Üç Silahşörler – The Three Musketeers

Üç Silahşörler – The Three Musketeers

Alexandre Dumas’nın ünlü eserinden uyarlanan film, Üç Silahşörler hikayesine farklı bir bakış açısı getiriyor. Yönettiği Event Horizon, Resident Evil, Alien vs. Predator, Death Race gibi filmlerle bilimkurgu ve aksiyon arasında mekik dokuyan, şiddeti filmlerinin birincil öğesi haline getirmekten hoşlanan Paul W.S. Anderson’ın klasik hikayeye yeni bir soluk getireceği açık. Filmin oyuncu kadrosu da ağızları sulandıracak cinsten. Logan Lerman, Luke Evans, Milla Jovovich, Orlando Bloom, Juno Temple, Christoph Waltz, Mads Mikkelsen ve Til Schweiger gibi isimlerden oluşan bu uluslararası kadro filmle olan beklentiyi bir kat daha arttırıyor.

Yapım: 2011  –  ABD
Tür: 3 Boyutlu,  Aksiyon,  Macera,  Romantik,
Yönetmen: Paul W.S. Anderson,
Oyuncular: Orlando Bloom,  Milla Jovovich,  Logan Lerman,  Matthew Macfadyen,  Christoph Waltz,  Ray Stevenson,  Til Schweiger,  Juno Temple,  Mads Mikkelsen,  Christian Oliver,  Florian Brückner,  Freddie Fox,  Helen George,  Gabriella Wilde,  ısaiah Michalski,  Luke Evans,  Gennadi Vengerov,  Carsten Norgaard,  James Corden, “Üç Silahşörler – The Three Musketeers” yazısını okumaya devam et

Şeytanın İkizi – The Devil’s Double

ŞEYTANIN İKİZİ
DEVIL’S DOUBLE

SİNOPSİS
Liongsgate’in para, iktidar ve heybetli bir çöküş konulu, nefes kesen ve inanılmaz bir öyküye dayanan Şeytanın İkizi filmi, 1987 Bağdat’ının kanunsuz, taşkın ve şiddet dolu dünyasında tehlike dolu bir macera sunuyor. Cepheden Saddam Hüseyin’in sarayına çağrılan Iraklı teğmen Latif Yahya (Dominic Cooper), Saddam Hüseyin’in ehlikeyif, sadist, seks, şiddet ve eğlence düşkünü, “Kara Prens” unvanıyla adı kötüye çıkan oğlu Uday Hüseyin’in (yine Dominic Cooper) ‘fiday’ı, yani dublörü olması emredilince, kendini ‘kraliyet ailesinin’ üst kademelerinde buluverir. Kendisinin ve ailesinin hayatının bahis konusu olması üzerine, Latif Uday Hüseyin gibi yürümeyi, konuşmayı ve davranmayı öğrendikçe, önceki kişiliğinden ödün vermek zorundadır. Ama dünyada hiçbir şey Latif’i Kara Prens’in psikopat, uyuşturucu pençesindeki, hızlı arabalar, düşkün kadınlar ve şiddet dolu hayatının dehşetine hazırlayamazdı. Tek bir yanlış hamlesi bile hayatına mal olacak Latif, Uday Hüseyin’in kendi sırları içinde debelenip duran, şuh metresi Serap’la (Ludivine Sagnier) sahte bir iyi ilişki kurar. Ne var ki, Irak-Kuveyt savaşı patlak verip, Uday’ın yozlaşmış kabadayılık rejimi hepsini mahvetmekle tehdit edince, Latif şeytanın bataklığından kaçmanın ancak olası en büyük bedeli ödemekle mümkün olduğunu anlar.
Dominic Cooper’ın (Aşk Dersi, Mamma Mia), Latif Yahya ve Uday Hüseyin’in ikisini birden canlandırdığı etkileyici oyunculuğunu barındıran Şeytanın İkizi, Latif Yahya’nın kendi yaşamını anlattığı, bir adamın ahlaksızlık ve şiddet yuvasında verdiği cüretkâr var olma savaşına değinen romanına dayanan, hareketli, etkileyici bir uyarlama. Filmin yönetmenliğini Lee Tamahori (Başka Gün Öl, XXX 2), senaristliğini de Michael Thomas (Backbeat, Skandal) üstlendi. “Şeytanın İkizi – The Devil’s Double” yazısını okumaya devam et

Bendeyar

Zalime payanda olmayan bir güç, nefsine yenilmeyen bir irade, baba şefkati ile dolu onurlu bir kahraman…
Bilgi ve tecrübesini genç nesillere aktaran savaşçı bir bilge…
Zulmün emrinde olmanın çelişkisini yaşayan güçlü bir ajan…
Masum ama bilinçli, kendini yalnız bırakan, kaderini azme dönüştüren baba özlemi ile tutuşan bir genç kız…
Asr-ı saadet özlemi içinde ama öfkesine yenik düşen radikal bir genç, kendisine sunulan sevgi ile hatalarından kurtulan bir delikanlı…
İffeti ve sevgisi birbirine uyumlu nazenin, ama nefsine tavizsiz. Sevgisi asilce bir genç kız.
Asaletli bir kadın, kendine yapılan zulmü öfkeye değil merhamete dönüştüren bir anne…
Kasabalı, saf ama pratik zeka, kasabalı ama esprileri çok ince, saf görüntüsünün altında, cesur, vefalı Anadolu insanı…
Gençliğini Rasullullah’ın yoluna adayan örnek aksiyon gençler.
Gençlerin hal ve davranışları ile özenecekleri örnek gençler… Aksiyon çağın savaşçıları…
Ve yarınlar için umut, umut, umut… “Bendeyar” yazısını okumaya devam et

Çelik Yumruklar – Real Steel

CESARET ÇELİKTEN GÜÇLÜDÜR.

Başrolünde ünlü aktör Hugh Jackman’ın yer aldığı, gelecekte boks sporunun teknolojik bir hâl aldığı ortamda geçen cesur, gerilim ve aksiyon dolu Çelik Yumruklar (Real Steel) 7 Ekim 2011 de Sinemalarda..

Filmin konusu: Yakın gelecekte, boks sporunun teknolojik bir hâl aldığı bir ortamda geçen cesur, gerilim ve aksiyon dolu “Çelik Yumruklar IMAX Deneyimi” filminde Hugh Jackman,  2,5 metre boyunda 900 kiloluk robotların ringlere çıkmasıyla unvan kazanma şansını kaybeden tükenmiş dövüşçü Charlie Kenton’ı canlandırıyor. Artık küçük çaplı bir organizatör olan Charlie, bir yer altı boks ringinden diğerine geçmek için hurda metalden kalitesiz robotlar yaparak iki yakasını bir araya getirmektedir. Charlie dibe vurunca, istemeden de olsa kendisinden ayrı yaşayan oğlu Max’le (Dakota Goyo) şampiyonada yarışacak bir yarışmacı yapıp eğitmek için birlik olur. Hiçbir kısıtlama olmayan bu vahşi arenada işler ciddiye bindikçe, Charlie ve Max bütün engellere rağmen, geri dönmek için son bir şans daha elde ederler.

DreamWorks Pictures’ın cesur, heyecan dolu aksiyon eğlencesi “Çelik Yumruklar”‘da Hugh Jackman, yaptığı spor 2,5 metrelik robotlarca ele geçirildiği için yakın gelecekte bitmiş bir boksör olacak olan ve artık hiç uymadığı bir dünyada yaşayan Charlie Kenton rolünü oynuyor. Dövüşleri ve umutları olmayan Charlie sıradan bir robot dövüşü tanıtımcısı olmak zorunda kalır. Ucuz robotları birbirine bağlayarak ancak yaşamını sürdürecek kadar para kazanır. Paralı boks maçları için pis bir yeraltı boks ringinden diğerine dolaşırken robotlarına bakabilir. İşlerin daha fazla umutsuz ve  karmaşık olamayacağı bir anda ayrı yaşadığı, yaşından büyük oğlu Max (Dakota Goyo) birden ve istemeden yeniden hayatına girer. “Çelik Yumruklar – Real Steel” yazısını okumaya devam et

Şangay – Shanghai

Şangay – Shanghai

Filmin Konusu: Paul Soames, Pearl Harbor baskından 4 ay sonra Japonya’nın kontrolünde olan Şangay’a gelir. Kaybolan arkadaşının öldüğünü öğrenen Soames, bu ölümün arkasındaki sırları araştırırken, hem aşık olacak hem de kendi hükumetinin sakladığı çok daha fazla gizli gerçek olduğunu da keşfedecektir… 1940’lardaki komplo teorileri gerçekten akıl almaz ölçülerdedir…

Raydan Çıkanlar (Derailed) ve 1408 filmleriyle bir çıkış yakalayan ve vizyonda en son Anthony Hopkins’li Ayin ile seyrettiğimiz yönetmen Mikael Håfström’un 2010 yapımı filminin senaryosunda ise The Wings of the Dove ile Oscar adaylığı olan İranlı senarist Hossein Amini üstleniyor. “Şangay – Shanghai” yazısını okumaya devam et