DAHA

DAHA

Filmin Konusu: 14 yaşındaki Gaza, yaşadığı küçük sahil kasabasından ayrılarak büyük şehirde liseyi okumayı hayal ederken, babasının onu insan kaçakçılığı şebekesinin bir parçası haline getirmesiyle suçla tanışır. Gaza’nın ergenliği, babasının baskıcı karakteri ve sürekli gözlemlediği göçmenlerle geçmeye başlar. Gaza, babası gibi şiddet ve baskı üzerine bir hayat mı kuracaktır yoksa o da bir göçmen mi olacaktır?

Gösterim Tarihi: 12 Ocak 2018
Dağıtım: Bir Film
Yapım: Ay Yapım, b.i.t. arts
Yönetmen: Onur Saylak
Senaristler: Hakan Günday, Onur Saylak, Doğu Yaşar Akal “DAHA” yazısını okumaya devam et

Rüzgarın Hatıraları

Rüzgarın Hatıraları

Konu: 2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde muhalif şair ve ressam Aram’ın, Türkiye’den kaçmak zorunda kalmasıyla birlikte, evrakları gelene dek SSCB – Gürcistan sınırındaki küçük bir dağ köyünde saklanmasıyla başlayan film, Aram’a yolculuğunda yardımcı olan Mikahil ve onun evinde kalan Meryem ile yeni gelişmelere gebedir. “Rüzgarın Hatıraları” yazısını okumaya devam et

Mavi Dalga

MAVİ DALGA

Yaz boyunca görüşemeyen Deniz ve arkadaşlarının birbirlerine anlatacakları çok şey vardır. Son sınıftaki erkeklerin boyu ansızın uzamış, yeni albümler piyasaya çıkmış, Balıkesir’e doğalgaz gelmiştir. Ama aynı zamanda hiçbir şey değişmemiştir sanki. Anne babaları iş güç derdindeyken, Deniz ve arkadaşlarının üniversite tercihi konusunda kafaları hâlâ karışıktır. Günlük hayatın rutin telaşı içinde bir yandan gelecek planları yapar bir yandan da ergenliklerinin en çetrefil dönemini yaşarlar. Kaya’yla yakınlaşıyor olsa da Deniz’in aklı hâlâ rehberlik hocası Fırat’tadır. Arkadaşlarına bunun “her zamanki gibi bir şey” olmadığını kanıtlamak ister. Hem arkadaşlarının gelecek tasarılarından, hem de anne babasının mevcut durumlarından farklı bir hayatı arzular Deniz. Kimsenin bilmediği bir şarkı, umutsuz bir aşk, yalnızlık… İstanbul yerine Ankara, fen yerine sosyal bilimler… Başka bir dünya ama neresi? “Mavi Dalga” yazısını okumaya devam et

Sonbahar

Yusuf, 1992’de, 22 yaşında girdiği cezaevinden 12 yıl sonra çıkıp köyüne gelir. Aslında iki yıl daha yatması gerekirken geçirdiği ağır hastalık yüzünden çok azömrünün kaldığının anlaşılması üzerine serbest bırakılır. Yakalandığı verem hastalığı akciğerlerini iyice zayıflatmıştır. Bir de F Tipi hapishane sistemine karşı yapılan ölüm orucu eylemlerine katılması sağlığını iyice kötüleştirmiştir. Doktor durumunu kendisine açıklayıp yazdığı raporla bırakılmasını sağlar.

Yusuf’u, cezaevinden çıkıp geldiği köyünde (Çamlıhemşin-Fırtına vadisi) bir tek yaşlı hasta annesi beklemektedir. Babası kendisi cezaevindeyken ölmüştür… Ablası Meliha ise evlenmiştir. Annesi Rukiye Hanım (75) ağır hastadır ama tüm duaları oğlunu tekrar yanında görebilmek içindir, duaları sonunda kabul olmuştur. Artık tek düşüncesi huzur içinde ölmeden önce Yusuf’u evlendirmektir. Bu mesele için köyün önde gelen ihtiyarlarından Mustafa Amca (72) ile konuşur… Ama bilmemektedir ki zamanın akışı Yusuf için artık onunkiyle bir değildir. “Sonbahar” yazısını okumaya devam et