Sibel

25 yaşındaki Sibel, Karadeniz’in ıslık diliyle konuşulan, küçük bir köyünde babası ve kız kardeşiyle yaşamaktadır. Çocukluğunda geçirdiği hastalık sebebiyle konuşamayan, çevresiyle ıslık diliyle anlaşan Sibel’in hayatı tarla, orman ve ev arasında geçer. Köyde kendini yalnız ve dışlanmış hisseden genç kadın, gizemli bir kurdun peşindeyken, bir gün ormanda saklanan Ali adında bir yabancıyla karşılaşır. Sibel, Ali’yle iletişim kurmaya başlayınca, içinde gizlenen gücü fark edecektir.

*13 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek ve şiddet unsurları içerir.

“Sibel” yazısını okumaya devam et

Mustang

DENİZ GAMZE ERGÜVEN’İN MERAKLA BEKLENEN FİLMİ
MUSTANG İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI!

Dünya prömiyerini geçtiğimiz Mayıs ayında 68. Cannes Film Festivali’nde yapan, geçen hafta gerçekleştirilen 21. Saraybosna Film Festivali’nde de En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu ve Seyirci ödüllerini kazanan Deniz Gamze Ergüven’in yönetmenliğini yaptığı Mustang filmi 4 ayda katıldığı festivallerden 8 ödülle döndü. Filmin Türkiye’de 23 Ekim’de Sinemalarda. “Mustang” yazısını okumaya devam et

Taş Mektep

“TAŞ MEKTEP” 15 ŞUBAT’TA SİNEMALARDA
SIRADIŞI, GERÇEK BİR KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜ
1920-1921 EĞİTİM DÖNEMİNDE MEZUN VEREMEDİK…

AMA…

63 ÖGRENCİMİZİ ŞEHİT VERDİK!!!

BU VATAN KOLAY KURTULMADI !!!
Kurtuluş savaşı sırasında Okullarını, Ailelerini, Hayallerini ve ilk Aşklarını bırakarak, sadece kalplerinde vatan aşkı olan 63 örgenci Din, Mezhep, Dil ayrımı yapmadan cepheye koşa koşa savaşmaya giderken geride bıraktıkları topraklarına bir daha geri dönemedi.
Onlar sadece bu vatanı kurtarmadı, onlar bizim için de şehit oldular.Onlar esaret altında yaşamaktansa bu vatan toprağında seve seve canlarını verdiler.

“TAŞMEKTEP” FİLMİ BİR SAYGI DURUŞU FİLMİDİR…

Bu güne kadar sadece NUTUK’TA yer alan bu gerçek olay 15 Şubat 2013 de izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. “Taş Mektep” yazısını okumaya devam et

Hayat Var

Hayat (14), babası ve yatalak dedesi ile birlikte, nefes kesici güzellikteki İstanbul Boğazı’na açılan bir dere ağzına kurulmuş, derme çatma ahşap bir evde yaşamaktadır. Boğaz güzel olduğu kadar da karanlık ve tehlikelidir. Babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle bu sularda balıkçılık yaparken, bir taraftan da birtakım yasadışı işlere girip çıkar. Hayat bu zorlu, sert ve acımasız dünyada doğmuştur ama yaşama sıkı sıkıya sarılır. Dünyadaki adaletsizliklere karşı cesaretini, dayanıklılığını ve umudunu yitirmez.
Hayat Var Yönetmen Görüşü
Benim için bu projenin en heyecan verici özelliği, filmin İstanbul’a ilk kez denizden yaklaşma ve suların üzerinde bir İstanbul oluşturma isteği.
İstanbul Boğazı’nda ne zaman bir kayıkta yalnız kalmayı düşünsem,kıyılardan 12 milyon kişinin bana baktığını, aynı kayıkta ne zaman yalnız kalmak istemesem, orada olduklarını bildiğim 12 milyon kişinin bana arkalarını döndüğünü hissederim.
İstanbul bütün büyük şehirler gibi sert bir şehirdir.Hele denizden bakıldığında insanı çepeçevre tahakkümü altına alabilen, güzelliğiyle sarhoş edip düşürdüğü melankoliden, zalim bir kayıtsızlıkla tekme tokat fırlatıp atabilen, gaddar bir şehirdir.
Film kendisine denizden bakılan böyle bir İstanbul oluşturmak istiyor. “Hayat Var” yazısını okumaya devam et