Histeri, kontrol edilemeyen duygusal fazlalık anlamına gelen bir terimdir ve geçici bir zihin veya duygu durumuna atıfta bulunabilir. On dokuzuncu yüzyılda, kadın histerisi kadınlarda teşhis edilebilir bir fiziksel hastalık olarak kabul edildi. Tanı temelinin, kadınların zihinsel ve davranışsal koşullara yatkın olduğu inancı altında işletildiği varsayılmaktadır; Stres tepkilerinde cinsiyete bağlı farklılıkların yorumlanması. Yirminci yüzyılda, bir akıl hastalığı olarak kabul edilmeye başladı. Sigmund Freud ve Jean-Martin Charcot gibi birçok etkili kişi, histeri hastalarına yönelik araştırmalar yaptı.
Şu anda, çoğu doktor histeriyi tıbbi bir tanı olarak kabul etmemektedir. Histerinin genel teşhisi, epilepsi, histrionik kişilik bozukluğu, konversiyon bozuklukları, dissosiyatif bozukluklar veya diğer tıbbi durumlar gibi sayısız tıbbi kategoriye ayrılmıştır. Ayrıca, evlenmemeyi seçmek gibi yaşam tarzı seçimleri artık histeri gibi psikolojik rahatsızlıkların belirtileri olarak kabul edilmemektedir
Star Wars: Bölüm 3 – Sith’in İntikamı – Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith
Özet: Klon savaşlarından üç sene sonra Obi-Wan yeni bir tehlike sezer, bu esnada Anakin kötü tarafın etkisinde kalmaya başlamıştır…
Klon Savaşları’nın başlamasından yıllar sonra, asil Jedi Şövalyeleri, Ayrılıkçılara karşı galaksi çapında bir savaşa devasa bir klon ordusuna liderlik eder. Sinsi Sith, galaksiyi yönetmek için bin yıllık bir komployu ortaya çıkardığında, Cumhuriyet parçalanır ve küllerinden kötü Galaktik İmparatorluk yükselir. Jedi kahramanı Anakin Skywalker, İmparator’un yeni çırağı Darth Vader olmak için Güç’ün karanlık tarafı tarafından baştan çıkarılır. Obi-Wan Kenobi ve Jedi Ustası Yoda saklanmaya zorlanırken Jedi’lar yok edilir. Galaksi için tek umut, Anakin’in kendi çocuklarıdır – gizlilik içinde doğan ve büyüyüp kahraman olacak ikiz çocuklar. Kahraman ve bilge Jedi’ler fazlasıyla uzayan savaştan dolayı oldukça yorgundur. Asıl sorun ise savaşı bahane göstererek demokrasiyi gözardı eden şansölyenin gizli planlarıdır.
Artık klon savaşlarındaki son dönemeçtir ve acımasız komutan Grievious başkentte tozu dumana katmaktadır. Palpatine’i rehin alarak kaçmaya koyulan Grevious, Obi-Wan Kenobi ve genç Anakin Skywalker tarafından takip edilecektir. Öte yandan Anakin Skywalker’ın tek derdi bu durum da değildir. Anakin, büyük Jedi ustalarından beklediği ilgi ve saygıyı göremediğini düşünüp hırslanmaktadır.
Efsane Star Wars yapımının yapımına göre canlı filmi, hikâyenin sıra kronolojik sıralamasına göre üçüncü filmi olan Star Wars: Bölüm 3 – Sith’in İntikamı – Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith), klon savaşlarından üç yıl sonra konu ediniyor. Jedi’ler fazla uzayan savaştan dolayı oldukça yorgundur. Asıl sorun ise savaşı demokrasiyi teşvik eden şansölyenin gizli planlarıdır. Palpatine’i rehin alarak kaçmaya koyulan Grecious, Obi-Wan Kenobi ve genç Anakin Skywalker tarafından takip edildi. Obi-Wan yeni bir tehlike sezer, bu esnada Anakin’in kötü tarafında etkisinde kalmaya başladı…
Orijinal adı Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith
Yönetmen George Lucas Senarist George Lucas Oyuncular: Hayden Christensen, Ewan McGregor, Natalie Portman Yapım yılı 2005 Ülke: ABD 19 Mayıs 2005 Sinemada Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon, Macera Süre: 2 sa 20 dk Yeniden vizyon giriş tarihi: 25 Nisan 2025 Dağıtımcı UIP Türkiye
Yıldızlararası’nda, teknik bilgisi ve becerisi yüksek olan Cooper, geniş mısır tarlalarında çiftçilik yaparak geçinmektedir; amacı iki çocuğuna güvenli bir hayat sunmaktır. Onlarla yaşayan Büyükbaba Donald çocuklara göz kulak olurken, henüz 10 yaşındaki kızı Murph şaşırtıcı bir zekaya sahiptir. Geçmişte bıraktığı biliminsanı kariyerini özleyen Cooper’un karşısına bir gün beklenmedik bir teklif çıkar ve ailesinin, dahası insanlığın güvenliği için zorlu bir karar alması gerekir… Christopher Nolan’ın, Jonathan Nolan ile kaleme aldığı ve yönetmenliğini sırtladığı filmin yıldız oyunculardan oluşan oyuncu kadrosunda Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Matt Damon, Bill Irwin, John Lithgow ve Michael Caine gibi isimler yer alıyor. Bilimkurgunun yanı sıra dramatik öğeler de içeren filmin senaryosu Fizikçi Kip S. Thorne’nun evrendeki ‘Solucan Delikleri’ teorisinden ilham alıyor. Dünya üzerindeki yaşamımız sona ererken, bir grup araştırmacı insanlık tarihinin en önemli görevini üstlenirler; Bulunduğumuz galaksinin ötesine yolculuk ederek insanlığın, yıldızların ötesinde yaşamını sürdürmesinin mümkün olup olmayacağını keşfe çıkarlar.
Paul W.S. Anderson’ın yönetmenliğini yapacağı In The Lost Lands, “Game of Thrones”’un yazarı George RR Martin’e ait.
Dünyaca ünlü bu iki ismin yer aldığı projede ise Milla Jovovich ve Dave Bautista başrolleri paylaşıyor. “In the Lost Lands” Jovovich’i “Monster Hunter” ve “Resident Evil’dan sonra yönetmen Paul W.S. Anderson’la yeniden bir araya getirecek. Fantastik bir maceranın bu muhteşem ekiple birlikte projelendirmesi dünya basınında büyük yankı uyandırdı. Film 2025’te tamamlanacak ve sinema eleştirmenleri In The Lost Land’in, Resident Evil’daki gibi küresel bir başarıya imza atacağı konusunda dikkat çekiyorlar. Filmde Milla Jovovich, güçlü ve tehlikeli bir büyücüyü Gray Alys’i canlandıracak.
Film, sihirli bir gücü bulması için kraliçesi tarafından zorlu bir göreve yollanan büyücü Gray Alys’in hikâyesini anlatıyor. Şekil değiştirme yeteneğini arayan bir kraliçe tarafından tutulan büyücü Gray, bu emri yerine getirmek için Kayıp Topraklar’ın vahşi doğasına girmelidir. Gezgin Boyce (Dave Bautista) ile birlikte sıradışı ve aksiyon dolu bir serüven için yola çıkacaklar. Ancak burada hiç de hesap etmedikleri zorluklarla karşı karşıya kalacaklardır.
Ucuz Roman, Quentin Tarantino yönetmenliğindeki Roger Avary ile birlikte yazılmış, 1994 yapımı, kült kabul edilen bir filmdir. Ucuz Roman, En İyi Film dahil 7 dalda Oscar’a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo Oscarı’nı almıştır. Vikipedi
Ucuz Roman (İngilizce: Pulp Fiction), Quentin Tarantino yönetmenliğindeki Roger Avary ile birlikte yazılmış, 1994 yapımı, kült kabul edilen bir filmdir. Ucuz Roman, En İyi Film dahil 7 dalda Oscar’a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo Oscarı’nı almıştır. Aynı zamanda 1994 Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü’nün sahibidir. IMDB tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında 1,2 milyon oylama sonucu 8.9 puanla 8. sıradadır.[1]
Konu: Ringo (Tim Roth) ve Yolanda (Amanda Plummer) birbirlerine deliler gibi aşık bir soyguncu çifttir ve işlerine biraz heyecan katmak için farklı bir plan yaparlar. Jules (Samuel L. Jackson) ve Vincent (John Travolta) iki profesyonel tetikçidir ve patronları Marsellus Wallace’ı (Ving Rhames) dolandırmaya çalışan birkaç sahtekar genci “temizlemeye” giderler. Patron Marsellus ise boksör Butch ile (Bruce Willis) bir şike anlaşması yapar. Fakat cesur ve gururlu Butch final maçında yenilmeyi kendine yediremez ve anlaşmayı bozup kaçmayı planlar. Ayrıca Vincent patronunun karısı Mia ile (Uma Thurman) patronunun ricası üzerine bir gece vakit geçirecektir. Tek yapması gereken Marsellus Florida’dayken Mia’yı dışarı çıkarıp eğlendirmektir. Ancak kimsenin işleri yolunda gitmez ve ummadıkları şeylerle yüzleşmek zorunda kalırlar.