Karanlıkta Dans – Dancer in the Dark

Karanlıkta Dans – Dancer in the Dark

29 Ekim Özel Gösterim – Avrupa Film Akademisi x Başka Sinema İş Birliğiyle

Selma, Çekoslovakya’dan göç etmiş, Amerika’nın kırsalında bir fabrikada çalışan bekar bir annedir. Onun kurtuluşu, müziğe olan tutkusu, özellikle de klasik Hollywood müzikallerindeki şarkılı, danslı sahnelerdir. Ancak Selma’nın üzücü bir sırrı vardır: Gözlerini kaybetmektedir ve oğlu Gene de aynı kaderi paylaşacaktır; eğer Selma onun ameliyatı için yeterince para biriktiremezse. Umutsuz bir komşusu, Selma’yı haksız yere birikimlerini çalmakla suçladığında, kadının hayatındaki dram trajik bir finale doğru tırmanır.

Editörün notu: Aşağıdaki metin, KARANLIKTA DANS adlı film üzerine detaylı bir çözümleme içermekte ve filmin öyküsünü önemli ölçüde deşifre etmektedir. Dolayısıyla, filmi seyrettikten sonra okunmasını tavsiye ederiz…Bu film her şeyden önce bir masal; birkaç mitolojiden, masaldan beslenen bir masal, en başta da Hristiyan mitolojsnden. Böyle düşünüldüğünde, filme sosyolojik bir yaklaşım bir cinayet gibi görünebilir kimilerine, öte yandan kanımca bu hatalı bir yaklaşım da olmaz.

“Karanlıkta Dans – Dancer in the Dark” yazısını okumaya devam et

Melankoli – Melancholia

MELANCHOLIA – MELANKOLİ

Konu: Neredeyse çektiği her film olay yaratan Lars von Trier’in merakla beklenen bu son yapıtı yönetmenin kendi sözleriyle “dünyanın sonu hakkında güzel bir film”. Melankolia, iki kız kardeşin hikâyelerini anlatıyor: Justine ve ablası Claire. Melankoliye dalan Justine depresyonda, kıyamet gününü aklından çıkaramayan hayatı bir drammış gibi yaşayan bir kadınken Claire, güya “normal” olandır. Justine’in düğün günü geldiğinde bütün aile şatafatlı tören için malikânede bir araya gelir. Parti ilerlerken von Trier’in bildik aile arızaları ortaya çıkmaya başlar. Üstelik Melankolia adı verilen bir gezegen, güneşin arkasında görülmediği yerden çıkmış dünyaya doğru gelmektedir. Yaklaşan kıyameti herkes kendine göre karşılayacaktır. “Melankoli – Melancholia” yazısını okumaya devam et

Deccal – Antichrist

Antichrist

“Sizi karanlık hayal gücümün perdelerini aralayıp, ardındaki anlık bir görüntüyü algılamaya: korkularımın doğasına ve Anthichrist’ın derinliğine davet ediyorum.”
Lars von Trier

Umutsuzca acı çeken evli bir çift, orman içinde “Cennet”i andıran, herşeyden uzak evlerine çekilir. Kırık
kalplerini ve problemli evliliklerini tamir etmeyi umut etmektedirler. Fakat doğa olaylara yön verecek ve herşey daha da kötü olacaktır…

Yönetmenin İtirafları

İki yıl kadar once ağır bir depresyona girdim. Bu benim için yepyeni bir deneyimdi. Herşey gözümde değersiz ve önemsizdi. Çalışamıyordum. Altı ay sonra yalnızca egzersiz olsun diye bir senaryo yazmaya başladım. Bu benim için bir çeşit terapi olacaktı , aynı zamanda da yeniden film yapıp yapamayacağımı test ediyordum kendi kendime.. Senaryo, büyük ilgi görmeden yazıldı ve filme alındı. Fiziksel ve entellektüel kapasitemin yarısını kullandım. “Deccal – Antichrist” yazısını okumaya devam et