Saç

“SAÇ” – 09 Eylül’de sinemalarda!

“Rıza” ve “Pus”tan sonra üçlemesini “Saç”la tamamlayan Tayfun Pirselimoğlu’nun bu filminde başlıca rolleri Ayberk Pekcan (Hamdi), Nazan Kesal (Meryem) ve Rıza Akın (Musa) üstleniyorlar.

Dünya prömiyerini Locarno’da yapan “Saç” çok sayıda festivalde gösterildi ve bir çok ödül kazandı. Ödüllerin arasında İstanbul Film Festivali ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi kadın Oyuncu’ (Nazan Kesal), Festoria Film Festivali ‘Fipresci’ Ödülü, Almati Festivali ‘Netpac’ Ödülü, Gezici Festival ‘Mansiyon’, Antalya
Festivali ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ (Rıza Akın), ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ (Ercan Özkan) bulunuyor… 09 Eylül’de vizyona giriyor.

Konu: Hastalığından dolayı yakında öleceğini bilen Hamdi Tarlabaşı’nda perukçuluk yapmaktadır. Ölmeden önce yapmak istediği, ama gerçekleşemeyeceğinden de neredeyse emin olduğu yegane şey televizyonlarda gördüğü cenneti andıran Brezilya’ya gitmektir. Dükkanının penceresinden sigara içerek karşı kaldırımda dikilen peruklu bir fahişeyi izleyerek geçirdiği kalan günlerinden birinde içeri uzun, güzel saçlarını satmak üzere bir kadın girer. O günden sonra tuhaf bir takıntının esiri olan Hamdi gittiği her yerde kadını izlemeye başlar. Bu huzursuz takip, saç telleriyle birbilerine bağlanan üç hayatı hiç umulmadık bir şekilde bir araya getirecektir… “Saç” yazısını okumaya devam et

Kolombiyalı: İntikam Meleği – Colombiana

TMC FİLM SUNAR

Kolombiyalı: İntikam Meleği (Colombiana)

Yıl 1992. Yer Kolombiya. 9 yaşındaki Cataleya anne babasının katledilişine seyirci olur ve kendisi de katledilmekten kılpayı kurtulur. Bir gangter olan amcası Emilio ile Amerika Birleşik Devletleri’ne sığınır. Bundan onbeş yıl sonra, bir kiralık katil olarak amcası için çalışacak ve geride hep anne babasının katilleri için bir kartvizit bırakacaktır: Her kurbanın göğsüne çizdiği bir orkide. Çünkü Cataleya intikamını sonuna dek almaya yeminlidir… Sevdiği herşeyi de bu uğurda kaybetmeye hazırdır…

Yapım Notları

Yönetmen Olivier Megaton şöyle diyor: “Luc Besson aşağı yukarı on yıldır bana LEON: THE PROFESSIONAL filminin devamını çekmeyi istediğini söyler dururdu. O filmi çekemedik ama gene de aklımızdaki “kadın kahramanlı aksiyon filmi” fikrini değerlendirip COLOMBIANA’yı çekebildik.”

Luc, Kasım 2009’da Olivier’ye BEŞİNCİ ELEMENT’ten beri kendisinin senaryo ortağı olan Robert Mark Kamen ile beraber yazdığı bir senaryoyu gösterir: COLOMBIANA. Bu filmde, anne babasının katledilişinden bu yana intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir genç kızın öyküsü anlatılır. Genç kızın amcası Emilio onu bir kiralık katil olarak yetiştirir. Genç kızın tek arzusu, anne babasının katillerini bulup öldürmektir. “Kolombiyalı: İntikam Meleği – Colombiana” yazısını okumaya devam et

Yeryüzündeki Son Aşk – Perfect Sense

“YERYÜZÜNDEKİ SON AŞK / PERFECT SENSE” 26 Ağustos 2011 de vizyona giriyor.

Altın Küre adayı  yıldız Ewan McGregor ve Eva Green’in başrollerini paylaştıkları modern aşk hikayesi YERYÜZÜNDEKİ SON AŞK/ PERFECT SENSE 26 Ağustos 2011 de vizyona giriyor. Çalkantılı bir zamanda sevmenin ve sevilmenin ne anlam ifade ettiğine özgün bir bakış atan filmin yönetmenlik koltuğunda “Asylum”, “Hallam Foe”, “Young Adam” gibi filmleriyle tanıdığımız ödüllü yönetmen David Mackenzie oturuyor.

Konu:

Kadınlara bağlanmakta sorunları olan yetenekli yemek şefi Michael, soğuk görünümlü güzel doktor Susan ile tanışır. Susan uzun bir süredir kendini işine adayıp özel hayatından vazgeçmiş, Michael ise kadınlarla ciddi ilişki kurmaktan kaçınmıştır. İkisi de birbirlerine karşı daha önce deneyimlemedikleri derin duygular hissederken, tüm dünyada insanların duyularını sırayla yok eden salgın bir hastalık baş gösterir.İnsanlık sonuna yaklaşırken aşk tüm bu engellere rağmen hayatta kalabilecek midir? “Yeryüzündeki Son Aşk – Perfect Sense” yazısını okumaya devam et

Suikast – The Conspirator

“THE CONSPIRATOR”

“Atlara Fısıldayan Adam” (The Horse Whisperer); “Bizi Ayıran Nehir” (A River Runs Through It); “Sıradan İnsanlar” (Ordinary People) gibi birçok filmde yönetmenliği ve oyunculuğu ile efsaneleşen Oscarlı yönetmen ROBERT REDFORD, son filmi THE CONSPIRATOR’da Altın Küre adayı güzel aktris  Robin Wright; Altın Küre adayı ve ‘X-Men Birinci Sınıf’, ‘Atonement’, ‘Wanted’, ‘Narnia Günlükleri’ filmlerinden tanıdığımız başarılı oyuncu James McAvoy ve 2 kez Oscar adayı olan Tom Wilkinson gibi birbirinden iyi oyuncularla çalışıyor.

Konu:

Abraham Lincoln suikastinden sonra, yedi adam ve bir kadın, başkanı, başkan yardımcısını ve içişleri bakanını öldürmek için komplo kurmak suçundan tutuklanır. Aralarındaki tek kadın Mary Surratt, John Wilkes Booth ve diğerlerinin buluşup eşzamanlı saldırıları hazırladıkları pansiyonun sahibidir. Henüz yeni avukat çıkmış Frederick Aiken onu askeri mahkeme karşısında savunmayı başlangıçta gönülsüzce kabul etmişken, dava ilerledikçe müvekkilinin suçsuz olabileceğini fark eder. “Suikast – The Conspirator” yazısını okumaya devam et

Kral Henry – Henri 4 – Henry of Navarre

Kral Henry, Fransa topraklarında, monarşiyi yıkıp, düşünce ve inanç özgürlüğünü ilan ederek,ilk hümanist kral olarak tarihteki yerini almayı başardı.

SİNOPSİS: Fransa, 1563. Protestanlar ve Katolikler, inanç farklılıklarını mazeret göstererek, toprak ve iktidar için kıyasıya bir savaşa girmişlerdi. Protestanların başında Navarra Kralı Henry vardı. Ordusu Paris’e doğru ilerlerken, içindeki öfke yalnızca Katoliklere karşı değildi. Asıl intikam almak istediği, annesinin can düşmanı, Fransa Kraliçesi, Catherine De Medici’ydi. Medici Henri’ye, barışı sağlamak amacıyla, kızı Margot’un izdivacını teklif etti. Ancak düğünden sonra Paris tam bir kan gölüne dönmüştü. Henry, Aziz Barthelemy Katliamından sağ kurtulmuştu, ancak 4 yıl boyunca sarayda esir tutuldu. Fransa tahtına geçene kadar, canını ve askerlerini korumak  için dinini değiştirmek zorunda bırakıldı. Tahta geçtikten sonra, Fransa topraklarında, monarşiyi yıkıp, düşünce ve inanç özgürlüğünü ilan ederek, ilk hümanist kral olarak tarihteki yerini almayı başardı
Yönetmen Director Jo Baier (“STAUFFENBERG”), Heinrich Mann’ın uluslar arası sükse yapan aynı adlı eserini beyaz perdeye aktarırken; bir kahramanlık ve cesaret, tutku ve bağlılık efsanesi yazarken, aynı zamanda ihanet ve acımasızlığın resmini de en çıplak hatlarıyla gözler önüne sermiş. “Kral Henry – Henri 4 – Henry of Navarre” yazısını okumaya devam et