Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi – Capitalism: A Love Story

KAPİTALİZM : BİR AŞK HİKAYESİ

Yapım Notları

Paramount Vantage International

SİNOPSİS

Çığır açan başyapıtı Roger ve Ben’in yirminci yıldönümünde, Michael Moore’un Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi belgeseli yönetmenin kariyeri boyunca irdelediği konuya dönmektedir: :Şirket egemenliğinin Amerikalıların (ve doğal olarak dünyanın geri kalan ülkelerindeki insanların) üzerindeki mahvedici etkisi. Ama bu sefer, sanık General Motors’tan çok daha büyük ve suç mahalli de Michigan’daki Flint kasabasından çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Orta Amerika’dan tutun da Washington’daki iktidar salonlarına ve Manhattan’daki küresel finans merkezine varana kadar, Michael Moore sinema seyircilerini bir kez daha keşfedilmemiş topraklara götürüyor.

Michael Moore’un Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi filmi hem mizah hem de öfke barındıran bir yaklaşımla tabu haline gelen soruyu irdeliyor: Amerika’nın kapitalizme duyduğu aşk karşılığında ödediği bedel nedir? Yıllar önce, bu aşk çok masumane gözüküyordu. Ama günümüzdeyse, aileler bu bedeli işleriyle, evleriyle ve birikimleriyle ödemeye devam ettikçe, Amerikan Rüyası daha çok bir kabus gibi görünüyor. Moore, izleyicilerini hayatları tepe taklak olan, sıradan insanların evlerine götürüyor ve bu duruma yönelik açıklamaları Washington’da ve başka yerlerde arıyor. Elde ettiği bulgular ise zıvanadan çıkmış bir aşk macerasının belirtileriyle tamamen aynı: Yalanlar, istismar, ihanet… ve her gün işini kaybeden 14.000 insan.

Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi hem Moore’un önceki eserlerinin doruk noktası, hem de daha umut dolu bir geleceğin nasıl bir şeye benzeyebileceğine dair bir bakış. Bu belgesel, Michael Moore’un şöhretle dolu sinemacılık kariyeri boyunca ileri sürdüğü sorunun yanıtına yönelik nihai bir arayış: Biz kimiz ve neden şu anda davrandığımız şekilde davranıyoruz?

KAPİTALİZM: BİR AŞK HİKAYESİ

Michael Moore’la Röportaj

1. Bu filmi yapma konusunda size ilham veren nedir? Neden şimdi?

Amerika’da, insanlar belirli konuları açıkça ve alenen tartışmadan ve belirli şeyleri söylemeden önce suların durulmasını bekleme eğilimindedir. Burnumuzun dibinde olsa ve insanlar bir şeylerin oldukça ters gittiğini sezse bile bu böyle – insanlar akıntıya kapılıyor. Bayağılığa ve sıradanlığa alışıyorlar, bunları kabul ediyorlar, sakinleşip rahatlıyorlar ve duruma ayak uyduruyorlar. Çoğu insan başlarını öne eğip harıl harıl çalışırsa başarılı olacağını, ayakta kalacağını hissetmektedir. Ama birileri öne çıkıp konuşmalı.

Bir süredir aklımda şekillendirdiğim ve bizim toplumumuzun da sorması gerektiğine inandığım soruyu sormak benim amacım. Sanatçının, müzisyenin veya sinemacının işi kalabalığı takip etmek değildir. Siyasetçiler tek başlarına hiçbir şeyi değiştiremezler. Onlar için cesur davranmak mantıklı bir şey değildir, onlara göre çok riskli bir davranıştır bu. Onlara değişim yaptırtacak olan halktır, toplumdur. O halde gerçek su yüzüne çıkar çıkmaz, dudak büküp küçümseyenler vazgeçecek ve bir zamanlar alay ettikleri yalnız insanlar gibi görüneceklerdir.

2. Filmin tamamlanması ne kadar sürdü?

Yapım sürecine 2008 baharında başladık. Ama aslında son iki yıldır yaptığım film bu belgeseldi. Roger ve Ben 1989 yılında gösterime girdiğinden beri, bütün projelerimde ortak konular ve görüşler yer almıştır. Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi bu sürecin devamı değil, doruk noktası niteliğinde.

3. Yakın zamanlarda gerçekleşen finansal çöküntü ve bunun yatırımlar, iş imkanları, ev fiyatları ve hükümet bütçeleri üzerindeki etkileri konusunda bir sürü insan öfke dolu ama esas kimi suçlayacaklarını bilmiyorlar. Filminiz bu çöküntüde kimin kabahatli olduğunu görmede bize yardım edecek mi?

Finansal çöküntünün arkasında kimin olduğunun aslında bir sır olduğunu sanmıyorum. Ekonomimizi hortumlayan, sonra da kumar oynayan bankalara ve finansal kuruluşlara yönelik çok öfkeli tepkiler gösterildi. Ve böyle bir şeyin olmasına göz yuman siyasetçilere de… Yine başlamayayım şimdi…

Bu film ekonomik canlanma, çöküntü veya devlet yardımıyla kurtarma hakkında değil. Ben bu film üzerinde çalışmaya ekonomi tepe taklak olmadan, başkanlık seçiminden bir ay önce Amerikan hazinesinin büyük çaplı bir yağmaya maruz kalacağına dair en ufak bir fikrim bile olmadan önce başladım. Bu film bu yolsuzluğa ve çürümeye izin veren, sevk eden ve en önemlisi de böyle bir şeyi garanti eden sistemi ve düzeni irdelemektedir.

4. Hükümetin bu çöküntüdeki rolüne gelinecek olursa, öyle görünüyor ki suçlanacak bir sürü kişi var. Her iki partinin üyeleri de şu andaki durumda pay sahibi. Washington’dakilerden herhangi birinin elleri temiz mi, yani herhangi biri masum mu sizce?

Dünyada Washington’ı temizlemeye yetecek kadar Purell markalı el dezenfektanı yok. Bu film isimleri ortaya koyuyor ve ne korku duyarak ne de yanlı davranarak her iki partinin de peşine düşüyor. Bütün siyasi tartışmalar liberallere karşı muhafazakarlar, Demokratlara karşı Cumhuriyetçiler düzeyinden öteye gidemiyor. Bu durum, asıl meseleden sapmayı temsil etmektedir: İçinde hayatımızı sürdürdüğümüz sistem her iki partiyi de elinde bulunduruyor ama hepsi iktidarda kalmanın peşinde ve yapmak istedikleri son şey içinde bulundukları bu tekneyi alabora etmek. Bu film Amerikan Kongresinde veya (Boeing, AT&T, Archer Daniels Midland, ExxonMobil gibi şirketler sayesinde ekranlarınıza ulaşan) Pazar sabahı sohbetleri programlarında tartışılmayan konulara ve meselelere değinecek.

Yani Purell’e yönelik bir onay veya destek değil… Eczanelerin imal ettiği el dezenfektanları da onun kadar işe yarayacaktır emimin ve biraz daha ucuzlar.

5. İzleyicilerin salondan çıktıktan sonra evlerine bu filmden ne götüreceğini düşünüyorsunuz?

Patlamış mısır ve sinema biletleri.

MICHAEL MOORE’UN FİLMOGRAFİSİ

HASTA (2007)
•    Resmi Seçim, Cannes Film Festivali
•    Aday, En İyi Belgesel Film, Akademi Ödülleri (Oscar)
•    Kazandı, En İyi Kurgulanmış Belgesel Film, Amerikan Film Kurgucuları Derneği/EDDIE Ödüleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Eleştirmenlerin Seçimi Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Yapımcılar Derneği Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Broadcast Film Critics Association Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Gotham Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, New York Çevrimiçi Film Eleştirmeleri Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Chicago Film Eleştirmenleri Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Phoenix Film Eleştirmenleri Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, St. Louis Gateway Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Washington Film Eleştirmenleri Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Satellite Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Las Vegas Film Eleştirmenleri Cemiyeti Ödülleri
•    Takdim Edildi, Kariyer Başarı Ödülü, Uluslararası Belgesel Film Derneği Ödülleri
•    Aday, En İyi Belgesel Film Senaryosu, Senaryo Yazarları Derneği Ödülleri
•    Aday, Favori Bağımsız Film, Halkın Seçimi Ödülleri
•    Aday, En İyi Belgesel Film, Çevrimiçi Film Eleştirmenleri Cemiyeti Ödülleri
•    Aday, Göz Alıcı Belgesel Film, NAACP Image Ödülleri

FAHRENHEIT 9/11 (2004)

•    Kazandı, Altın Palmiye, Cannes Film Festivali
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Broadcast Film Critics Association Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Chicago Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri
•    Kazandı, IDA Ödülü, Uluslararası Belgesel Film Derneği Ödülleri (Kalküta’nın Çocukları’yla birlikte)
•    Kazandı, En İyi Kurmaca Olmayan Film, New York Film Eleştirmenleri Cemiyeti Ödülleri
•    Kazandı, Favourite Motion Picture, Halkın Seçimi Ödülleri
•    Aday, Belgesel Filmde Göz Alıcı Yönetmenlik Başarısı, Amerika Yönetmenler Derneği
•    Aday, Amerikan Film Kurgucuları Derneği (Eddie)

BENİM CİCİ SİLAHIM (2002)
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Akademi Ödülleri (Oscar)
•    Kazandı, 55. Yıldönümü Ödülü, Cannes Film Festivali
•    Kazandı, En İyi Özgün Senaryo, Senaryo Yazarları Derneği
•    Kazandı, Amerikan Film Kurgucuları Derneği (Eddie)
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Broadcast Film Critics Association Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Chicago Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Bağımsız Ruh Ödülleri
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Ulusal Film Değerlendirme Kurulu Ödülleri

KORKUNÇ GERÇEK [TV] (1999-2001)
•    Aday, Göz Alıcı Kurmaca Olmayan Dizi, Emmy Ödülleri 2001
•    Aday, Göz Alıcı Kurmaca Olmayan Dizi, Emmy Ödülleri 1999
•    Aday, Senaryo Yazarları Derneği Ödülleri(TV), Senaryo Yazarları Derneği 2001
•    Aday, Senaryo Yazarları Derneği Ödülleri (TV), Senaryo Yazarları Derneği 2000

TV NATION [TV] (1994-1997)
•    Kazandı, Göz Alıcı Bilgilendirici Dizi, Emmy Ödülleri (1995)
•    Aday, Göz Alıcı Bilgilendirici Dizi, Emmy Ödülleri (1996)

THE BIG ONE (1997)
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Boston Film Eleştirmenleri Cemiyeti
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Çevrimiçi Film Eleştirmenleri Cemiyeti

CANADIAN BACON (1995)
•    Resmi Seçim, Belirli Bir Bakış, Cannes Film Festivali

ROGER & ME (1989)
•    Kazandı, Amerikan Film Kurgucuları Derneği (Eddie)
•    Kazandı, IDA Ödülleri, Uluslararası Belgesel Film Derneği
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Los Angeles Film Eleştirmenleri Derneği
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Ulusal Film Değerlendirme Kurulu
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, Ulusal Film Eleştirmenleri Cemiyeti
•    Kazandı, En İyi Belgesel Film, New York Film Eleştirmenleri Cemiyeti

KAPİTALİZM: BİR AŞK HİKAYESİ

Yönetmen/Yapımcı/Senarist Hakkında

MICHAEL MOORE (Yönetmen/Yapımcı/Senarist)

Michael Moore 1954 yılında Michigan’daki Flint’te, bir otomobil fabrikası işçisinin oğlu, 1936 tarihli Flint Oturma Eyleminin emektarlarından birinin yeğeni olarak dünyaya geldi. Ailesi, Flint bölgesinin yerli sakinlerindendi. Bir Katolik okuluna giderek vakit geçirmesinin ardından, Moore yerel okul kurulunda bir koltuk kazanınca Amerika’da bir resmi makama seçilen, 18 yaşındaki ilk kişi olmuştur. 22 yaşında, değişik bir gazete olan The Flint Voice’i (Flint’in Sesi) kurdu ve editörlüğünü üstlendi. Gazetede yayınlanan bir haberin Flint Belediye Başkanı’nın devlet kadrosundaki işçileri kendi siyasi seçim kampanyasında kullandığını ortaya çıkarmasının ardından belediye başkanının polise verdiği gazetenin baskı tablalarına el konulması yönündeki emri mahkeme tarafından iptal edilince, Moore’un gazetesi ulusal haberlere konu oldu.

1986 yılında kendini işsiz bulan Michael Moore, General Motors’un memleketini perişan edişini film çekerek belgelemeye karar verdi. Kendi kendilerine film yapmayı öğrenen bir grup arkadaşını bir araya getirdi, filme mali kaynak sağlamak için elindeki her şeyi sattı ve 1989 yılında bütün dünyaya Roger ve Ben’i sundu. Hikayenin gerisi zaten malum.
VİZYON TARİHİ: 11-12-2009
KÜNYE
Yönetmen : Michael Moore
Oyuncular : William Black, Jimmy Carter
Senaryo : Michael Moore
Müzik : Jeff Gibbs
Yapım Yeri : ABD
Yapım Yılı : 2009
Süre : 127 Dk.

Resimler:

Bir yanıt yazın