Troll Avı – Trolljegeren – Troll Hunter

SİNOPSİS

Hükümet tasalanacak bir şey olmadığını, Norveç dağlarında ve ormanlarında sorun çıkaran ayılardan ibaret bir şey olduğunu söylüyor. Ama yerel avcılar ve gerçeği ortaya çıkarmak isteyen üç kişilik bir öğrenci grubu buna inanmıyor. Ellerinde bir kamerayla, onlarla hiçbir işi olmayan, gizemli bir “kaçak avcının” izini sürerler. Ama ısrarları, kaçak avcının peşinde olduğu şeylerin tam anlamıyla yoluna çıkmalarını sağlar: Yani trollerin. Çok geçmeden kendilerini kır saçlı, pek de inandırıcı görünmeyen kahraman olan Trol Avcısı’nın her hamlesini görüntülerken bulurlar: Sadece masallarda olduğuna inanılan yaratıkların sırlarını gün ışığına çıkarmak için hayatlarını riske atarlar.
Norveçli senarist/yönetmen André Ovredal, tüyler ürpertici gerilim ve kara mizahla dolu, heyecan verici derecede eğlenceli bir yaratık filmi olan Trol Avcısı filmini sunar. Son derece güzel Norveç kırsallarında çekilen Trol Avcısı, işinden usanmış bir devlet görevlisi olan, emektar bir avcının Norveçlilerin sadece çocukluklarında dinledikleri öykülerden bildikleri canavarların dünyasına ışık tutmasın anlatıyor. Öğrencilerin ve seyircilerin bu avcının anlattığı olasılıksız öykülere inanması çok sürmez. “Troll Avı – Trolljegeren – Troll Hunter” yazısını okumaya devam et

Şeytanı Gördüm – Akmareul Boatda – I Saw The Devil

Şeytanı Gördüm
(Akmareul Boatda – I Saw The Devil)

“A Tale Of Two Sisters (Karanlık Sırlar)”, “The Good, The Bad and The Weird”, “Acı Tatlı Hayat” gibi filmleriyle tanıdığımız ödüllü Güney Koreli yönetmen Ji-woon Kim’un yeni filmi “I SAW THE DEVIL / ŞEYTANI GÖRDÜM” 27 Mayıs 2011 de sinemalarda!

Konu:

Kyung-chul zevk için insanları öldüren tehlikeli bir psikopattır. Yıllardır peşinde olan polis henüz onun nasıl göründüğünü bile öğrenememiştir. Kyung-chul, emekli bir polis şefinin kızı olan Joo-yeon’u gözüne kestirir. Kızı acımasızca işkence edip öldürmeyi kafasına koyan katil, onu izlemeye başlar. Joo-yeon’un ölümü, gizli ajan olan nişanlısı Dae-hoon’u çok sarsar ve katili bulmaya karar veren adam, bunun için bir canavara dönüşmesi gerekse bile, öcünü almak için elinden gelen her şeyi yapacağına yemin eder. “Şeytanı Gördüm – Akmareul Boatda – I Saw The Devil” yazısını okumaya devam et

İhanet – Partir – Leaving

İHANET
(PARTIR – LEAVING)

“MUHTEŞEM BİR FİLM” – TELERAMA
“GÖRKEMLİ BİR AŞK HİKAYESİ” – LE JOURNAL DU DIMANCHE
“KRISTIN SCOTT THOMAS BÜYÜLÜYOR” – SCREEN DAILY
“DUYGU YÜKLÜ VE ETKİLEYİCİ BİR DRAMA” – LE PARISIEN
“KRISTIN SCOTT THOMAS’IN EN İYİ PERFORMANSI” – TELE OBS

Konu:
Suzanne kırklı yaşlarında, Güney Fransa’da yaşayan iki genç çocuk annesi bir doktor eşidir. Sürdürmekte olduğu burjuva hayatından sıkılan Suzanne, çocuklarını yetiştirmek için bırakmak zorunda kaldığı eski mesleği fizyoterapistliğe tekrar başlamaya karar verir. Kocası arka bahçelerine bir muayenehane açmasına izin verir. İnşaat işinin başındaki kişi ise daha önce hapse girmiş olan zor işlerin adamı Ivan’dır. Ivan ve Suzanne bir araya geldiklerinde aralarındaki çekim ani ve şiddetlidir. Suzanne herşeyden vazgeçip tutkularını doya doya yaşamaya karar verir. Aralarındaki çekim ve ihtiras tüm hızıyla sürüyorsa da, bu tutku engelleri aşmaya yetecek midir? “İhanet – Partir – Leaving” yazısını okumaya devam et

Kadın İsterse – Potiche

MARS PRODÜKSİYON SUNAR

POTICHE / KADIN İSTERSE,20 MAYIS 2011’DE SİNEMALARDA

KONU
Usta yönetmen François Ozon yıldızlarla dolu görkemli komedilere dönüş yapıyor. Fransa’nın kuzeyindeki Sainte-Gudule kasabası; sene 1977. Suzanne fabrikasını ve ailesini demir yumrukla yöneten varlıklı sanayici Robert Pujol’ün itaatkâr ve evine bağlı karısıdır. İşçiler greve giderek Robert’ı rehin aldıklarında fabrikanın yönetimi ellerine kalır; becerisi ve iddiasıyla herkesi şaşırtır. Ancak kocası, serbest kalıp çıktığı deniz yolculuğundan dinlenmiş ve formunu kazanmış olarak döndüğünde işler karışır. “Kadın İsterse – Potiche” yazısını okumaya devam et

Başka Bir Yerde – Somewhere

“SOMEWHERE/ BAŞKA BİR YERDE” 20 Mayıs 2011 de vizyonda

Yaşayan en yetenekli kadın yönetmenlerden biri olarak nitelendirilen ve “Lost In Translation – Bir Konuşabilse” filmi ile En İyi Senaryo Oscar ödülünü kazanan, “The Virgin Suicides” ve ‘Marie Antoinette’ gibi başarılı filmlere imza atan Sofia Coppola dördüncü filmi “Somewhere” ile beyazperdede yeniden heyecan uyandırıyor.  Venedik Film Festivali’nde büyük ödül Altin Aslan’ı kazandığı bu filminde Sofia Coppola çocukluk anılarından esinlenmiş. Başrollerde ‘Blade’ filminin kötü vampiri Stephen Dorff  ve Dakota Fanning’in kardeşi olarak tanınan ama başarı basamaklarını hızla tırmanan genç aktris Elle Fanning yer alıyor.

Konu:

Film,çılgın ama mutsuz bir hayat yaşayan bir Hollywood yıldızının günün birinde 11 yaşındaki kızı tarafından ziyaret edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor.Baba-kız rolünde Stephen Dorff ve Elle Fanning’i izleyeceğiz. Filmde Dorff’un canlandırdığı, kızlar, alkol, arabalar ve hayranlariyla gününü gün eden Hollywood yıldızı Johnnie Marco’nun yasamı, on bir yaşındaki kızı Cleo’nun beklenmedik ziyaretiyle alt üst oluyor ve Johnnie ayaklarını yere basmak zorunda kalıyor. “Başka Bir Yerde – Somewhere” yazısını okumaya devam et