hobileri: Kadınlar, manşetlere çıkmak
Fobileri: Uzay yemeği
SKIFF, Lem’in en iyi arkadaşı, biraz garip ve paranoyak, her zaman hükümetin alanlar söylediğini ve uzaylıların varolmadığını söyleyerek yalanlar ardına saklandıklarını düşünüyor. Onu anlayacak ve sevecek birine muhtaç, ki tam bu noktada Roverla tanışarak gerçek arkadaşlığı buluyor.
Yaş: 16
Meslek: Lise öğrencisi/ Olağandışı Komplo Teorisyeni
Misyon: ‘Üs 9’ adlı, hükümetin uzaylıları sakladığı yer olduğuna inandığı üssü bulmak.
Hobileri: Bowling  ve yeni arkadaşı Rover
Fobileri: Uzaylılar!
NEERA güçlü kişiliğiyle sevimli bir kız.  Ona ne yapması gerektiğinin söylenmesinden hiç hoşlanmıyor, hele de kimlerle arkadaş olmasının söylenmesinden. İsyankar bir kişilik olmakla, Lem’e olan duyguları arasında gidip geliyor. Fakat öğrenecek ki, erdem ve cesaret her zaman kalpte gizlidir ve keşfedilmeyi bekler.
Yaş: 16
Meslek: Lise öğrencisi / Hippie özentisi
Misyon: Gezegenini daha iyi bir yer haline getirmek.
Hobileri: Şaşırmak
Fobileri: Kurallara uymak
GENERAL GRAWL, Güçlü, inatçı  ve caydırıcı. Gezegen 51’deki en güçlü kişi. Ordunun komutanı olarak görevi gezegenini yabancı istilasından korumak. Bunun için sonuna kadar savaşmaya hazır, fakat ya Chuck ile tanışmaya hazır mı?
Yaş: 43
Meslek: Ordu Komutanı
Misyon: Gezegen 51’i olası her tür  yabancı istilasından korumak
Hobileri: Düzen, disiplin, kontrol
Fobileri: Yabancılar (uzaylılar), uzaylı işbirlikçileri ve son ama ilk olmayarak..hippiler!
PROFESÖR KIPPLE, Kel, dahi ve etkileyici ama normal bir Gezegen 51linin yarısı boyutlarında. Gezegenin Einstein’ı, entellektüel bir süperstar ve de Gezegen 51’in en büyük beynine sahip olmanın haklı gururunu yaşayan kişi. “Uzaylı” geldiğinde, Kipple ğzerinde çalışılması için canlı tutulması konusunda ısrarcı davranır. Fakat gizli bir misyonu daha vardır: gezegendeki en büyük iki beyine sahip olmak…kendisininki ve uzaylınınki!
Yaş: 60
Meslek: Gezegen 51’in daimi dahisi
Misyon: En büyük beyinlere sahip olmak
Hobileri: Beyinler, kitle histerisi yaratmak
Fobileri: Daha az zeki olmak (herhangi bir kimsden!)
ECKLE: Mizah, bilimkurgu, canavar ve uzaylıları seven bir genç. Hiçbiri Gezegen 51 için alışılmadık şeyler olmasa da…6 yaşında bu hobilere sahipsen ebeveynlerini deliye çevirebiliyorsundur! O yğzden Eckle’ın annesini onu yaka paça anteninden yakalamış Humaniacs filminden çıkarırken görürseniz şaşırmayın!
Yaş: 7
Meslek: Bilim kurgu hayranı
Misyon: Bir uzaylının imzasını almak
Hobileri: Humaniacs I, Humaniacs II
Fobileri: Bilimkurgu, uzaylılar ve canavarlarla ilgili olmayan herhangi bir şeye ilgi göstermek.
ROVER intergalactic yüzeyleri araştırmak için yaratılmış ve misyonu da yabancı gezegenleri keşfetmek, örnekler toplamak ve bunları kendi gezegenine göndermek. Gıdıklanmak kadar sevdiği birşey olmayan ve güvenini bir kez kazandığınızda ömür bıyu sizinle arkadaş olacak sevimli mi sevimli bir robot.
Yaş: 2009’da monte edilmiş
Meslek: Uzay araştırma robotu
Misyon: Örnekler toplamak
Hobileri: Taşlar(hem de çok!), Skiff
Fobileri: Taşların altından çıkan böcekler

YENİ BİR DÜNYA YARATMAK

Gezegenleştirme!
Gezegen 51’in görsel stili üç ana motiften oluşuyor: Yuvarlaklar, gök ve uçan daireler; bize bir uzaylıya olacağından daha tanıdık gelen tüm şekilleri ve biçimleri adapte edebilmek üzerine tasarlanmış bir şablon – genel bir sürerlilik ve güvenilirlik sağlayan bir stil.
Bu motiflerin ikisi bilimkurgu kültürü ve mitolojisinin klasik ikonlarından alındı; uçan daireler ve ekin çemberi – üçüncüsü ise 1950-60’lı yıllarda 2.Dünya Savaşı sonrasında doğan ve Uzay ve Atomik Yıllardan yoğun biçimde etkilenmiş futurist bir tasarım akımı olan Googie Mimarisine ait bir stildir. Googie Mimarisini  simgeleyen futuristic tasarımlar Glipforg’un retro görünümünü etkilemiştir. The futuristic designs that typified Googie Architecture inspired the notably retro look of Glipforg. Böylece Gezegen 51’deki dairesel estetiği yaratırken ekibin ortaya attığı bir terim türedi… “gezegenleştirme”…‘hadi telefonu gezegenleştirelim!’
Bu retro bilimkurgu havası, şehrin tabiatını kavramsallaştırmada işe yaradı. Fikir şehrin üzerinde uçan daireler olması v eve çatıların uçan daireler gibi şekil verilmiş olmasıydı; böylece yukarıdan baktığınızda istila edilmiş bir yer izlenimi uyanacaktı.
‘Gezegenleştirme’ konsepti başlı başına bir işti, fakat onu uygulama kısmı bambaşka bir hikaye oldu; prodüksiyonun can damarlarından olan kısmı oluşturanlardan Sets & Props danışmanı Fernando Huelamo şöyle anlatıyor: “Karşılaştığımız en büyük güçlüklerden biri dairesel objeleri üç boyutlu olarak yaratmak oldu, gerçekten çok zordu. 3D objeler adı üstünde aslen küpsel şekillerdelerdir. Fakat bunun bir zorluk olması eğlenceli olmadığı anlamına gelmiyor. Aksine çok eğlenceli bir süreç oldu.”
“Herşeyi en baştan tasarlamak çok eğlenceli bir süreçti” diyor yardımcı yönetmen Marcos Martinez, “Bir uzaylı olsaydım ve dünyamda herşey yuvarlak olsaydı, bir sandalyeyi, telefonu, silahı nasıl tasarlardım? Uzaylıları düşündüğümüzde, ışın tabancalı, uçan daireli olduklarını hayal ediyoruz, bunu bir de bizim dünyamızın süzgecinden geçirin.  Bu herşeyin tek bir tasarıma dayalı olmadığı çok zengin bir dünya.
Sanat Danışmanı Fernando Juarez’e göre: “Dünya İşaretlerine göre biraz farklı ama yerinde değişiklikliklerle tasarım yapıldı. Herşey mükemmel bir yuvarlaklıkta olsaydı o zaman aynı olurdu.” Aynı olsaydı da bu, değişik bir dünya yaratma çabamızın önüne geçmiş olurdu.
Bilimkurgu severler tarafından tasarlanan bir dünyadan bekleneceği üzere havada uçan ve parlayan yemekler dahi  80’lerden başka bir bilimkurgu filmine gönderme taşıyor, Coccoon… “O filmde uzay lıların içsel enerjileri vardı,  bu da akla hemen daha gelişmiş olduklarını getiriyor. Ben de yiyeceklerde neden aynısı olmasın diye düşündüm ve onları parlak tasarladım.” diyor Juarez
Merak edilecek bir noktayla ilgili olarak; Gezegen 51’deki tüm silahlar her ne kadar 50’li yıllardaki filmlerin uzaylı ışın silahlarını çağrıştırsa da, dünyaya özgü mermili silahlar olarak tasarlandılar.. “50’lerdeki filmlerde ordu hep uzaylılara işkence çektirir ve bu tür silahlar da en çok göze çarpan şeylerdir ve aklınızda kalırlar” diyor Fernando Huelao. Bu filmlerden farklı görünöylece bir elimizde sıradan silahlar varken diğer yandan “gezegenleştirilmiş” tipik ışın silahı tiplemesinde silahlar vardı.
Bir Gezegeni Düzenleme
Gezegen 51’in aslında 1950’ler Amerikasına dayandığını söylediğimizde, Glipforg’u alternatif bir Güney California olarak düşünmek doğru olacaktır. “Evet, fikirlerden biri buydu” diyor Sanat Danışmanı Fernando Juarez. Fakat Glipforg’u çevreleyen peyzaj için “Büyük Kanyon ve Kolorado”nun esas ilham kaynakları olduğunu ekliyor. “Referanslarımız sadece 50lerin filmleri değil gerçekliğin kendisiydi de – çok farkedilir olması gerekiyordu.”
Glipforg, yardımcı yönetmen Marcos Martinez’in de dile getirdiği gibi “çok klasik bir 50’ler Amerikası portresiydi, gerçek olmasa dahi o döneme dair kolektif bilincimiz buydu. Amerika’nın bu imajını bir çok şeyde görebiliriz ve filmde kullanmak istediğimiz de buydu. Bu vizyonu sahiplenen tüm filmlere göz gezdirdik.”
Glipforg Ziyaretinde Nerelere Uğramalı ?
Gözlemevi
Glipforg’daki birçok lokasyondan biri, ve gerçek dünyadan en büyük referanslardan biri aynı zamanda, “Filmdeki herşey bir referansa dayanıyor ve burası Griffith Gözlemevi’nden ve büyük camlarından ilhamla beklediğimizden daha çabuk oluşturuldu diyor Görsel Yapım Amiri Julian Romero. Dünyaca ünlü Griffith Rasathanesi Los Angeles’ta 1935 yılında yapıldı ve belirgin Art Deco Stili bizim için asıl ilham kaynağı olmasını sağladı.
Çizgi-roman mağazası:
İçeri giren müşterilerin üzerine ilerleyen 3-D Humaniac ve çılgınca detaylardan oluşturulmuş iç kısmıyla Haglog’ın çizgi-roman dükkanı Glipforg’daki en özgün, zengin tasarımlı mekan olabilir. might very well be the single, most unique and design-rich location in Glipforg. Mekanın tamamı 50’lerin B-Filmlerinden ilham alınmış ve Gezegen 51’in ruhunu da tamamıyla yansıtıyor, “Gezegen 51’e dair hayal edebileceğiniz herşey burada mevcut. Dünya içinde bir dünya gibi. Buraya o kadar efor harcadık ki, şöyle bir bakıldığında tüm gezegenin bu tek mekana sıkıştırılmış gibi durmasını istedik. Posterler, kitaplar, küçük oyuncaklar, masalar ve lambalarla bunu yaratmaya çalıştık.
Arkadaşlarınızla gidebileceğiniz yerler
HUMANIACS II   film içinde bir film (ve kendi içerisinde büyük bir olay); filmin açılışını yapıyor ve bizlere Gezegen 51 sakinlerinin derinlerde yatan köklü korkusunu tanıtıyor; biz insanlar tarafından istilaya uğramak. Tüm bunlar retro stili, Art Deco motifleri  ve oval şeklindeki ekranıyla Glipforg sinemasında yer alıyor. Dışarıya çıkıldıkça binanın tamamını görme şansını da yakalıyoruz; oval şekli ve kule ya d antenlerle yaratılan temasıyla asıl oditoryum üstünde devasa merkezi çatısı ve ana girişin üzerindeki Uzay Çağı radyosuyla başlı başına bir yapı.
Bir şekilde aksiyona da ilginiz varsa Bowling Geçidi’ne mutlaka uğramalısınız. Bir UFO’yu tamamen andıran bir bina olsaydı burası olurdu. İç kısımlar damalı yerlerden hareli gezegen şekilli bowling toplarına değin  görkemli derecede cafcaflı.
Bahçe Çitli Nirvana
1950’ler Amerikası’nda ki beyaz çitli nirvana mitine Glipforg’un kenar semtlerinde rastlayabiliyorsunuz. Şehrin diğer kısımları gibi ikamet alanları da uçan daire şekilli binalardan oluşan iç içe daireler şeklinde. Burada yaklaşan istila teması da göz önünde; “Şehrin tepelerinde belirgin olan ve yineleyen uçan daire imajı olası bir istilanın daimi hatırlatıcısı nitelğinde” diyor Görsel Yapım Amiri Julian Romero. “Daha da fazlası, ikamet alanlarında bu işaretler güvenin birer simgesi haline gelmiş.”
Şehir Merkezi
“Filmi izleyen birinin neye bakıyor olduğu algısını hiçbir zaman kaybetmedik. Uçan daire bile olsa, bir bina olup olmadığını ve ne tip bir bina olduğunu ayırd edebiliyorsunuz.” diyor yönetmen Jorge Blanco… “ve aynı uçan daire motifini korurken bir yandan çok tekil ve ayırıcı şekiller kullanarak binaları ayrı kılmak ve her birini farkedilebilir yapmak mümkün oldu. Ana caddede Glipforg’un en büyük belediye binalarından izler bulabiliyorsunuz; bunlardan birisi de Beyaz Saray’dan esinlenilmiş Belediye Sarayı. Beyaz taşları ve sütunları üzerinde üç uçan daire ile şekillenmiş tavanıyla Belediye Sarayı…”
Glipforg Koleji de bunlardan daha az görkemli değil, hatta devasa boyutu ve Bowling Geçiti’ne göre daha az vurgulanmış uçan daire şekliyle, neredeyse bizim dünyamızdan bir bina gibi. Kolejin tam dışındakı girşite Glipforg’un kurucusu Pacifier Glipp (Isaac Newton’a muzip bir göz kırpma babında)’in heykeli bulunuyor.
Uçan daire motifinin en orijinal uygulamasını Benzin İstasyonu’nda görüyoruz: istasyonun ön avlusuna şekil evren uçan daire şekli, floresan ışığıyla  dış taraftan aydınlatılmış.  Diğer binalardaki uçan daire motiflerinde de ufak tefek farklılıklar varsa da bu stil direkt olarak 50’lerin B filmlerinden çıkma gibi!
Bu tarza tek istisna Hot Dog restoranı; şehire uçan daire şeklinde olmayan tek mekan, fakat burada da devasa, U şeklinde hotdog biçimli bir bina ile karşı karşıyayız. Bu da Googie kategorisine girse de, bir tasarım hatası olarak görülebilir mi? Görsel yapım Amiri Julian Romero tam aksini savunuyor… “Bu filmde çok belirgin olmayan bir referans varsa, bu yuvarlağımsı hot dog’ın Alien filminde çarpan gemiye referansla yapılmasıdır.”
Gezegen 51 Etrafında Seyahat
Gezegen 51’in herkesin gözüne çarpacak türden bariz bir özelliği var. “Dayanak noktamız uçan daire şeklindeki 50’lerden kalmış gibi duran arabalar..bunlar GEZEGEN 51’e dair genel bir bilgi verir nitelikteler.” diyor yönetmen Jorge Blanco. Uçan daire şeklinde Cadillac fikri aklımıza geldiği anda birisi ateşi yakmış gibi oldu…film gözle görülür bir ilerleme kazandı ve bu tasarımsal bütün kararlarımızda hızlandırıcı bir etki yaptı. Dahası, yardımcı yönetmen Marcos Martinez de bunun tasarım anlamında estetik ve rüya bir seçim olduğunu belirtiyor; “ Tasarımı en kolay olan arabalardı. Bu fikre en başından beri sahiptik ve üzerinde çalışılabilecek en güzel şeydi.” Önümüzde sonsuz olasılık vardı, o kadar çok farkedilebilir marka/model vardı ki, ‘gezegenleştirdiğimizde’ bile kimliklerini koruyorlardı ve filmin 50’ler Amerikası imajına cuk oturuyorlardı.  Bu kadar farklı ve çeşitli aracı – belediye araçlarından, polis arabalarına, okul ve halk otobüslerinden taksilere,  klasik dönem arabalarına kadar – yuvarlak ve balon şekline getirirken o kadar başarılı olundu ki,  konseptin ne kadar genişletilebileceğini anladık. Sherman tanklarından dönüştürülen asker araçlarında da aynısı oldu. Tabii taşıtlarla ilgili önemli bir nokta tekerlek üzerinde olmamaları; hepsi uçuşuyorlar!.
“Arabaların hepsi o dönemin gerçek arabalarına referansla yapıldı. ”diyor ve ekliyor Martinez; “Filme göz attıklarında gördüklerinden çok etkilenen insanlar gördüm. Hepsinin dikkatini arabalar çekmişti.” Yapımcı Ignacio Perez Dolset’in yorumları; “Bu yapımla ilgili en gurur duyduğumuz şeylerden biri uçan daire şeklindeki arabalar oldu. Yaratımından en çok zevk aldığımız ve daha önce gördüğümüz benzerlerinden çok öte bir şey oldu.”
TEKNİK YAPIM NOTLARI
Yapım sürecinde gerekecek titriz çalışma için Ilion Animation Studios’un iyi bir teknik altyapı oluşturması gerekiyordu. 200 üzerinde Hewlett Packard iş istasyonu ve HP ağ altyapısı; 56,000 GB BluArc bellek alanı ve 2500 , Blade ve1U, render kablosu ile Ilion sanatçıları birinci kalite bir yapım çıkardılar.
Ilion Animation Studios b öyle bir filmi yapmanın büyük zorluklar da getireceğinin farkındaydı, bu sebeple en başından olası ve alışılmış teknik bilgisayar grafiği problemlerini önlemeye uğraştılar; küresel ışıklandırma, saç, kostüm stimülasyonu ve yeraltı dağılımı. Yapım ilerledikçe önlemeye çalıştıkları elementlerin gerekli de olabileceğini gördüler. “Zorluklarla başedebilmemiz ve filmi bugünkü haliyle oluşturmak için bazı şeyleri gölgede bırakmamız gerekti” diyor Ilion Teknoloji Direktörü Gonzalo Rueda.
Aslında Astronaut Chuck film bpyunca kasketini hiç çıkartmıyor. “Bir gün birinin gelip, astronotun yüzünü ve mimiklerini görmemizin mutlak gerekli olduğunu, böylece karakterle daha iyi özdeşleşeceğimizi söylediğini hatırlıyorum” diyor Rueda, “Estetik üzerinde saç eklememizin büyük bir zorluk olacağını biliyorduk fakat problemin üzerine hemen eğildik ve sonunda bugün ulaştığımız mükemmel görüntüler ortaya çıktı.” Bunun ilk filmimiz olduğunu düşünmek çok heyecan verici ve geçen 7 yılboyunca Ilion Animation Studio’yu geleceğe taşıyacak nitelikte bilgi, deneyim ve cesaret kazandık.
About Internal Developments:
Gezegen 51’in yaratımı yaratıcılık kadar yenilik de gerektiriyordu. Ilion Animation Studio’un Araçlar departmanı bu film için 200 üzerinde yenilik yarattı. Bunlar arasında Ilion teknolojinin ‘dört temel direği’ de var: GLT, Asset Tracker, Asset Manager, Asset Loader ‘dan daha büyük teknolojiler olan Lighting Layers Manager ve görece daha küçük gelişmeler..hepsi iş akışını basitleştirmeye ve optimize etmeye yöenlik gelişmeler.
GLT bir kurum-içi dosya formatıdır  ve bilginin bir iletişim hattından diğerine geçişini sağlar, aynı zamanda sanatçının referanslı bilgi kullanımını da sağlar; böylece herkes son güncellenmiş  bilgi üzerinde çalışır (Kameraları GLT sisteminde dışa aktararak Ilion, her tasarımcının son kamera güncellemeleri üzerinde çalışmasını sağlar) ve dosya boyutu aşağıda tutulmuş olur. Şu anda, Glt Export/Import aktarımları Autodesk 3dsMax & Autodesk Maya tarafından desteklidir.
“The Asset Tracker” bir iç ağ uygulamasıdır ve yapımın asli aracıdır.Mekanlar, karakterler, kostümler vs. Yaratılıp, tanımlanıp, o anki durumları bu sistem üzerinden görüntülenip kontrol ediliyor. Asset Tracker’ alınmadıysa veri varolmamış demektir.
“The Asset Manager” birçok çalışanın aynı anda birçok dosya üzerinde çalışabilmesini sağlayan bir program, hem de organize ve güvenli bir ortamda. Direktörler kullanıcıların dosya ları kendi bilgisayarlarına indirmesine veya yükleme yapmalarına izin veriyor. Dosyada çalışmaları bittiklerinde sisteme geri yüklüyorlar ve tüm değişiklikler,n verisi de burada tutulmuş oluyor. Ayrıca tasarımcıların render’larını otomatik olarak yüklemelerine , GLT aktarımı yapmalarına da izin veriyor sistem.
“The Asset Loader” 3dstudio max için özel olarak üretilmiş ve tasarımcıların yarattıkları sahneleri daha kolay ve hata eğilimi düşük şekilde almalarını sağlayan bir program. Asset Tracker ve Asset Loader ile bağlanıldığında hangi verinin o kareye uygun olduğunu algılar ve böylece sanatçıya o sahneye neyi ekleyebileceğine dair seçenek sunar; ekleme ve silme seçeneği de sunarak doğru prosedür izlenmesini sağlar.
“The Lighting Layers Manager “ GEZEGEN 51’in yapımında ışık departmanı için üretilen bir araç. Sanatçının olası bütün ışık ihtiyacını layer’lar halinde tek bir dosyada sunar ve böylelikle Ilion Studios’un dwğerli zamanından çalmamış olur.
Ilion Animation stüdyoları, filmin tamamını Animated Pixel’in ‘Cyclops’ render cihazı ile render’lamıştır. The Cyclops render cihazı bu filme özel estetiğin yansıtılmasında çok faydalı oldu.
OYUNCULAR
DWAYNE JOHNSON

THE MUMMY RETURNS ve başarılı  hasılatlarıyla  THE SCORPION KING ve THE GAME PLAN filmleriyle büyük çıkış yapan  Dwayne Johnson, Hollywood’un aranan ana erkek karakterlerinden oldu. ENTERTAINMENT WEEKLY yakın zaman önce oyuncuyu Hollywood’ın A-Listesi oyuncularından biri olarak adletti; listedeki diğer isimler Robert Downey Jr., Ellen Page, James McAvoy ve  Amy Adams gibi isimlerdi.
Son olarak Walt Disney Pictures’ın RACE TO WITCH MOUNTAIN filminde izlediğimiz aktör, GAME PLAN  filminde  Carla Gugino ile rol aldı ve yönetmen Andy Fickman ile bir kez daha çalışma fırsatı buldu. .
Daha sonra da 20th Century Fox’un TOOTH FAIRY adlı komedi filminde yer alan oyuncu, bu filmde güçlü kuvvetli bir hockey oyuncusunu canlandırıyor ve bir takım talihsizlikler sonucu kendini diş perisi olarak hizmet ederken buluyor. Filmde Julie Andrews, Billy Crystal, Stephen Merchant ve Ashley Judd gibi isimlerle beraber rol alıyor.
Johnson’ın yakın zamanda yer aldığı diğer bir film  Steve Carell, Anne Hathaway, ve Alan Arkin ile beraber oynadığı komedi GET SMART oldu ve film dünyada $175 milyon civarında gişe yaptı.
2006 yılında Richard Kelly’nin (DONNIE DARKO) yönettiği  SOUTHLAND TALES (Kıyamet Öyküleri)’da oynayan Johnson Cannes Film Festivali yarışma bölümüne seçilen bu filmde Sarah Michelle Gellar, Mandy Moore ve Sean William Scott ile beraber oynadı.
Sony’nin yeni macera animasyonu  Gezegen 51’de Captain Charles “Chuck” Baker’a ses veren oyuncunun yanı sıra Jessica Biel, Gary Oldman and Justin Long da diğer karakterleri seslendirdiler.
Diğer filmleri; GRIDIRON GANG (yönetmen Phil Joanou); BE COOL; GET SHORTY (John Travolta, Uma Thurman ve Vince Vaughn ile); WALKING TALL (yeniden yapım); THE RUNDOWN(yönetmen Peter Berg ve oyuncular Sean William Scott, Rosario Dawson ve Christopher Walken); THE SCORPION KING.

JESSICA BIEL
Hollywood’ın en gözde baş aktrisleri arasında yer alan oyuncu son oalrak THE ILLUSIONIST filminde Oscar adayı oyuncular Edward Norton ve Paul Giamatti ile rol paylaştı.
Biel yakın zamanda romantik komedi VALENTINE’S DAY’de Julia Roberts, Anne Hathaway, Jessica Alba ve Bradley Cooper ile rol aldı. Biel filmde aşkta şanssız bir gazeteciyi canlandırdı.
Diğer filmleri; EASY VIRTUE (Colin Firth, Ben Barnes ve Kristin Scott Thomas ile)  (2008 Toronto Film Festival’inde prömiyeri yapılan film pozitif tepkilerle karşılandı.); NAILED (Jake Gyllenhaal, James Marsden ve Catherine Keener ile); POWDER BLUE (Oscarlı oyuncular Forrest Whitaker, Patrick Swayze ve Ray Liotta ile). I NOW PRONOUNCE YOU CHUCK AND LARRY (Adam Sandler ve Kevin James); HOME OF THE BRAVE (Samuel L. Jackson ve Christina Ricci); NEXT Nicolas Cage ve Julianne Moore ile)
THE ILLUSIONIST filmiyle Hollywood Life’“Breakthrough Award”; Giffoni Film Festival ve  the Maui Film Festival’de  “Shining Star Award”  ile 18th Annual Palm Springs International Film Festival’da “Breakthrough Performance Award” kazandı.
Çocukluk ve gençlik yıllarında oynadığı filmler de şöyle; ULEE’S (yönetmen Victor Nunez Oscarlı oyuncu Peter Fonda ile); I’LL BE HOME FOR CHRISTMAS (Jonathan Taylor Thomas ile); SUMMER CATCH; THE RULES OF ATTRACTION (yönetmen  Roger Avary); THE TEXAS CHAINSAW MASSACREBLADE: TRINITY (Wesley Snipes, Kris Kristofferson ve Ryan Reynolds ile;  ELIZABETHTOWN (Orlando Bloom, Kirsten Dunst ve  Susan Sarandon ile  ve STEALTH (Josh Lucas ve Jamie Foxx ile).
JUSTIN LONG
TV ve film dünyasında doğal yetenek olarak anılan Justin Long, geçtiğimiz yıl “After.Life” filminin çekimlerini tamamladı. Bu aralar “Going The Distance” filminde Drew Barrymore ile oynayan oyuncu Youth in Revolt” (Michael Cera ve Steve Buscemi ile) “Planet 51” filminde“Lem”’in sesi olarak yer aldı.

Diğer filmleri; “He’s Just Not that Into You” (Ben Affleck, Jennifer Aniston, Drew Barrymore, Ginnifer Goodwin ve Scarlett Johansson ile); Drag Me To Hell.”; Live Free or Die Hard” (Bruce Willis ile); “Dodgeball: A True Underdog Story”; “Accepted”; “The Break-Up” (Vince Vaughn ve Jennifer Aniston ile); “Strange Wilderness”  ve “Wild West Comedy Show”.  Filmlerinin yanısıra Apple’ın  “Mac versus PC” reklamlarında “Mac Guy” olarak yer almıştır.
SEANN WILLIAM SCOTT
Los Angeles’ta bir yetenek yarışmasında keşfedilen oyuncu, Hollywood’ın en başarılı komedi oyuncularından biri olmuştur. AMERICAN PIE üçlemesi; THE DUKES OF HAZZARD; ROAD TRIP; DUDE; WHERE’S MY CAR gibi yapımlarda yer almıştır. Diğer filmleri;  ROLE MODELS; SOUTHLAND TALES (Sarah Michelle Gellar ve The Rock ile); THE RUNDOWN; BULLETPROOF MONK; FINAL DESTINATION; EVOLUTION (Julianne Moore, David Duchovny ve Orlando Jones); JAY AND SILENT BOB; OLD SCHOOL; THE PROMOTION; MR. WOODCOCK;   ICE AGE; ICE AGE 2: THE MELTDOWN gibi filmlerde sesiyle yer alan oyuncu “Skiff” olarak “Planet 51”e de ses verecek.
GARY OLDMAN
Milyonlar tarafından Harry Potter serisindeki Sirius Black olarak tanınan GARY OLDMAN bugüne dek Jim Gordon (Batman serisi), Dracula, Beethoven, Lee Harvey Oswald, Joe Orton, Sid Vicious gibi rollerle karşımıza çıktı. Luc Besson’ın THE PROFESSIONAL; THE FIFTH ELEMENT filmlerinde de izlediğimiz oyuncu LOST IN SPACE’de de Dr. Zachary Smith olarak karşımıza çıkmıştı.
Oyunculuk kariyerine 1979’da tiyatroda başlayan aktör, BBC ‘nin MEANTIME ve THE FIRM(Alan Clark) sonrasında SID AND NANCY, PRICK UP YOUR EARS (yönetmen Stephen Frears), ROSENCRANTZ AND GILDENSTERN ARE DEAD (yönetmen Tom Stoppard), STATE OF GRACE, JFK (yönetmen Oliver Stone), BRAM STOKER’S DRACULA (yönetmen Francis Ford Coppola), ROMEO IS BLEEDING, TRUE ROMANCE, THE PROFESSIONAL, MURDER IN THE FIRST, IMMORTAL BELOVED, ve THE SCARLET LETTER gibi birbirinden başarılı sinema filmlerinde yer aldı.
1995 yılında yazıp yönettiği  NIL BY MOUTH ile 9 büyük ödül kazana ve Altın Palmiye adayı olan Oldman’ın, 18 yıllık film geçmişinde yer  aldığı filmlerin dokuzu gişe hasılatı kıran filmler olmuştur.
JOHN CLEESE
Yapımında yer aldığı filmler, ‘And Now For Something Completely Different’ (1971), ‘Monty Python and the Holy Grail’ (1974), ‘The Life of Brian’ (1979) and ‘The Meaning of Life’ (1983).
Oynadığı filmler; ‘The Great Muppet Caper’ (1980), ‘Time Bandits’ (1980), ‘Privates on Parade’ (1982), ‘Silverado’ (1984), Clockwise (1986), Terry Jones’ Erik the Viking (1988), Eric Idle’s ‘Splitting Heirs’ (1992), ‘Mary Shelley’s Frankenstein’ (1994), ‘The Jungle Book’ (1995), ‘Out of Towners’ ve ‘Isn’t She Great’ (1998).

FİLM EKİBİ
IGNACIO PEREZ DOLSET (Yapımcı) , dijital eğlence sektöründe 17 yıllık deneyime sahip olan video oyun alanında önemli bir isim olan Dolset, Proein Games’in CEO’su; İspanya’daki en büyük video oyun  dağıtım şirketlerinden birinin yürütücüsü ve Board of Directors  – TeleLine’ın kurucusudur.. 1996 yılında , kardeşi Javier Pérez ile Pyro Studios ve LaNetro (yeni ismi Zed) kuran Dolset; 1998’de, Pyro Studios ile ilk filmi ‘Commandos’un yapımını üstlenmiş ve 17 ülkede 1.5 million kopyalık bir satışa ulaşmıştır. 2002’de Ilion Animation Studios’u kuran Perez, kendini bilgisayar yapımı animasyonalra adamış ve ilk filmi olan “Planet 51”I izleyciye sunmuştur.

GUY COLLINS (Yapımcı) Sektördeki 30 yıllık deneyimi boyunca 100 kadar bağımsız filme finansal ve Yapım desteği sağlayan Collins, Handmade Films International’ın yöneticisidir ve içlerinde “Eloise in Paris”in de olduğu birçok filmed yürütücü yapımcı olmuştur.

JORGE BLANCO (Yönetmen) 3D Animasyon endüstrisinde 12 yıla yakın deneyime sahip Blanco, kariyerine 1996’da Pyro Studios’da sanat yönetmeni oalrak başlamıştır. “Commandos” ile başarıyı yakalayan yönetmen  2002’de Ilion Animation Studios’da PLANET 51 ile yönetmen ve yaratıcı yöentmen olarak kariyerine devam etmiştir.

JOE STILLMAN (SENARİST)  “Shrek 2” ve “Shrek”in yardımcı senaristi Oscar adayı olmuş ve Annie ile BAFTA ödülleri kazanmıştır.  “Beavis & Butthead Do America”nın da yardımcı senaristliğii yapmıştır..
Nickelodeon’ın “The Adventures of Pete and Pete”inin de senaristidir.
Son olarak “Planet 51”, “Gulliver’s Travels”,ve “Alien Zoo”ya senaristik yapmıştır.
JAMES BRETT (Film Bestecisi)   WALKING WITH DINOSAURS ile büyük başarı yakalamış; OUTPOST (yönetmen Steve Barker); TRANSFORMERS; THE NANNY DIARIES; ALIEN VS. PREDATOR (20th CENTURY FOX); ELLA ENCHANTED (MIRAMAX); THE LIFE AND DEATH OF PETER SELLERS (HBO) ve kült TV showu HEX for SKY’a imza atmıştır. Reklam dünyasında da VIRGIN TRAINS ile 2005 BTAA Craft Ödülü kazanmış; VODAFONE, FLORA ve STELLA ARTOIS reklamlarına da imzasını atmıştır.
Ünlü besteci MICHAEL KAMEN ile THE EVENT HORIZON; WHAT DREAMS MAY COME, THE IRON GIANT; FREQUENCY, X-MEN THE MOVIE’de çalışmıştır.
JAVIER ABAD (Yardımcı yönetmen) 3D animasyonda 12 yıldan fazla deneyime sahip. Kariyerine Infography Yönetmeni olarak Camelot’ta başladı. 1998’de Pyro Studios’a katıldı ve “Commandos: Mission Pack”için animator olarak çalıştı. Buradaki başarısı onu 2002’de Ilion Studios’da 3D animation film “Planet 51”in yardımcı yönetmenliğine ulaştırdı.
MARCOS MARTINEZ (Yardımcı yönetmen) 3D animasyonda 12 yıldan fazla deneyime sahip. Kariyerine karakter süpervizörü olarak Rebel Act video oyun stüdyolarında başlamış. 1999 yılında Pyro Studios’a katılıyor ve “Commandos 2” ile uluslararası başarı yakalıyor. 2002’de Ilion Studios’a “Planet 51”in yardımcı yönetmeni olarak katılıyor.

ILION ANIMATION STUDIOS 2002 yılında Pyro Studios kurucuları tarafından sinema için animasyon filmler yaratmak üzere kuruluyor.  Supreme Entertainment’ın bir alt kuruluşu olan  Ilion,  yüüksek teknoloji video oyunlar, animasyonlar, interaktif ve kablosuz eğlence üzerine çalışıyor.  Supreme Entertainment’in sahibi olan Zed Group da 50 ülkede 1500 çalışanıyla cep teelfonu içeriği sağlayan lider bir kuruluş.
HANDMADEFILMS INTERNATIONAL (‘HFI’) HandMade PLC’nin yan kuruluşu şirket AIM listesindedir. George Harrison yönetiminde 70 ve  80’lerin unutulmaz filmlerini üretmişlerdir; The Long Good Friday, Mona Lisa ve Time Bandits gibi…HFI Ilion ile 2006’da yolları birleşmiştir. Hikayenin  ve karakterlerin orjinalliğini farketmeleriyle Ilion  ile ortak yapıma yönelmişlerdir.
SONY PICTURES WORLDWIDE ACQUISITIONS GROUP (SONY PICTURES YAYGIN ALIM GRUBU) (SPWAG) bir Sony Pictures Entertainment (SPE) şirketidir. SPE, Sony Corporation of America, (SCA)’ya bağlı bir alt kuruluştur(Tokyo’daki ana merkez Sony Corporation’a bağlı).  SPE’nin küresel operasyonları arasında film yapım ve dağıtımı; TV yapım ve dağıtımı; dijital içerik yaratımı ve dağıtımı; dünya çapında kanal yatırımları, DVD alım ve dağıtımı; yeni eğlence ürünleri geliştirme; servisler ve teknolojileri ve 100’den fazla ülkede film dağıtımı.

Gösterim Tarihi:
18 Haziran 2010
Dağıtım: Tiglon Film
İthalat: Fida Film
Yönetmen: Jorge Blanco
Senaryo: Joe Stillman
Yapım: Sony Pictures, Ilion Animation Studios, Handmade Films International
Süre: 91 dk.
Web Sitesi:
http://www.sonypictures.com/movies/planet51/
Orijinal Seslendirenler: Dwayne Johnson, Jessica Biel, Justin Long, Seann William Scott, Gary Oldman, John Cleese
Türkçe Seslendirenler: Ali Ekber Diribaş, Arda Aydın, Nüvit Candaner, Barış Onarıcı
©2009 Ilion Animation Studios, HandMade Films International  & A3 Films .  All Rights Reserved.

Bir yanıt yazın