Takip: İstanbul – Taken 2

TWENTIETH CENTURY FOX Sunar
TAKİP: İSTANBUL

Emekli CIA ajanı Bryan Mills ve karısı, Mills’İn kendi kıznı kurtarmak için öldürdüğü katilin babası tarafından İstanbul’da rehin alınırlar. Bryan ailesini kurtarmak için İstanbul’da yüksek aksiyonlu bir kovalamacaya girer ve ajanlık günlerinden kalma tüm gizli yeteneğini kullanır.

Başarılı yapımcı Luc Besson (TAKİP İSTANBUL’un ortak senaristi ve  yapımcısı), diğer senarist Robert Mark Kamen (Besson ile beraber iki filme de imzasını atan) ve yönetmen Olivier Megaton (Columbiana, Transporter 3) ile  TAKEN 2 (TAKİP:İSTANBUL) 2008 yılında vizyona giren ilk Taken’ın gişede gösterdiğ $224 milyon dolarlık hasılat başarsını yakalayacak gibi duruyor. İzleyicinin Bryan Mills olarak tanıyıp sevdiği Neeson, CIA’den emekli olmasının ardından tekrar aynı testlerden geçmek durumunda kalacak, fazlacı korumacı bir baba olarak karşımıza çıkıyor. Taken’da Bryan’ın kızının Paris’te kaçırılmasıyla gösterdiği cesaret her ebeveynin anlayacağı cinstendi.

“Kim olduğunu bilmiyorum. Ne istediğini de. Fidye peşindeysen bil ki hiç param yok.Ama sahip olduğum ve kimsede göremeyeceğin güçlerim var; uzun kariyerim boyunca edindiğim yeteneklerim. Senin gibi insanların kabusu olmamı sağlayan hünerlerim var. Kızımı şimdi serbest bırakırsan, herşey burada sona erer. Seni takip etmem, peşine düşmem. Ama bırakmazsan, seni ararım, bulurum ve seni öldürürüm.” “Takip: İstanbul – Taken 2” yazısını okumaya devam et

Gölgede Dans – Shadow Dancer

“SHADOW DANCER / GÖLGEDE DANS”

SADAKATİN BEDELİ BAZEN İHANETTİR

En İyi Belgesel Oscar’ı kazanan “ Man on Wire / Teldeki Adam” ve “The King / Kral” filmlerinin yönetmeni James Marsh’ın merakla beklenen son filmi GÖLGEDE DANS’ın başrollerinde Oscar adayı aktör Clive Owen, Andrea Riseborough, Altın Küre sahibi aktris Gillian Anderson gibi birbirinden başarılı bir kadro yer alıyor.

Konu:

Yaslı bir eş, bir anne, bir terörist… Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığına kendini adayan bir dava kadını… Eski bir IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) üyesi olan Colette McVeigh’Londra’da metroya bomba yerleştirme suçlamasıyla tutuklanır ve onu sorgulayan MI5 (Military Intelligence Section 5) subayı Mac, ona iki seçenek sunar: Ya susacak ve 25 yıl hapis cezasına çarptırılacak ya da kendi ailesine karşı casusluk yapacaktır. Ailesini korumaya çalışan Colette ve Colette’i korumaya çalışan Mac için yollar giderek daralmaktadır. “Gölgede Dans – Shadow Dancer” yazısını okumaya devam et

Resident Evil 5: İntikam – Resident Evil: Retribution

RESIDENT EVIL 5: İNTİKAM
“RESIDENT EVIL: RETRIBUTION” 14 Eylül’de 3D ve IMAX 3D Olarak Sinemalarda.

Paul W. S. Anderson’ın yazıp yönettiği 675 milyon dolar hasılatlı film serisi, beşinci ve bugüne kadarki en görkemli bölümü RESIDENT EVIL 5: İNTİKAM’la geri dönüyor. Film son 3D teknolojisiyle çekildi.

Umbrella şirketinin ölümcül T-virüsü dünyayı kırıp geçirmeye devam ederken, küresel nüfusun gitgide daha fazlası ölümcül zombi kitlelerine dönüştürmektedir. İnsan ırkının ilk ve tek umudu olan Alice (Milla Jovovich), Umbrella’ın en gizli operasyon karargahının merkezinde uyanır. Elit komandolardan oluşan bir ekibin yardımıyla bu yüksek teknolojili dev tesisten kaçmak için ölüm kalım mücadelesi veren Alice’in savaşı Tokyo, New York, Moskova ve Washington D.C.’de sürer. Bu süreçte bir zamanlar inandığı her şeyi gözden geçirmesini gerektirecek akıl almaz sırların iç yüzüyle karşılaşır. Yeni edindiği müttefikler ve eski dostlardan gelen yardımla, unutulmanın eşiğine gelmiş bu düşmanca dünyanın ayakta kalması uğruna mücadele etmek için yeni bir neden bulur. Geri sayım başlamıştır. “Resident Evil 5: İntikam – Resident Evil: Retribution” yazısını okumaya devam et

Sır – The Tall Man

THE TALL MAN – SIR

SİNOPSİS
Cold Rock kasabasına karanlık çökmüştür. Kasabadaki çocuklar arkalarında ne bir delil ne de bir görgü tanığı bırakmaksızın teker teker kaybolmaktadır. Fakat etrafta kulaktan kulağa bir efsane yayılmaktadır; uzun boylu, dev gibi esrarengiz bir adam ortaya çıkıp çocukları götürmektedir ve çocuklardan bir daha haber
alınamamaktadır.
Fakat Julia’nın (Jessica Biel) efsanelere ya da hurafelere ayırcak vakti yoktur. Duygusal anlamda dağılmış,
ekonomik anlamda çökmüş bir maden kasabasında hemşire olan Julia’nın iş ve ev hayatı dışarıdan bakıldığında normal gözükmektedir. Ta ki dehşet onun kapısını çalana kadar…
Gecenin bir yarısı duyduğu seslere uyanan Julia, oğlunun (Jakob Davies) odasına doğru koşar ve yatağın boş
olduğunu görür. İri yarı bir siluet kucağında oğluyla merdivenlerden aşağıya inmektedir. Adamı kovalamaya
başlayan Julia’yı hiçbir güç durduramayacaktır ve oğlunun hayatını kurtarmak için gözünü karartıp her türlü
riski alacaktır. “Sır – The Tall Man” yazısını okumaya devam et

Bourne’un Mirası – The Bourne Legacy

BOURNE’UN MİRASI
THE BOURNE LEGACY

Özet:    Bourne film serisinin arkasındaki anlatım mimarı Tony Gilroy, tüm dünyada neredeyse 1 milyar dolar hasılata ulaşmış son derece popüler casusluk serisinin bir sonraki bölümünde bu defa yönetmen koltuğuna oturuyor: Bourne’un Mirası….

Yazar/Yönetmen Gilroy, Robert Ludlum’un yarattığı Bourne evrenini orijinal bir hikaye ile genişleterek ilk üç filmdeki olayların tetiklediği yeni bir kahramanı (Jeremy Renner) karşımıza getiriyor.

Bourne’un Mirası (The Bourne Legacy) filminde Renner’a serinin yeni oyuncuları Rachel Weisz, Edward Norton, Stacy Keach ve Oscar Isaac eşlik ederken, eski oyuncular Albert Finney, Joan Allen, David Strathairn ve Scott Glenn rollerini devam ettiriyorlar. “Bourne’un Mirası – The Bourne Legacy” yazısını okumaya devam et