Planetarium

PLANETARIUM

Oscar’lı yıldız Natalie Portman’a yükselen oyuncu Lily-Rose Depp’in eşlik ettiği PLANETARIUM, 1930’ların Paris’inde iki esrarengiz Amerikalı kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Gerçek bir olaydan esinlenen filmde ruhlarla iletişime geçebildiğine inanılan Laura (Natalie Portman) ve Kate Barlow (Lily-Rose Depp), bu yeteneği sahnede sergiledikleri dünya turlarının son ayağını tamamlamak üzere Paris’e gelirler. Kardeşlerin performansı, nüfuzlu bir film yapımcısı olan Korben’in dikkatini çeker. Barlow Kardeşler kendilerini bir anda zamanın en popüler sanatı olan sinemanın içinde, sıra dışı bir yapımın ortasında bulurlar. Bu sırada Laura, Korben’i yakından tanıdıkça ondan etkilenmeye başlayacaktır. Yapımcıları arasında Dardenne Kardeşler’in bulunduğu film, sinema üzerine düşsel ve şiirsel bir hikayeye hayat veriyor. “Planetarium” yazısını okumaya devam et

Aşk Mektupları – Mal de Pierres – From the Land of the Moon

“Aşk Mektupları”

Cannes’da Altın Palmiye için yarışan Marion Cotillard’lı “Aşk Mektupları – From the Land of the Moon” 9 Aralık’ta BAŞKA SİNEMA’DA vizyona giriyor.

Oscar’lı oyuncu Marion Cotillard’ın başrolde yer aldığı ve 2016 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan film, II. Dünya Savaşı sonrasında geçen tutku dolu bir aşk hikayesini konu alıyor. Gabrielle, ailesinin baskısına dayanamamış ve bir çiftçi olan José’yle evlenmiştir. José karısına aşık, dürüst ve çalışkan bir adamdır, ancak bu evlilik içinde kendini bir mahkum gibi hisseden Gabrielle, bu adanmışlığa hiçbir zaman karşılık veremeyeceğinin farkındadır. “Aşk Mektupları – Mal de Pierres – From the Land of the Moon” yazısını okumaya devam et

Prensim – Mon Roi

PRENSİM / MON ROI

ÖZET: Her aşk, zaman içerisinde bir enkaza dönüşmez mi? Ödüllü yönetmen Maïwenn’in son filmi, bildiğiniz aşk filmlerine pek benzemiyor. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan film; acı ve özlem, tutku ve ihanet arasında gidip gelen fırtınalı ve sıra dışı bir ilişkiye odaklanıyor. Bir tarafta düzenli hayatıyla istikrarlı bir avukat olan Marie-Antoinette, diğer tarafta ise karizmatik, özgür ruhlu, kadın avcısı Georgio. İdealize edilmiş bir aşk mefhumunu ve beyaz atlı prens kavramını sorgulayan film, klişelerden uzak durarak bir ilişkinin duygusal türbülanslarını son derece cesur bir şekilde perdeye taşıyor. “Prensim – Mon Roi” yazısını okumaya devam et

Saint Laurent

SAINT LAURENT

2014 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan, ünlü moda tasarımcısı Yves Saint Laurent’in hayatından bir kesitin anlatıldığı SAINT LAURENT 5 Haziran’da vizyona giriyor.

Ünlü Fransız moda tasarımcısı Yves Saint Laurent’in kariyerinin en parlak dönemi olan
1967’den 1976’ya kadar geçen sürede yaşadıklarını izliyoruz. “Saint Laurent” yazısını okumaya devam et

Yakıcı Bir Yaz – Un Ete Brulant

YAKICI BİR YAZ

SYNOPSIS

Çok sıcak bir yaz gecesinde, spor bir araba ağaca çarpar.

Bir yıl önce… Paul ortak bir arkadaşı vasıtasıyla ressam Frédéric ile tanışır. Frédéric delicesine aşık olduğu aktrist Angèle ile İtalya’da yaşamaktadır. Bir çalışma esnasında Paul asistan olan Roland ile arkadaş olur ve Elisabeth’e aşık olur.

Frédéric Paul ve Elisabeth’i Roma’ya davet eder. Paul’e kendisini büyüten büyükbabasının bir fotoğrafını gösterir ve akşam yemeği esnasında Roland’ı, varlığından rahatsızlık duymuş gibi görünen Angèle ile tanıştırır. Sonrasındaysa, bir otelde Angèle ile Roland birlikte olurlar. Zaman geçer. Angèle Frédéric’i terk eder.

Elisabeth Paul’un çocuğuna hamiledir. Frédéric boşanmak istemektedir. Paul ve Elisabeth Roma’dan ayrılırlar. Elisabeth’in bebeği doğmuştur. Paul şans eseri Frédéric ile Paris’te karşılaştığında, ressam ona Angèle ve Roland’ın ayrıldıklarını söyler. O gece, Paul gelen bir telefon ile uyanır. Frédéric korkunç bir kaza geçirmiştir… “Yakıcı Bir Yaz – Un Ete Brulant” yazısını okumaya devam et