Aramızda Bebek Var – A Happy Event

“ARAMIZDA BEBEK VAR / A HAPPY EVENT”

Eliette Abecassis’in otobiyografik romanından uyarlanan ve ünlü Fransız yönetmen Rémi Bezançon’un üçüncü uzun metrajı olan prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan ARAMIZDA BEBEK VAR geçtiğimiz aylarda İstanbul Film Festivali’nde de yer almış ve sıcak olduğu kadar eğlenceli hikayesiyle izleyecinin beğenisini kazanmıştı. “ARAMIZDA BEBEK VAR / A HAPPY EVENT”  01 Haziran’da sinemalarda.

Konu: “Hayatımı tepetaklak etti, köşeye sıkıştırdı beni, sınırlarımı zorladı… Dibine kadar kendimden vazgeçmeyi, şefkati ve fedakârlığı öğretti bana. Peki, annem bana bunları niye hiç anlatmadı? Niye kimse bu konudan bahsetmiyor?” İlk çocuklarının doğumuyla birlikte tasasız hayatları kesintiye uğramış genç bir çifti anlatan Aramızda Bebek Var, genç bir annenin günlüğünden hareketle aşk, bağlılık, annelik, ve fedakarlık üstüne bir portre çiziyor.

Barbara ve Nicolas beraber çok mutlu olan ve çocuk yapmaya karar veren bir çifttir. Anne olmak daha çok Barbara’nın fikri olsa da baba olmanın heyecanı Nicolas’ı da sarar. Barbara hamileliği süresince bedenen ve ruhen bir çok değişim yaşayacak, bebek sahibi olmanın çift üzerindeki etkisi doğumdan sonra daha çok hissedilecektir… İki insan arasındaki yoğun bir beraberliğin kişileri nasıl ve nereye kadar değiştirebileceğini sorgulayan farklı bir öykü. “Aramızda Bebek Var – A Happy Event” yazısını okumaya devam et

Arıza Aşk – Bellflower

BELLFLOWER – ARIZA AŞK

Bellflower – Arıza Aşk zamanlarını ateşli aygıtlarla haşır neşir geçiren iki arkadaşın aşkla başlayıp karabasana dönüşen hikayelerini anlatıyor. Woodraw ve Aiden, pek yakında kıyametin kopacağını ve böylelikle de hayali çeteleri Mother Medusa’nın yolunun açılacağını ümit etmektedir. Bu Mad Maxvari dünyanın sonu macerası, Woodraw’un beklenmedik şekilde karizmatik sarışın Milly’ye âşık olmasıyla kesintiye uğrar.
İlk gösterimi Sundance Film Festivali’nde yapılan bu kült adayı filmde, yönetmen Evan Glodell hem oyunculuğuyla hem de kendisinin özel olarak tasarladığı Buick’ten dönüştürülmüş arabası olan Medusa’sıyla dikkat çekiyor. Filme turuncumsu sıcak renk dokusunu veren ve 70’lerin ‘grindhouse’ filmlerini hatırlatan renk paleti de yine Glodell’in kendi tasarladığı kamerasından çıkma. “Arıza Aşk – Bellflower” yazısını okumaya devam et

Şeytanın Yüzü – Le Moine – The Monk

CALINOS FILMS
THE MONK / ŞEYTANIN YÜZÜ
25 MAYIS 2012’DE SİNEMALARDA

KONU
17. yüzyılın Madrid’inde bebekken bir manastırın kapısına terk edilen kimsesiz Ambrosio rahipler tarafından büyütülmüştür.Büyüyünce çalışkan ve saygıdeğer bir rahip olmuş, zamanla ünü tüm ülkeye yayılan bir vaize dönüşmüştür.Kör edici baş ağrıları ve yinelenen kâbuslardan muzdarip olan Ambrosio şeytana karşı kendini çok güçlü görmektedir ve asla baştan çıkarılmayacağından emindir. Günün birinde yüzü bir maskenin arkasına gizlenmiş gizemli birisinin manastıra gelişiyle inançları sarsılacak ve manastırda doğaüstü olaylar meydana gelmeye başlayacaktır. “Lemming / Kuzey Faresi” ile tanınan yönetmen Dominic Moll’un, Matthew Gregory Lewis’in 1796 tarihli klasikleşmiş gotik romanından uyarlanan son filmi “The Monk / Şeytanın Yüzü”nde başrolde ise ünlü Fransız aktör Vincent Cassel bulunuyor.

Sürrealistlerin kilit metinlerinden biri olan kitabın 1972 tarihli ilk sinema uyarlamasının senaryosunda Luis Bunuel imzası bulunuyordu. “Şeytanın Yüzü – Le Moine – The Monk” yazısını okumaya devam et

Siyah Giyen Adamlar 3 – Men In Black 3

“Men In Black™ 3/Siyah Giyen Adamlar 3 Türkçe Dublaj ve Altyazılı Seçenekleriyle, 3D Olarak Sinemalarda.

Yapım Bilgileri: “Men In Black™ 3/Siyah Giyen Adamlar 3”te Ajan J (Will Smith) ve Ajan K (Tommy Lee Jones) tam zamanında geri dönüyorlar. J son 15 yılda Siyah Giyen Adamlar’da açıklanamayan bazı şeyler gördü, ama hiçbir şey, hatta uzaylılar bile onun kafasını alaycı ve ketum ortağı kadar karıştırmadı. Ne var ki, K’in hayatı ve gezegenin kaderi tamamen risk altındayken, Ajan J’in zamanda geri gidip olayları düzeltmesi gerekecektir. J anlar ki evrende K’in ona asla anlatmadığı sırlar mevcuttur; bunlar J’in ortağını, çalıştığı kurumu ve insanlığın geleceğini kurtarmak üzere genç K’le (Josh Brolin) birlikte çalışmaya başlamasıyla birer birer ortaya çıkacaktır.

Columbia Pictures, Hemisphere Media Capital işbirliğiyle, bir Amblin Entertainment ve Parkes+MacDonald Image Nation ortak yapımı olan Barry Sonnenfeld filmi “Men In Black™ 3/Siyah Giyen Adamlar 3”ü sunar. Filmin başrollerini Will Smith, Tommy Lee Jones, Josh Brolin, Jemaine Clement, Michael Stuhlbarg ve Emma Thompson paylaşıyor. Barry Sonnenfeld’in yönettiği filmin yapımcılığını Walter F. Parkes ve Laurie MacDonald gerçekleştirdi. Etan Cohen’in Lowell Cunningham eseri Malibu Comic’e dayanarak senaryosunu yazdığı “Men In Black™ 3/Siyah Giyen Adamlar 3”ün yönetici yapımcıları ise Steven Spielberg ve G. Mac Brown. Filmin kamera arkası ekibi görüntü yönetiminde ASC’den Bill Pope, yapım tasarımı Bo Welch, kurguda A.C.E.’den Don Zimmerman’dan oluşuyor. Filmin müziği ise Danny Elfman’ın imzasını taşıyor. “Siyah Giyen Adamlar 3 – Men In Black 3” yazısını okumaya devam et

Kan ve Aşk – In The Land of Blood and Honey

IN THE LAND OF BLOOD AND HONEY
KAN VE AŞK

Angelina Jolie’nin yönettiği film hem Boşnakça hem de İngilizce vizyona girecek. Filme dublaj yapılmamıştır. Film İngilizce ve Boşnakça olmak üzere iki kere çekilmiştir.
1990larda Balkanlar’ı paramparça eden Bosna Savaşı sırasında yaşananları konu alan “Kan ve Aşk”, kanlı bir etnik çatışmanın ayrı taraflarında olan iki Bosnalı Danijel ve Ajla’nın hikâyelerini anlatıyor. Sırp milisi Danijel ve Müslüman bir ressam olan Ajla çatışmalar başlamadan önce beraberlerdir. Ancak şiddet dalgasının ülkeyi yutarak yok etmesiyle ilişkileri değişir. Aylar sonra Danijel babası Nebojsa Vukojevich’in kumandasındaki Sırp milis güçlerinde bir subaydır. Danijel ve Ajla’nın yolları, Danijel’in komutasındaki milislerin Ajla, kız kardeşi Lejla ve Lejla’nın bebeğinin birlikte yaşadıkları daireyi basıp onları esir aldıklarında tekrar kesişir. Çatışmalar hayatlarını ele geçirirken, ilişkileri bambaşka bir yön alır, birbirlerine karşı niyetleri ve bağlılıkları belirsizleşir ve sadakatleri sorgulanmaya başlar. “Kan ve Aşk” savaşın kişiler üzerinde yarattığı inanılmaz duygusal, ahlaki ve fiziksel yüklerin yanı sıra, ayrılıkları sinema dilinde perdeye aktarıyor. “Kan ve Aşk – In The Land of Blood and Honey” yazısını okumaya devam et