Dehşet Evi – Secuestrados – Kidnapped

MARS PRODÜKSİYON – KURMACA FİLM
KIDNAPPED / DEHŞET EVİ
3 HAZİRAN 2011’DE SİNEMALARDA

KONU
Yeni evlerine taşınan Joven ailesi, eve yerleşmeye başladıkları ilk akşam eve zorla giren üç kişinin şokunu yaşarlar. Aile fertleri, hayatta kalmak için yüzleri maskeli üç adamla evin içinde kedi-fare oyunu oynamak zorundadırlar. “Dehşet Evi – Secuestrados – Kidnapped” yazısını okumaya devam et

Troll Avı – Trolljegeren – Troll Hunter

SİNOPSİS

Hükümet tasalanacak bir şey olmadığını, Norveç dağlarında ve ormanlarında sorun çıkaran ayılardan ibaret bir şey olduğunu söylüyor. Ama yerel avcılar ve gerçeği ortaya çıkarmak isteyen üç kişilik bir öğrenci grubu buna inanmıyor. Ellerinde bir kamerayla, onlarla hiçbir işi olmayan, gizemli bir “kaçak avcının” izini sürerler. Ama ısrarları, kaçak avcının peşinde olduğu şeylerin tam anlamıyla yoluna çıkmalarını sağlar: Yani trollerin. Çok geçmeden kendilerini kır saçlı, pek de inandırıcı görünmeyen kahraman olan Trol Avcısı’nın her hamlesini görüntülerken bulurlar: Sadece masallarda olduğuna inanılan yaratıkların sırlarını gün ışığına çıkarmak için hayatlarını riske atarlar.
Norveçli senarist/yönetmen André Ovredal, tüyler ürpertici gerilim ve kara mizahla dolu, heyecan verici derecede eğlenceli bir yaratık filmi olan Trol Avcısı filmini sunar. Son derece güzel Norveç kırsallarında çekilen Trol Avcısı, işinden usanmış bir devlet görevlisi olan, emektar bir avcının Norveçlilerin sadece çocukluklarında dinledikleri öykülerden bildikleri canavarların dünyasına ışık tutmasın anlatıyor. Öğrencilerin ve seyircilerin bu avcının anlattığı olasılıksız öykülere inanması çok sürmez. “Troll Avı – Trolljegeren – Troll Hunter” yazısını okumaya devam et

Şeytanı Gördüm – Akmareul Boatda – I Saw The Devil

Şeytanı Gördüm
(Akmareul Boatda – I Saw The Devil)

“A Tale Of Two Sisters (Karanlık Sırlar)”, “The Good, The Bad and The Weird”, “Acı Tatlı Hayat” gibi filmleriyle tanıdığımız ödüllü Güney Koreli yönetmen Ji-woon Kim’un yeni filmi “I SAW THE DEVIL / ŞEYTANI GÖRDÜM” 27 Mayıs 2011 de sinemalarda!

Konu:

Kyung-chul zevk için insanları öldüren tehlikeli bir psikopattır. Yıllardır peşinde olan polis henüz onun nasıl göründüğünü bile öğrenememiştir. Kyung-chul, emekli bir polis şefinin kızı olan Joo-yeon’u gözüne kestirir. Kızı acımasızca işkence edip öldürmeyi kafasına koyan katil, onu izlemeye başlar. Joo-yeon’un ölümü, gizli ajan olan nişanlısı Dae-hoon’u çok sarsar ve katili bulmaya karar veren adam, bunun için bir canavara dönüşmesi gerekse bile, öcünü almak için elinden gelen her şeyi yapacağına yemin eder. “Şeytanı Gördüm – Akmareul Boatda – I Saw The Devil” yazısını okumaya devam et

Beastly

BEASTLY, 19 MAYIS 2011 PERŞEMBE VİZYONDA

Güzel ve çirkin masalının günümüze uyarlanmış versiyonuyla, Beastly 19 Mayıs 2011 Perşembe günü vizyona girecek.

İnsanın içindeki gerçek güzelliği keşfetmek ve geçmişteki yanlışlarını görebilmeyi öğrenmek üzerine olan bu romantik gençlik filminin yönetmenliği ve senaryosu Phoebe In Wonderland filminin yönetmeni Daniel Barnz’a ait.  Başrollerini ise, Hollywood’un sevilen ikiz kardeşlerinden Mary Kate Olsen, High School Musical serisinin tanınan yüzü Vanessa Hudgens ve en son Ben Dört Numara filmindeki başrolüyle çıkış yapan Alex Pettyfer paylaşıyor.

Okulun şımarık, popüler prensi konumunda olan 17 yaşındaki Kyle’ın son hedefi, hakkında büyücü dedikoduları dönen, sıra dışı ve tuhaf sınıf arkadaşı olan Kendra’yı küçük düşürmektir. Kendra, Kyle’ın bu acımasız tutumundan hiç etkilenmese de, ona bir ders vermeye karar verir ve onu, iç dünyası kadar çirkin ve itici bir varlığa dönüştürür. Eğer Kyle, bir yıl içerisinde gerçekten onu sevebilecek birini bulamazsa lanet, ömür boyu sürecektir… “Beastly” yazısını okumaya devam et

Hayali Aşklar – Les Amours Imaginaires – Heartbeats

HAYALİ AŞKLAR (Les Amours Imaginaires / Heartbeats)

Sen çok canlar yakarsın!”

“Dünyadaki tek gerçek, aşkın mantıksızlığıdır” – Alfred De Musset

Aşk mı? Dostluk mu?
Henüz 19 yaşında yazdığı, yönettiği ve başrolünde oynadığı ANNEMİ ÖLDÜRDÜM’le galasının gerçekleştirildiği Cannes Film Festivali dahil dünya çapında 30’u aşkın ödül kazanan Kanada sinemasının harika çocuğu Xavier Dolan şimdi de aşk üzerine kışkırtıcı, duygusal ve bir o kadar da eğlenceli gözlemleriyle geri dönüyor.
Dolan’ın yine yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı HAYALİ AŞKLAR herşeyden önce aşık olmak, hatta belki de aşktan önce delice arzulamak üzerine bir çalışma…

Filmin Konusu

Yakın arkadaş olan Francis (Xavier Dolan) ve Marie (Monia Chokri) bir yemekte taşradan şehre yeni taşınmış olan yakışıklı ve gizemli Nicolas’la (ANNEMİ ÖLDÜRDÜM’den de hatırlayacağımız Niels Schneider) tanışırlar. Buluşmalar birbirini takip eder ve Nicolas’ın her seferinde yolladığı farklı işaretler Francis ve Marie’nin kafasını karıştırmaktan ziyade; saplantılı hayallerini daha da güçlendirir. İki yakın dost, bu arzu nesnesinin peşinde dibe doğru sürüklendikçe aralarındaki bağları da acı verici bir şekilde koparmaya başlar.
HAYALİ AŞKLAR tıpkı herhangi bir klasik aşk öyküsü gibi tanışmayla başlayıp gözyaşlarıyla sona eren sürece genç ve dinamik bir gözle bakıyor. Bu sırada tutku, beklenti, keder, küçük düşme ve en sonunda yalnızlık gibi bir dizi bilindik entrikayı da bu sıradışı üçlüye uyarlıyor. “Hayali Aşklar – Les Amours Imaginaires – Heartbeats” yazısını okumaya devam et