En Sevdiğim Pastam – My Favorite Cake

EN SEVDİĞİM PASTAM – My Favorite Cake
20 EYLÜL’DE SİNEMALARDA

EN SEVDİĞİM PASTAM / My Favourite Cake 20 Eylül’de #BaşkaSinema’da

Özet: Aniden geliveren mutluluk taptaze, ışıltılı bir ikinci bahar getirebilir, üstelik bunun yaşla hiç ilgisi yoktur. Yetmiş yaşındaki Mahin, kocası öldüğünden, kızı da Avrupa’ya gittiğinden beri Tahran’da tek başına yaşamaktadır. Bir öğleden sonra çay içmeye çıkınca yalnızlık rutini kırılır ve aşk hayatı yeniden canlanır. Bu film, Beyaz İneğin Türküsü’nün ardından Maryam Moghaddam ve Behtash Sanaeeha’nın birlikte yönettikleri ikinci uzun metrajlı film. En Sevdiğim Pastam, prömiyerini Şubat ayında Altın Ayı için yarıştığı Berlin Film Festivali’nde yaptı ancak yönetmenler seyahat yasağı ve cezai suçlamalar nedeniyle festivale katılamadılar. Aynı anda hem trajik hem iç açıcı hem de komik olabilen film, The Guardian’a göre “harika bir biçimde tatlı ve komik,” The Hollywood Reporter’a göreyse“hayattan leziz bir dilim.”​

Yönetmen: Maryam Moghaddam, Behtash Sanaeeha
Oyuncular: Lili Farhadpour, Esmaeel Mehrabi, Mohammad Heidari
Senarist: Maryam Moghaddam, Behtash Sanaeeha
Görüntü Yönetmeni: Mohamad Hadadi

“En Sevdiğim Pastam – My Favorite Cake” yazısını okumaya devam et

Dedemin Gözyaşları

Dedemin Gözyaşları

Özet: Film, lösemiyle mücadele eden torunu Mustafa’yı büyüten Kemal ile torununun hikâyesini anlatıyor.
Lösemiyle mücadele eden torunu Mustafa’yı büyük bir sevgiyle büyüten Kemal’in hayatı, hiç beklemediği bir anda, bambaşka bir yöne savrulur. Küçük bir sahil kasabasında, dedesinin yanında mutlu bir çocukluk geçiren Mustafa’nın 10 yaşında yakalandığı amansız hastalık hem Kemal’i hem de tüm mahalleyi derinden etkiler. Bu zorlu süreçte, dede Kemal ile tanışan bir muhabirin gerçek kimliğini saklayarak haber peşinde koşması, beklenmedik olayların fitilini ateşler.

“Dedemin Gözyaşları” filmi, duygusal ve dokunaklı bir hikayeyi anlatmaktadır.
Mustafa, anne ve babasını bebekken trafik kazasında kaybeder ve bu trajik olay sonucunda küçük bir sahil kasabasında yaşayan dedesi Kema tarafından sevgiyle büyütülür. Dedesiyle birlikte mutlu bir yaşam sürerken, 10 yaşında lösemi teşhisi konulan Mustafa’nın hastalığı, Kemal’ın hayatını altüst eder. Dedesi Kemal, torununun hayatta kalması için her şeyi göze alarak mücadele etmeye karar verir. Mustafa’yı kurtarabilmek için çaresizce arayışa girer ve doktorlarla tedavi sürecini başlatır. Olağanüstü gücü ve sevgisiyle torununa destek olurken, içindeki büyük bir acı ve umutsuzluğu da gizlemeye çalışır.

“Dedemin Gözyaşları” yazısını okumaya devam et

İçinde Yaşadığım Deri – La Piel Que Habito

İçinde Yaşadığım Deri – La Piel Que Habito

Özet: Bir kazada vücudunun büyük kısmı yanan eşine yeni bir deri kazandırmak isteyen estetik cerrahı Doktor Robert Ledgard, iki yıl süren çalışmaları sonunda bir deri üretir. Ancak karısı yanıklarına dayanamaz ve hayata gözlerine yumar. Çalışmaktan vazgeçmeyen Doktor Ledgard bir Frankenstein’a dönüşmek üzeredir.

İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar’ın 2011 yapımı psikolojik gerilim filmi. Başrollerinde Antonio Banderas ve Elena Anaya’nın oynadığı film, Thierry Jonquet’in Tarantula adlı romanından uyarlandı. Film İngilizce olmayan filmler dalında BAFTA En İyi Film Ödülü, Yabancı dildeki filmler dalında Satellite Ödülüne layık görüldü, ayrıca Cannes başta olmak üzere çok sayıda festivalde en iyi film adayı olarak gösterildi. Geçmiş trajedilerin peşini bırakmayan parlak bir plastik cerrah, her türlü hasara dayanıklı bir tür sentetik deri yaratır.

Başarılı bir plastik cerrah olan Dr. Robert Ledgard (Antonio Banderas) bir trafik kazasında vücudu tamamen yanan eşine yeni bir deri yaratmak için 12 yıl boyunca uğraşır ve nihayet bunu başarır. Ancak eşi aynada yanan vücudunu görünce intihar eder. Küçük kızı Norma bu intiharı görerek psikolojik bir travma yaşar ve insanlardan uzak durmayı tercih eden, içine kapanık bir çocuk haline gelir. Dr. Ledgard, kızını daha sosyal hale getirmek için çabalar, ancak bu daha kötü şekilde sonuçlanır, Dr. Ledgrad kızının tecavüze uğradığını sanır.

“İçinde Yaşadığım Deri – La Piel Que Habito” yazısını okumaya devam et

Ayrılış – Tuesday

Ayrılış – Tuesday

AYRILIŞ – TUESDAY 13 EYLÜL’DE SİNEMALARDA

Özet: Zora, ölümcül bir hastalığı olan kızı Tuesday ile beraber yaşamaktadır. Ölüm görkemli bir kuş şekline girip karşılarına çıktığında, anne ve genç kızı bu gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Zora ve Tuesday hayat, sevgi, ve veda dolu duygusal bir yolculuğa çıkarlar.

Senaristliğini ve yönetmenliğini Daina Oniunas-Pusic’in üstlendiği Ayrılış (Tuesday), şaşırtıcı derecede konuşan bir kuş biçiminde gelen ölüm ile yüzleşmek zorunda olan bir anne ve kızının hikayesini konu ediniyor. Tuesday, ölmek üzere olan bir gençtir. O, annesi Zora’ya yakın olmak ve Dünya’daki bir papağanın bedenine bürünen “Ölüm” ile arkadaş olmak ister. Tuesday, yeni arkadaşının ona son dileğini yerine getirmesini umar.

​​Yönetmen: Daina Oniunas-Pusic
Oyuncular: Julia Louis-Dreyfus, Lola Petticrew, Leah Harvey
Senaryo: Daina Oniunas-Pusic
Yapımcı: Helen Gladders
Görüntü Yönetmeni: Alexis Zabe

“Ayrılış – Tuesday” yazısını okumaya devam et

Dönüş – Volver

Dönüş – Volver

Özet: Raimunda, kızı Paula ve sürekli sarhoş olan Paco kocası ile beraber Madrid’de yaşamaktadır. Kız kardeşi Sole ise boşanmış ve gizli saklı bir şekilde kuaförlük yapmaktadır. Bu kız kardeşler, ailelerini doğdukları köy olan La Mancha’da çıkan bir yangında kaybetmiştir. Teyzeleri hala bu köyde yaşamaktadır ve Sole ve Raimunda’nın anneleri olan kız kardeşi hayattaymış gibi konuşmaktadır. Teyzelerinin ölümünden sonra durumlar değişir ve geçmiş gizem ve belirsizlik ile geri döner.

Senaristliğini ve yönetmenliğini Daina Oniunas-Pusic’in üstlendiği Ayrılış (Tuesday), şaşırtıcı derecede konuşan bir kuş biçiminde gelen ölüm ile yüzleşmek zorunda olan bir anne ve kızının hikayesini konu ediniyor. Tuesday, ölmek üzere olan bir gençtir. O, annesi Zora’ya yakın olmak ve Dünya’daki bir papağanın bedenine bürünen “Ölüm” ile arkadaş olmak ister. Tuesday, yeni arkadaşının ona son dileğini yerine getirmesini umar.

Pedro Almodóvar’ın yönettiği 2006 yapımı İspanya filmi. Almodóvar, filmini bir “dramatik komedi” olarak niteler. Film, ölüm, anne-kız ilişkileri ve komşuluk gibi temalara değinir. Film 2006’da En İyi Film Goya Ödülü’nü aldı.

“Dönüş – Volver” yazısını okumaya devam et