THE BRUTALIST

The Brutalist

Savaş sonrası Avrupa’dan kaçan vizyoner mimar László Toth, savaş sırasında değişen sınırlar ve rejimler nedeniyle bırakmak zorunda kaldığı hayatını, işini ve karısı Erzsébet ile evliliğini yeniden inşa etmek için Amerika’ya gelir. Yeni ve yabancı bir ülkede tek başına kalan László, Pennsylvania’ya yerleşir. Zengin ve önde gelen sanayici Harrison Lee Van Buren, inşaat konusundaki yeteneğinin farkındadır. Ancak güç ve mirasın ağır bir bedeli vardır…

2024’te Venedik Film Festivali’nde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Aslan ödülünü kazanan yazar-yönetmen Brady Corbet’in (Vox Lux, The Childhood of a Leader) Holokost’tan sağ kurtulduktan sonra yeni bir hayata başlamak için Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden ve savaşın ardından yeğeniyle birlikte Doğu Avrupa’da mahsur kalan karısı Erzsébet’in gelişini bekleyen Macar Yahudisi mimar László Tóth’un hikâyesi.

László’nun Batı’ya vardığında bulduğu şey, beklediğinden çok farklı bir Amerika’dır. Budapeşte’de başarılı bir mimar olarak sahip olduğu itibar ve şöhret, Pennsylvania’daki mavi kanlı çevresi için geçerli olmadığından, Amerikan Rüyası’nın vaatlerinin aldatıcı olduğu ortaya çıkar.

The Brutalist, Laszlo Toth ve eşi Erzsebet’in Amerika’ya göçme hikayesini konu ediniyor. 1947 yılında çift Amerika’ya göç eder ve Laszlo Toth, mimari eserini ortaya çıkarabilmek için 30 yıl boyunca çalışmalarını sürdürür. Toth ve eşi, II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’dan kaçan göçmenler arasındadır ve Avrupa mimarisi Amerika’ya taşır, modern Amerika’nın inşa edilmesine yardımcı olurlar. Çiftin yaşamları, tanıştıkları zengin bir müşteri sayesinde tamamen değişir.

“THE BRUTALIST” yazısını okumaya devam et

VOX LUX

ÖZET “Bir 21. yüzyıl portresi” niteliğindeki film, bir genç kızın sarsıcı bir ulusal trajedinin küllerinden doğup ikonik bir “popstar”a dönüşme hikayesini konu alıyor. Celeste, 1999’da Amerika’da bir lisede silahlı bir saldırganın rehin aldığı sınıftadır ve ülkenin canlı yayında izlediği katliamdan sağ kurtulan tek öğrenci olur. Anma töreninde söylediği şarkıyla bir fenomene dönüşen Celeste, şöhret basamaklarını tırmanarak, dünyaca ünlü bir yıldıza dönüşecektir. Başrolde Natalie Portman (Black Swan, Jackie) Jude Law (The Talented Mr. Ripley, The Grand Budapest Hotel) ve Stacy Martin’e (Nymphomaniac, High-Rise) Raffey Cassidy’nin (The Killing of a Sacred Deer) eşlik ettiği filmin anlatıcı kısımlarını Willem Dafoe seslendirirken, yönetmen koltuğunda ise “The Childhood of a Leader” ile dikkat çeken Brady Corbet oturuyor.

“VOX LUX” yazısını okumaya devam et

Ateşle Oynayanlar – Treat Me Like Fire

Sinopsis: 2018 Cannes Film Festivali’nde “Director’s Fortnight” seçkisinde yer almış ve “Altın Kamera” adaylığı bulunan Ateşle Oynayanlar; tutku ve adrenalinin insanı nerelere götürebileceğine dair sürükleyici bir hikâye. Filmin başrollerinde ise ünlü yönetmen Asghar Farhadi’nin “The Past” filminden tanıdığımız yetenekli oyuncu Tahar Rahim ve “Nymphomaniac 1-2” gibi yapımlarla adından sıkça söz ettiren Stacy Martin yer alıyor. Paris’te babasının kafesinde çalışan Ella’nın sakin ve sıradan bir hayatı vardır; ta ki garson olarak çalışmaya başlayan Abel ile tanışana kadar. Ella’nın Abel’e hissettiği karşı konulamaz çekim, genç kadına Paris’in yeraltı kumarhanelerinin ve heyecan dolu bir dünyanın kapılarını açar.

“Ateşle Oynayanlar – Treat Me Like Fire” yazısını okumaya devam et