Striptiz Kulübü – Magic Mike

MAGIC MIKE ” STRİPTİZ KULÜBÜ” 05 EKİM 2012 de vizyonda

Mike (Channing Tatum), bir girişimcidir. On parmağında on marifet olan Mike, gündüzleri Tampa Beach’de mobilya tasarımı ve evlere çatı yapmaktadır. Geceleri ise…

Kadınlar onları ne kadar çok severse, onları daha çok izlemek için o kadar çok para harcarlar. Bu da kulübün sahibi Dallas’ı (Matthew McConaughey) epeyce memnun etmektedir.

Kid (Alex Pettyfer) isimli gençte ışık gören Mike, onu yanına alır ve dansın inceliklerini, parti yapmayı, kadınları tavlamayı ve kısa yoldan nasıl para kazanabileceğini öğretmeye karar verir. Uzun bir süre geçmeden Kid’in kulüpte ciddi bir hayran kitlesi oluşur. Kid’in kız kardeşi Brooke’a (Cody Horn) vurulan Mike, hayat tarzı sebebiyle çok zor durumda kalacaktır. “Striptiz Kulübü – Magic Mike” yazısını okumaya devam et

Çapraz Ateş – Haywire

HAYWIRE/ÇAPRAZ ATEŞ
13 NİSAN 2012 de vizyonda

Mallory Kane (Gina Carano), güzel, genç ve işinin ehl-i özel bir dedektiftir. Koruyucusu Kenneth (Ewan McGregor) hükümetin onaylamadığı ve ‘derin devletin’ tepesindekilerin bilmemezlikten geldikleri tehlikeli bir göreve Mallory’i yollar. Fakat İspanya’daki başka bir operasyon başarısızlığa uğradığında Kenneth, Mallory’i Dublin’e başka görev için yollar.
Mallory burada başka bir gizli dedektif Paul (Michael Fassbender) ile ortak çalışacaktır.Fakat bu yeni görevde bir gariplik olduğunu sezen Mallory oyuna getirildiğini anlar ve asıl macera bundan sonra başlar! Artık uluslararası bir seviyeye çıkan insan avından canlı çıkmak için bütün yeteneklerini ve kurnazlığını kullanacaktır. Yegane amacı ülkesi Amerika’ya geri dönüp ailesini korumak ve kendisine bu ihanet komplosunu düzenleyenlerden intikam almaktır. “Çapraz Ateş – Haywire” yazısını okumaya devam et

Salgın – Contagion

SALGIN,“CONTAGION”

Uluslararası bir yolcu, havaalanının barında kredi kartını garsona vermeden önce çerez kasesine uzanır. Bir iş toplantısı tokalaşmalarla başlar. Kalabalık bir otobüste bir adam öksürür…
Bir temas. Bir an. Ölümcül bir virüs bulaşmıştır.
Beth Emhoff (Gwyneth Paltrow), Hong Kong’daki bir iş gezisinden Minneapolis’e döndüğünde uzun yolculuğun kendisini sarstığını düşünür. İki gün sonra, Acil Servis’te ölür ve doktorlar şok ve matem içindeki kocasına (Matt Damon) bunun nedeni hakkında en ufak bir fikirleri olmadığını söylerler.
Çok geçmeden, başkaları da aynı gizemli semptomları göstermeye başlar: Yoğun öksürük ve ateş, ardından gelen nöbet, beyin kanaması…ve nihayetinde ölüm. Minneapolis, Chicago, Londra, Paris, Tokyo ve Hong Kong derken, vakaların sayısı hızla artar: Bir vaka önce dört, sonra on altı, ardından yüzler ve binler olur. Ortalama bir günde gerçekleşen sayısız insan etkileşimiyle güçlenen salgın tüm ülkelere yayılır.

Küresel bir salgın patlak verir.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ndeki (CDC) araştırmacılar mutasyon geçirmekte olan bu benzersiz biyolojik patojeninin kodunu çözmek üzere harekete geçerler. Müdür Yardımcısı Cheever (Laurence Fishburne) kendi kişisel kaygılarına karşın, büyümekte olan paniği yatıştırmaya çalışır ve genç, cesur bir doktoru (Kate Winslet) tehlikeye atmak zorunda kalır. Diğer taraftan, olası bir aşı ve onu ilk kimin elde edeceğine dair oluşan şüphelerin arasında, Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Leonora Orantes (Marion Cotillard) karşı karşıya oldukları şeyin kaynağını bulmak üzere bir bağlantı ağı oluşturmaya çalışır.  “Salgın – Contagion” yazısını okumaya devam et