Salgın – The Crazies

SALGIN
(THE CRAZIES)

SİNOPSİS

“The Crazies” Orta Batı’da sessiz, sakin bir kasabada yaşayan bir karı-kocanın, teker teker deliren arkadaşlarına ve yakınlarına karşı yaşam mücadelelerini konu alıyor.

Şehir sularına karışan ne olduğu belirsiz zehirli bir madde, kasaba sakinlerini psikopat katillere dönüştürmüştür. Bunu fark eden yetkililer, kasabayı karantinaya almaya karar verirler. Dışardan bakıldığında her şeyin kusursuz gözüktüğü kasabamız sakinlerinin, kontrollerini kaybederek birer caniye dönüşmeleriyle “Amerikan Rüyası” sona erer. Salgını önlemeye çalışan askeriye, kasabaya girişi ve çıkışı engelleyince, içeride “sağlıklı” kalanlarla gözü dönmüş katiller arasında bir kaos başlar.

İçeride mahsur kalan Şerif David Dutton (Timothy Olyphant) ve hamile eşi Judy (Radha Mitchell); sağlık merkezindeki asistan Becca (Danielle Panabaker) ve Şerif’in sağ kolu Russell (Joe Anderson) bir zamanlar cennet gibi olan kasabalarını artık tanıyamamaktadır. Komşularına ve arkadaşlarına güvenemeyen, yetkililer tarafından terkedilmiş ve kendilerini salgından korumak için çabalayan bu dörtlü, yaşadıkları kabustan kurtulmak için güç birliği yapar. “Salgın – The Crazies” yazısını okumaya devam et

Rec 2

Karantinaya alınan binanın içinde kapana kısılmış insanlarla iletişimin kesilmesi üzerinden henüz bir kaç dakika geçmiştir. Içeride neler olduğunu kimse tam olarak bilemez. Dışarıda ise kargaşa hakimdir… Binaya girmek ve durumu incelemek Özel Harekat Birimi için çok basit bir görevdir aslında.  Ama hepimizin bildiği gibi, görünürdeki durum yanıltıcı olabilir.

Yönetmenler – Jaume Balagueró ve Paco Plaza

Daha önceki beraber çalışma deneyimleri, fantastik film türündeki parlak kariyerleri ve birbirine olan saygıları, yönetmenleri bir araya getirerek nefes kesen film REC’i bizlere sunmalarını sağladı. Bu filmin hem eleştirel, hem de popüler başarısı, Jaume Balagueró ve Paco Plaza’nın  [REC] 2’yi yönetmek için geri dönmelerini ve bu esnada da korku türünün yeni yollarını keşfetmelerini sağladı. “Rec 2” yazısını okumaya devam et

Cehenneme Bir Adım 2 – The Descent: Part 2

Cehenneme 2 Adım
(The Descent: Part 2)


Konu:

Çılgına dönmüş, aklı karışık ve yarı çıldırmış halde Appalachian mağarasında yaşanan dehşetten tek başına kurtulan Sarah Carter, yetkililere içeride yaşananları ve neden her yerinin arkadaşlarının kanlarıyla kaplı olduğunu anlatamayacak haldedir. Mağarayı, içeride yaşananları ve 5 arkadaşının nasıl ortadan kaybolduğunu bilen tek kişi olduğu için Sarah, o korku dolu mağaraya tekrar girmek zorunda bırakılır. Mağaraya tekrar girmesiyle burada yaşadığı dehşet kendisini takip etmeye başlar ve yetkili ekibin kendisine güvenmemesi ve şüpheli yaklaşması bu korku dolu anları Sarah için iyiden zorlaştırır. “Cehenneme Bir Adım 2 – The Descent: Part 2” yazısını okumaya devam et

Ay – Moon

Ay (Moon)
Katıldığı birçok festivalden ödülle dönen ve bilimkurgu janrına yeni bir soluk getiren “MOON/AY”; David Bowie’nin oğlu olarak da tanınan Duncan Jones’ın yönetmeliğinde karşımıza çıkıyor. Sam Rockwell’i başarılı performansıyla başrolde izleyeceğimiz filmde Kevin Spacey de “Gerty” isimli robot-bilgisayara ses veriyor.

Konu:

Astronot Sam Bell Lunar Industries ile yaptığı üç yıllık bir anlaşma sonucu Dünya’nın önemli enerji kaynaklarından olan Helium-3’ü keşfetmek üzere Ay’ın uzak bir köşesine gönderilir. Yalnızlığa mahkum olduğu bu işte, uydu bağlantısının da kopmasıyla tüm iletişimi kaybeden Sam’i zor zamanlar beklemektedir. Neyse ki Ay’da geçirmek zorunda olduğu sürenin sonlarına yaklaşmıştır ve evine dönüp karısına ve kızına kavuşmasına az bir zaman kalmıştır. “Ay – Moon” yazısını okumaya devam et

Kutu – The Box

Kutu (The Box)

“Donnie Darko” ile büyük beğeni kazanan genç yönetmen Richard Kelly; “I Am Legend”ın yazarı Richard Matheson’ın kısa öyküsü olan “Button, Button”ı Matheson’la beraber senaryolaştırdığı “The Box” ile yeniden karşımıza çıkıyor.

Konu:
Banliyöde yaşayan ve bir de çocukları olan Norma ve Arthur Lewis çiftinin hayatı bir gün kapılarına bırakılan tahta kutu içindeki hediye ile tamamen değişir. Kutu, hayatlarında kaçınılmaz ve geri dönüşü olmayan olaylara sebep olacaktır. Gizemli bir yabancı eğer kutunun üstündeki düğmeye basarlarsa bir milyon doların sahibi olacakları yazılı bir not iletir. Fakat düğmeye basmaları aynı zamanda dünyanın bir köşesinde hiç tanımadıkları bir insanın ölmesine sebep olacaktır. Ancak 24 saat boyunca kendilerinde kalabilecek kutu ile Normal ve Arthur kendilerini ahlaki bir ikilemin içerisinde bulacak ve insan doğasının gerçek yüzüyle karşılaşacaklardır. “Kutu – The Box” yazısını okumaya devam et