Pasolini

PASOLINI

“Onu kimin öldürdüğünü biliyorum!” demişti Abel Ferrara İtalyan gazetecilere Pasolini’nin son günlerini anlattığı filmini bitirince. Gizem, Pier Paolo Pasolini 1975 Kasım’ında, korku ve tutkunun hüküm sürdüğü, yoz ve bitik bir İtalya’da vahşice öldürüldüğünden bu yana ortadan kalkmadı.

Şair, yönetmen, gazeteci ve aydın Pasolini, İtalyan sanat ve siyaset çevrelerinin en tanınmış ve aynı zamanda en tartışılan isimlerinden biriydi. 1975’te Roma yakınlarında bir plajda, kendi arabasıyla ezilerek öldürüldüğünde bazı söylentiler ve zanlılar ortaya çıktı ama gerçek katil ne belirlendi ne de cezalandırıldı. 2005 yılında, bazı yeni kanıtların ele geçmesiyle vaka dosyası yeniden açıldı. Abel Ferrara, siyaset ve sinema tarihini bir arada ele aldığı, prömiyerini Venedik’te yapan son filminde işte bu karanlık olaya ışık tutmaya calışıyor. “Pasolini” yazısını okumaya devam et

İnsan Avı – A Most Wanted Man

A MOST WANTED MAN
“Gerilimli bir kedi-fare oyunu”

KONU: Vahşice işkence görmüş yarı Çeçen, yarı Rus bir göçmen Hamburg’un İslam topluluğuna girer ve babasının haksız kazanılmış servetinde hak iddia eder. Alman ve ABD gizli servisleri konuya yakın ilgi gösterir. Zaman ilerleyip risk yükseldikçe bu en çok istenen adamın gerçek kimliğini ortaya çıkarma yarışı başlar. Ezilmiş bir kurban mı, yoksa yok etme eğilimli bir radikal mi?
John le Carré’nin romanından uyarlanan film, yürekleri durduran son sahnesine kadar gerilimle ilerleyen modern bir aşk, rekabet ve politikanın müthiş hikayesini konu alıyor.

Gerilimli, heyecanlı bir casus hikayesi ve bir yalnızlık portresi olan A MOST WANTED MAN, Hollandalı yapımcı Anton Corbijn’in (Kontrol, Centilmen) yönettiği üçüncü film. John le Carré’nin 2008 tarihli aynı adlı romanından uyarlandı. A MOST WANTED MAN’in yapımcı firması Potboiler Yapım, The Ink Factory ve Amusement Park. “İnsan Avı – A Most Wanted Man” yazısını okumaya devam et

Deccal – Antichrist

Antichrist

“Sizi karanlık hayal gücümün perdelerini aralayıp, ardındaki anlık bir görüntüyü algılamaya: korkularımın doğasına ve Anthichrist’ın derinliğine davet ediyorum.”
Lars von Trier

Umutsuzca acı çeken evli bir çift, orman içinde “Cennet”i andıran, herşeyden uzak evlerine çekilir. Kırık
kalplerini ve problemli evliliklerini tamir etmeyi umut etmektedirler. Fakat doğa olaylara yön verecek ve herşey daha da kötü olacaktır…

Yönetmenin İtirafları

İki yıl kadar once ağır bir depresyona girdim. Bu benim için yepyeni bir deneyimdi. Herşey gözümde değersiz ve önemsizdi. Çalışamıyordum. Altı ay sonra yalnızca egzersiz olsun diye bir senaryo yazmaya başladım. Bu benim için bir çeşit terapi olacaktı , aynı zamanda da yeniden film yapıp yapamayacağımı test ediyordum kendi kendime.. Senaryo, büyük ilgi görmeden yazıldı ve filme alındı. Fiziksel ve entellektüel kapasitemin yarısını kullandım. “Deccal – Antichrist” yazısını okumaya devam et

Vampir İmparatorluğu – Daybreakers

FİDA FİLM SUNAR
VAMPİR İMPARATORLUĞU
“DAYBREAKERS”

5 Mart’ta sinemalarda.

ÖZET: Lionsgate, gelecekte geçen bilimkurgu-gerilim filmi “VAMPİR İMPARATORLUĞU / DAYBREAKERS”da vampirleri yepyeni bir noktaya götürüyor: Sene 2019’dur. Gizemli bir salgın yeryüzünü kasıp kavurmuş, dünya nüfusunun çoğunluğunu vampire dönüştürmüştür. İnsan ırkı artık tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ikinci sınıf bir türdür. Vampirler tarafından avlandıkları ve soyları tükenesiye dek çiftlik hayvanı gibi beslendikleri için gizlenmek zorundadırlar.

Şimdi her şey, insan kanıyla beslenmeyi reddeden vampir araştırmacı Edward Dalton’ın elindedir. Dalton vampirlerin açlığını gidererek kalan az sayıda insanın hayatını kurtaracak, kana alternatif bir maddeyi mükemmelleştirmeye çalışmaktadır. Ama zaman ve umut tükenmektedir ta ki Ed, kendisini sarsıcı bir tıbbi buluşa götüren sağ kalmış insan Audrey’yle karşılaşana dek. Bu sayede gerek insanların gerek vampirlerin, uğrunda ölecekleri bir bilgiyle donanan Ed’in insan ırkının kaderini belirleyecek savaşta kendi ırkına karşı mücadele vermesi gerekecektir. “Vampir İmparatorluğu – Daybreakers” yazısını okumaya devam et

Bahçemdeki Ateş Böcekleri / Fireflies in the Garden

 

Dışardan bakan bir göze göre Taylor’lar örnek ve başarılı bir Amerikan ailesidir…. Charles üniversitede rektör olma yolunda deneyimli ve başarılı bir profesördür… Oğlu Michael üretken ve meşhur bir aşk romanı yazarıdır… Kızı Rhyne prestijli bir hukuk fakültesine girmek üzredir… Aile ile tanışacağımız gün Lisa yıllar önce çocuklarını yetiştirmek için ayrıldığı kolejden mezun olacaktır…. Ancak elim bir kaza bu güzel günü onlar için kabusa çevirecek ve kutlamaları yarıda bırakacaktır…. Beklenmeyen bir trajedi ile bir ailenin yaşadığı sevgi ve sadakat karmaşasının çok ince anlatımı…. 

“Bahçemdeki Ateş Böcekleri / Fireflies in the Garden” yazısını okumaya devam et