Kutu – The Box

Kutu (The Box)

“Donnie Darko” ile büyük beğeni kazanan genç yönetmen Richard Kelly; “I Am Legend”ın yazarı Richard Matheson’ın kısa öyküsü olan “Button, Button”ı Matheson’la beraber senaryolaştırdığı “The Box” ile yeniden karşımıza çıkıyor.

Konu:
Banliyöde yaşayan ve bir de çocukları olan Norma ve Arthur Lewis çiftinin hayatı bir gün kapılarına bırakılan tahta kutu içindeki hediye ile tamamen değişir. Kutu, hayatlarında kaçınılmaz ve geri dönüşü olmayan olaylara sebep olacaktır. Gizemli bir yabancı eğer kutunun üstündeki düğmeye basarlarsa bir milyon doların sahibi olacakları yazılı bir not iletir. Fakat düğmeye basmaları aynı zamanda dünyanın bir köşesinde hiç tanımadıkları bir insanın ölmesine sebep olacaktır. Ancak 24 saat boyunca kendilerinde kalabilecek kutu ile Normal ve Arthur kendilerini ahlaki bir ikilemin içerisinde bulacak ve insan doğasının gerçek yüzüyle karşılaşacaklardır. “Kutu – The Box” yazısını okumaya devam et

Sevgili John – Dear John

DEAR JOHN SEVGİLİ JOHN
YA BİR MEKTUP HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİRSE?

Çocukluğu evdeki dengeyi kurmakla geçen John Tyree (Channing Tatum), orduya yazılır ve asker olmak için evden ayrılır. Gitmeden önce Savannah (Amanda Seyfried) isminde, hayır kurumlarında çalışan muhafazakar üniversite öğrencisi ile tanışır. Tesadüfler onları hep karşı karşıya getirir. Aralarındaki ilişki kıskançlık nedeniyle bozulur gibi olsa da John genç kızın kalbini kazanmayı başarır. Ancak 11 Eylül’den sonra John
orduya çağrılır. Savannah ile John’un arasındaki ilişki artık mektuplarla ilerleyecektir.

Lasse Hallström’ün yönettiği ve Amanda Seyfried, Channing Tatum, Henry Thomas ile Richard Jenkins’ın oynadığı Sevgili John (Dear John), 19 Mart 2010’da Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarılıyor. “Sevgili John – Dear John” yazısını okumaya devam et

Acı Bir Hayat Öyküsü – Precious

Acı Bir Hayat Öyküsü
(Precious)

Her yıl, Oscar ödüllerine giden süreçte,Oscar kazanacak adayların en önemli habercisi olarak addedilen Golden Globe (Altın Küre) 2010 ödülleri Los Angeles’ın ünlü Beverley Hills Oteli’nde düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu.
Aileiçi şiddet ve tecavüz konusunu işleyen Precious, filmindeki rolü ile Monique Altın Küre’de En İyi Yardımcı Kadın Ödülü’nü aldı

Altın Küre 2010’da ”En İyi Drama”, ”En İyi Kadın Oyuncu” ve ”En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dallarında aday gösterilen Precious filminde 16 yaşındaki kızına zulüm eden anne rolü ile  “En İyi Yardımcı Kadın  Oyuncu“ ödülünü Monique aldı .
Sapphire’in “Push” isimli romanından sinemaya uyarlanan filmin yapımcılığını dünyaca ünlü show sanatçısı Oprah Winfrey yaptı. rfilm tarafından getirilen ve Mart ayında vizyona girecek olan  Precious (Acı Bir Hayat Öyküsü) hepimize çok yakın duran ama kendi aramızda bile konuşmak istemediğimiz konulardan bahsediyor. Aile içi şiddet, tecavüz, dışlanmışlık ve sefalet. Film bunları tüm acımasızlığı ile masaya yatırıyor ve bize olayları 16 yaşında bir genç kız üzerinden anlatıyor. “Acı Bir Hayat Öyküsü – Precious” yazısını okumaya devam et

Zindan Adası – Shutter Island

“SHUTTER  ISLAND-ZİNDAN ADASI”
12 MART’TA TÜRKİYE SİNEMALARINDA

“Düşünceyle gerçeklik
Devinimle Eylem arasına
Düşer Gölge” – T.S. Eliot, “The Hollow Men”

Oscar ödüllü yönetmen Martin Scorsese, Dennis Lehane’nin çok satan gerilim romanından uyarlanan Shutter Island-Zindan Adası’nı sunar.Zindan Adası, suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği bir hastahanenin bulunduğu, kale gibi korunan bir adada geçen ve filmi izleyecek olanların hiçbir zaman unutamayacakları bir gizem ve psikolojik gerilim öyküsüdür.

Yıl 1954, Soğuk Savaş zirve noktasında, adli polis Teddy Daniels (üç kez Oscar adayı Leonardo DiCaprio) ve yeni ortağı Chuck Aule (Mark Ruffalo) çok sayıda cinayet işlemiş zeki bir kadın katilin kaçmanın imkansız olduğu Aschecliffe Hastahanesi’ndeki son derece güvenlikli bir odadan esrarengiz bir biçimde kayboluşunu araştırmak üzere Zindan Adası’na çağrılırlar. Bu uzak, fırtınaların dövdüğü adada araştırma yapan psikiyatrlar ve tehlikeli psikopat hastalar bulunmaktadır.Bu ürkütücü ortamda hiçbir şey göründüğü gibi değildir.  “Zindan Adası – Shutter Island” yazısını okumaya devam et

Yüreğine Sor

YüREĞİNE SOR
12 MART 2010

İki genç insan, Esma ile Mustafa, birbirini sevmiştir.Ancak Mustafa gizli Hıristiyan’dır. Esma dahil herkes onu Müslüman sanmaktadır.

SİNOPSİS
Engeli de kendi kadar büyük bir aşk hikâyesi…
Farklı inançlar saf bir aşka engel olabilir mi?
Yer: Doğu Karadeniz
Zaman: 19. yüzyılın sonları

İki genç insan, Esma ile Mustafa, birbirini sevmiştir. Gelecek; ancak birlikte olduklarında anlamlıdır onlar için. Yoksa hayatın bir değeri yoktur. Ne var ki,
bu aşkın döneme ve yöreye özgü bir engeli bulunmaktadır: Mustafa gizli Hıristiyan’dır. Esma dahil herkes onu Müslüman sanmaktadır.

Öbür yandan Osmanlı, yaptığı yasal düzenlemelerle Hıristiyan tebaayı Müslümanlarla eşit duruma getirmiştir. Kilise, gizli Hıristiyanların artık dinlerini açıklamasını istemektedir. Bu zor bir durumdur Mustafa için; kilise ile aşkı arasında kalmıştır. Çünkü Hıristiyan olduğu bilinirse hayatında Esma olamayacaktır. Müslüman bir kızın bir Hıristiyan erkekle evlenmesi ne toplumsal, ne de yasal olarak mümkündür. Mustafa, Esma’yı alıp götürecek ve açıklayacaktır durumunu. Esma’nın bunu mesele etmeyeceğinden emindir.

İki sevgili kaçmaya hazırlanmaktadır ki, dedesi ölüyor Mustafa’nın.“Hacı Süleyman” babası gibi ve babasının babası gibi Müslüman mezarlığına gömülecektir. Cemaat namaza durmuştur ki, Mustafa’nın babaannesi bomba gibi düşüyor ortalarına. “Durun!” diyor. “Kocam, Yuhannes adıyla vaftiz edilmiştir, Hıristiyan’dır.” “Yüreğine Sor” yazısını okumaya devam et