Şeytanın Oteli 2 – Cold Prey 2

ŞEYTANIN OTELİ 2 / Cold Prey 2
Sinopsis

Kabus devam ediyor! 2006 yılının kışında Norveç dağlarının eteklerindeki Jotunheimen bölgesinde 4 genç korkunç bir şekilde ölür. Aralarından sadece bir genç kadın kurtulur. Bu genç kadın soğuk ve açlıkla mücadele ettikten sonra en yakın yerleşim yerine ulaşmayı başarır. Üstü kan içinde olan Jannicke isimli bu genç kadını, yolda tesadüf eseri bulan kişi, onu en yakın hastaneye götürür. Jannicke bir süre sonra hastanede kendine gelmeye
başlar. Hastanenin koridorlarında dolaşmaya başlar. Hastanede sanki kimseler yok gibidir.
Kabus yoksa sona ermemiş midir?

Şeytanın Oteli 2 / Cold Prey 2, Mats Stenberg’in ilk uzun metraj filmidir.Mats Stenberg 90’lı yılların başından itibaren bir çok reklam filmine imza attı. İsveç, Norveç ve Danimarka’da bir çok firma ile çalıştı. Yönetmen, Fante Film ile 2005 yılından beri çalışıyor. “Şeytanın Oteli 2 – Cold Prey 2” yazısını okumaya devam et

Veba – Carriers

VEBA

ÖYKÜ
Dört kişi sahile gitmek üzere arabayla çölün içinden geçmektedir ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bu dört kişi yarıyıl tatiline gitmiyor. Dünyanın sonundan ve birbirlerinden kaçmaya çalışıyorlar.
Álex ve David Pastor’un VEBA filminde, insan soyunu tehdit eden virüs salgını karşısında hiç kimse güvende değil. Ölümcül virüsten kaçmayı kafasına koyan Danny (LOU TAYLOR PUCCI), kardeşi Brian (CHRIS PINE), kız arkadaşı Bobby (PIPER PERABO) ve Danny’in okuldan arkadaşı Kate (EMILY VANCAMP) Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatısı boyunca, güvenli bir yere ulaşmak için hızla yol alırlar. Çocukluğunda aklında kalan anılarına güvenen Danny, Meksika Körfezi’ndeki ıssız bir kumsalın gitmeyi deneyebilecekleri en iyi yer olduğuna grubu ikna etmiştir. Oraya ulaştıktan sonra, huzur içinde yaşayıp virüsün yok olmasını bekleyerek bu kıyametvari hastalıktan kurtulan kişiler olarak yeni bir hayata başlayabileceklerdir. “Veba – Carriers” yazısını okumaya devam et

Son Vampir – Blood: The Last Vampire

BLOOD: THE LAST VAMPIRE – SON VAMPİR

Saya, vampir anne ve insan ırkından bir babanın kızıdır. 16 yaşında, naif bir görüntüsü olsa da aslında 400 yaşındadır ve iki ırk arasında kalmanın acısını yaşar. Hayatını samuray becerilerini geliştirmeye ve dünyayı vampirlerden temizlemeye adamıştır, diğerleri gibi hayatta kalması kana bağlı olsa da.

El altından yürütülen bir organizasyon için çalışırken, Tokyo’ da üssü olan bir Amerikan ordusunun üzerine yollanınca, Saya tüm vampirlerin atası olan Onigen’ i yok etme şansı olduğunu düşünür. İnsan üstü güçlerini ve kılıcını kullanarak işe koyulur.

Bu esnada yüzyıllardır ilk defa bir insanla ilişki kurar ki o da Onigen’ in üzerinde en büyük etkiye sahip olan üssün generalinin kızıdır. “Son Vampir – Blood: The Last Vampire” yazısını okumaya devam et

Pontypool: Öldüren Kelimeler – Pontypool

PONTYPOOL:ÖLDÜREN KELİMELER 18 EYLÜL’DE SİNEMALARDA

Bruce McDonald, çıkış filmi Roadkill’le 1989 Toronto Film Festivali’nde En İyi Uzun Metrajlı Film Ödülü’nü kazanarak izleyicinin dikkatini çekmeyi başardı.

McDonald daha sonra Highway 61, Hardcore Logo ve 2007 Berlin Film Festivali’nde Manfred Salzgeber ödülü kazanan The Tracey Fragments filmiyle seyircinin varolan ilgisini canlı tutmayı başardı.

Bruce McDonald, sınırları zorlayan ve güçlüklerin altından kalkmasını bilen bir yönetmen. McDonald üslubunun bir diğer örneği olan Pontypool da, 2008 Uluslararası Toronto Film Festivali’nde eleştirmenlerden büyük övgü almış, psikolojik-gerilim/kara komedi türünde bir film.

Bruce McDonald, kült filmi Hard Core Logo’nun devamı niteliğini taşıyan Yummy Fur ve Love Supreme gibi yeni projeleri üzerinde durup dinlenmeksizin çalışmaya devam ediyor. “Pontypool: Öldüren Kelimeler – Pontypool” yazısını okumaya devam et

İçten Gelen – From Within

FROM WITHIN

Bir PHEDON PAPAMICHAEL Filmi

“Dahice şaşırtıcı … Yumuşatılmamış korku filmi sevenler bayılacaklar..– Phil Nugent, NERVE.COM

“Gençliğin en sevdiği korku türü kendi yaşamlarından karelerden üretilenlerdir… Gençler bu filmi çok sevecek.– Michael Gingold, FANGORIA

SİNOPSİS

Küçük sakin bir kasaba olan Grovetown genç bir çiftin garip intihar olayıyla sarsılmaktadır… Başka intiharlar da ortaya çıkınca dinine bağlı protestanlardan oluşan kasabalılar kilisenin ve inançlarının korumasına sığınırlar. Kasabanın vaizinin oğlu ile arkadaşlık eden  Lindsay (Elizabeth Rice), ise kasaba halkı kadar rahat değildir ve olanları aklından çıkaramamaktadır. Olayın gizemini araştıran Lindsay dini inancı olmayan bir aileden gelen Aidan (Thomas Dekker), ile arkadaş olur. Genç kız daha sonra şeytani ve açıklanamaz bir varlığın tüm bu olayların sebebi olduğuna kanaat getirir. Sanki gizli bir katil bir kurbandan diğerine dolaşmaktadır… Korku içindeki kasabalılar olan olayların intikamını kimden alacağını bilmez haldeyken Lindsay bilinmezlerin çözümünün Aidan’da olduğunu düşünür… İntiharlar bir veba salgını gibi artmaktadır… “İçten Gelen – From Within” yazısını okumaya devam et