ÖRÜMCEK AĞINDAKİ KIZ “THE GIRL IN THE SPIDER’S WEB”

ÖRÜMCEK AĞINDAKİ KIZ
“THE GIRL IN THE SPIDER’S WEB”

LISBETH SALANDER’in (Claire Foy) dünyaya ihtiyacı olmayabilir ama dünyanın Lisbeth Salander’e ihtiyacı var.

O görünüme. O dövmeye. O yeteneklere. O azme.

Stieg Larsson’un olağanüstü popüler, karanlık, çarpık, intikam güdümlü siber gerilim üçlemesi Millennium’un ve beğeni toplamış dört sinema uyarlamasının hiddetli yıldızı, bağımsız hacker Lisbeth Salander modern bir kahramanda ihtiyacımız olan her şeye sahip: Akıllı, pratik zekalı, iblislerin güdümünde ama onların kalıplarına girmeyen ve gerek istismarcı erkekleri gerek karşısına çıkmaya cesaret edecek kadar aptal olan herkesi alaşağı etmeye hayli yeterli bir “evrene- karşı-ben” tavrında… “ÖRÜMCEK AĞINDAKİ KIZ “THE GIRL IN THE SPIDER’S WEB”” yazısını okumaya devam et

Borg McEnroe

TÜM DÜNYA İZLİYOR

Borg/McEnroe filmi, dünyanın bir numaralı tenisçilerinden biri olan Bjorn Borg
ile en büyük rakibi, yetenekli John McEnroe’nun 1980 yılı Wimbledon Turnuvası’ndaki karşılaşmalarını konu alır. Bu iki adamın, dünyanın tenise olan bakışını değiştirişini, efsaneye dönüşmelerini ve bunun için ödedikleri bedeli anlatır.
SİNOPSİS
1980 yılı, Wimbleon Tenis turnuvası. Son on yılın en yağmurlu yazı. Herkes dünyanın bir numaralı tenisçisi olan Björn Borg’un 5. Wimbledon şampiyonluğu için nefesini tutmuş bekliyor. Ancak pek azı başarının ardındaki gizli hikayeden haberdar; 24 yaşındaki Borg, sona yakın, tükenmek üzere, miadını doldurmuş ve anksiyeteyle boğuşuyor. Bu sırada zorlu rakibi John McEnroe, 20 yaşında ve Wimbledon tahtını Borg’un elinden almaya kararlı. Borg/McEnroe, başarı ve bedeli üzerine bir hikaye. Dünyanın en iyi iki tenisçisinin, yirmili yaşlarının başında, kariyerlerine mahkum oluşunu anlatır. “Borg McEnroe” yazısını okumaya devam et