Dönüş – The Return

Dönüş – The Return

Homeros’un antik destanı Odysseia’yı yeniden ele alan yönetmen Uberto Pasolini, Ralph Fiennes ile Juliette Binoche’u İngiliz Hasta’dan (1996) sonra ilk kez bir araya getiriyor. Eylül ayında Toronto Film Festivali’nin Gala bölümünde ilk kez izleyici karşısına çıkan film, 20 yıl uzaklarda kaldıktan sonra bitkin ve tanınmaz halde İthaka kıyılarına vuran Kral Odysseus’u (Ralph Fiennes) izliyor. Büyük Kral, Truva Savaşı’ndan dönmüştür ama o yokken krallığında çok şey değişmiştir. Sevgili karısı Penelope (Binoche) kendi evinde tutsaktır ve kral olabilmek için yarışan talipleri peşini hiç bırakmamıştır. Oğulları Telemakhos, onu engel olarak gören bu taliplerin karşısında ölümle yüz yüzedir. Odysseus da değişmiştir elbette, savaş onu çok yıpratmıştır, artık yıllar önceki güçlü savaşçı değildir, ancak kaybettiği her şeyi geri kazanmak için içindeki gücü yeniden bulmak zorundadır.

Ralph Fiennes ve Juliette Binoche, İngiliz Hasta’dan sonra ilk kez bir arada! Eylül ayında Toronto Film Festivali’nin Gala bölümünde ilk kez izleyici karşısına çıkan The Return/Dönüş seçkinin ikinci filmi. Uberto Pasolini’nin Odysseia’yı yeniden yorumladığı filminde, Truva Savaşı’nın ardından 20 yıl sonra bitkin ve tanınmaz bir halde İthaka’ya dönen Odysseus, Penelope’yi kuşatan talipler ve parçalanmış krallığıyla yüzleşir. Savaşın izlerini taşıyan eski kral, kaybettiklerini geri kazanmak için zorlu bir mücadeleye atılır.

“Dönüş – The Return” yazısını okumaya devam et

Berlin Üzerindeki Gökyüzü – Der Himmel über Berlin

Berlin Üzerindeki Gökyüzü – Der Himmel über Berlin

İnsan olabilmek için dünyevi bir aşk arayışı içerisine giren bir meleği konu alan film bölünmüş Berlin’de geçer. Melek Damiel ve melek Cassiel’in gözünden şehirdeki farklı yaşamları izler, farklı dramlara tanık oluruz. Konumları gereği onlar da sadece pasif bir izleyici olmak zorundadırlar. Damiel bunu değiştirmeye karar verir… Bir sirkte çalışan akrobat olarak çalışan genç bir kadına aşık olan Damiel, meleklikten vazgeçerek insan olmaya karar verir.

Özet: Bir melek, Berlin sakinlerinin insani faaliyetlerini denetlemekten ibaret olan ruhani hayatından sıkılır ve bir ölümlüye aşık olduğunda fiziksel varoluşun somut zevklerini özler. Damiel (Bruno Ganz) ve Cassiel (Otto Sander) Berlin şehrinin üzerinde dolaşan iki melektir. Bugüne kadar tasvir edilegelen melek görüntüsünde değillerdir, sıradan iki erişkin adam görüntüsündedirler, kanatları da her zaman ortaya çıkmaz. Üzerlerinde sade birer pardösü olan bu melekleri diğer insanlar göremez, duyamaz. Sadece küçük çocuklar ve diğer melekler onları görebilir (bir keresinde de Amerikalı bir aktör (Peter Falk) meleğin varlığını hisseder). Onlar da insanlara ve olaylara doğrudan müdahale edemezler.

“Berlin Üzerindeki Gökyüzü – Der Himmel über Berlin” yazısını okumaya devam et

Temel: Sümela’nın Şifresi Yeniden

Temel: Sümela’nın Şifresi Yeniden

Özet: Temel, Fadime’nin babasının gözüne girmek için Trabzonspor’u desteklemek üzere hamsirone yapar. Ancak hamsirone talihsiz bir kaza sonucu Trabzonspor otobüsüne çarpar ve olaylar Temel’in beklediğinin tersine gelişir. Temel durumu düzeltmek için ortağı Dursun ile trajikomik olaylara karışır.

Temel: Sümela’nın Şifresi Yeniden, sevdiği kızın babasının gözüne girmek için çabalarken kendisini beklenmedik olayların içerisinde bulan Temel’in hikayesini konu ediyor. Fadime’nin babasının gözüne girmek isteyen Temel, Trabzonspor’u desteklemek için hamsirone yapar. Ancak o bunun iyi bir şeye yol açacağını düşünürken, talihsiz bir kaza sonucu hamsirone Trabzonspor otobüsüne çarpar ve işler karışır. Temel, ortağı Dursun ile birlikte durumu düzeltmeye çalışırken kendisini trajikomik olayların içerisinde bulur.

Fadime’nin babasının gözüne girmek isteyen Temel, Trabzonspor’u desteklemek için hamsirone yapar. Ancak o bunun iyi bir şeye yol açacağını düşünürken, talihsiz bir kaza sonucu hamsirone Trabzonspor otobüsüne çarpar ve işler karışır. Temel, ortağı Dursun ile birlikte durumu düzeltmeye çalışırken kendisini trajikomik olayların içerisinde bulur.

“Temel: Sümela’nın Şifresi Yeniden” yazısını okumaya devam et

Maskeli Kahramanlar – Heroes of the Golden Mask

Maskeli Kahramanlar 31 Ocak’ta Sinemalarda

Maskeli Kahramanlar, şehri korumak için zorlu bir mücadeleye girişen Charlie’nin hikayesini konu ediyor. Şakacı, evsiz bir Amerikalı yetim olan Charlie, sihirli bir şekilde antik Çin krallığı Sanxingdui’ye taşınır. Burada, şehri acımasız bir fatihten korumak için renkli bir süper kahraman ekibinin yardımına ihtiyaç vardır.
Şakacı, evsiz bir Amerikalı yetim olan Charlie, sihirli bir şekilde antik Çin krallığı Sanxingdui’ye taşınır. Burada, şehri acımasız bir fatihten korumak için renkli bir süper kahraman ekibinin yardımına ihtiyaç vardır.

Orijinal adı Heroes of the Golden Masks

Maskeli Kahramanlar (Heroes of the Golden Mask) 31 Ocak’ta Sinemalarda! Amerikalı yetim bir çocuk olan Charlie, büyülü bir şekilde Sanxingdui’nin antik Çin krallığına ışınlanır. Burada renkli bir süper kahraman ekibi, şehri acımasız birkötüden korumak için Charlie’nin yardımına ihtiyaç duyar. Charlie kahramanlara katılır ve gizlice onlara güçlerini veren paha biçilmez altın maskeleri çalmak için planlar yapar.

“Maskeli Kahramanlar – Heroes of the Golden Mask” yazısını okumaya devam et

Böyle Küçük Şeyler – Small Things Like These

Böyle Küçük Şeyler – Small Things Like These

Özet: 1985 yılında fedakâr baba Bill Furlong, yerel manastırın sakladığı rahatsız edici sırları keşfeder ve kendi şok edici gerçeklerini ortaya çıkarır.
Tim Mielants’ın yönettiği ve Enda Walsh’ın Claire Keegan’ın 2021 tarihli aynı adlı romanından uyarladığı 2024 tarihli tarihi drama filmidir ve başrollerinde Cillian Murphy, Eileen Walsh, Michelle Fairley, Emily Watson, Clare Dunne ve Helen Behan yer almaktadır. Film, İrlanda ve Belçika arasındaki uluslararası bir ortak yapımdır. Hikayesi İrlanda’nın kötü şöhretli Magdalene çamaşırhanelerine odaklanmaktadır.

Böyle Küçük Şeyler (Small Things Like These), Yakında Sinemalarda!

Başrollerinde Oscar ödüllü Cillian Murphy ve 3 kez Oscar’a aday gösterilen Emily Watson bulunan filmin yönetmen koltuğunda ise Tim Mielants bulunuyor. Claire Keegan’ın aynı isimli çoksatan romanından uyarlanan filmde Cillian Murphy aile babası bir kömürcü rolünde. Yıl 1985, Noel’in birkaç hafta öncesi. Sadık bir eş, baba ve kömürcü olan Bill Furlong (Cillian Murphy) geleneksel bir İrlanda kasabası olan of New Ross’ta yaşamaktadır ve iş olarak en yoğun dönemini geçirmektedir. Çalıştığı sırada yerel manastırın bazı karanlık ve rahatsız edici sırlar sakladığını keşfeder. Keşfettiği bu sırlara verdiği tepki manastır, büyüdüğü kasaba ve kendi hayatıyla ilgili ağır gerçekler ile yüzleşmek zorunda bırakır.

“Böyle Küçük Şeyler – Small Things Like These” yazısını okumaya devam et