Matrak Adamlar – Funny People

“FUNNY PEOPLE-MATRAK ADAMLAR”
2 EKİM’DE TÜRKİYE SİNEMALARINDA GÖSTERİLMEYE BAŞLANIYOR

Geçtiğimiz son birkaç yılda, yönetmen Judd Apatow, komedi söz konusu olduğunda, orta yaş bekareti veya istenmeyen hamilelik dahil olmak üzere hiçbir şeyin tabu olmadığını kanıtladı. 2005 yılında çıkış yaptığı filmi “40 Yıllık Bekar” ve onu takip eden 2007 yapımı “Kaza Kurşunu”, önemli filmlerdi. İzleyiciye hayatlarının en komik anlarını yaşatan bu filmler gişede de büyük bir başarıyı yakaladı.
Bu üçüncü yönetmenliğinde, insanın hayatındaki en büyük mücadelenin mizahi yönlerini gözler önüne seriyor. Kısa süre sonra öleceği haberini alan ünlü bir komedyen…ve elde ettiği ikinci bir şansla neler yaptığının hikayesi olan “Matrak Adamlar” filminde Adam Sandler (“Damadı Öpebilirsin”, “Asabiyim”), Seth Rogen (“Kaza Kurşunu”, “Pineapple Express”) ve Leslie Mann (“Kaza Kurşunu”, “40 Yıllık Bekar”) gibi oyuncuları yönetiyor. Apatow daha önce hiç bu kadar açıkça gündeme gelmeyen bir soru yöneltiyor: En baştan başlama şansınız olsaydı, aynı ahmaklıkları yapmaya devam eder miydiniz?
Apatow’la Rogen, Mann ve Jonah Hill’i (“Çok Fena”, “Kaza Kurşunu”) tekrar bir araya getiren bu üçüncü filmde onlara deneyimli ve yeni komedi filmi oyuncuları eşlik ediyor: Eric Bana (“Münih”, “Star Trek”), Jason Schwartzman (“Çılgın Liseliler”, “Küs Kardeşler Limited Şirketi”), RZA (“Amerikan Gangsteri”, “Raydan Çıkanlar”), Aziz Ansari (televizyon filmi Parks and Recreation, “Adamım Benim”) ve Aubrey Plaze (“Parks and Recreation”).
Yapımcılığını Apatow, Clayton Townsend (“40 Yıllık Bekar”, “Kaza Kurşunu”) ve Barry Mendel’ın (“Münih”, “Altıncı His”) üstlendiği bu komedinin kamera arkasındaki kişiler, Apatow’un daha önce birlikte çalıştığı tecrübeli isimlerden oluşuyor.
Ana ekipte, iki kez Oscar ödülü kazanan görüntü yönetmeni Janusz Kaminski (“Schindler’in Listesi”, “Er Ryan’ı Kurtarmak”); kostüm tasarımcıları Nancy Steiner (“Küçük Gün Işığım” ve önümüzdeki günlerde vizyona girecek olan “Cennetimden Bakarken”) ve Betsy Heimann (“Kızıl Ejder”, “Şöhret Peşinde”); prodüksiyon tasarımcısı Jefferson Sage (“Year One”, “Walk Hard: The Dewey Cox Story”); kurgucular Brent White (“Üvey Kardeşler”, “Kaza Kurşunu”) ve Craig Alpert (“Pineapple Express”, “40 Yıllık Bekar”); müzik süpervizörü Jonathan Karp (“Kaza Kurşunu”, “40 Yıllık Bekar”); besteciler Michael Andrews (“Donnie Darko”, “Walk Hard: The Dewey Cox Story”) ve Jason Schwartzman yer alıyor.
Rogen, Evan Goldberg (“Çok Fena”, “Kaza Kurşunu”) ve Jack Giarraputo (“Sakar Güvenlik”, “Damadı Öpebilirsin”) filmin sorumlu yapımcıları.

PRODÜKSİYON HAKKINDA

Matrak Adamlar:
Komedi Devam Ediyor

Judd Apatow hayatı boyunca stand-up komedi ve bundan geçimini sağlayan insanlara ilgi duydu. Bir yaz, annesi Tami Shad, Long Island’daki Southampton’da bir komedi kulübünde çalıştı ve yeni yetme olarak kulüpte geçirdiği akşamlar onun bu takıntısını alevlendirdi. Lisede, radio talk show’u yaptı ve Howard Stern’den Steve Allen’a ve Paul Reiser’dan John Candy’ye kadar hayran olduğu komedyenlerle söyleşiler gerçekleştirdi.  Onlara bunu nasıl yaptıklarını sordu…esprileri nasıl yazdıklarını, sahnelediklerini ve mesleğin diğer sırlarını sordu. Onların yardımlarından esinlenerek, lise son sınıfın sonlarına doğru stand-up komedi yapmaya başladı.
USC Sinema Okulu’nu bıraktıktan sonra, Apatow Los Angeles’daki efsane Improv Komedi Kulübü’nde tam zamanlı olarak sahneye çıkmaya başladı. Orada çalışırken, kendi deyişiyle “idare eder” stand-up gösterileri yaptı… izlediği müthiş stand-upçıların gösterileri yanında, kendisininkiler sönük kalıyordu.
HBO için özel bir genç komedyenler programında yer aldıktan sonra, Apatow oyuncu olarak büyük bir başarıya imza atmasının zor olduğunu fark etmeye başladı; bu yüzden ilgisini sahneden diğer komedyenler için espriler yazmaya verdi. Uzun süre oda arkadaşı olan Adam Sandler adındaki genç oyuncu spot ışıklarının altındaki uzun yola devam etti… Ancak beyaz perdede tekrar birlikte çalışana kadar uzun bir süre kariyerlerine ayrı ayrı devam ettiler.
“40 Yıllık Bekar” ve “Kaza Kurşunu” filmlerinin başarısından sonra, Apatow üçüncü filminin hikayesinin komedi dünyasında birlikte büyüdüğü insanların etrafında geçmesini istediğine karar verdi. Komedyenlerin stand-up yapma nedenlerini ve “kendilerini gösterme telaşına” dalar dalmaz dikkat çekmek için neden bu kadar çok çalıştıklarını merak ediyordu. İzleyicilerin beğenisini kazanma arzusu muydu bu? Yoksa sadece sahne dışında insanlarla birebir ilişki kurma acizliğiyle karışık bir benmerkezcilik miydi? “Komedi alanında çalışan biri olarak sık sık şöyle düşünürüm, ‘Neden bunu yapıyorum? Sorunum ne? Beni buraya ne getirdi?’” diye açıklıyor Apatow.
“Matrak Adamlar”ı yazmaya başladığında, 1994 yılında Güney Kaliforniya’daki evinde meydana gelen garip, hayatını değiştiren bir olaydan esinlendi. “Northridge depremi olduğunda, evin bacası yatak odama düştü,” diye açıklıyor yönetmen. “Orada olmamamın tek nedeni evi boyuyor olmamdı. Yaklaşık üç gün boyunca, hayatın değerini gerçekten anladım…fakat sadece üç gün boyunca. Film bu fikre dayanıyor: Ölümden kurtulursanız, bundan hayatınız boyunca kullanabileceğiniz bir şey öğrenebilir misiniz?”
Apatow’un baş kahramanının ölmek üzere olduğunu öğrendiği bir senaryo yazmasının başka kişisel nedenleri de vardı. Şöyle diyor, “Son yıllarda, hayatımdaki insanlar arasında hasta olanlar oldu. Hasta olduklarını bilenlerin hayatta kalmak için nasıl mücadele ettiklerini görüyorsunuz. Hastalanmadan önce nasıl yaşadıklarını gözden geçiriyorlar.”
İnsanların kendilerini inceledikten sonra sonuçlardan korkmamalarını ve kolayca eski alışkanlıklara dönmelerinin sarsıcı olduğunu düşündü. “İnsanlar iyileştiğinde, o korku ve dehşetten ders çıkarıp, hayatta neyin önemli olduğunu anlayıp bu fırsatı kullanıp kullanmadıklarını merak ettim. Yoksa yaşadıklarının zorluğu yüzünden yılıp, bir hafta sonra aynı kısırdöngüyü mü yaşıyorlar?”
Hikayesindeki ana komedyenler, löseminin nadir bir türüne yakalanan ve hayatını tekrar gözden geçirmek zorunda kalan süperstar George Simmons ve George’un istemeden akıl hocalığı yaptığı, kendisine tapan geleceği parlak komedyen Ira Wright.  “Bana iyi davranan ve akıl hocalığı yapan bir sürü insan oldu, yani o tür bir ilişkiyi anlıyorum,” dedi yönetmen.  “İyi, cömert, normal komedyenlerdi, bazıları müthişti.  Ancak şöyle düşündüm, ‘Peki ya tanıdığım bu komedyenlerden biri çok iyi bir insan olmasaydı ve çok ciddi sorunları olsaydı?’  George ve Ira bu senaryonun uydurma versiyonu.”
Projeyi geliştirirken, Apatow sık sık işbirliği yaptığı yapımcı Clayton Townsend ve uzun süredir arkadaşı olan bir başka yapımcı Barry Mendel’la çalışmayı tercih etti. Apatow ve Mendel birbirlerini 15 yılı aşkın süredir tanıyor olsalar da (Apatow kariyerinin başlarındayken, Mendel onun menajeriydi), profesyonel olarak ikisini bir araya getiren ilk film bu. Mendel şöyle anlatıyor: “Yıllar içinde, Judd senaryoları hakkında görüş bildirmem için beni davet ederdi, masa başında okumalara katıldım, setlerini ziyaret ettim ve o da bana yapımcılığını üstlendiğim filmlerde yardım etti. Şubat 2008’de, senaryonun çok kaba taslak halini okumam için beni davet etti, üzerinde biraz konuştuk ve bir hafta sonra birlikte çalışmaya karar verdik.”
Mendel komedi dünyası oyuncularının ve yazarlarının ne kadar bağlı olduklarından etkilendi. Judd yıllar içinde bir grup iş arkadaşı topladı ve herkes hem birbiriyle çalışmaktan hem de süreçten memnun. Genelde Judd gibi kesin ve net üslubu olan yönetmenler işbirliğine pek yanaşmaz; ‘vizyonlarının’ sulanacağından korkarlar. Ancak Judd’ın süreci beyin takımının sayısız katkılarını kapsayan benzersiz ve inanılmaz bir işbirliği. Birlikte çalıştığım herkesten daha çok eleştiri kabul etmeye hazır biri; bu çok sağlıklı bir kendini sorgulama süreci.”
Townsend, Apatow’un yönettiği bu filmle üçüncü kez bir komedi filminin yapımcılığını üstleniyor. Yapımcı iş ilişkilerini şöyle anlatıyor: “Judd için önemli olanın ne olduğunu biliyorum ve bu atmosferi sağlamak için çalışıyorum. Bir ritmimiz var. Sadece başımızı salladığımız ve gülümsediğimiz, birbirimize ancak üç kelime ettiğimiz günler oldu…ancak bunun nedeni söylenecek bir şey olmamasıydı.”
Yönetmen ekibini topladıktan sonra bu filmin, bugüne kadarki kariyerinin dönüm noktası olabileceğini düşündü. “Tüm hayatım aile ve komedi, komik insanlarla arkadaşlık ve ilişkilerden ibaret oldu,” dedi Apatow.  “Hepsi bu filmde yer alıyor ve bunlara ölüm kalım meselelerini, insanların ölmek üzereyken yaşamaya sarılmalarını ve iyileştiklerinde neler yaptıklarını ekliyoruz.

Komedyenlerin Seçimi ve Yönetimi

Judd Apatow “Kaza Kurşunu” filmini bitirir bitirmez, filmin kaba montajını eski arkadaşı Adam Sandler’a gösterdi ve birlikte yapabilecekleri bir projesi olduğundan bahsetti. Sandler Apatow’u aradı ve proje her neyse, katılacağını bildiğini söyledi. “Matrak Adamlar” filminin çekimlerini anımsayan Sandler gülerek şunları söyledi, “Tüm bunları ben senaryoyu bile görmeden hatta tam bir fikrim oluşmadan yapmaya karar verdik. Apatow bana ne hakkında olduğunu anlattı, ben de, ‘Tamam, oynayacağım.’dedim.”
Hepimizin başa çıkmayı öğrenmemiz gereken bir şeyle genç yaşta yüzleşen George, Sandler’ın hoşuna gitti: ölümlülüğümüz. “Film bir adamın ders alması gereken ama almadığı bir mücadeleyle ilgili.” dedi. “George’un ailesi veya arkadaşlarıyla arası iyi değil. Ağlamayı sevmeyen üzgün bir ruh o. Onu asla şunu söylerken duyamazsınız, ‘Aman Tanrım! Hayat berbat!’ Hayatı boyunca onun bir hıyar olduğunu görürsünüz…fakat iyi vakit geçiren bir hıyar.”
İki arkadaş, Apatow’un deyişiyle “hiç evlenmemiş olsalar ve çıldırmış olsalar” George’un yaşantısının aynısını yaşıyor olabileceklerini konuşur. “Filmin özünde bizim kara mizah anlayışımız var…bir de en kötü halimiz.”
Sandler’la film yapmak hakkında: “Filmin karanlık noktalarını Adam’la fazla konuşmadım. Cesur ve duygusal olarak elverişli olmaya hazır, harika bir oyuncu olduğunu biliyordum ve onun içgüdülerine güvendim. Biraz yardım etmem gereken veya daha azını ya da daha fazlasını istediğim anlar oldu fakat film, onun o duygularla mücadelesi hakkında.” dedi.
Apatow Sandler’la “Matrak Adamlar”ın ana sahnelerini çekerken, tepkisi onu şaşırttı. “Adam’ın hasta olduğu sahneleri çekmek yıkıcıydı,” dedi. “Hafif komedi yapmaya alışığım, sette boy gösteririz ve birden şunu düşünmek zorunda kaldık, ‘Bir adamın gerçekten ölecekmiş olduğu duygusunu nasıl veririz?’ Adam’ın bunu hissetmesi gerektiğini fark ediyorsunuz. Bir sahneyi canlandırıyordu, ben monitörden izliyordum ve kimsenin sette ağladığımı görmemesi için çalışıyordum. Çekmesi en zor dramatik sahnelerin bazıları aynı zamanda en çok kahkaha atılan sahneler oldu çünkü bunlar bir komedyenin başına geliyordu. Espriler yaparak sorunlarla başa çıkıyordu.”
Ira’nın stand-up yapma mücadelesini ortaya çıkarırken, Apatow Sandler’ı genç bir komedyen olarak izlediği günlerden esinlendi. Bu rol, yönetmenin sıkça çalıştığı oyuncu Seth Rogen’e gider. Seth, Ira’yı şöyle tanımlıyor; “oldukça iyi bir yazar ancak iyi bir oyuncu değil. Bir şarküteride çalışır ve muhtemelen ondan daha komik ve çok daha başarılı iki adamla birlikte yaşar. Ira George’la tanışır ve George onu asistanı ve espri yazarı olarak işe aldığında bir şans yakalar.”
George çok az kişinin etrafında olmasını isteyeceği biri haline gelir, öfkesini ve hayal kırıklığını Ira’dan çıkarır. George’un yeni asistanına/sırdaşına karşı tutumundan çıkan komediyi gözler önüne sermek için Rogen Sandler’la prova yaptı. İki adamın nasıl tartışacaklarına ve sonradan nasıl birbirlerine bağlanacaklarına karar verdiler. Rol yapmak iki adama da olayların nasıl gelişeceğine dair bir fikir verdi: George koruması altına aldığı gençle durmadan dalga geçerek eğlenirken, Ira yakaladığı kariyer ve büyük ana ulaşma şansının tadını çıkarır…bir taraftan da genç bir erkek ve bir oyuncu olarak yavaş yavaş kendine güvenini kazanır.
Performansının çoğunu Apatow’un izleniminlerine dayandıran Rogen’in çaylak bir komedyen olması gerekiyordu, film çekilirken stand-up’ını gören izleyicileri buna inandırmanın zor olduğu ortaya çıktı. Apatow bunu şöyle açıklıyor: “Seth’in karakteri stand-up yaparken bu kadar başarılı olmayacak şekilde yazılmıştı. Ancak sürekli güldürmekten kırıp geçirdi. Kötü komedyen rolü bile yapamıyor.”
George’un hayatının aşkı Laura’yı oynaması için, film yapımcıları Judd Apatow’la uzun süredir birlikte çalışan Apatow’un eşi aktris Leslie Mann’a filmin üçüncü başrolü için teklif götürdü. Tabii ki Sandler, Mann’ı yıllardır tanıyor ve ikisinin komedi alanında ortak geçmişleri var. “Süper Baba” filminde birlikte oynadılar. Mann karakterini şu şekilde tanımlıyor: “Laura, George’un eski kız arkadaşı. Artık evli ve iki çocuğu var. Mutlu bir evliliği yok ve zor dönemler yaşıyor.”
Bunun son işbirlikleri olduğu düşünülürse, Mann yönetmenin eşi olmasından dolayı son derece rahat. “Aktör olarak ne kadar rahat olursanız, o kadar iyi olursanız. Judd varken çok rahatım. İstediğimi söyleyebilirim, kendimi tutmam gerekmez. Beni yargılamayacağından eminim. Onunla yaratıcı olma konusunda çok eğleniyoruz, çok rahat bir çalışma oluyor.”
Apatow, eski arkadaşı ve karısının, 12 yıl önce ayrılmış bir çift gibi rol yapmasının eğlenceli olduğunu ekliyor. Aktörlerinin, yakın ilişkilerinin kamera karşısındaki performanslarını etkilediği konusunda beklenmedik bir tepki almış. “Leslie, Adam’ı o kadar seviyor ki, onun hasta olduğunu düşünerek rol yapmak, ilk prova sırasında onu derinden etkiledi. Kendisini rolüne tamamen vermişti. Kendisini komedyen olarak düşünmüyor, gerçekmiş gibi oynuyor. İlk provada, Adam’ın ölüyor olduğu düşüncesiyle göz yaşlarına boğuldu. En başından itibaren herkesi o seviyede oyunculuk sergilemeye zorlamış oldu.” diyor yönetmen.
Laura’nın sevecen kocası Clarke’ı oynayan Eric Bana, filmdeki eşinin yeteneklerini övüyor; “Aktris olarak Leslie’ye hayranım, çok komik bir anda son derece ciddi davranmak gibi bir yeteneği var. Çok komik. Onunla ilk çekim günümde, gülmemek için kendimi çok zorladım. Onunla belli bir ritm yakalayıp, olabildiğince az tekrara yol açmam çok uzun sürdü.
Avustralyalı olmayan seyirciler Bana’yı ciddi rollerin adamı olarak bilir ancak kariyerine “The Eric Bana Show Live” gibi programlarda stand-up ve skeç komedyeni olarak başladı. 12 yıl boyunca bu programı devam ettirip sinemaya adım attı. Bana, köklerine geri dönme ve komedi unsurları taşıyan bir karakteri oynama fırsatını kaçırmadı.
Rolü almasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Münih filminde birlikte çalıştığım Barry Mendel beni aradı ve ‘Judd bazı ciddi rolleri olan bir komedi çekiyor ve filmde sana uygun bir karakter olabileceğini düşünüyoruz.’ dedi. Rolü okudum ve Barry’e bu karakteri oynayabileceğimi fakat bir Avustralyalı olması gerektiğini düşündüm. Karakter Avustralyalı olursa pek çok fikrimin olabileceğini ve bunun da daha komik olabileceğini hissettim.”
Bana ve Mann, birbirini seven ancak birbirinden uzaklaşmış bir çifti canlandırdı. George, Laura’yla temas kurup ona ölmek üzere olduğunu söyleyince geçmişteki anılarının baraj kapakları sonuna kadar açılır. Yapımcı Mendel bu konuda şunları söylüyor: “George Laura’yı seviyor ve Laura kocasıyla pek anlaşamıyor. Laura’yı aldatan Clarke, bir şans daha elde etmek için kendisini affettirmek zorunda. Karmaşık ilişkilerin olması eğlenceli. Seyirci olarak karakterlerde sürekli bir değişim olmasını ve olayların beklenmedik bir hal almasını beklersiniz.”
Komedyenlerin genç halleri için yapımcılar, stand-up dünyasında biraz ter dökmüş olan birkaç oyuncuya teklif götürdü. İra’nın oda arkadaşları Leo ve Mark’ı Jonah Hill ve Jason Schwartzman oynuyor. Bu üç oda arkadaşı aynı zamanda iyi dostlar fakat birbirleriyle rekabet halindeler. Rogen, sanatın yine hayatı yansıttığını söylüyor: “Bu benim genelde yaşadığım bir durum. Benimle aynı şeyleri isteyen arkadaşlarım oldu, benimle aynı fırsatları yakaladılar fakat ben onlardan iyi çıktım.”
Jonah Hill, Ira’yla sürekli yarış halinde olan stand-upçı karakteri Leo’ya bakış açısını açıklıyor: “Onu tanıdığım pek çok komedi yazarı gibi oynamaya karar verdim. Gerçekten motive olmadığınız zaman komedi alanında başarılı olamazsınız. Nadiren tesadüf eseri başarılı olmuş insanlar görürsünüz. Komedyenler zamanlarının büyük bölümünü yazarak ve oynayarak geçirirler. Başarılı olanlar inanılmaz çok çalışır ve işlerini ciddiye alır.”
Apatow, Jason Schwartzman’i sadece Mark rolü için seçmedi, Jason’ın sette bir görevi daha vardı. Müzik açısından yetenekli aktör, aynı zamanda filmin müziklerinden bazılarını da besteledi. Schwartzman kariyerine, Phantom Planet’in bateristi olarak başladı ve kısa bir süre önce eleştirmenlerden övgü alan iki solo plak çıkardı. Schwartzman’ın ilk filmi “Rushmore”un yapımcılığını yapmış olan Mendel “Jason’ın müziğini filmde kullanmak, Judd’ın en iyi yaptığı şeylerden biri oldu. Matrak İnsanlar’a kendine özgü bir sound katıyor, daha önce duyduğunuz film müziklerine hiç benzemiyor.” dedi.
Jason, “Matrak İnsanlar”daki rolüyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Mark, Yo Teach…! adında başarılı bir sitcom’da oynuyor, Sakıncalı Düşünceler ile Sınıf Başkanı filmlerinin karışımı gibi bir şey. Mark haftada 25 bin dolar kazanıyor ve Ira ile Leo’ya hava atıyor.” İlginçtir, Apatow ve Sandler’ın, aynı şeyi onlara yapan eski bir arkadaşları varmış.
Ira’nın hoşlandığı, Doğu Kıyısı’ndan gelen ve erkek egemen komedyenler dünyasında kendine yer edinmeye çalışan Daisy rolü için yapımcılar, yeni bir isim olan Aubrey Plaza’yla anlaştı. Aubrey ilginç yaklaşımı sayesinde rolü aldı. Plaza’nın anlatımıyla: “Bir prova kaseti verdim ve sonra canlı provaya geldim, orada Seth ile beraber bir sahnenin tamamını okudum. Bir süre sonra oyuncu yönetmeni bana bu rol için bir stand-up komedyeni düşündüklerini söyledi. Ben de stand-up gösterisi yaparken çektim kendimi. Queens’de küçük bir gösteri yaptım, bugüne kadar yapmış olduğum ilk gerçek stand-up gösterisiydi. Bir arkadaşım çekim yaptı ve YouTube’a koydu. Bağlantısını oyuncu yönetmenine yolladım ve iki gün sonra beni aradılar ve rolü bana önerdiler.”
Plaza’nın “Parks and Recreation”dan rol arkadaşı Aziz Ansari, diğer oyuncuların nefret ettiği komedyen Randy olarak rol aldı. Ansari hiperkinetik Randy’yi şu şekilde anlatıyor “Seyircilerin sevdiği ve diğer komedyenlerin nefret ettiği bir komedyen. Her konuda inanılmaz derece kötü- dans, sıkı laflar, aptalca seks esprileri, örneğin bir igloda oral seks yaptırmak hakkında. Ayrıca bir aralar DJ’lik de yapmış.”
Ira’nın şarküterideki arkadaşı Chuck’ı, müzisyen aktör RZA oynuyor. Chuck, Ira’nın ayaklarının yere basmasını sağlıyor fakat bir yandan da Ira’nın mizahını onun üzerinde denemesine izin veriyor. Pek artısı olmayan bu karakteri hakkında RZA şunları söylüyor: “Chuck, bir iş sahibi olduğu için mutlu olan tiplerden biri. O eski bir mahkum, bu yüzden bir iş bulabildiği için şanslı. Arkadaşı Ira ise işini bırakıp yıldız olmaya çabalıyor. Chuck sürekli ‘Yapma, bu gerçek değil. Gerçek olan bu, sağlık sigortasıdır gerçek olan’ diyor.”
Setteki en genç komedyenler Apatow ailesinin kızları Maude ve Iris’ti. Yönetmen, kızlarının filmde yer almasıyla ilgili olarak şunları söylüyor, “Karım ve çocuklarım beni büyülüyorlar, bu yüzden çocuklarımın Leslie’nin kızlarını oynamasına karar verdim. Kaza Kurşunu filminde küçük rolleri vardı ve akıllara kazındılar. Bu filmde durum farklı. Maude’un karakteri Mable, hikayede önemli bir yer tutuyor. Clarke ile Laura’nın evliliklerinde sorun olduğunu bildiğini hissediyorsunuz ve bu da hislerini etkiliyor.”
Laura bir sahnede George’a, Mable’ın Kediler müzikalinden “Memory” şarkısını söylemesini izlediyor. Bu sahne, Judd’ın çektiği Maude’ın müzikalin tiyatro versiyonundaki gerçek gösteri görüntülerinden oluşuyor. Yönetmen bu konuda şunu söylüyor: “Gösteri sırasında insanlar çok etkilendi… George’un etkilenmemesinin çok şeyi ifade edebileceğini düşündüm.”

Kendini Göster
“Matrak Adamlar”da Stand Up

Bu kadar çok sayıda oyuncuya canlı stand-up gösterisi yaptırabilmek için Apatow ekibine espri yazma alıştırmaları yaptırdı ve çekimler başlamadan önce birkaç yeri gezdiler. Çekimler başlamadan önce onların farklı kulüplerde gösteri yapmasını istedi, seyircilerden onların performansına karşı doğal davranmalarını istedi. Kameralar çekim yaparken, bir espri güldürüyorsa güldürüyordu. Yönetmen daha önce komedyenlerin tecrübe kazanmasını ve gerçek hayatta bunun nasıl olduğunu yaşamalarını istiyordu.
Bu turun zirvesi, Los Angeles merkezindeki Orpheum Theatre’da gerçekleşti. Burası Matrak İnsanlar’daki önemli bir sahnenin çekildiği mekandı, ayrıca burada Apatow açısından önemli iki hayır etkinliğine evsahipliği yaptı. “Matrak Adamlarla Bir Gece” etkinliğinde toplanan bağışlar, Multipl Skleroz Derneği ve öğrencilerin yaratıcı yazma becerilerine destek olan, kar amacı gütmeyen 826LA derneğine iletildi. Sandler, Rogen, Hill ve Ansari dışında etkinliklere David Spade, Sarah Silverman ve Patton Oswalt da katıldı.

Espri Yazma Seansları

Apatow’un dediğine göre kumpanyanın espri yazma seanslarında iki farklı yaklaşım görüldü. “George bir yıldız ve sahneye çıktığında insanlar onu gördükleri için heyecanlanıyor. Ne yaptığını biliyor ve çok komik. Biz Seth’e bulbildiği en iyi esprileri yazdırdık ve sonra bunları yeniden düzenleyip bozduk. Çok fazla güven sergilemeden anlatılan bir espri kahkahalar koparır, tanımadığınız birinin, iyi bir şekilde anlatmadığı bir espri hiçbir etki yaratmaz. Seth’den harika espriler aldığımızda, onları mahvetmenin yollarını bulduk.”
Apatow bize yazma seanslarının sürecini anlatıyor. “Brian Posehn, Patton Oswalt ve Adam’la sık sık birlikte yazan Allen Covert gibi az sayıdaki iyi mizah yazarları bize esprileri yazdı. Ayrıca ortak yapımcılar Andrew Jay Cohen ve Brendan O’Brien de Seth ve Jonah’a büyük ölçüde katkıda bulundu. Espriler yazdığımız ve insanlara okuttuğumuz bazı seanslarımız oldu, bazen Seth ve Adam da orada oluyordu. Günün sonunda çoğunu Seth ve Adam yazmış oluyordu. Harika şeyler bulduk fakat bu işi sonuçta herkesten daha iyi biliyorlar.”
Rogen işbirliği hakkında şunları dile getiriyor: “Jonah ve ben, birlikte espriler yazdık fakat sonuçta insanlar kendi setlerinden sorumluydu. Judd genelde bize bolca özgürlük tanıyordu. Nadiren ‘İşte espri bu, bunu anlatın’ dediği oluyordu. Daha çok ‘Bu konuda espri yazacağız, size yardımcı olabilecek şu şu insanlar var.’ diyordu.”

Kulüplerde Gösteri

Aktörlerin stand-up gösterisi yaptığı sahneleri çekerken yönetmen, gösterinin kesilmeden devam etmesini sağladı. Apatow bunun nedenini şu şekilde açıklıyor, “Filmlerde stand-up gösterisi izlediğinizde genelde tamamı iyidir. Espriler kötü olsa bile iyiymiş gibi sunulurlar ve her şey büyük kahkahalara yol açar. Çok yapmacık görünür. Doğrudan esprileri izlersiniz. Espriden önce ve hemen sonraki o tuhaf duraklamaları göremezsiniz. Ben bir komedi kulübündeki havanın nasıl olduğunu vermek istedim.”
Bunu yapabilmesinin tek yolu, seyirci getirtmek ve oyuncularını 25 dakikalık setler halinde sahneye çıkarmaktı. “Filmde Ira’nın iyileştiğini, evrim geçirdiğini gördüğünüz kısımlar var. Bu esprilerin, filmdeki daha önceki esprilerden farklı olması gerekiyordu. Aynı şey Adam açısından, Laura’ya artık daha olgun olduğunu göstermeye çalıştığı büyük konser için geçerliydi. Esprilerin, ciddi bir ilişkiyi sürdürebileceğini yansıtıyor olması gerekiyordu. Onların 4-5 farklı komedi kulübündeki gösterilerini çektim. 20-30 dakikalık gösteriler sundular ve bunlardan sadece 2-3 dakikasına ihtiyaç duyuyorduk.”
Apatow, stand-up gösterilerinde zor olan şeyin, esprilerin hem komik, hem de karakterin iç dünyasını yansıtır nitelikte olması gerektiğini belirtiyor. Bu durumu şu şekilde açıklıyor, “George, hayatının zor yönlerini alıyor ve bunları aptalca esprilere dönüştürüyor. Çocukluğunun kötü bir dönemi hakkında konuştuğunu duyuyorsunuz ve sonra da bundan ilham alarak bir espri patlatıyor fakat size gerçeği söylemiyor. Ondan çok daha şapşalca bir şeye dönüştürüyor.”
Yönetmen, Ira ile George’un arasındaki ilişkinin, genç komedyenler oldukları sırada Sandler’la kendisi arasındaki ilişkiye benzediğini düşünüyor. Apatow, stand-up gösterilerinde pek de iyi değildi, fakat Sandler’ın kendi yeteneklerine büyük bir güveni vardı. Sandler bu konuyla ilgili olarak şu itiraflarda bulunuyor, “Ben stand-up yaparken, seyirciye göre kendimi biraz uyarlayabilirdim. Bazen iğrençlikler yapmam gerekebiliyordu ancak seyirciler arasında yaşlı bir kadın varsa, biraz daha yumuşak ifadeler kullanıyordum. O zamanlar ağzım bozuktu.”
13 yaşında stand-up yapmaya başlayan Rogen için bu komedi türü, uzunca zamandır eğilmediği bir alandı. “En son sekiz yıl kadar önce stand-up yaptım.” diyor aktör. “Los Angeles’a taşındığımda bir defa yapmıştım ama o aralar zaten televizyon dizisinde oynuyordum. Ancak Laugh Factory ve Comedy Store’da sahneye çıkma fırsatım oluyordu. Bunu bıraktım çünkü senaryo yazmaya başlamıştım.”
Bu filmin ekibine katıldığında Apatow, Hille’e 3 hafta sonra bir stand-up gösterisi için hazır olması gerektiğini söyledi. Hill daha önce hiç gerçek seyirci önünde stand-up yapmamıştı. Hill’in tepkisi şu şekilde oldu, “Bir gösteri yazmak için 2 ya da 3 haftam vardı. Dürüst Vatandaşlar Birliği’nde (UCB) olacaktı gösteri ve Judd beni tanıttı ve sahneye çıktım. Hayatım boyunca yapabileceğim en iyi gösteriydi. Sonra bir tane daha yaptım. Esprileri bıraktım ve neden anlatmak istemediğimi söyledim. Bu bile kahkaha aldı. Komedyen gibi davranmak için 5 aylık bir acil kurs gördüm.”
Aziz Ansari çekimler başlamadan önce karakteri Randy gibi UCB’de gösteri yapıyordu. Aktör o günleri şöyle hatırlıyor, “Randy’nin stand-up gösterisi için kendiminden çok farklı şeyler vardı aklımda. Bu yüzden Randy karakterine bürünüp bazı gösteriler yapmaya karar verdim. Berbat seks  esprileri yapıyor, dans ediyor ve kendimi gaza getiriyordum. Ne yazık ki Randy, Aziz’den daha çok beğenilir oldu galiba.”
Çekimler sırasında Los Angeles’daki Improv Comedy Club’un sahibi Budd Friedman, ekibin çekim için mekanı istediği gibi kullanmasına izin verdi. Bu aynı zamanda Friedman’ın eski çalışanlarının bir araya geldiği bir etkinlik gibi oldu. Apatow burada 17 yaşındayken komedyen olarak çalışmıştı ve eski patronunu, filmin en çarpıcı sahnelerinden birini sergileme konusunda yardın etmeye ikna etti.
Apatow ve Sandler, yıllardır hayran oldukları yeteneklerle bir araya gelmiş gibi oldu. Improv’da, Apatow George’la, ölmek üzere olduğunu düşündüğü ve bir grup ünlü komedyenle yemek yediği sahneyi çekti. Komedyenler arasında Monty Hoffman, Paul Reiser, Mark Schiff, George Wallace ve Carol Leifer gibi efsaneler yer alıyor.
Sahneyle ilgili olarak Apatow şunları söylüyor: “Gerçek komedi dünyası tadında olmasını istedik ve George’un arkadaşları kim olabilir diye düşündük. Bu yüzden Matrak İnsanlar’da gerçekliği verebilmek adına çok sayıda büyük komedyen olmasını sağlamaya çalıştık. Ayrıca bu insanlar hep imrendiğimiz kişilerdi, böylece filmde onlara saygımızı göstermiş olduk.”
Improv’da zamanında pek çok stand-up gösterisi yapmış olan Sandler, bu sahneyi anlamlı kılan şeyi açıklıyor: “Carol Leifer ilk izlediğim komedyenlerden biriydi. Long Island’daki kız kardeşimi ziyaret etmiştim ve beni Judd’ın bulaşıkçılık yaptığı East Side Comedy Club’a götürmüştü. Carol’ın bir saat boyunca insanları kırıp geçirdiğini gördüm ve ben o zamana kadar 2-3 kez sahne almıştım. ‘Ben böyle espriler bulamam asla.’ diye düşünüyordum.”
Filmde önemli sahnelerde yer almayı kabul eden diğer komedyenler arasında Ray Romano, Sarah Silverman, Norm MacDonald, Dave Attel ve Charles Fleisher vardı. George Simmons’ın eski dostlarına veda ettiği sahnelerde bunların yanısıra başka komedyenler de yer aldı. Apatow’un büyük hayranlarından biri, Universal’dan çıkan 8 Mil’den bu yana ilk kez bir sinema filminde oynadı. Eminem konuk oyuncu olarak kendisini oynuyor… ve pek haz etmediği paparazi Ray Romano’yla bir sahnede ortalığı yıkmaya hazır.

Komediyi tasarlama

Tüm departmanlar, Matrak Adamlar’ın olabildiğince dürüst bir anlatıma sahip olmasını sağlamak zorundaydı. Yapımcı Townsend bu duruma şöyle açıklık getiriyor: “Yapım tasarımı, kostümler, ışıklandırma ve kameralarla gerçekçilik duygusunu vermek için çok uğraştık. Judd, ucuz kotarılmış bir setle seyircinin soğutulmasının önüne geçmeye çalıştı hep. Setler ile dış mekanları birebir yapmak için elimizden geleni yaptık, ayrıca gerçeklik adına dış mekanlarda da çekim yaptık.
Yapımcılar, filmin önemli bir departmanı için iki kez Oscar kazanan ve “Schindler’in Listesi”, “Er Ryan’ı Kurtarmak” gibi filmlerdeki çalışmalarıyla tanınan Janusz Kaminski’yle anlaştı. Kaminski’yle daha önce Münih filminde birlikte çalışan Mendel’a göre “Görüntü açıdan, bu film Judd’ın daha önceki filmlerine göre daha iddialı şeyler istiyordu. Janusz’un çalışmaları Judd’ın yaptığı yeni tür filme daha köklü fakat sorunsuz bir geçiş sağladı.”
Kaminski projede yer almak için sabırsızlanıyordu. Yaşadıklarını şöyle ifade ediyor: “Judd bu filmin nasıl olmasını istediği konusunda belli şeyleri dile getirdi. Görsel anlatım açısından biraz daha karmaşık şeyler istediği konusunda bana güvence verdi. Bana hikayeyi anlattı ve biraz dramla karışık komedi çekmek bana ilginç geldi.”
Apatow, filmin genel tasarımı için yapım tasarımcısı Jefferson Sage ile anlaştı, daha önce yönetmenle “Freaks and Geeks ve Undeclared” filminde birlikte çalışmışlardı. Sage bu konuda şunları söylüyor: “İlişkimizin başından itibaren gerçek, tanıdık ve ikna edici mekanlarla daha fazla ilgilendik. Judd’in ilgisini çeken komedi, gerçek insanların arasındaki çatışmalardan kaynaklanıyor. Tüm bu konular ve bu insanlar oldukça tanıdık ve onların bulunduğu mekanların da aynı olması gerekir.”
Yapımcılar film için birkaç farklı komedi kulübü oluşturdu. Sage bununla ilgili olarak “Amacımız komedyenlerin şehirde nasıl dolaştıklarını göstermekti. Bir gece bir kulüpte gösteri yapıyorlar ve başka bir gece başka bir yerde. Sahnelerin farklı görünmesi önemliydi… sanki şehri geziyorlarmış gibi. Önemli mekanlardan biri Melrose caddesindeki Improv Comedy Club’dı. Judd orada çekim yapmamız konusunda ısrarcıydı. Diğerlerini platoda kurduk.” dedi.
Komedi kulüplerinin gerçekçi görünmesini sağlayan ayrıntılar, yırtık kumaşları, yarı boş bira şişeleri ve masalarda su lekeleriydi. Sage’in ekibi zemini lekeledi, böylece sayısız komedyen ve müdavimin içkilerini döküp yerde leke oluşmasına yol açmış olduğu izlenimi verildi.
“Matrak Adamlar”daki diğer ana mekanlar, George’un malikanesi, Laura’nın çiftlik evi ve Ira ile arkadaşlarının yaşadığı daire. George’un evi için Malibu’da uygun bir yer bulundu. “Eski görünüyordu fakat sadece 6-8 yıllıktı.” diyor Sage. “Uzak ve ıssız görünüyordu. George’un önceki sahibinden dekorasyonsuz halde aldığı bir ev gibi görünmesini istiyorduk. Henüz dekorasyon ya da bir şeyleri değiştirmek için fırsat bulamamıştı.”
Laura’nın şirin evi aile havası ve rahatlığı çağrıştırıyordu ve George’unkiyle taban tabana zıttı. Sage bu konuda şunları söylüyor: “Laura’nın evi daha şık ve daha modern bir mimarisi var. Kuzey Kaliforniya’da olması gerekiyordu fakat neyse ki diğer evden 3-4 kilometre uzakta bir yer bulabildik. Bunun için Los Angeles’ın banliyösünü ve civardaki ilçeleri iyice araştırdık.”
“Ira’nın dairesi, üçgendeki üçüncü nokta.” diyor Sage. “Dairenin diğer mekanlardan farklı olması gerekiyordu. Bunlar genç insanlar, hırsları var, kariyerlerine başlıyorlar ve farklı seviyelerde başarılı oluyorlar. Yüksek tavanlı, duvarlarında ünlü komedyenlerin resimlerinin olduğu modern bir daire seçimi, diğer mekanlarla bir zıtlık yarattı. Onların gençliklerini ve bakış açılarını gösterdi.”

The Beatles’dan James Taylor’a:
Filmin Müziği

Apatow “40 Yıllık Bekar” filmi için 80’lerin parçalarından ve James Brown ile Ashford & Simpson, Missy Elliott ve Chaka Khan kullanmıştı.  “Kaza Kurşunu” için şiirsel bir müzik yaratmak amacıyla şarkıcı/şair Loudon Wainwright III ile anlaştı. Yönetmen, “Matrak Adamlar’da farklı bir yöne yöneldi. Sanatçı Michael Andrews, Freaks and Geeks filminden bu yana Apatow için besteler yapıyor ve Jason Schwatzman da ilk kez bir film için beste yaptı. Aralarındaki işbirliği, tahminlerin ötesinde iyi sonuç verdi.
Uzun zamandır Apatow’la çalışan müzik süpervizörü Jonathan Karp, “Matrak Adamlar’daki müziğin, aktörlere karakterlerine sözsüz olarak göndermede bulunmak için fırsat tanıdığını düşünüyor. “Ira ve George’un George için her şeyin ters gitmesinin ardından San Fransisko’dan eve döndükleri ve arabada sessizce oturdukları bir sahne var. Sonra eve girdiklerini ve yattıklarını görüyoruz. Yüzleri görülüyor ve mutsuz oldukları açık ve müzik bu duyguyu veriyor. Sözlere ihtiyaç kalmıyor. Müzik, hastalığı süresince George’un neler yaşadığını anlatmaya da yardımcı oluyor.
Sandler’ın “Aşk Sarhoşu” filminin müziklerini yapan Jon Brion da, George’un sahnelerindeki müzikler için ekibe dahil edildi. Filmin belli bir noktasında George, ölmek üzere olduğunu düşündüğü sıralarda, evinde çalması için bir müzisyen tutuyor. Şansımız var ki Sandler de iyi bir müzisyen. Apatow bu konuda şunları söylüyor, “Çok zengin birinin, Jon Brion’la çalmak için para vermesi fikri vardı ortada. Muhteşem bir an, duygusal bir montaj görüyorsunuz ve müzik çok güzel ve sıcak. Adam ve Jon Brion’ın olduğu çok şarkı çektik, ayrıca Adam, Jon ve bir grubun olduğu sahneler de.”
Karp ekliyor, “Doğaçlama sahneler, filmin çekimi sırasında giderek ağırlık kazandı. Sonuçta 8 ya da 10 kadar şarkı çektik ve hangisinin daha başarılı olacağına baktık. Bu şarkı kayıtları sırasında Adam, Jon ile çalıyor ve James Gadson bateride oluyor. Muazzam bir baterist ve yıllarca Bill Withers ile çaldı, bu seanslar sırasında Sebastian Steinberg de bas çalıyor.”
Sandler ve Brion için, hikayeyi daha iyi anlatacak şekilde müzikler seçerken yaşananları Karp özetliyor: “Sonuçta Beatles tarzına girdik. Çaldığımız şarkılar John Lennon’ın yazdığı ‘Real Love’dı, bir de Beatles versiyonu var elbette. Ringo Starr’ın ‘Photograph’ parçasının bir versiyonunu yaptık. Diğerleri ise Richard Thompson’ın ‘Heart Needs a Home’, Todd Rundgren’in ‘I Saw the Light’ıydı. Tek başına oynadığında Adam’ın karakterinin hassas yönlerini gösterebilecek şarkılar bulduk. Sonuçta ‘Real Love’ı kullandık. Kaydettiğimiz ekstra şarkıların çoğu DVD’deki müzik kısmında yer alacak.”
“Matrak Adamlar”ın çekiminde müzik açısından önemli günlerden biri de, George ve Ira’nın sahneye çıktığı MySpace toplantısında James Taylor ve grubunun çalmasıydı. Apatow’un dediğine göre “James Taylor süper komik. James Taylor denince, sanki çocukluğumuzdan beri ortalıkta diye düşünüyorsunuz. Ailelerimizle birlikte onun şarkılarını dinlemediğimiz bir dönemi hatırlamıyorum.”
Rogen, yönetmenin bazı sahneleri sırf kendi eğlencesi için yaptığına inanıyor. “James Taylor filmde çok komik bir espriydi fakat 4.5 saat boyunca çalması gerekmiyordu. Bunlar Judd’ın James Taylor’ı izleyebilmesi için oldu.”

Gerçek Görüntüler ve Sahteler

Judd Apatow, 17 yaşındayken Kaliforniya Üniversitesi’ne girmek için Kaliforniya’ya taşındı. Kısa süre sonra Sandler’la tanıştı. Tanışmalarıyla ilgili olarak şunları hatırlıyor: “Kısa sürede param bitti ve Improv’da stand-up yapmaya başladım. Adam’la Los Angeles’a geldiği ilk gün tanıştım. Arkadaş olduk ve birlikte bir ev tuttuk. ‘Bu adam süper, onu hiçbir şey durduramaz.’ diye düşündüğünüz insanlardan biri. Karizmasını hissediyordunuz ve çok komikti. Bu adamın çok yükseleceği kesindi. Bizi sürekli olarak güldürüyordu, tüm gün boyunca etrafa neşe saçan biriydi.
Genç yönetmen önce arkadaşlarını çekmeye başladı. “Adam’ın telefon şakaları yaptığı görüntülerin olduğu vide kasetler var. Yaptığı bu şeylerin, izlediğim her şeyden daha komik olduğunu bildiğim için çekerdim bunları. Bir değerleri vardı ve bunların öylece yitip gitmesini istemiyordum. Bunları, bu sektörde var olmak isteyen genç ve rahat birinin görüntüleri olarak filmde kullanıyorum.”
Apatow bu malzemeleri ve Sandler’ın stand-up yaptığı gerçek görüntüleri kullanarak George’un ne kadar değiştiğini gösteriyor. “Tüm hayalleriniz gerçek olduğunda ve zengin, ünlü olduğunuzda, yalnızsanız ve evli değilseniz, durumunuzdan memnun değilseniz, gözünüzün feri söner.” diyor. “Her ne kadar çalışmaya devam etseniz de, iş artık sıkıntı vermeye başlar ve sonuç olarak ne elde ettiğinizi sorgularsınız. Bu filmleri yapıyorsunuzdur ancak içinizde tatmin olmadığınızı ve insan olarak gelişmediğinizi hissediyorsunuzdur.”
Apatow’un anlattığı kadarıyla George, 12 yıl öncesinden kalan bir kola reklamındaki güzel bir kadının görüntülerini ve onun Birdland gibi televizyon dizilerindeki görüntülerini izlemektedir. O kadın hayatının aşkı Laura’dır ve George’un onu hala sevdiğini görebilirsiniz. Bu sahneler için Apatow, Leslie Mann’ın önceki filmlerinden ve reklamlarından görüntüler kullandı. Mann gülerek anlatıyor “Bunları yıllardır izlemedim. Seyretmek çok hoş oldu. O zamanlar 19 ya da 20 yaşımdaydım. Kendime karşı hep serttim ve yeterince çabalamadığımı düşünüyordum. Fakat o reklamları tekrar görünce ‘Kendimle gurur duymalıyım. Çok çalıştım.’ diye düşünüyorum.

Resimler:

Bir yanıt yazın