Son Şarkı – The Last Song

THE LAST SONG-SON ŞARKI
TOUCHSTONE PICTURES

“The Last Song-Son Şarkı”
11 Haziran’da Türkiye Sinemalarında Gösterilmeye Başlanıyor

Ünlü yazar Nicholas Sparks’ın (“A Walk to Remember”, “The Notebook”) en yeni kitabından uyarlanan “The Last Song-Son Şarkı”nın konusu, ABD’nin küçük bir sahil kasabasında geçer. New York’ta yaşayan kızına (Miley Cyrus) karşı yıllardır kayıtsız olan bir baba (Greg Kinnear), sahil kasabasına isteksizce gelen kızıyla yaz tatili geçirme şansına kavuşur. Kızıyla yeniden bağlantı kurmaya çalışırken tek ortak yönleri olan müziğin gücüne sarılır.

Touchstone Pictures’ın sunduğu “The Last Song”un yönetmenliğini Julie Anne Robinson üstlendi. Senaryosunu, Nicholas Sparks’ın aynı adlı çok-satan romanından Nicholas Sparks ile Jeff Van Wie yazdı. Yapımcılığını Adam Shankman ile Jennifer Gibgot gerçekleştirdi. Başrollerinde Miley Cyrus, Liam Hemsworth, Greg Kinnear ve Kelly Preston kamera karşısına geçti. “Son Şarkı – The Last Song” yazısını okumaya devam et

Deccal – Antichrist

Antichrist

“Sizi karanlık hayal gücümün perdelerini aralayıp, ardındaki anlık bir görüntüyü algılamaya: korkularımın doğasına ve Anthichrist’ın derinliğine davet ediyorum.”
Lars von Trier

Umutsuzca acı çeken evli bir çift, orman içinde “Cennet”i andıran, herşeyden uzak evlerine çekilir. Kırık
kalplerini ve problemli evliliklerini tamir etmeyi umut etmektedirler. Fakat doğa olaylara yön verecek ve herşey daha da kötü olacaktır…

Yönetmenin İtirafları

İki yıl kadar once ağır bir depresyona girdim. Bu benim için yepyeni bir deneyimdi. Herşey gözümde değersiz ve önemsizdi. Çalışamıyordum. Altı ay sonra yalnızca egzersiz olsun diye bir senaryo yazmaya başladım. Bu benim için bir çeşit terapi olacaktı , aynı zamanda da yeniden film yapıp yapamayacağımı test ediyordum kendi kendime.. Senaryo, büyük ilgi görmeden yazıldı ve filme alındı. Fiziksel ve entellektüel kapasitemin yarısını kullandım. “Deccal – Antichrist” yazısını okumaya devam et

Yaşamaya Değer – The Hedgehog

Yaşamaya Değer
(Hedgehog)

Muriel Barbery’nin çok satan romanı “L’Elégance du Hérrison”dan uyarlanan film her biri kendi yalnızlığına gömülmüş karakterlerin bir apartmanda kesişen hayatlarını mizahi bir dille ele alıyor. Başarılı Fransız aktris Josiane Balasko ile Togo Igawa ve küçük yıldız Garance Le Guillermic’in başrollerini paylaştığı film 04 Haziran’da sinemalarda.

Konu:

Paloma Paris’te dış dünyanın hızlı temposundan uzak bir çevrede yaşayan 11 yaşında, oldukça zeki ve sıkkın br kızdır. 12.yaş gününde intihar etmeye karar veren Paloma, ölümle randevusunun yaklaşmasına yakın ketum ve yalnız apartman görevlisi Renée Michel ve gizemli olduğu kadar elegan Mösyö Kakuro Ozu gibi değişik karakterlerle tanışır. Böylece Paloma karamsar hayatını gözden geçirme şansı bulacaktır. “Yaşamaya Değer – The Hedgehog” yazısını okumaya devam et

Cennet Batıda – Eden is West

” EDEN IS WEST/CENNET BATIDA (EDEN À L’OUEST) ”

“Missing” ile Altın Palmiye ve Oscar, “Music Box” ile Altın Ayı kazanan Yunan yönetmen Costa Gavras’ın  Berlin Film Festivali kapanışa seçilen filmi EDEN IS WEST gösterildiği festivallerde de ilgiyle karşılandı. Avrupa’da yasal olmayan yollarla kalan göçmenleri irdeleyen film Ege’den Paris’e uzanan bir macera, mizah ve dramın birleştiği bir yolculuk.

Konu:
Elias’ın yolculuğu Ege’nin serin sularında başlar: Kıyıdaki parlak ışıklara yaklaşan eski püskü gemideki kaçakların hedefi Batı’ya gitmektir. Hem gerçek hem de efsanevi bir yer olan Batı’ya. Sahil Güvenlik botlarıyla karşılaştıklarında Elias ve arkadaşı gemiden atlayıp kıyıya yüzerler. Kendilerini “cennet” adında lüks bir tatil köyünün çıplaklar kampında bulan Elias,Cennet’ten çıkmak zorundadır ve Avrupa boyunca, polisler, kamyonlar ve yabancılar arasından geçerek Paris’e kadar gider. CENNET BATIDA macera, mizah ve dramın birleştiği, günümüze dair bir kahramanlık efsanesi.   “Cennet Batıda – Eden is West” yazısını okumaya devam et

Pus

Pus

Berlin Film Festivali’nde yenilikçi sinemanın sergilendiği Forum Bölümü’ne seçilen film PUS’un yönetmenliği ve senaryosu “Hiçbiryerde”nin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu’na ait. Başrollerini Ruhi Sarı, Nurcan Ülger ve Mehmet Avcı’nın üstlendiği Pus, İstanbul’un varoşlarında, Altınşehir’de geçen karanlık bir hikayeyi
anlatıyor. Kaçak DVD işinde çalışan, huzursuz bir gencin eline tesadüfen geçen bir resim ve tabancayla sürüklendiği tuhaf bir olayı anlatan filmin senaryosu da Pirselimoğlu’na ait.

Konu:

Bir korsan dvd atölyesinde çalışan Reşat takıntılı ruh haline sahip bir gençtir. Altınşehir’de sefil bir binada hastalıktan muzdarip yaşlı annesiyle yaşamaktadır. Tuhaf bir kimliktir Reşat; insanlarla ilişki kurmakta güçlük çekmektedir; birlikte çalıştığı gençlerle bile sıkıntılı bir ilişkisi vardır. Evinin olduğu binada Reşat’ın ilgi duyduğu ama açılmaya asla cesaret bulamadığı bir kız yaşamaktadır. Onunla ara sıra karşılaşır ama gizli tuttuğu duygularını iletmeye hiçbir zaman teşebbüs edemez. Sıkıntılı ve sıkıcı hayatının yeknesaklığını bozan, neredeyse bir takıntı izlenimi bırakan ufak tefek hırsızlıkları vardır Reşat’ın. “Pus” yazısını okumaya devam et