Aşk Çeşmesi – When in Rome

UIP FİLMCİLİK SUNAR
“WHEN IN ROME – AŞK ÇEŞMESİ”
30 Nisan’da Sinemalarda

İmkansızı hiç arzu ettiniz mi?

Aşk hayatında hayal kırıklığına uğrayan New Yorklu müze müdiresi Beth (Kristen Bell), ablasının düğününe katılmak için Roma’ya gittiğinde Aşk Çeşmesi’ndeki sihirli paraları küstahça bir tavırla toplayınca o paraları oraya atmış olan dört erkeğin çekim merkezine girer. Sosis tüccarı Al (Danny DeVito), sokak sihirbazı Lance (Jon Heder), sevgi dolu ressam Antonio (Will Arnett) ve kendini beğenmiş fotomodel Gale’dir (Dax Shepard) artık onun peşindedir.
Beth taliplerinden kurtulmaya çalışırken Nick adlı yakışıklı bir gazeteciyle (Josh Duhamel) tanışır. Ancak onun da diğerleriyle eşit heyecanla peşinden koştuğunu görünce aşkının gerçekliğinden bir türlü emin olamayacaktır. “Aşk Çeşmesi – When in Rome” yazısını okumaya devam et

Beyaz Bant – Das Weisse Band – The White Ribbon

Beyaz Bant
(Das Weisse Band – The White Ribbon)

Filmin konusu:

Birinci Dünya Savaşı arifesinde Protestan Kuzey Almanya’da bir köyde geçen hikaye, köyde gelişen tuhaf ve ürkütücü kazalardan yola çıkıyor. Eğitim, din, gelenek, masumiyet gibi kavramları köyün soysal dengeleri üzerinden yansıtan ve tartışan film, köy öğretmeninin geriye dönerek anlattığı bir hikaye olarak işlenmekte. Anlatımıyla izleyiciye eşlik eden öğretmeninin sözlerinde yer verdiği gibi, bu olaylar, 2. Dünya Savaşı Almanya’sının toplumsal temellerini gözler önüne seriyor.

144 dakika ve siyah beyaz olan “Beyaz Bant” bir Alman, Avusturya, Fransız ve İtalyan ortak yapımı.

Yönetmen Michael Haneke’nin son filmi Beyaz Bant (Das weisse Band), 30 Nisan’da İstanbul ve Ankara’da seyirciyle buluşuyor. 2009 yılı yapımı olan film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne layık görüldükten sonra, pek çok uluslararası festivalde övgüyle karşılandı. Son olarak Akademi Ödülleri’nde En İyi Yabancı Film ve En İyi Sinematografi (Christian Berger) dallarında Oscar’a aday oldu. “Beyaz Bant – Das Weisse Band – The White Ribbon” yazısını okumaya devam et

Beni Unutma – Remember Me

FİDA FİLM sunar

“BENİ UNUTMA – REMEMBER ME”

KONU

Bir romantik dram olan BENİ UNUTMA’da Robert Pattinson,  Tyler isimli New York’ta yaşayan ve bir trajedinin tüm aileyi dağıtmasıyla babasına (Pierse Brosnan) karşı isyankar hale gelen bir genci canlandırıyor.  Tyler, kaderin bir oyunu sonucu Ally (Emilie de Ravin) ile tanıştığı güne kadar kendisini kimsenin anlayamadığını düşünmektedir. Aşk aklına gelen en son şey olmasına rağmen, Ally’nin beklenmedik şekilde kendine çok iyi gelmesi ve ondan ilham alıyor olmasıyla ona yavaş yavaş aşık olmaya başlar. Bu aşkla beraber mutluluğu ve hayatındaki anlamı da keşfeder. Az bir zaman sonra sırların ortaya çıkması ve trajedinin yeniden boy göstermesiyle, onları bir arada tutan sebepler aksi yönde etki etmeye başlar. 2001 yazında geçen BENİ UNUTMA, aşkın gücü, ailenin hayatlarımızdaki rolü, tutkuyla yaşama ve birinin hergün süre gelen hayatındaki değerler üzerine unutulmaz bir hikaye. “Beni Unutma – Remember Me” yazısını okumaya devam et

Ödül Peşinde – The Bounty Hunter

ÖDÜL PEŞİNDE
“THE BOUNTY HUNTER”

Yapım Bilgileri

Talihsiz bir ödül avcısı olan Milo Boyd (Gerard Butler), kefaletini ödemeyen eski karısı, muhabir Nicole Hurley’yi izlemesi gerektiğinde (Jennifer Aniston) hayalindeki işi almış olur.  Her şeyin bundan ibaret olduğunu ve zahmetsizce para kazanacağını düşünmektedir, ancak Nicole örtbas edilen bir cinayetin izini sürmek için onu atlattığında, Milo hiçbir şeyin kendisi veya Nicole için kolay olmayacağının farkına varır. Eski eşler sürekli birbirlerine üstünlük sağlar – ta ki kendilerini, canlarını kurtarmak için kaçarken bulana kadar. Sevgi, saygı ve itaat için ettikleri yeminin zor olduğunu sanmışken, hayatta kalmanın çok daha güç olduğunu göreceklerdir. Filmi Andy Tennant (Aşk Doktoru/Hitch, Beni Unutma/Sweet Home Alabama) yönetiyor. “Ödül Peşinde – The Bounty Hunter” yazısını okumaya devam et

Kapımdaki Casus – The Spy Next Door

THE SPY NEXT DOOR

KAPIMDAKİ CASUS  23 NİSAN 2010 da sinemalarda
HANGİSİ DAHA ZOR; BEBEK BAKICILIĞI MI, CASUSLUK MU?

Bob Ho (Jackie Chan), Poldark adındaki bir suçluyu yakalamak için CIA ile işbirliği yapan Çinli bir casustur. Casusluğu ithalatçı maskesiyle örten Bob, bir yandan üç çocuklu bekar bir anne olan komşusu Gillian (Amber Valetta) ile flört etmektedir. Poldark’ı yakaladıktan sonra Bob emekli olur ve artık tek isteği Gillian ile bir hayat kurabilmektir. Ancak Gillian’ın çocukları ona hala ısınamamışlardır. Gillian’ın şehir dışına çıkmasını fırsat bilen Bob, çocuklara bakmayı teklif eder. Bu arada Poldark bir şekilde hapisten kaçmayı başarır.  Bob’un CIA’den arkadaşı Colton, Poldark’ın şifrelediği bir dosyayı Bob’un çözebileceğini umarak Bob’a yollar. Gillian’ın çocukları Bob hakkında bilgi toplamak için evine girdiklerinde bu dosyayı bulurlar, indirip açmayı denerler. Bu sayede Poldark’a sinyal gider ve Bob’un peşine düşer. Bob, Poldark ve adamlarıyla mücadele ederken bir yandan da çocuklarla ilgilenmek zorunda kalır. “Kapımdaki Casus – The Spy Next Door” yazısını okumaya devam et