Zor Karar / Bangkok Dangerous

Başrolünde iki kez Oscar adaylığı, dört kez de Altın Küre adaylığı kazanan, Oscar ve Altın Küre ödüllü Nicolas Cage’in oynadığı, 45 milyon dolarlık yapım bütçesiyle gerçekleştirilen, “Bangkok Dangerous” sözleşmesini yaptığı cinayetler serisini gerçekleştirmek için Tayland’a giden bir kiralık katilin hayatındaki beklenmedik kökten değişimleri ve dönüşümleri konu alır.
Joe (Nicolas Cage), Surat adlı acımasız suç patronunun dört düşmanını öldürmek üzere Tayland’ın başkenti Bangkok’a iner. Bu ülkeyi hiç tanımadığı için kendisine yardım etmesi ve yol göstermesi için Kong (Shahkrit Yamnarm) adlı bir dolandırıcıyla anlaşma yapar. İşini tamamladıktan sonra onu da öldürüp bütün izleri yok etmeyi planlamaktadır.
İşin tuhafı, tam bir yalnız kurt olan Joe kendisini bu genç adama akıl hocalığı yaparken bulacak, bu arada yerel bir dükkanda çalışan sağır ve dilsiz bir kıza adım adım aşık olacaktır. Bangkok kentinin sarhoş edici güzelliklerinde ilerlemeye çalışan Joe kendi varoluşunu sorgulamaya başlar. Surat’ın katliam zamanının geldiğini düşündüğü sırada Joe artık değişmiş, bambaşka birisi olmuştur. “Zor Karar / Bangkok Dangerous” yazısını okumaya devam et

Mükemmel Bir Gün / Un Giorno Perfetto

Konu

Emma ve Antonio iki çocuklu evli bir çifttir ve bir yıla yakın bir zamandan bu yana ayrı yaşamaktadırlar. Antonio eskiden eşiyle paylaştığı evde tek başına kalmaktayken Emma çocukları da alarak annesine taşınmıştır. Bir gece, Palazzo’ya bir baskın ekibi çağrılır. Polis, silâh seslerinin duyulduğu apartmana girer. Mükemmel Bir Gün, hızlı bir akışla, bu anı önceleyen 24 saatte gelişen olayları ve her adımlarında gözetlenen bir grup insanın basit fakat “biricik” yaşamlarını ele alıyor.

Ferzan Özpetek’in merakla beklenen son filmi Mükemmel Bir Gün ilk kez 65. Venedik Film Festivali’nde seyirci karşısına çıkmıştı. “Mükemmel Bir Gün / Un Giorno Perfetto” yazısını okumaya devam et

Rüya / Bi-Mong / Dream

Güney Kore sinemasının simgesi haline gelen usta yönetmen Kim Ki Duk 2004’te Berlin Uluslararası Film Festivali’nde ”Samaritan Girl” (Samaria), Venedik Film Festivali’nde ”3 iron” (Bin jib) ile en iyi yönetmen ; Cannes Film Festivali Altın Palmiye adaylığı başta olmak üzere birçok ödül aldığı 14 film ardından son filmi RÜYA’ya imzasını attı.

Koreli usta Kim Ki-duk’un son dramı DREAM, yine insan ilişkilerine mercek tutuyor. Tıpkı adı gibi, film, bir rüyayla, Jin adlı genç bir adamın gördüğü kâbustan uyanmasıyla başlıyor. Jin, rüyasında bir trafik kazasına neden olmuştur. Uyanıp kazayı gördüğü yere gittiğinde biraz önce orada benzer bir kaza olduğunu fark eder. Bir şekilde kazaya yol açan kişi olan Ran adlı kadınla tanıştığında, aralarında tuhaf bir bağ olduğunu anlar. Jin rüya gördüğünde Ran, Jin’in rüyada yaptıklarını yapmaktadır. Daha önceki eserlerinde olduğu gibi on beşinci uzun metrajlı filmini Kim Ki-duk yine hayaller, hafıza ve aşk temalarını iletişimsizlik üzerine kurduğu çatıyla sunuyor. Jin rolünü Japon indie oyuncu Joe Odagiri, Ran’ı ise Koreli Lee Na-young canlandırıyor. “Rüya / Bi-Mong / Dream” yazısını okumaya devam et

Düşes / The Duchess

Konu

On sekizinci yüzyıl sonlarında geçen filmde, dönemin en güzel ve karizmatik kadınlarından olan Düşes Georgiana Cavendish (Keira Knightley) yaşadığı aşk, müsrifliği ve politikaya el atması sonucunda itibarını kaybeder. Devonshire Dükü ile evli olmasına rağmen Earl Grey ile aşk yaşaması, en iyi arkadaşı Leydi Bess Foster, kocası ve kendisi arasında karmaşık bir ilişkiye dönüşür.

Başrollerinde, Keira Knightley ve Oscar adayı oyuncu Ralph Fiennes gördüğümüz film, Georgiana Duchess of Devonshire kitabından uyarlamadır. “Düşes / The Duchess” yazısını okumaya devam et