Türkan

TÜRKAN,19 Mayıs 2011 Perşembe Günü Vizyona Giriyor

Cüzzamla savaş ve eğitim konusunda imza attığı reformlarla sadece ülkemizde değil dünyada tanınan ve gönüllerde yer eden Türkan Saylan’ın yaşamı Beyazperde’ye aktarıldı…
19 Mayıs 2011 de vizyona girecek filmin yapımcılığını Koliba Film, yönetmenliğini Cemal Şan üstleniyor.
Senaryosunu Oya Yüce ve Ayça Mutlugil’in kaleme aldığı filmde Türkan Saylan’ı Rüçhan Çalışkur, oğulları Çağlayan ve Çınar’ı ise Tardu Flordun ile Ragıp Savaş canlandırıyor…
Türk Sineması’nda ilk kez birçok usta oyuncu bu önemli filmde bir araya geldi: Altan Erkekli, Begüm Birgören, Beyza Şekerci,  Ahmet Saraçoğlu, Bekir Çiçekdemir, Binnur Kaya, Burak Altay, Burçin Oraloğlu, Deniz Ali Akbaş, Evren Bingöl, Fatih Sönmez, Haldun Boysan,  İsmail Hacıoğlu, Özge Özder, Selin Demiratar, Serdar Orçin, Şebnem Sönmez, Şemsi İnkaya, Şevket Çoruh, Tanju Tuncel, Tolga Evren, Uğur Demirpehlivan, Yurdaer Okur, Evren Bingöl…

Türkan’ı izlerken zamanda bir yolculuğa çıkacağız… Ama uzun yıllar öncesine değil… Birkaç yıl öncesine … Ölüme beş kala neler düşünür bir insan? Ne tür korkular, ne tür hesaplaşmalar yaşar?  Türkan Saylan’ı son günlerinde zor da olsa ayakta tutan en büyük motivasyon,  Çağdaş Yaşamın 20. yıl kutlamasının gerçekleşeceği 2 Mayıs akşamında Lütfi Kırdar Kongre Sarayında olabilmektir… “Türkan” yazısını okumaya devam et

Acı

“ACI” 2 EKİM DE VİZYONDA
SON YILLARIN ARANAN SENARİST VE YÖNETMENİ CEMAL ŞAN’DAN MUHTEŞEM BİR FİLM DAHA GELİYOR.

Ünlü senarist ve  yönetmen Cemal Şan çok ses getirmiş olan aşk üçlemesinin ardından “Acı” isimli sinema filmiyle oldukça iddialı…
“ACI ”İnsana yakışır bir şekilde yaşamak için insanca olmayan her şeye “hayır” demek gerektigini anlatmaya çalışan,insana,hayata ve evrene dair bir hikayedir…
Erzincan’ın iki bin metre yüksekligindeki bir dag köyünde,olaganüstü zor kosularda çekilen filmde;Cemal Şan’ın “fetiş” oyuncum dedigi en iyi kadın oyuncu ödüllerine doymayan “Dilber’in sekiz günü”filmiyle Moskova’nın en ünlü ve dünya çapında ödüllü yapımcı,senarist ve yönetmeni Nikita Mihalkov’u dahi kendine hayran bırakan Nesrin Cavadzade ve yılların deneyimli oyuncusu, “sürü” filminin unutulmaz agabeyi Erol Demiröz başrolde..
Filmde,iki apayrı insan,iki apayrı oyunculuk anlayışı,iki apayrı dünya bir araya geliyor ve filmde anlatılmaya çalısılan dede torun ilişkisi,kuşak çatışmaları olaganüstü bir gerçeklikle ortaya konularak. iki kişilik bir dünya yaratılıyor…
Hava muhalefeti ve imkansız koşullara ragmen akılalmaz bir gayretle filmi tamamlamayı başaran Cemal Şan ve ekibi sonuçtan oldukça memnun… “Acı” yazısını okumaya devam et

Sonsuz

SONSUZ
“Gitmek istersen her yer yakındır.”

FERGÜN yapım tarafından hayata geçirilen, senaryosu CAN SİNAN’ın yazdıgı ve CEMALŞAN’ın yönettiği yılın filmi SONSUZ 18 Eylül 2009 Cuma günü vizyona giriyor.

Çekim aşamasında gerek senaryosu gerekse oyuncularıyla oldukça ilgi gören  SONSUZ filmi 2009 yılının iddialı filmleri arasında gösteriliyor… Filmde, yolları kanser hastalığı nedeniyle kesişen farklı dünyalardan üç insanın hayatının son günlerine yer veriliyor. Film Ferhat Gündogdu ile İsmail Hacıoglu, Şevket Çoruh, Süleyman Turan, Ayça Bingöl, Serap Aksoy, Elif Sönmez gibi sinema ve tiyatro dünyasının pek çok ünlü ismini bir araya getiriyor.

SONSUZ FİLMİNİN yurtiçi dağıtımı ÖZEN FİLM  tarafından gerçekleştirilecek. Film Türkiye’de 180 kopya ile vizyona girecek. “Sonsuz” yazısını okumaya devam et

Ali’nin Sekiz Günü

Cemal Şan’ın yönettiği ve Serdar Orçin, Begüm Birgören, Ufuk Bayraktar ile Uğur Polat’ın oynadığı Ali’nin Sekiz Günü, 08 Mayıs 2009’da Medyavizyon Film dağıtımıyla Şan Film tarafından vizyona çıkarılıyor.

Cemal Şan’ın Zeynep’in Sekiz Günü ile başlayan “Ruh, Akıl ve Kalp” üçlemesinin üçüncü ve son filmi, “akıl” kavramı etrafında şekillendirilmiş. Filmin kahramanı Ali, her gün aynı şeyleri yapan, hayatını monoton bir varoluşa sığdıran bir bakkaldır. Bu sıradan hayatı, mahalleye taşınan Zeynep ile değişmeye başlar. Zeynep’e duyduğu platonik aşk, hayatına beklenmedik bir heyecan katmıştır. Zeynep’i merakla takip etmeye başlar ve onun hayatında bir başka erkeğin, Mehmet’in olduğunu öğrenir. Bu kez bu çifti izlemeye başlayan Ali, tüm kurallarını yıktığında bile kendisiyle baş başa olduğunu anlayacaktır. “Ali’nin Sekiz Günü” yazısını okumaya devam et

Dilber’in Sekiz Günü

Doğu’nun kıraç topraklarında fakir bir köyde annesi, babası ve kardeşleriyle yaşayan Dilber, çocukluk aşkı Ali ile evlenme hayalleri kurmaktadır. Ali ile birbirlerine aşıktırlar ama Ali’nin Babası, oğlunu bir başka kızla evlendirmek için arkadaşına söz vermiştir. Bu söz her n’olursa olsun tutulmalıdır. Ali, çaresiz babasının verdiği söz nedeniyle çocukluk aşkı Dilber’e bir başkasıyla evleneceğini söyler. Dilber bunu kabullenemez. Eline aldığı orakla Ali’nin evini basar. Ali’nin babası ürkmüştür Dilber’in bu deli halinden. Dilber’in peşinden avluda kendi ailesi ve köy haklıda toplanmıştır. Ali’nin babası durumu Dilber’e de izah etmeye çalışır. Dilber, ikna olmasa da orda kararını verir. Kendisini isteyen ilk adamla evlenecektir. Evin ahırına kendini kapatır. Babası, annesi, kardeşleri bu kararından vazgeçmesi için çok uğraşır ama başaramazlar. Dilber, kararlıdır…
Köye bir topal ağır aksak yürüyerek yaklaşır.. Duymuştur bu köyde bir kız vardır kendini isteyen ilk adamla evlenecektir. Mehmet’tir adı. Kasabada ki okulda hademelik yapmaktadır. Babadan kalma küçük bir evi, küçük de bir bostanı vardır. Şimdiye kadar kaç kez evlenmeye niyetlendiyse de, topal diye kimse kızını vermemiştir. Artık, o kadar çok geri çevrilmiştir kimse Mehmet’le kız istemeye bile gitmemektedir. Bu kez Mehmet kendisi isteyecektir kızı. Ayağını sürüye sürüye köye gelir. Dilber’in evini bulur ve kızı ister. Tüm aile şaşkındır ama Dilber’in inadı devam etmektedir. Dilber’in ailesi çaresiz kızlarını Mehmet’e verir. Mehmet’le birlikte dönüş yolunda artık iki kişidirler. Bir de Dilber’in çeyizinin bulunduğu bavul vardır yanlarında. Mehmet, Dilber’i kasabaya evine getirir. “Dilber’in Sekiz Günü” yazısını okumaya devam et