Nasipse Adayız

‘NASİPSE ADAYIZ’ 30 EKİM’DE VİZYONA GİRİYOR!

Dünya prömiyerini Avrupa’nın önde gelen film festivallerinden Rotterdam Film Festivali’nde gerçekleştiren, Türkiye prömiyeri ise İstanbul Film Festivali’nde yapan Ercan Kesal’ın yazıp yönettiği ödüllü filmi ‘Nasipse Adayız’ 30 Ekim’de sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Katıldığı festivallerden ödülle dönen, Ercan Kesal’ın ilk uzun metrajlı filmi ‘Nasipse Adayız’ın yolculuğu devam ederken 30 Ekim’de de Türkiye’de vizyonda izleyiciyle buluşacak. Film son olarak 27. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin ‘Ulusal Uzun Metraj Film’ yarışmasında ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘Ayhan Ergürsel En İyi Kurgu Ödülü, ‘Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ ve ‘Film Yönetmenleri Derneği En İyi Yönetmen Ödülü’yle beraber toplam 5 dalda ödül alarak törene damga vurmuştu.

“Nasipse Adayız” yazısını okumaya devam et

Toz Bezi

TOZ BEZİ

İki gündelikçi kadın, temizliğe gittikleri evlerdeki insanlarla kurdukları ilişki, gündelik çatışmalar, kendi arkadaşlık-kardeşlikleri ve bu yakın arkadaşlığın hiyerarşisi, hayata tutunma çabası, kadınlık, annelik, temizlik ve yoksulluk… Nesrin ve Hatun şehrin yoksulluğu ve zenginliği arasındaki bir vagonda gelip giderken, hayatı anlamaya ve kendilerine gidecek yollar bulmaya çalışırlar. Hatun temizliğe gittiği mahallede bir ev almak için para biriktirmeye çalışırken, Nesrin önce onu terk eden kocasının yokluğuyla, kendi yalnızlığıyla yüzleşir, ardından da 5 yaşındaki kızıyla hayata tutunmanın yollarını arar. Yolları birbirine benzemez ama yoldaşlık bakidir. İki kadın birbirine benzemez hayallerle tutunmaya çalışırlar. “Toz Bezi” yazısını okumaya devam et

Toz Bezi

Toz Bezi

İki gündelikçi kadın, temizliğe gittikleri evlerdeki insanlarla kurdukları ilişki, gündelik çatışmalar, kendi arkadaşlık-kardeşlikleri ve bu yakın arkadaşlığın hiyerarşisi, hayata tutunma çabası, kadınlık, annelik, temizlik ve yoksulluk…
Nesrin ve Hatun şehrin yoksulluğu ve zenginliği arasındaki bir vagonda gelip giderken, hayatı anlamaya ve kendilerine gidecek yollar bulmaya çalışırlar. Hatun temizliğe gittiği mahallede bir ev almak için para biriktirmeye çalışırken, Nesrin önce onu terk eden kocasının yokluğuyla, kendi yalnızlığıyla yüzleşir, ardından da 5 yaşındaki kızıyla hayata tutunmanın yollarını arar. “Toz Bezi” yazısını okumaya devam et

Daire – Circle

İnsan bazen bir delilik yapar.
Zamanın Soytarılığına İnat Hayatla Düello Yapanların Hikayesi Bazen insan en aptalca ve saçma görünen şeyi yapar. Herşeyin üzerine geldiğini ve bunu
umursamadığını göstermek ister. Hayatla inatlaşmanın keyfi gizlidir bu kararlarda.

“Daire” üniversitedeki öğretim görevini kaybettikten sonra kullanılmayan bir havaalanında güvenlik görevlisi olarak çalışmayı seçen Feramus ile çalıştığı belediye tiyatrosu kapatılınca hayatla inatlaşmak adına bir camide ölü yıkayıcı olmayı kabul eden Betül’ün fırsat bulamadıkları hüzünlü aşkları etrafında gelişir.
Yaşamakta olduğumuz sert değişim dönemini konu alan “Daire“ sıradışı güçlükler, engeller, durumlar karşısında döngüsel olarak daha sıra dışı çarelere, daha şaşırtıcı meydan okumalara cürret eden karakterlerin kullanılmayan bir havaalanı etrafında gelişen trajikomik hikayesini seyirci ile buluşturuyor. “Daire – Circle” yazısını okumaya devam et

Saç

“SAÇ” – 09 Eylül’de sinemalarda!

“Rıza” ve “Pus”tan sonra üçlemesini “Saç”la tamamlayan Tayfun Pirselimoğlu’nun bu filminde başlıca rolleri Ayberk Pekcan (Hamdi), Nazan Kesal (Meryem) ve Rıza Akın (Musa) üstleniyorlar.

Dünya prömiyerini Locarno’da yapan “Saç” çok sayıda festivalde gösterildi ve bir çok ödül kazandı. Ödüllerin arasında İstanbul Film Festivali ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi kadın Oyuncu’ (Nazan Kesal), Festoria Film Festivali ‘Fipresci’ Ödülü, Almati Festivali ‘Netpac’ Ödülü, Gezici Festival ‘Mansiyon’, Antalya
Festivali ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ (Rıza Akın), ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ (Ercan Özkan) bulunuyor… 09 Eylül’de vizyona giriyor.

Konu: Hastalığından dolayı yakında öleceğini bilen Hamdi Tarlabaşı’nda perukçuluk yapmaktadır. Ölmeden önce yapmak istediği, ama gerçekleşemeyeceğinden de neredeyse emin olduğu yegane şey televizyonlarda gördüğü cenneti andıran Brezilya’ya gitmektir. Dükkanının penceresinden sigara içerek karşı kaldırımda dikilen peruklu bir fahişeyi izleyerek geçirdiği kalan günlerinden birinde içeri uzun, güzel saçlarını satmak üzere bir kadın girer. O günden sonra tuhaf bir takıntının esiri olan Hamdi gittiği her yerde kadını izlemeye başlar. Bu huzursuz takip, saç telleriyle birbilerine bağlanan üç hayatı hiç umulmadık bir şekilde bir araya getirecektir… “Saç” yazısını okumaya devam et