Kadın Aklı Erkek Aklı – The Ugly Truth

KADIN AKLI, ERKEK AKLI
“The Uglu Truth”

Yapım bilgileri

Cinsiyetler savaşı, erkekler, kadınlar ve düşündüğümüz, hayallerini kurduğumuz ve birbirimizi baştan çıkarmaya çalıştığımız taktikler arasındaki uçurum hakkında, zeki, seksi bir komedi olan Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth adlı filmde kızışıyor. Katherine Heigl (Knocked Up, “Grey’s Anatomy”) ve Gerard Butler (300) kaderlerinde birbirlerinden nefret etmek olan iş arkadaşları rolünde kıvılcımlar saçıyorlar. Kadın hayallerindeki sofistike sevgiliyi arıyor. Erkekse kadınlara gerçekçi olmalarını ve erkeklerin aklında bir tek şey olduğunu kabul etmelerini söylemeyi görev edinmiş. Ama istediği şeyi alması için kadına yardım etmeye karar verdiğinde, ikisi de, taban tabana zıt kutupların birbirlerini ne kadar güçlü çektiğini beklenmedik bir şekilde öğreniyor.

Abby Richter (Heigl) “A.M Sacramento”da çalışan hırslı bir sabah programı yapımcısıdır ve her soruna anında çözüm bulabilmekle gurur duymaktadır—kendi mutsuz bekârlığı dışındaki her soruna… Kontrolü daima elinde tutan Abby, konu birlikteliklere geldiğinde başarısızlıklarla dolu bir sicile sahiptir.

Programının reytingleri inanılmaz bir düşüş gösterince, Abby yeni işe alınmış özel muhabir Mike Chadway (Butler)’le ekip olmak zorunda kalır. Abby’nin bam teline basmakta Chadway’in üstüne yoktur. Chadway’in “Çirkin Gerçek” bölümü, erkekleri harekete geçiren şeyler konusunda tüyo vermeyi vaat etmektedir. Ama sinir bozucu derecede müstehcen, neşeli bir cinsiyetçiliğe sahip arsız tarzı Abby’nin sinirine dokunmaktadır. Bu da yetmiyormuş gibi, reytinglerdeki ani artış, Chadway’in kanaldaki yerini garantiler.

Sonra Abby, komşusu Colin’le tanışır; adam bekâr bir doktordur! Colin, Mike Chadway’in olmadığı her şeydir—tatlı dilli, nazik ve jöle güreşine en ufak bir merak duymayan biri… Abby bu kez işleri berbat etmek istememektedir. Kabul etmekten nefret etse de, doğru hamleleri yapmak için Mike’ın erkek zihni hakkındaki görüşlerine ihtiyacı vardır. Şimdi, Mike Abby’ye koçluk yaparken ve Abby de Mike’ın kışkırtıcı baştan çıkarma teorilerini uygulamaya koyarken, ikisi de komik bir gerçeği fark etmek üzeredirler: ne kadar farklı olsak da, erkekler ve kadınlar olarak, en gizli duygularımızdan bazıları ortaktır.

Columbia Pictures Relativity Media ortaklığında bir Lakeshore Entertainment /Steven Reuther yapımı olan, Robert Luketic filmi Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth’u sunar. Filmin başrollerinde Katherine Heigl, Gerard Butler, Eric Winter, John Michael Higgins, Nick Searcy, Kevin Connolly ve Cheryl Hines yer alıyor.  Yönetmen Robert Luketic.  Filmin senaryosu Nicole Eastman ile Karen McCullah Lutz ve Kirsten Smith’e ait. Filmin öyküsünü Nicole Eastman yazdı. Filmin yapımcılığını Tom Rosenberg ve Gary Lucchesi üstlendi. Yapımcılar Steven Reuther, Kimberly di Bonaventura, Deborah Jelin Newmyer.  Yürütücü yapımcılar Andre Lamal, Eric Reid, Katherine Heigl, Nancy Heigl, Karen McCullah Lutz, Kirsten Smith ve Ryan Kavanaugh.  Görüntü Yönetmeni Russell Carpenter ASC.  Prodüksiyon Tasarımcısı Missy Stewart.  Editör Lisa Zeno Churgin, A.C.E. Kıyafet Tasarımcısı Betsy Heimann.  Filmin müziklerini Aaron Zigman hazırladı.
www.thetruthisntpretty.com

ERKEKLER VE KADINLAR HAKKINDAKİ GERÇEK: KOMİK BİR BAKIŞ AÇISI

Büyük düşünürler yüzyıllar boyu erkeklerin ve kadınların dünyaya bakışları arasında var olan büyük boşluk üzerine kafa yorup iki bakış açısının bir araya gelip gelmeyeceğini merak ettiler. Eskiden kablo TV’de olay yaratan ve Sacramento sabah televizyonunun yeni sunucusu olan Mike Chadway’e göre, yanıt oldukça basittir: aptal olmayın. Kadınlar ve erkekler tabii ki iletişim kurabilirler… ama çoğunlukla yatakta ve kadınlar erkeklerin sürekli cinsellik arayışında olan, ilkel, etçil ve basit yaratıklar olduklarını nihayet kabul ederlerse.

Mike’ın müstehcen bakış açısı reytinglerin tavan yapmasına neden olmuşsa da tam tersi görüşe sahip bir kadın olan yapımcı Abby Richter’ı kızdırır. Abby’nin dünyasında, gerçek aşk son noktadır ve bütün mesele kendi kalbini tanıyan bir erkek bulmaktır—Abby, böyle romantik, parlak zırhlı bir şövalyenin gerçek dünyada var olduğunu kanıtlamak için Mike’la savaşmaya hazırdır.

Ama asıl gerçek, Abby ve Mike’ın rakip bakış açılarının bir bileşiminde saklı olabilir mi? Yönetmen Robert Luketic (21, Monster-In-Law, Legally Blonde)’ı dişli komedi çifti Katherine Heigl ve Gerard Butler’la bir araya getiren Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth isimli komedi, oyunbaz bir kışkırtma ve arsız sonuçlarla bu soruyu soruyor.

Luketic şöyle diyor: “Bence hepimiz erkeklerin ve kadınların farklı yaratıldıklarını anlamaya başlıyoruz; dürüst ve içten ama sinir bozucu derecede saygısız bir filmde bizi neyin farklı kıldığını ve neyin bir araya getirdiğini anlatabilmek çok rahatlatıcı bir şey. Kesinlikle eşitiz ama acı gerçek şu ki erkeklerin ve kadınların ihtiyaç duydukları şeyler var—ve bazen bu şeyler çatışıyor, yine de… aşkı bu kadar heyecanlı ve harika kılan da bu fark.”

Yönetmen devam ediyor: “Bu filmin konu üzerinde biraz rahatlayıp biraz da gülmeyi sağlaması hoşuma gidiyor. Çünkü günün sonunda, erkeklerle kadınların çok ciddiye aldığı tüm efsaneleri ve pozları çıkarıp attığınızda, iki cins de her şeye rağmen aşık oluyor.”

Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth üç kadın senaristle başladı: Nicole Eastman ile Karen McCullah Lutz ve Kirsten Smith’in oluşturduğu enerji yüklü ekip. İlk senaryosunu yazan Eastman, birbirlerinden tiksindiklerini düşünen ama savaşları ilerledikçe birbirlerine çekildiklerini dehşet içinde keşfeden iki kişi hakkında yazma fikrinden esinlendiğini söylüyor.

“Öykü aslında dünyadaki en uygunsuz iki kişinin birbirine aşık olması ve bunun üzerine olanlar hakkında,” diye açıklıyor Eastman. “Abby ve Mike birbirlerine çok direniyor. Kadın, adamın erkeklerin istediklerini söylediği beyinsiz güzellerin tam tersi, adam da kadının hep istediğini söylediği Yakışıklı Prens’in yanından bile geçmiyor. Yine de ikisinin bir araya gelmesini istiyorsunuz çünkü aslında benzer zaaflarının olduğunu görüyorsunuz. Basmakalıp komedi karakterleri olmayışını seviyorum. Bu öyküyü sıradan romantik komedilerden farklı kılan şey, ikisinin arasında duran engellerin dış değil iç kaynaklı olması. Olup bitenler bir sürü katmana yayılmış durumda.”

Tüm bu katmanların esin kaynağı, Eastman’ın gözlemlediği, gerçek erkek ve kadınların davranışları ve ilişkileri. Senarist, ”Abby’yi işinde harikalar yaratan ama birlikteliklerinde berbat birinden esinlenerek yarattım,” diye açıklıyor. “Mike mümkün olduğu kadar sinir bozucu ve kaba olmasını istediğim, kurgusal bir karakterdi; ne kadar çok erkeğin kendilerinden bir şeyler bulduklarını söylediklerine inanamıyorum!”

Eastman’ın senaryo taslağı anında Lakeshow Entertainment’ın ilgisini çekti. “Run Away Bride’dan beri romantik unsurlar taşıyan bir komedi arayışı içindeydik” diyor Tom Rosenberg, “bunun o olduğunu hissettik.”

Gary Lucchesi ekliyor:  “Konu çok komik ve günceldi; izleyicilerin bu iki karakter arasındaki savaştan büyük zevk alacaklarını hissettik. Öykü, erkeklerin kadınlara nasıl baktığıyla ve kadınların bundan iğrenmeleriyle –ve tam tersiyle— çok eğleniyor; bu da onu harika bir “buluşma filmi” yapıyor. Bunun, Hepburn ve Tracy, Gable ve Lombard ya da Lucy ve Ricky gibi karizmatik ikililerin çok eğlenceli yollardan başa baş mücadele ettikleri klasik komedilerin modern bir güncellemesi olacağını hissettik.

Lakeshore ekibi daha sonra senaryoya içten ve oyunbaz komedi dokunuşlarını katmaları için Legally Blonde serisi ile bir hit yaratmış Lutz ve Smith’i getirdi. “Lakeshore öyküyü bize yollar yollamaz çok komik bir konusu olduğunu düşünüp üzerinde çalışmak istedik,” diyor Lutz. Smith şunları ekliyor: Bizimle Hepburn ve Tracy hazırcevaplığına sahip, zeki ama tehlikeli ve arsız  bir şey yaratmamız, Mike’la Abby’yi sonuna kadar eşit tutmamız konusunda konuştular. Bu bize çok cazip geldi.”

Bunu, kadınların veerkeklerin isteklerinin çarpıştığı savaş alanındaki deneyimlerinden yola çıkarak başardılar. İkili özellikle Mike’ın maço, libido yüklü konuşmalarını yaratarak erkek zihninin “çirkin” yanını keşfederken eğlendi.

Lutz, “Bir sürü erkek tanıyoruz, o nedenle avantajlıydık,” diye gülüyor. “Kirsten bekâr, ben de evliyim yani erkeklere dair iki farklı bakış açısına sahibiz. İkimiz de Mike’ın mümkün olduğu kadar güçlü, küstah ve komik olmasını istediğimiz konusunda anlaştık—ama aynı zamanda, onun, alınsanız bile birlikte takılmaktan hoşlanacağınız biri olmasını istedik.”
Smith devam ediyor: “Mike’la yapmamız gereken şeylerden biri, sert adam ve çapkın birinden daha farklı bir yanı da olduğunu göstermekti; bu yanını yeğeniyle ilişkisinde görüyorsunuz. Programına gelince, bunu uçlara taşırken çok eğlendik. Bu delice, çılgın inançlara kesinlikle katılmıyorum—yine de bir şekilde Mike beni çok eğlendirdi.”

İkili ayrıca hırslı ve yetenekli ama kasıntı ve kontrol meraklısı kariyer sahibi kadın konusundaki kişisel bilgilerinden yararlanarak Abby’yi yarattılar. İkilinin evli üyesi Lutz “İkimiz de Abby’le özdeşleştik çünkü kontrolü elimizde tutmayı seviyoruz,” diye itiraf ediyor. Bekâr olan Smith ekliyor: “Abby’nin işinde her şeye hakim ama özel yaşamında tam bir facia olması fikrini özellikle ben çok yakın buldum. Bence bu, modern dünyada çok sık rastlanan bir durum.”

Ama en büyük zorluk, Mike ve Abby arasındaki doğru kimyasal karışımı elde etmekte yatıyordu: Dövüşken ve seksi, didişken ve hararetli olan bir karışım; ta ki aralarındaki sürtüşmenin, ikisinin de beklediğinden çok daha ateşli bir şeye dönüştüğü kesinlik kazanana kadar.

“Kadının, erkeğin yaptığı her şeyden tiksindiği, erkeğinse kadının çok kasıntı olduğunu düşündüğü bir yerde başlıyorsunuz. Ama yavaş yavaş, farkında olmadan birbirlerine aşık oldukları gerçeğini alttan alta vermeye çalıştık,” diye özetliyor Lutz. “Sonunda, gerçek ‘korkunç gerçeğin’ kadın ve erkeğin farklı şeyler istemesi olmadığı ortaya çıkıyor. Asıl gerçek, kadınlar ve erkekler olarak hepimizin eşit derecede kusurlu olduğumuz ama bunun birbirimizi sevmemize engel olmadığı.”

Tamamlanmış senarryo Lakeshore’daki yapımcıları çok heyecanlandırdı ve çabucak Robert Luketic’in ilgisini çekti. “İlk filmim Legally Blonde’du, o nedenle aynı senaryo yazarlarıyla yeniden o tarz bir eğlenceye dalma şansını elde etmek harika oldu,” diyor yönetmen. “Sonra Lakeshore’un  Katherine Heigl’la konuştuğunu öğrendim ve hemen ‘O varsa ben de varım,” dedim.”

KADININ TARAFI:
KATHERINE HEIGL BAY MÜKEMMEL’İ ARAYAN ABBY RICHTER ROLÜNDE

Kadin Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth‘un merkezinde, Bay Doğru’nun çirkin bir yanı olabileceğine inanmak istemeyen bir kadın var: Abby Richter; uzun zamandan beri birlikteliklere –ne yazık ki— listeler, derin araştırmalar ve şimdiye kadar kimsenin erişemediği acımasız standartlar gerektiren bir işmiş gibi yaklaşan, zorlu, zeki, kariyer sahibi bir kadın.Abby yüksek beklentilere sahip olduğunu söylerken, Mike Chadway onun bir “kontrol manyağı” olduğunu söylüyor—ama dışarıda bir yerde, ayaklarını yerden kesecek bir adamın var olduğuna inanıyor. Bu adamın kim olduğuna gelince, bunu tahmin bile edemez.

Yapımcılar, Abby’yi canlandırması için klasik bir çılgın komedyenin enerjik gülünçlüğüne sahip bir baş kadın, esprili replikleri başarıyla okurken narin bir duyarlılıkla fiziksel komediyi bir araya getirebilecek, 21. yüzyıla has bir Carole Lombard ya da Lucille Ball arıyorlardı. Böyle aktrislere sık rastlanmıyor; o nedenle aday listesi kısaydı ve hemen tek bir isme indirgendi. Gary Luchessi şöyle anlatıyor: “Yazarlardan biri bir gün sordu: ‘Katherine Heigl’I düşündünüz mü?’ Bunu duyduğum anda, olay bitti. Muhteşem bir fikirdi, onun doğru kişi olduğunu biliyorduk ve inatla peşinden koştuk.”

Hit televizyon dizisi “Grey’s Anatomy”deki rolüyle Emmy Ödülü kazanmış bir aktris olan Heigl, son günlerde rol aldığı komedilerle, özellikle de Judd Apatow’un eleştirmenlerce beğenilen filmi Knocked Up’da hamile kalan baş kadın karakteriyle ön plana çıkmıştı. Tüm yaratıcı ekip, Heigl’in Abby’yi gaf yaparken inandırıcı kılmak için gerekli özelliklere sahip olduğunu düşündü.
Karen McCulluh Lutz şöyle diyor: “Senaryoyu kafamızda Katherine’in sesiyle okumamızın çok yardımı oldu. Onun rolü aldığını öğrendiğimizde, ayarlama yapmamıza gerek kalmamıştı.”

Kirsten Smith şunları ekliyor: “Onunla işbirliği yapmaya başlar başlamaz, Katherine Abby’yi daha da kontrol meraklısı yapma fikrini benimsedi. Karakterin saplantılarının ve takıntılarının komedisini on ikiden vurdu.”

Heigl için, cinsiyetler savaşında silah kuşanmak karşı konulmaz bir teklifti. “Senaryoda sevdiğim şey, erkeklerin gerçekte ne düşündüğünü ve kadınların neden yanlış anladığını ve tam tersini göstermesi,” diye gülüyor. “Hepimiz standart romantik komedileri izlemişizdir; bence onların da yeri ayrı çünkü ben çok büyük bir romantik komedi hayranıyım. Ama Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth’un sevdiğim yanı, olaya tehlikeli bir yan katması. Öyküde çok çiğ bir dobralık var ama bunu fazla ciddiye almak yerine, sizi güldürüyor ve erkeklerle kadınlar arasında süregelen dinamiğin absürtlüğünün keyfine varmanızı sağlıyor.”

Heigl Abby’yi anlatırken sözünü sakınmıyor. “Bayağı kasıntı bir hatun,” diye itiraf ediyor. “Çok organize, her şeyin üzerinde, hayatının her yönünün kontrolünü tamamen eline almış; doğrusu, bu onu biraz korkunç yapıyor. Bir randevuda kâbusa dönüşüyor  çünkü baskıcı, hükmeden ve çok konuşan biri. Ama dürüst olmak gerekirse, onu canlandırmak çok eğlenceliydi, belki de en çok eğlendiğim rolüm buydu!”

Yine de, Heigl Abby’nin durumuna büyük sempati duyuyor, özellikle de Mike Chadway’le uğraşmak söz konusu olduğunda. “Öykünün güzelliği, tartışmanın iki tarafına da yer vermesi,” diyor. “Abby erkeklerle olan ilişkilerinde haklı olarak rahatsız ve romantizmin zerresini taşımayan Mike gibi birine aşık olmaya başladığında haklı olarak kafası karışıyor.”

Kafa karışıklığı ve karmaşa, Abby Bay Mükemmel olacağına inandığı adamı, çarpıcı yeni komşusu Colin’i elde etmek için Mike’ın yardımını istemesiyle daha da artar. Mike’ın modern bir Cyrano olarak zevk mırıldanmalarının uzunluğundan cinsel açıdan davetkâr sosisli sandviç yeme tekniklerine kadar her konuda ona danışmanlık yaparken, Abby alışılmamış durumlarla karşı karşıya kalır. Ama bu aynı zamanda giderek artan bir manyetik çekime yol açar.

Heigl, “Mike kendi yöntemleriyle Abby’nin dünyasını alt üst ediyor,” diye açıklıyor. “Abby’nin tüm düzen, huzurlu sükunet ve her şeyin üstünde olma sevgisini pencereden atıyor. Abby Mike’ın ne diyeceğini ya da ne yapacağını kestiremiyor—her şeyin bir adım önünde olmaya alışık olduğundan, Mike ona haddini bildiriyor ve Abby sonunda pes edip kendini akışa bırakıyor. Tüm bunlarda onun için gizli bir heyecan var.”

Heigl için en büyük eğlence, Gerard Butler’la giriştiği söz düellosuydu. “Eski Hollywood filmlerine has, artık göremediğimiz söz düellolarına büyük sevgi besliyorum,” diyor. “Gerry ve ben hızlı tempoya sahip, atışmalı diyalogların çok eğlenceli olduğunu anladık. Normal hayatınızda bile, bir başka çiftle birlikte dışarı çıktıysanız ve zeki bir şekilde atışmaya başlarlarsa, bir parçası olarak çok eğleniyorsunuz. Bu da ikimizin arasında kusursuz bir şekilde gerçekleşti.”

Tüm bunların arasında, Heigl’ın büyük bir komedi görevi vardı: yönetmeni gülmekten kırıp geçirmek. “Benim için, en iyi his bir sahnenin ortasında Robert’ın fazla ses çıkarmamaya çalışarak kıkırdamasını görmekti. Tek yapmak istediğim onu güldürmekti,” diyor aktris.

Luketic Heigl’ın bunu ve daha da fazlasını yaptığını söylüyor. “Katherine taze bir nefes gibi. Framatik olabiliyor, komik olabiliyor ve daima çok çekici oluyor,” diyor yönetmen. “O harika bir aktris ve kalbimde daima bir yere sahip olacak.”
Tom Rosenberg ekliyor:  “Senaryo gayet iyi yazılmış olsa da Katherine hep yeni bir şeyler kattı. Yorumlama yeteneği yabana atılır gibi değil.”
Erkekler ve kadınlar arasında gerçekten “çirkin gerçeğin” olup olmadığı sorulduğunda, Heigl mırıldanıyor:” Ah, bence Mike erkeklerle kadınların yüzleşmek istemediği bir gerçek olduğunu düşünüyor ama pek çok erkeğin düştüğü hataya düşüyor: görüşünün gerçek olduğunu sanıyor!”

ERKEĞİN TARAFI:
GERARD BUTLER MIKE CHADWAY ROLÜNDE, NE İSTEDİĞİNİ BİLEN BİR ADAM… ACABA ÖYLE Mİ?

Cinsel kavganın diğer yanında Katherine Heigl’a kafa tutan Mike Chadway’i canlandıran Gerard Butler, hit aksiyon filmi 300’de izleyicilerin kalbini kazandı, Hilary Swank’la birlikte P.S. I Love You‘da romantik sulara yelken açtı ve aile filmi Nim’s Island’da bir maceracıyı canlandırdı. İskoç asıllı yıldız burada ise daha önce hiç görmediğimiz türden bir role bürünüyor—bıçak gibi keskin bir dile sahip, iflah olmaz derecede terbiyesiz bir ilişki uzmanı.

Gary Lucchesi  “Gerry daima efsanevi bir karakter olmuştur,” diyor. “Üstelik çok komik biri. Ama bizi asıl ikna eden şey, Katherine Heigl’la bir araya geldiğinde aralarındaki bariz kimya oldu.”

Butler senaryoyu çok çekici buldu. “Bu öyküdeki erkekler ve kadınlar arasındaki dinamik, görmeye alıştığımızdan biraz daha sinir bozucu ve onu bu kadar çarpıcı yapan da gerçek olması,” diyor. “Erkek kadın ilişkileri konusunda alışılmadık bir dürüstlüğe sahip. Bu beni heyecanlandırdı. Karakterlerin ‘bunu dediğine inanamıyorum’ ve hemen sonrasında da ‘ama çok doğru’ diyeceğiniz şeyler söylemesine izin veriyor.”

Mike Chadway karakteri Butler’ın ilgisini yalnızca Katherine Heigl’ın karakterine eğlenceli bir rakip olduğu için değil, kaba dış görünümünün altında –hiçbir zaman itiraf etmese de—epey karmaşık biri olduğu için çekti. Butler “Mike Chadway’in cinsiyetçi, ayrımcı ya da bu tarz bir şey olduğunu söyleyebilirsiniz ama aynı zamanda çok zeki, çok komik, aynı zamanda çok gerçek ve içten bir havaya sahip,” diye yorumluyor. “Kendisini kesinlikle çok ciddiye alıyor. Ama film ilerledikçe değişiyor; bence onun beklediğiniz gibi bir adam olmadığını fark ediyorsunuz.”

Bu değişimlerin bazıları Abby.sayesinde gerçekleşiyor. Butler “Filmin anlattığı harika temalardan biri, kimsenin Mike’ı Abby gibi sarsamayacağı; Mike muhtemelen ona bu yüzden aşık olmaya başlıyor,” diye açıklıyor. “Abby kasıntı, kılı kırk yaran biri ve Mike’ın baş düşmanı ama yine de… birbirleri için mükemmel olduklarını anlamanızı sağlayan bir kıvılcım var aralarında. Katherine bunu yansıtmayı çok kolaylaştırdı çünkü çok komik ama bir o kadar da gerçek.”

Rolün zorlayıcı yanı, Chadway’i küstah ve sinir bozucu tutarken, Abby’nin aşk hayatı için yeni tavsiyeler almak üzere geri gelmesini sağlayan etkileyiciliğini kaybetmemekti. “Mike Chadway’i canlandırmanın püf noktası insanlığını korumaktı; çünkü bu, komedinin içinde bir aşk hikâyesi aynı zamanda,” diye açıklıyor Butler. “Mike’ın muazzam miktarda diyaloğu var, muhtemelen daha önceki herhangi bir filmde konuştuğumun on katı; çünkü Mike’ın her şey için bir görüşü ya da zekice bir repliği var. Bu çok ilginç bir deneyimdi. Spencer Tracy ve Cary Grant’ten, onların filmlerinde sözlerin uçuşma şeklinden esinlendim; umarım o fimlerin yarattığı türden bir hissi yaratmayı başarmışızdır.”

Butler sette bu kadar yetenekli komedyenlerle çalışmaktan ve Robert Luketic’in tüm bu şamatayı kontrol altında tutmasını izlemekten büyük keyif aldı. “Robert sette çok ferah ve eğlenceli bir atmosfer yaratıyor ama aynı zamanda çok dikkatli,” diyor Butler. “Kusursuz bir tempo anlayışı var ve komik bir fikri alıp çok daha komik hale getirebiliyor.”

Luketic de Butler hakkında benzer derecede güçlü övgüler düzüyor. “Elimizde tartışma yaratacak şeyler söyleyen ağzı bozuk bir sansasyon sunucusundan başka bir şey olmayabilecek bir karakter vardı ama Gerry karakteri yalnızca sempatik değil, şirin, iyi huylu ve çekici hale getirmeyi başardı,” diyor yönetmen. “Kötü çocuk ve kadınların cazibesine kapılmaktan kendilerini alamadıkları adam arasındaki o reddedilemez bağlantıyı yakalamayı başardı.”

SUNUCULAR VE RANDEVULAR: YARDIMCI KADRO
Kadın Aklı, Erkek Aklı/ The Ugly Truth‘ta Katherine Heigl ve Gerard Butler’ı kuşatan tanınmış ve tecrübeli komedyenlerden oluşan yardımcı kadro, cinsiyetler savaşının komik gerilimini artırıyor. Bu kadroda başı çeken isimler arasında mutsuz bir evliliğe sahip, “A.M Sacramento”nun sürekli rekabet halindeki ortak sunucuları Georgia ve Larry rollerini oynayan Cheryl Hines ve John Michael Higgins var. Georgia ve Larry’nin aşk yaşamı, Mike Chadway’in müdahalesiyle aniden yükselişe geçiyor.

En çok, HBO’nun beğeni kazanan “Curb Your Enthusiasm” dizisinde Larry David’in rolüyle tanınan Hines Robin Williams’la birlikte rol aldığı RV ve eleştirmenlerin beğenisini kazanan bağımsız komedi Waitress gibi beyazperde yapımlarında yer aldı. Hines Georgia rolünde zengin bir ironi gördüğünü söylüyor. “Nedendir bilmem hep Larry adlı biriyle evlenmiş karakterleri canlandırıyorum!” diye gülüyor. “Ama Georgia’yı çok sevdim. Georgia ve Larry çift olarak eğlenceli ve gülünçler ama gerçek haber spikerlerinden çok da farklı değiller. Film hakkındaki her şey çok eğlenceli göründü.”

Hines gibi John Michael Higgins de sinema ve televizyon dünyasının tanınmış yüzlerinden. Christopher Guest’in popüler sahte belgesellerinde ve Evan Almighty’den Walk Hard: The Dewey Cox Story’’ye pek çok beğenilen komedi filmlerinde rol aldı.

Higgins, Hines’la birlikte çalışmalara biraz da doğaçlama karmaşa katma fırsatı karşısında çok heyecanlandı. “Robert ortamı biraz daha rahatlatmak için bizi özellikle seçti,” diyor Higgins.

“Cheryl’in ‘Curb Your Enthusiasm’daki, benim de Christopher Guest filmlerindeki çalışmalarımız sayesinde senaryonun sınırlarını zorlamamız çok kolay oldu. Bunu yapmak bizi çok eğlendirdi ve çalıştığımız süre zarfında çok memnun olduğumuzu keşfettik.”

İkilinin her şey serbest tarzı, kadronun geri kalanına esin kaynağı oldu. Heigl, “Onlar birbiri ardına işe yarayan fikirler sıralayabilen birer komedi dahisi,” diye anlatıyor gözlemlerini. “Bana göre bu, komedinin en enerji veren yanı: insanlar formdayken ve kendileri doğal olarak komikken karakterlerini de çok daha sıra dışı yapıyorlar.”

Butler katılıyor. Hines ve Higgins için “Kalabalığı bu kadar güldüren başka iki kişi görmedim, en azından bir film setinde,” diyor. “Hayal güçleri ve sahneyi canlandırırken yapabilecekleri çok eğlenceli; yine de öykünün sınırları içinde kalmayı biliyorlar. Onları izlerken gülmekten yerlere yattım.”

Abby’nin ideal aşk anlayışını temsil eden düzgün adam –yakışıklı, kibar Colin— rolünde oynayan ve yeni bir isim olan Eric Winter, televizyon dizisi “Brothers and Sisters”taki rolüyle tanınıyor. Rol arkadaşları gibi Winter da senaryoyu karşı konulmaz buldu. Oyuncu “Flört ve aşka gerçekçi bir gözle bakan, romantik, tehlikeli, sözünü sakınmayan bir komedi,” diyor. “Sadece kızlara göre bir öykü değil ama, erkeklere de cazip geleceği kesin.”

Eski bir tıp öğrencisi olan Winter, bir cerrahı canlandırma fırsatını kaçırmadı. Ancak “mükemmel erkek” kavramını kusursuzlaştırmaya çalışma görevi de bir o kadar ilginçti. “Colin ideal bir dünyada yaşıyor,” diyor. “Harika bir işi var, çok istikrarlı ve güvenli, derli toplu ve ayakları yere basan biri. Mike Chadway’in tam tersi. Bazıları onu fazla mükemmel bulabilir, bazıları sıkıcı bulabilir ama Abby’yi harekete geçiren tek şey, Colin’in beklentileri olduğunu sandığı şeyleri yerine getirmeye çalışmak.”

Ancak kendi içgüdüleri yerine Mike Chadway’in önerilerine uyması, Abby’nin karmakarışık sinyaller vermesine neden olur. Winter “Benim için filmin en komik yanı, Mike ve Colin doğal halleriyle davranırken, Abby’nin kendinden başka biri gibi olması,” diyor. “Colin’le Mike kartlarını açık oynuyorlar ve sonunda, Abby’nin seçimini yapıp yüreğinin sesine kulak vermesi gerekiyor.”

Enerjik performanslarıyla kadroyu tamamlayan diğer isimler arasında Abby’nin, aşırı analiz ettiği zavallı randevularından biri rolünde, “Entourage”daki Eric Murphy rolüyle tanınan Kevin Connolly ve Abby’nin hayatını istediği kusursuz düzene ulaştırma görevini üstlenmiş asistanı Joy rolünde Bree Turner (The Wedding Planner) var.

Turner şöyle özetliyor: “Bu harika ekibin bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissettim. Michael ve Cheryl, doğaçlama ve spontane sahneleriyle parlıyor; Katherine’in yorulmadan ortaya çıkardığı komediyi izlemek insana ilham veriyor; ve Gerry doğal olarak çok komik biri. Bunların hepsine ‘çirkin gerçek’ ekleniyor: Benim için bu gerçek, aşk söz konusu olduğunda neye inanırsanız inanın, kontrolü kaybedersiniz, kendinizi akışa bırakmalısınız.”

GERÇEĞİN GÖRÜNÜŞÜ: FİLMİ TASARLAMAK
Robert Luketic için Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth ‘un görünümü, cilveli, seksi atmosfer için oyuncuların komik performansı kadar önemliydi. Luketic “Bir filmin görsel cilası benim için hep önemli olmuştur,” diyor. “Hepimiz güzelliği takdir ederiz; bu filmin çok iyi görünmesini istedim ve harika iş arkadaşları buldum.”

The team included cinematographer Russell Carpenter, ASC, who won the Academy Award® for his work on Titanic and previously worked with Luketic on such films as Monster-In-Law and 21.

Carpenter “Sette yarattığı atmosfer ve bana duyduğu, katkıda bulunup kendimi ifade etmemi sağlayan güven, Robert’la çalışmaktan inanılmaz derecede hoşlanmamı sağlıyor,” diyor. “Robert’ın ağzından çıkan bir iki kelimeyle pek çok iş yapabileceğim, bir tür bilinçaltı iletişimi kurduk. Nazik dokunuşu hem oyuncu kadrosuna hem de yapım ekibine inanılmaz bir enerji veriyor. Robert’ın sarf ettiği bir kelime ya da yaptığı ufak bir hareket, iletişimin kurulmasını sağlıyor.”
Carpenter sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu film aslında iki kişiliğin arasındaki şiddetli savaş, birbirleriyle atışmaları ve birbirlerini iğnelemeleri hakkında; o nedenle renklendirme ya da ışıklandırma konusunda aşırıya kaçmayıp yüzlere odaklanmaya karar verdik. Katherine çok güzel bir kadın; Gerry’nin de harika mimikleri var. Bence filmin görsel eğlencesi de bu noktada ortaya çıkıyor.”

Hem Carpenter hem de Luketic’le Legally Blonde‘dan beri birlikte çalışan prodüksiyon tasarımcısı Missy Stewart “A.M Sacramento” dünyasını canlı ve gerçekçi bir şekilde hayata geçirmeye odaklandılar.
Carpenter habercilik dünyasının geniş, yatay boşluklarını vurgulamak için özel lensler kullandı ve”A.M. Sacramento”nun parlaklığıyla Mike Chadway’in kablodaki programının düşük teknoloji ürünü görüntüleri arasında zıtlık yaratmak için ışıklandırmayla oynadı.
Bu sırada, Stewart Los Angeles’taki bir televizyon istasyonu olan KCET’deki bir seti parlak ve neşeli bir sabah haberleri setine dönüştürdü ve kanalın yönetim büroları için Glendale’de artık kullanılmayan bir polis karakolunu kullandı.
Stewart, “Robert’la birlikte tasarımı daha komik olduğunu düşündüğüm konudan çok hep karakterler üzerinden geliştirdik,” diyor. “O nedenle, örneğin ‘A.M. Sacramento ofisleri için kullandığımız 1960’lardan kalma bina klasik, profesyonel bir haber merkezi havası yaratırken biraz daha enerji katıyor.”
Luketic şunları ekliyor: “Bir haber merkezinin sahip olduğu canlı, elektrikli bir atmosphere ve baskı cinsel gerilim, rekabet ve komediyi bir araya getirmek için çok uygun. Bu renkli arkaplan, daha da arsız olmamıza olanak tanıdı.”
Stewart Abby ve Mike’ın evlerinin zıtlığını yaratırken de iyi vakit geçirdi—erkeğin garajdan bozma dairesi, oyuncaklar ve alet edevatla dolu bir karmaşık bir yerken, kadının avluya bakan dairesi elbette ki son derece düzenli. Stewart “Renklerle de oynadık,” diyor. “Abby’nin yaşadığı yer mavi ve mavi-gri gibi, Katherine’i çok daha güzel gösteren soğuk renkler. Gerry’ye gelince, ahşap, sıcak renkler kullanarak erkeksiliğini vurguladık ve Mike Chadway’in içindeki sıcaklığı ima ettik. Bu projenin en iyi kısmı cinsiyetler arası savaşla oynayıp çok gerçekçi ama zıt görünen iki kişinin ortak bir zemin bulabileceğini göstermek oldu.”

Stewart’ın hazırladığı en heyecan verici setlerden biri Abby ve Mike’ın beklediklerinden çok daha uyumlu olduklarını düşünmeye, hatta bundan korkmaya başladıkları La Noche Cubana Gece Kulübü’ydü. Aradığı büyük, romantic mekânı bulamayan Stewart, restoranı Los Angeles’ın tarihi Union İstasyonu’nun girişinde oluşturdu.

“Los Angeles’ın tarihi yanına aşığım ve uzun zamandır Union İstasyonu’nu kullanmak istiyordum,” diyor Stewart. “Oradaki restoran geniş, devasa bir alan, büyük kemerler ve yukarıdan çekimde harika ve hareketli görüneceğine emin olduğum bir dans pistine sahip. Seçtiğim ilk mekânlardan biriydi; gerisi çorap söküğü gibi geldi.”

Set, Abby ve Mike’ın beklenmedik yakınlıktaki dansı için mükemmel bir fon oluşturdu. Gerard Butler şöyle hatırlıyor: “Sahne her şeyin ortaya çıktığı anlardan biriydi; setteki büyüyü hissedebiliyordunuz. Bulutların üstündeydik.” Katherine Heigl ekliyor: “Benim için bir günlüğüne ‘Benimle Dans Eder Misin’ yarışmasında olmak gibi bir şeydi. Çok eğlenceliydi.”

Tüm yapımı zorlayan ve komediyi müstehcen bir bölgeye çeken bir başka sahne, Abby’nin bir iş yemeğinde beklenmedik bir kaynaktan zevk almasıydı. Luketic şöyle açıklıyor: “Yemek sahnelerini çekmek oldukça zordur çünkü baş etmeniz gereken bir sürü açı vardır—bunlara bir de masada zevkten kıvranan bir kadın ekleyin! Hepimiz bunu koordine etmek için monitörün başına toplandığımızda bir an ‘vay, bunu gerçekten yapıyor muyuz? Bu harika bir şey’ dedim.”
Heigl sahneyi eğlenceli ama yorucu buldu. “Fiziksel komediye bayılıyorum; daha once bu kadar fiziksel bir sahnede yer alma fırsatı bulamamıştım,” diyor. “Sahneyi 37 kez çektik ve çok yorulduğumu hissettim.”

Mike Chadway’in bir kulaklıkla Abby’ye Colin’le ilk randevusu için gittiği beyzbol maçında Cyrano gibi tavsiye verdiği sahne de önemliydi.” Luketic “Bu sahneyi çekmek çok zordu,” diyor. “Fİlme alabileceğimiz gerçek bir beyzbol maçı yoktu, biz de Long Beach’teki bir sahayı kullanıp kendi takımımızı kurduk. Sonra tüm bunları, kalabalığı ve Katherine ile Gerry’nin yaptıklarını koordine etmeliydik. Çok zordu ve çekerken o kadar çok gülmüyordum ama sonradan insanların en çok güldüğü sahnelerden biri oldu.”

Tom Rosenberg için Kadın Aklı, Erkek Aklı/The Ugly Truth‘taki komik sahnelerin her biri, daha komik bir bütünü oluşturuyor. “Bence bu filmi diğerlerinden ayıran şey, sıradan bir romantic komedideki gibi romantic anların arasına serpiştirilmiş bir iki komik sahne olmaması—bu film, iki başrol oyuncusunun harika bir kimyaya sahip oldukları, komik sahnelerin art arda geldiği bir yapım,” diye özetliyor Rosenberg.

Gary Lucchesi şöyle tamamlıyor: “Bir komedi çekmek harika bir şey. İnsanlar oynamaya ve sıkı çalışmaya hazır olarak ve izleyicileri güldürmeyi umarak geliyorlar—bence bu filmde bunu başardık.”

Resimler:

Bir yanıt yazın