Mürit – The Lodge

Konu: 1- Genç bir kadın nişanlısının iki çocuğuyla uzakta bir kasabaya kar tatiline gider. Bu üçlünün arasındaki buzlar çözüldükçe, garip ve korkutucu olaylar meydana gelir.

2- Mürit, genç bir kadının, evlenmeyi planladığı adam ve çocukları ile birlikte gittiği tatilde yaşananları konu ediyor. Richard, hayatının ikinci baharında yaşayan bir adamdır. İki çocuğu ile birlikte yaşayan Richard, ikinci evliliğine hazırlanmaktadır. Sevgilisi Grace ve çocukların kaynaşmasını isteyen Richard, birlikte olmalarını sağlayacak kısa bir tatil planlar. Richard, çocukları ve Grace, şehirden uzakta bulunan bir tatil köyüne gider. Genç kadın, çocukların kendisinden hoşlanmaları için elinden geleni yapar. Ancak çocukların tek isteği babalarının Grace’den ayrılmasıdır. Yakında üvey anneleri olacak olan Grace hakkında araştırma yapan çocuklar, genç kadının yıllar önce yaşanan bir katliamdan sağ kurtulan tek kişi olduğunu öğrenir.

“Mürit – The Lodge” yazısını okumaya devam et

Görünmez Adam – The Invisible Man

Göremediğiniz şey size zarar verebilir. Emmy ödüllü Elisabeth Moss (Biz, Hulu’da Damızlık Kızın Öyküsü) Universal’ın klasik canavar karakterinden esinlenen dehşet dolu modern hikayede rol alıyor.
Zengin ve akıllı bilim adamıyla şiddet dolu ve denetleyici bir ilişkide kısılıp kalan Cecilia Kass (Moss),bir gece kaçar. Kız kardeşi (Harriet Dyer, NBC’de The InBetween), çocukluk arkadaşları (Aldis Hodge, Straight Outta Compton) ve onun genç kızının (Storm Reid, HBO’da Euphoria) yardımlarıyla saklanarak ortadan kaybolur.
Ama Cecilia’nın tacizkâr eski kocası (Oliver Jackson-Cohen, Netflix’de Tepedeki Ev) intihar edip engin büyük bir bölümünü kendisine miras bıraktığında Cecilia ölümünün bir aldatmaca olduğundan şüphe eder. Bir dizi tuhaf tesadüf ölümcül bir hal alıp sevdiklerinin hayatını tehdit ettiğinde Cecilia, umutsuzca kimsenin göremediğin biri tarafından takip edildiğini umutsuzca kanıtlamaya çalışırken kendi akıl sağlığı bozulmaya başlar.

“Görünmez Adam – The Invisible Man” yazısını okumaya devam et

Derin Sular – Underwater

Okyanus yüzeyinin kilometrelerce altında bir şey uyandı.

Kepler madencilik işletmesinin mürettebatı, görevlerinde birtakım zorluklar olacağını anladı. Otuz gün, okyanusun dibindeki inanılmaz sondaj basınçlarına dayanacak biçimde yapılmış bir denizaltı teçhizatının daracık koridorlarına ve sıkış tıkış kabinlerine makhum edildi. Lakin, yıkıcı bir depremin hemen sonrası, tüm cehennem serbest kaldı. Alarmlar avazı çıktığı kadar bağırıyor ve saniyeler içinde parçalanarak, betonu akıl almaz bir biçimde patlatan su taşkınları şeklinde inliyor. Kıvrak zekası ve becerikliliği sayesinde, elektrik mühendisi Norah Price kendini kurtarmayı ve olası bir felaketi ortadan kaldırmayı başarıyor fakat bu ona çok pahalıya mal oluyor.

Yardım çağrısı gönderilemedi ve kaçış denizaltıları da yok edildiğinden, Norah ve hayatta kalan diğerleri için işler hiç de iç açıcı görünmüyor. O ve diğer mürettebat –kaptan Lucien, deniz biyolojisi öğrencisi Emily, operasyon uzmanı Smith, sistem yöneticisi Rodrigo ve çok bilmiş Paul – için hiç iyi seçenekler kalmadı. Hayatta kalabilmek için sahip oldukları tek atış, okyanus tabanından uzak, terk edilmiş bir teçhizata, Roebuck’a doğru, hala iletişim aletlerinin iyi durumda olduğunu yahut hepsini güvenli bir yere taşıyacak yeterli kaçış kapsülü olduğunu umarak yürümek…

“Derin Sular – Underwater” yazısını okumaya devam et

Güzelliğin Portresi

GÜÇLÜ KADROSU VE NEFES KESEN HİKAYESİ İLE SEYİRCİYE
GERİLİM TÜRÜNDE BENZERSİZ BİR SEYİR DENEYİMİ YAŞATACAK…

SIRLARLA DOLU BİR EVDE GEÇMİŞ GÜNAHLARLA YÜZLEŞMENİN GERİLİM DOLU HİKAYESİ
Filmin hikayesi; senelerdir görüşmediği babası ile ilgili önemli bir haber alan Nisan’ın (Buçin Terzioğlu), kızı Alin (Lara Tonka) ve eşi Özgür (Birkan Sokullu) ile birlikte baba evine dönmesiyle başlar. Sırlarla dolu bu evde, bir yandan kaçtığı geçmişi ile yüzleşecek olan Nisan, diğer yandan babasıyla ilgili sır perdesini kaldırmaya çalışan polis memuru Oktay’ın (Serkan Keskin) sorgulamaları ile köşeye sıkışacaktır.
Babasının baş yapıtı olan resimdeki kadının gizemi ile geçmiş kabusları yeniden canlanan Nisan, kendisini ve ailesini koruyabilmek için bu gizemi bir an önce aydınlatmak zorundadır.

“Güzelliğin Portresi” yazısını okumaya devam et

MONOS

Sinopsis: “Masal dünyasında geçen bir kâbus”, “Kolombiya usulü Sineklerin Tanrısı” denilen Monos’u, Guillermo del Toro da “güçlü, yeni bir yönetmenden büyüleyici bir film” sözleriyle övüyor. Geçit vermeyen ormanın tehditkâr gölgeleri arasında, savaşçı lakapları takınmışsekiz çocuk asker, yaz kampını andıran bir yerde Amerikalı bir kadını rehin tutmaktadır. Sürpriz bir baskına uğrayınca çocukların görece huzurlu günleri sona erer ve birbirlerine duydukları güvenle bağlılıkları sarsılan grup, üslerinden ayrılarak ormanın derinliklerine sığınmak zorunda kalır. Kolombiya’nın Oscar adayı Monos, merkezine ideolojiden çok hormonlarının etkisi altındaki ergen kahramanları yerleştiren, her yönüyle alışılmadık, fantastik bir savaş ve hayatta kalma hikâyesi anlatıyor.

“MONOS” yazısını okumaya devam et