Meydan – The Square

2014 EN İYİ BELGESEL OSCAR ADAYI
MEYDAN – THE SQUARE

Sersemletici  – The New York Times
Cüretkar ve Provakatif – New York Magazine
Dikkat Çekici – Time Magazine
Modern Bir Başyapıt – Twitch
bir Jehane Noujaim filmi.
Yılın en önemli sinema olaylarından,
2014 En İyi Belgesel Oscar adayı MEYDAN sizi Tahrir’e götürecek.

MEYDAN Ukrayna’dan Venezuela’ya, Taksim’den Tayland’a pek çok şehrin meydanlarında
yaşanan gösterilerin en büyüğü olan Mısır’daki halk ayaklanmasının iki yıllık öyküsünü anlatıyor.

2014 Oscar ödüllerinde belgesel kategorisinin en güçlü adaylarından olan MEYDAN, !F
İstanbul’daki gösteriminin ardından vizyona giriyor. “Meydan – The Square” yazısını okumaya devam et

Bir Hurdacının Hayatı – An Episode in The Life of an Iron Picker – Epizoda U Zivotu Beraca Zeljeza

Gerçek olayları beyazperdeye taşıyan ve belgesele yakın bir yaklaşımla olağanüstü bir cesaret ve umut öyküsü anlatan bu dramın kahramanları, kendilerini oynayan bir ailenin fertleri. Nazif hurda demir toplayarak hayatını güç bela kazanmaktadır. Nazif’in eşi Senada düşük yaptığında hastane, sigortaları olmadığı için öyle yüksek bir meblağ talep eder ki ameliyat olmadan kasabalarına dönmek zorunda kalırlar. Nazif, eşinin hayatını kurtarmak için, on gün boyunca daha çok hurda toplamaya ve yardım bulmaya çabalarken çağdaş dünyanın umursamazlığı ve gizli ayrımcılığını da göğüslemeye çalışacaktır.
2001 yılında “No Man´s Land / Tarafsız Bölge” ile Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde Oscar kazanan Danis Tanovic´in “Hell / Cehennem” (2005) ve “Cirkus Colombia / Güzel Bir Hayat Düşlerken” (2010) filmlerinden sonra çektiği bu dokunaklı olduğu kadar gerçekçi film, Berlinale´de prömiyerini gerçekleştirdi ve buradan hem Jüri Özel Ödülü hem de kendini oynayan aile babası Nazif  Mujic’e En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’yle ayrıldı; 2013 Nisan’ında da 32. İstanbul Film Festivali’nde yarıştığı insan hakları temalı FACE Avrupa Konseyi Film Ödülü Özel Mansiyon’a layık görüldü. “Bir Hurdacının Hayatı”, Bosna-Hersek’in 2014  Oscar adayı olarak belirlendi. “Bir Hurdacının Hayatı – An Episode in The Life of an Iron Picker – Epizoda U Zivotu Beraca Zeljeza” yazısını okumaya devam et

Ölü Bölgeden Fısıltılar

Konu: Film, Kıbrıslı Mete’nin tekil ve yerel serüvenini, özünde tüm insanlığın kendi içsel yolculuğunu, kendini yeryüzünde anlamlandırma çabasını, insanlığın ortak bir özneleşme serüveni olarak evrensel bir boyutta ele alacak. 1974 Kıbrıs çıkarması sonrası dönemde doğan ve Türkiye’ye göç eden, sonra da doğduğu topraklara ve sevdiği kadının izlerine geri dönen Mete’nin Odysseus serüvenini, içsel – fiziki yolculuğunu, kurmaca – belgesel tarzında, sinematografik bir öznel – insani anket biçiminde ifade ediyor. “Ölü Bölgeden Fısıltılar” yazısını okumaya devam et

Saroyan Ülkesi – Saroyanland

SAROYAN ÜLKESİ \ SAROYANLAND

Yazar William Saroyan sürgün bir Ermeni ailenin çocuğu olarak 1908’de ABD’de doğar. Kendisini her zaman Ermeni, Amerikalı ve Bitlistsi (Ermenice: Bitlisli) olarak tanımladı. 1964’te uzun bir Anadolu yolculuğuna çıkar. ‘Saroyan Ulkesi’, gerek yol arkadaşlarının tanıklıklıkları gerekse Saroyan’ın kendi anıları ve hikâyeleri aracılığıyla yazarın öfkesini, tutkusunu, özlemini, empati yetisini ve insan sevgisini sergilemektedir. Dolayısıyla filmin senaryosu söyleşilerden, Saroyan’ın öykü canlandırmalarından ve yazardan yapılan alıntılardan oluşmakta ve  bütünüyle bir kolaj olarak kurgulanan Saroyan’ın kendi sözlerine dayanmaktadır. 49 yıl sonra Saroyan’ın yolculuğunun izinde, atalarının peşinden giden bir adamın kendisini keşfedişine tanıklık edecegiz. Dünya promiyerini 32. Istanbul Film Festivalinde gerçekleştiren Saroyan Ülkesi, 10. Yerevan Altın Kayısı, 66. Locarno Film Festivali ve 21. Hamburg Film festivaliyle başladığı yolculuğa yurtiçi ve yurtdışında hala devam ediyor. “Saroyan Ülkesi – Saroyanland” yazısını okumaya devam et

Menekşe’den Önce

MENEKŞE’DEN ÖNCE

SİNOPSİS

2 Temmuz 1993’te, şeriat yanlısı köktendinciler tarafından, Sivas’ta Alevilere karşı gerçekleştirilen katliamda, 12 yaşındaki oğlu Koray ve 15 yaşındaki kızı Menekşe’yi kaybeden Hüsne Kaya, hayata tutunabilmek için yine Menekşe adını verdiği bir evlat dünyaya getirdi.

Menekşe, kaybettiği ablasının yaşına geldiğinde, hiç tanımadığı abla ve ağabeyini tanımak ve yaşananları öğrenmek ister. Menekşe’nin, katliamdan kurtulan yazar Lütfiye Aydın’ın katliamı anlattığı kitabını okuyarak başlayan bilgi yolculuğu, olayın birinci derece tanıkları ve katliamda yakınlarını yitirenlerin ağzından dinledikleri ile o gün yaşananların izini sürmesi şeklinde devam eder. “Menekşe’den Önce” yazısını okumaya devam et