O.H.A.: Karadeniz’in Çağdaş Efsaneleri: Oflu Hocayı Aramak

Oflu Hocayı aramak

Karadenizli işadamı Ali Bey, Doğu Karadeniz’i dağ turizmine açacak mega bir inşaat projesine girişmek üzeredir. Bu proje kapsamında dağ otelleri, yayla tesisleri, kır siteleri inşaa edilecektir. Ali Bey bu proje ile Doğu Karadeniz’i Orta Doğu’nun Alpleri (?) haline getirmeyi vaadetmektedir. Projenin önünü açacak gerekli kanunlar çıkarılma sürecindeyken, Ali Bey tanıtım ve reklam faaliyetlerine katkıda bulunabileceği düşüncesiyle Karadeniz’in çağdaş efsanelerini (şehir efsanelerini) araştıran bir belgesele sponsor olur. Araştırmalara bant kayıtlarıyla 90 lı yıllara damgasını vuran ‘Oflu Hoca’ efsanesinden başlarlar. Bant kayıtlarının kaynağına ulaşılır. Kayıtlar sahtedir, ancak bu kayıtlara ilham olan, doğa üstü güçlere sahip ermiş bir derin hocadan bahsedilmektedir. Ali Bey derinleşen hoca efsanesinin iyi bir reklam potansiyeline sahip olduğunu düşünür ve ekip efsane hocaya güdümlenir. Ancak bu karar başlarına bir çok felaketin gelmesine sebep olacaktır. Artık hoca’nın gazabı üzerlerindedir. Harikalar diyarında madde ile mananın savaşı başlar. “O.H.A.: Karadeniz’in Çağdaş Efsaneleri: Oflu Hocayı Aramak” yazısını okumaya devam et

İçimdeki Sessiz Nehir

İçimdeki Sessiz Nehir

Sinopsis

Halis 40’lı yaşlarda, geçimini kendisine ait katmer dükkanı ile sağlayan kendi halinde, insanlar tarafından sevilip sayılan bir adamdır. Eşi Ayla ile arasında yıllardır süren soğukluğu artık kanıksamıştır. İstanbul’da Üniversite okuyan kızları Öykü ise Halis ve Ayla’nın belki de tek ortak noktalarıdır. Daha 16 yaşında Halis’le elenmiş olan Ayla okumamış olmanın eksikliğini bol bol roman okuyarak ve belediyenin kadınlar için açmış olduğu kurslara katılarak gidermeye çalışır. Hükümet tarafından yaşadıkları bu sahil kasabasına kurulması planlanan atık tesisine karşı çıkması nedeniyle merkez tarafından baskıya uğrayan belediyenin yaşadığı maddi zorluğu aşmasında diğer kasabalı kadınları da organize eden Ayla’nın tek öfkesi eşi Halis’tir. Aynı zamanda belediye encümenliği de yapan Halis bir gün katmer dükkânına yanında çalıştırmak üzere Meznun’u alır. Saddam döneminden sonra kaçak yollardan Türkiye’ye gelmiş olan Meznun bir süre Tuzla’daki tersanelerde kaçak olarak çalışmış ancak buradaki ölümcül kazalardan sonra taşeron firma zaten kaçak olması nedeniyle ilk olarak kendisini işten çıkarmıştır. Başlangıçta kendisini işe aldığı için Halis’e minnettarlık duyan Meznun bir süre sonra ailenin gergin ama kanıksanmış sıradan hayatlarını yerle bir eder. Mahremiyet kalkar ve bilinen ama konuşulmasından bile çekinilen gerçeklerle aile yüzyüze kalır. “İçimdeki Sessiz Nehir” yazısını okumaya devam et