Kara Büyü – Drag Me To Hell

“DRAG ME TO HELL – KARA BÜYÜ”
FİDA FİLM SUNAR:
16 Ekim’de Türkiye Sinemalarında Gösterilmeye Başlanıyor

“Spider-Man-Örümcek Adam” ve “Evil Dead” serisinin harika yönetmeni Sam Raimi, şeytani bir lanetin etkisini kırmanın çaresini umutsuzca arayan bir genç kadının öyküsünü anlatan ve sinemaseverlere Fida Film tarafından sunulacak olan, “Kara Büyü – Drag Me to Hell” ile korku türüne geri dönüyor.
Christine Brown (Alison Lohman), Los Angeles’ta yaşayan bir ev kredisi uzmanıdır. Mesleğinde hırslı ve tutkuludur. Clay Dalton (Justin Long) adında yakışıklı bir erkek arkadaşı vardır. Hayatında herşey tam istediği gibidir. Ta ki, esrarengiz görünümlü Bayan Ganush’un (Lorna Raver) aldığı konut kredisinin vadesinin uzatılması talebiyle bankaya gelişine kadar…
Christine bu noktada kararsız kalır. İçgüdülerinin sesini dinleyip yaşlı kadına istediği süreyi vermeli midir? Yoksa patronu Bay Jacks’ı (David Paymer) etkilemek için süre uzatma talebini reddetmeli midir? İkincisini seçerse ikramiyesini alacaktır. Christine ikincisini seçer; borcuna karşılık evden tahliye edilmesi için gerekli talimatı vererek Bayan Ganush’u zor durumda bırakır. “Kara Büyü – Drag Me To Hell” yazısını okumaya devam et

Karanlıktakiler

Karanlıktakiler
Egemen (Erdem Akakçe) 30’lu yaşlarını aşmış, bir reklam ajansında ofis boy olarak çalışan ve ilerleyen yaşına rağmen annesi Gülseren (Meral Çetinkaya) ile aynı evde yaşamak zorunda olan genç bir adamdır. Annesinin zihinsel kararmalarıyla geçen bir hayat Egemen için, evlerinin içine gizlenmiş, belki de sadece onlar için hazırlanmış ufak bir cehennem gibidir.
Gülseren içinse hayattaki tek varoluş nedenidir Egemen. Gerisi, kendisini hapsettiği evinde yaşadığı bitmeyen bir huzursuzluk ve tedirgin bir ruhtur. Yanında olmasını istediği tek kişi Egemen’dir. Oğlunun kendisinden ayrılmasına dair en ufak bir düşünce bile bir çılgınlık nöbetine girmesi için yeterlidir.
Egemen’in tüm hayatını geçirdiği bu cehennemden uzaklaşarak, rahat nefes alabildiği, normal bir hayata yaklaştığı tek yerse çalıştığı reklam şirketidir. İşi sayesinde dış hayatla bir bağ kurmak az da olsa annesinin karanlık dünyasından uzaklaştırır Egemen’i. Öte yandan patronu Umay’a (Derya Alabora) duyduğu ilgi genç adam için büyük bir açmazdır. Annesinin varlığı bu ilgi önünde koca bir engeldir. Çaresizliği artan Egemen iki kadın arasında sıkışıp kalır. “Karanlıktakiler” yazısını okumaya devam et

Oyuncu – Gamer

GAMER / OYUNCU

“Zihin kontrol teknolojisi”’nin tehlikeli bir gerçeklik haline geldiği yakın geleceği konu alan ve orijinal konusuyla dikkat çeken çarpıcı bir aksiyon gerilim filmi olan Gamer’ın konusu şöyle: Toplumdan uzak bir yaşam süren milyarder Ken Castle (Michael C. Hall) şimdiye kadar yapılanlar arasında en çok tartışma yaratmış olan oyun biçimini yaratmıştır: “Slayers”. Bu oyun milyonlara en derindeki arzularını ve fantezilerini tüm dünyanın gözü önünde sergileyebilme imkanı sağlayan ve olağanüstü popüler bir hale gelen çok-oyunculu bir online oyundur. Fakat oyun yeni ve korkunç bir boyut kazanmak üzeredir. İnsanlar insanları oynayacaktır…Bu geniş ölçekli online oyunun merkezindeki 1 numaralı oyuncu ise “Slayers”’ın yıldız ve kült kahramanı Kable (300’den tanıdığımız Gerard Butler)’dır. Fakat Kable kendi başına değildir. Rock yıldızı statüsündeki genç oyuncu Simon Kable’ı kontrol etmekte ve her engele meydan okuyarak onu her hafta zaferden zafere koşturmaktadır. Ailesinden alınıp hapsedilen ve kendi iradesi dışında savaşmaya zorlanan günümüz gladyatörü, oyundan kaçabilmek için hayatta kalmak zorundadır. Kendi özgür iradesini ve kimliğini geri kazanması ve karısını, ailesini  ve insanlığı Castle’ın acımasız teknoloji spiralleri daha da kontrolden çıkmadan önce kurtarması gerekmektedir. “Oyuncu – Gamer” yazısını okumaya devam et

Suretler – Surrogates

“SURETLER-SURROGATES”
25 Eylül 2009’da Dünya Sinemalarıyla Aynı Gün Türkiye Sinemaları’nda Gösterilmeye Başlanıyor

FBI ajanları (BRUCE WILLIS ve RADHA MITCHELL) bir üniversite öğrencisinin gizemli cinayetini araştırmaktadır. Bu öğrenci insanların kendilerinin kusursuz robot versiyonlarını sahip olmalarını sağlayan yüksek teknoloji ürünü suret olgusunun yaratıcısı olan kişiyle bağlantılıdır. Sağlıklı, iyi görünümlü ve uzaktan kumandalı makineler olan suretler, insanların yerini almakta ve böylece insanların evlerinin rahat ve güvenli ortamından çıkmadan dışarıdaki hayatı yaşamalarına imkan tanımaktadır. Cinayet beraberinde cevap arayışını getirir: maskelerle dolu bir dünyada kim gerçektir ve kime güvenebilirsiniz?

Notlar:
•    İlk kez yazarlık yapan Robert Venditti, Atlanta’daki Top Shelf Yayınevi’nde çalışırken bu benzersiz fikri ortaya attı. Bu yayınevi kendine özgü sanatçıların karmaşık, modern çizgi romanlarıyla tanınmaktadır.
•    Jonathan Mostow daha önce “Terminator 3: Makinelerin Yükselişi” ve “U-571” gibi filmleri yönetti. “Suretler – Surrogates” yazısını okumaya devam et

Veba – Carriers

VEBA

ÖYKÜ
Dört kişi sahile gitmek üzere arabayla çölün içinden geçmektedir ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bu dört kişi yarıyıl tatiline gitmiyor. Dünyanın sonundan ve birbirlerinden kaçmaya çalışıyorlar.
Álex ve David Pastor’un VEBA filminde, insan soyunu tehdit eden virüs salgını karşısında hiç kimse güvende değil. Ölümcül virüsten kaçmayı kafasına koyan Danny (LOU TAYLOR PUCCI), kardeşi Brian (CHRIS PINE), kız arkadaşı Bobby (PIPER PERABO) ve Danny’in okuldan arkadaşı Kate (EMILY VANCAMP) Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatısı boyunca, güvenli bir yere ulaşmak için hızla yol alırlar. Çocukluğunda aklında kalan anılarına güvenen Danny, Meksika Körfezi’ndeki ıssız bir kumsalın gitmeyi deneyebilecekleri en iyi yer olduğuna grubu ikna etmiştir. Oraya ulaştıktan sonra, huzur içinde yaşayıp virüsün yok olmasını bekleyerek bu kıyametvari hastalıktan kurtulan kişiler olarak yeni bir hayata başlayabileceklerdir. “Veba – Carriers” yazısını okumaya devam et