“BEVERLY HILLS CHIHUAHUA-BEVERLY HILLS ÇUVAVA”
TÜRKÇE SESLENDİRİLMİŞ KOPYALARIYLA 24 NİSAN’DA TÜRKİYE SİNEMALARINDA
Yüzde elli Savaşçı. Yüzde elli Aşık.Yüzde yüz Çuvava.
Walt Disney’in yeni dört dörtlük komedisi “Beverly Hills Çuvava”da, Chloe, elmas tasmalı şımarık bir Beverly Hills Çuvava dişi köpeğidir. Lüks yaşam stilinin tadını çıkarırken çevresinde dolanan ve onun için çıldıran Papi adlı erkek Çuvava’nın farkında bile değil gibidir.
Ancak sahibesinin yeğeni Rachel tarafından Meksika’ya götürülünce orada kaybolur. Ülkesine geri dönmeye çalışırken yanında sadece eski bir polis köpeği olan Delgado vardır. Chloe’nin kaybolduğunu duyan Papi, hemen yollara düşer. Gerçek aşkını kurtarmak için çıktığı bu yolculuğunda üç köpek, iki insan (Piper Perabo ile Manolo Cardona), bir fare ve sinirli bir iguana ile güçbirliği yapacaktır.
Kendimizi bulmak, olduğumuz gibi davranmak ve kökenlerimizin ne olduğunu bilmek gibi kavramlar üzerine pozitif mesajlarla yüklü filmin başrollerinde şu oyuncular kamera karşısına geçti:
• Viviana hala rolünde Jamie Lee Curtis,
• Viviana halanın sorumsuz ruhlu yeğeni Rachel rolünde Piper Perabo,
• Peyzaj mimarı Sam rolünde Manolo Cardona,
• Kötü adam Vasquez rolünde Jose Maria Yazpik,
• Vasquez’in sağ kolu Rafferty rolünde Maury Sterling,
• Polis memuru Ramirez rolünde Jesus Ochoa,
• Mağaza sahibi rolünde Eugenio Derbez.
Filmdeki hayvanları başlıcalarını İngilizce seslendirmelerini ise şu aktörler üstlendi:
• Şımarık Beverly Hills “Çuvava” cinsi dişi köpeği Chloe’yi Drew Barrymore,
• Chloe’ye deli gibi aşık erkek köpek Papi’yi George Lopez,
• Eski polis köpeği Delgado’yu Andy Garcia,
• Acımasız Doberman köpeği El Diablo’yu Edward James Olmos.
Ancak filmin gerçek starları mükemmel eğitimli ve çok sevimli köpekler oldular. Sayıları 200’den fazla olan ve çeşitli ülkelerden getirilen bu köpekler arasında Dobermanlar, Alman çoban köpekleri, Çuvavalar, kaniş köpekleri, küçük buldoglar, bir Fransız buldogu, bir St. Bernard, bir Labrador ve bir Dachshund vardı. Filmdeki köpek karakterlerin bir kısmı Los Angeles ve Meksika’daki sığınaklardan kurtarılırken bir kısmını da tecrübeli Hollywood köpekleri oynadı.
Walt Disney Pictures’ın sunduğu Mandeville Films yapımı “Beverly Hills Çuvava”nın yönetmenliğini, “Yours, Mine and Ours”, “Scooby-Doo” ve “Never Been Kissed” gibi filmlerden tanıdığımız Raja Gosnell üstlendi. Senaryosunu, Analisa LaBianco ile Jeff Bushell yazdı. Yapımcılığını David Hoberman, John Jacobs ve Todd Lieberman gerçekleştirdi.
Yönetmen: Raja Gosnell
Tür: Komedi, macera
Oyuncular: Piper Perabo, Manolo Cardona, Eugenio Derbez and Jamie Lee Curtis
Türkçe Seslendirenler: Arzu Doğan, Gülen Karaman, Oya Prosçiler, Faruk Akgören, Mazlum Kiper, Barış Özgenç, Tülay Bekret, Almila Uluer, Nurhan Yılma, Sefa Zengin, Hakan Akın, Kerem Atabeyoğlu, Murat Şenol, Enver Güçlü, Selen Öztürk,Talat Türkeli
İngilizce Seslendirenler: Drew Barrymore, Salma Hayek, Andy Garcia, Placido Domingo, George Lopez, Edward James Olmos, Paul Rodriguez, Cheech Marin, Eddie “Piolin” Sotelo, Luis Guzman, Drew Barrymore
Senaryo: Jeffrey Bushell, AnaLisa LaBianco
Yapımcılar: John Jacobs, David Hoberman, Todd Lieberman
Süre: 91 dakika
TÜRKÇE SESLENDİRME SANATÇILARIMIZ:
CHLOE ARZU DOĞAN
AUNT VIV GÜLEN KARAMAN
RACHELL OYA PRESÇİLER
DELGADO FARUK AKGÖREN
EL DIABLO MAZLUM KİPER
SAM BARIŞ ÖZGENÇ
DELTA TÜLAY BEKRET
BLAIR ALMİLA ULUER
ANGELA NURHAN YILMA
VASQUEZ SEFA ZENGİN
RAMIREZ HAKAN AKIN
RAFA HAKAN AKIN
CHUCHA KEREM ATABEYOĞLU
MANUEL MURAT ŞENOL
MONTE ENVER GÜÇLÜ
BIMINY SELEN ÖZTÜRK
RAFFERTY TALAT TÜRKELİ
PRODÜKSİYON NOTLARI
Gülmece, Eğlence ve Pozitif Mesajlardan Bir Karışım
“Beverly Hills Çuvava”nın konusu, şımartılmış dişi bir köpek olan Chloe’nin güzel ve sevgi dolu sahibesi Vivian’ın (Jamie Lee Curtis), iş seyahatine çıkmadan önce köpeğini bakması için yeğeni Rachel’a (Piper Perabo) emanet etmesiyle başlar. Ancak oldukça sorumsuz bir kız olan Rachel’in karşısına Meksika’ya hafta sonu kaçamağı şansı çıkınca bu fırsatı kaçırmaz ve Chloe’yi de yanına aldığı gibi bu ülkenin yolunu tutar. Tatil sırasında Chloe’in ortadan kaybolmasıyla telaşa kapılan Rachel, Vivian’ın güvenilir peyzajcı arkadaşı Sam’den (Manolo Cardona) yardım ister. Böylece Sam ve köpeği Papi de arama çalışmalarına katılırlar.
Yönetmen Raja Gosnell filmin çıkış noktasını şu sözlerle özetliyor: “Şımarık ruhlu olduğu için Chloe’nin yanlış bir varsayımı vardır. Lüks bir yaşamı hak ettiği; çünkü buna layık olduğunu düşünür. Meksika kökenli bir Çuvava köpeği olduğu halde kökenleri hakkında en küçük bir fikri yoktur. Zaten Meksika kökenli olmasını da pek hoş karşıladığı söylenemez. Buna karşılık Papi, kökenlerinin farkında olan bir köpektir. Sağlam bir benlik bilinci vardır ve hayattan ne istediğini bilmektedir.”
Papi’ye sesini veren George Lopez, bu karakter için şu yorumu yapıyor: “Papi biraz maço ruhlu bir Çuvava’dır. Peyzajcı Sam ile beraber çalışır; çukurlar açarak ona yardımcı olur. En önemli özelliği ise, Chloe’yu görür görmez bu dişi köpeğe hemen aşık olmuştur. Ancak ilk karşılaşma sırasında Papi’nin şiddetle reddedildiğini görürüz. O andan itibaren Chloe’nin dikkatini çekmek için elinden geleni ardına koymaz. Üzerine çamur atar, çekirge atar, arkadaşlarına saldırır, kısacası ona tam bir maço gibi tepki gösterir. Ancak Chloe’nin başının dertte olduğunu duyunca arama çalışmasına katılırken asıl isteği onun sevgisini kazanmaktır. Papi’nin romantik tarafı üstün gelmiştir.”
Yönetmen Gossnel da şunları ekliyor: “Aslında bu filmin rol çalan yıldızı Papi’dir. Karizmatik bir kişiliği vardır. Bir bakıma filmin Romeo’su da diyebiliriz. Meksika’nın altını üstünü getirircesine Chloe’nin izini sürer ve asla vazgeçmez.”
Mandeville Films yapımcılarından David Hoberman, böyle bir filme neden sıcak baktığını şu sözlerle açıklıyor: “Öncelikle ana fikrini çok sevdim. Gerçekten pozitif mesajlar taşıdığı için bu filmi yapmak istedim. Başkalarını tanımadan önce onları nasıl yargıladığımız: içerisinde yaşamadığımız halde bazı kültürleri nasıl yargıladığımız; hayatın gerçek anlamını bulmak gibi mesajları vardı. Kendine değer verme, hoşgörü ve gerçek kimliği bulmak gibi temalarıyla harika bir Walt Disney filmi olacağını düşündüm. İzleyiciye verebileceğimiz en iyi hediyenin onları düşündürmek ve film üzerine konuşturmak olduğunu düşünüyorum. Ayrıca izleyiciyi hem güldürecek, hem ağlatacak harika sahneleri olan eğlendirici bir film bu…”
Mandeville Films’in diğer yapımcısı Todd Lieberman da, filmin öyküsüyle verdiği derslerin evrensel olduğuna inandığını belirterek şöyle konuşuyor:
“Filmin dış yüzeyinde konuşan bir köpek olmasına rağmen aslında onun iç yüzeyi ve ruhu anlatılır. Bu açıdan bakarsak öykünün temelinin bir insani öykü şeklinde tanımlanması ve algılanması gerektiği düşüncesindeyim. Eğer insani duyguları hayvanlara ve özellikle de köpeklere yüklersek, izleyici açısından daha eğlenceli hale gelir. Kişisel ve duygusal boyutlar içeren bir yolculuğu alıp, baş karakterleri konuşan köpekler yapma fikrini çok sevdim. Bu filmin, komik espriler ve zeki hayvanlarla dolu harika bir aile öyküsü olduğunu düşünüyorum.”
Senaryo yazarı Jeff Bushell de şunları ekliyor: “Film dünyasında konuşan köpekleri konu alan bir yan tür vardır. Çünkü köpek sahibi olan herkes, köpeğinin kendine özgü bir kişiliği olduğunu bilir.”
Seslendirme Kadrosu, İnsan Karakterler ve Sanal Yaratıklar
“Beverly Hills Çuvava”nın karakter ordusunda 200’den fazla köpek, yılan, güvercin, çakal, bir dağ aslanı, bir fare ve bir de iguananın yanısıra çok sayıda insan karakter de olduğu için film yapımcılarının öncelikle bu rollere uygun oyuncular bulmak için yoğun çalışma yapması gerekiyordu.
Yapımcı John Jacobs bu sürecin başlangıcını şöyle anlatıyor: “Kadroyu toparlama şeklimiz çok ilginç oldu. Çünkü hem hayvan hem de insan karakterler vardı. Aslında onları eşzamanlı olarak toparladık. Önce şöyle düşündük: ‘En ideal Sam kim olabilir?’ Ardından ikinci soruyu sorduk: ‘Onun hayvan arkadaşı kim olabilir ve birbirleriyle ilişkileri nasıl olur?’ Papi çok esprili bir sokak köpeğidir ve Sam için harika bir arkadaştır. Karakterleri bulurken birbirinin aynası olsun istedik. İnsan karakterler de en az hayvanlar kadar heyecan verici olmalıydı. Hayvanlar da insanlar gibi harika olmalıydı. Kısacası aslında farklı olması gereken iki ayrı süreci bir arada gerçekleştirdik.”
Filmin köpek karakterlerinin İngilizce seslendirmesini, aralarında İspanyol asıllı büyük yıldızların da bulunduğu çok sayıda ünlü oyuncu yaptı. Yapımcıların bu noktadaki amacı, her hayvan karakter için tanınmış isimlere öncelik vermekti. Konunun Meksika’da geçmesi nedeniyle çalışma tekliflerinin İspanyol asıllı oyunculara götürülmesi doğaldı. Teklif götürülen aktörlerin hemen hemen hepsi, bunun sıradan bir konuşan köpek filmi olmadığının bilinciyle olumlu geri dönüş yaptılar.
Film yapımcılarının listesinin ilk sırasında George Lopez vardı. Son olarak “Swing Vote-Oyom Kime?” adlı filmde izlediğimiz Lopez, çok sevdiği dişi köpeğin izini ABD – Meksika sınırının öbür tarafında sabırla süren Papi karakterinin seslendirmesini üstlendi.
Yapımcı Hoberman’ın Papi karakterinin gelişimiyle ilgili yorumu şöyle: “Papi bu filmin belki de en keyifli karakteridir. Chloe’ye aşık, iflah olmaz bir romantiktir. Üstelik aşkı için yapmayacağı bir şey yoktur. Bunu da çok eğlenceli şekilde yapar. Belki de sevdiği kızı hiç elde edemeyecek bir erkek olduğu halde sabrı ve ısrarı sayesinde bunu başarır.”
George Lopez şunları ekliyor: “Papi birçok Çuvava’dan biraz daha büyüktür. O bir erkek Çuvava’dır. Koşar, atlar, zıplar. Bir Çuvava’nın böyle tavşan gibi zıpladığını daha önce gördüğümü hiç sanmıyorum. O sokaklardan geldiği halde romantik bir köpektir. Ben de sokaklardan geldim ama gerçek anlamda romantik olamadım. Bu yüzden onu takdir ediyorum. Yüzünde belirli bir ifade olduğu için o ifadeye hayat vermek istedim. Meksika’da sevdiği kızı bulmak için öyle sıkı çalışır ki, onu hakkını vererek seslendirmeye çalıştım, onu yarı yolda bırakmak istemedim. Evimde üç tane Çuvava köpeği var ama ne yazık ki hiçbirisi Papi kadar çekici değil…”
Drew Barrymore ile daha önce “Charlie’s Angels”, “50 First Dates” ve “Never Been Kissed” gibi filmlerde beraber çalışmış olan yönetmen Gosnell’in aklında Chloe’nin seslendirmesi için onun ismi vardı. Senaryo taslağını ilk ona göstermiş daha o günden olumlu cevap almıştı.
Senaryo yazarı Bushell’in de aklında Chloe’yi yazarken Drew Barrymore vardı. Neden böyle düşündüğünü şu sözlerle açıklıyor: “Chloe’nin sevimsiz bir karakter olmasını asla istemezdim. Drew’in kendine özgü doğal bir tatlılığı vardır. Bu onun ses tonuna da yansır. Chloe karakterini en keskin köşeleriyle seslendirirken sevimliliği ve tatlılığını koruyabilecek az sayıda oyuncudan birisiydi.”
Başarılı oyunculuğunun yanısıra tam bir hayvansever olmasıyla tanınan Drew Barrymore, sesini verdiği Chloe’yi şu sözlerle tanıtıyor:
“Başlangıçta kibirli, mağrur, burnu bir karış havada ve hep haklı olan bir karakteri seslendirmek keyifliydi. Hayatın ne olduğunu bildiğini zanneder ama çıktığı yolculukta başına gelmeyen kalmaz.”
Filmin üçüncü köpek karakteri Alman çoban köpeği Delgado’nun seslendirmesini Andy Garcia üstlendi. Son olarak “La Linea” ve “Ocean’s Eleven”da izlediğimiz ünlü aktör, seslendirmesini yaptığı bu karakter için şu yorumu yapıyor:
“Delgado soğukkanlı ve sadık ruhlu eski bir polis köpeğidir. Sokakları iyi tanır. Polis köpekliği yaptığı eski günlerini özlemektedir. Bildiğiniz gibi bir kere polis köpekliği yapınca hep polis köpeği kalınır. Delgado’nun kocaman bir yüreği ve kahramansı yönü vardır. Üstelik o da Chloe’ye aşıktır. Bu yüzden küçük Çuvava’yı evine geri getirmek için elinden geleni yapar.”
Filmin dördüncü önemli köpek karakteri, acımasız Doberman köpeği El Diablo’dur. Kötü ruhlu ve hırslı sahibi Vasquez, ondan Chloe ve Delgado’nun izini sürmesini ister. Bu karakterin seslendirmesini “Stand and Deliver” ve “Selena”dan tanıdığımız Edward James Olmos yaptı.
Deneyimli aktörün bu karakter ile ilgili yorumu şöyle: “El Diablo durdurulması imkansız bir köpektir. Mexico City’den Puerto Vallarta’ya kadar onların izini sürer. Ayrıca Delgado ile esrarengiz bir geçmişi vardır. Delgado’nun polis köpeği olduğu dönemde suçlu kişiler için çalışan El Diablo kötü karakterli insanların köpek versiyonudur diyebiliriz.”
Chloe ile Delgado’nun arkadaşları arasında iki tane animasyon karakter vardır. Bunlardan birisi, Manuel adlı fare, diğeri ise Chico adlı bir iguana’dır. Tamamen bilgisayar ortamında yaratılan bu iki karakterden Manuel’in seslendirmesini Cheech Marin, Chico’nunkini Paul Rodriguez gerçekleştirdi.
Filmde, eve dönüş yolculuğunda Chloe’ye yardımcı olmaya çalışan üç köpek daha yer alır. Bunlar, Chloe’ye kendi kültürünü tanıtan Çuvava lideri Monte; bir yuva sahibi olmanın anlamını öğrenen huysuz pitbul köpeği Guzman ve sinirli ama altın gibi kalbi olan Meksikalı sokak köpeği Rafa’dır. Bu karakterleri sırasıyla Placido Domingo, Luis Guzman ve Eddie Piolin Sotelo seslendirdi.
Filmin insan karakterlerinin başında Rachel ve Sam geliyordu. Film yapımcıları, Rachel rolünü “The Prestige” ve “Because I Said So” gibi filmlerden tanıdığımız Piper Perabo’ya; Sam rolünü de yıldızı hızla parlayan Latin Amerikalı star Manolo Cardona’ya (La Mujer de mi Hermano) verdiler.
Yönetmen Raja Gosnell’in Rachel karakteriyle ilgili yorumu şöyle: “Rachel herhalde bir köpeğin bakımını üstlenebilecek en uzak adaydır. Kendi hayatıyla bile zor başa çıkan Rachel’in bir köpekle ilgilenmesi düşünülemez. Düzenli bir iş hayatı yoktur, çünkü yeterince zeki değildir. Kötü niyetli olduğu söylenemez ama hedefini kaybetmiş bir kızdır. Tıpkı Chloe gibi Beverly Hills’te adeta bir balon köpüğünün içinde yaşayan Rachel, hayatında neyin önemli olduğunu bulamamıştır. Dolayısıyla birşeyleri kaçırmakta olduğunun dahi farkında değildir.”
Rachel rolünde kamera karşısına geçen Piper Perabo’nun bu karakterle ilgili yorumu şöyle: “Rachel biraz dikkati dağınık, parça parça ve belki biraz benmerkezcidir. Tam anlamıyla olgunlaşmamıştır. Kendi hayatından ne istediğini bilmez. Kendisine dahi bakamayacak bir kız olduğu halde başka bir canlıya bakabileceğini düşünmek dahi imkansızdır.”
Film yapımcıları Sam rolü için Manolo Cardona’yı seçtiler. Raja Gosnell bu karakterin önemini şöyle açıklıyor: “Sam filmin ruhudur. O ve Papi son derece merkezi karakterlerdir. Kim olduklarını, ne istediklerini bilirler.”
Gosnell bu rolde kamera karşısına geçen Manolo Cardona için şu yorumu yapıyor: “Manolo’nun çok büyük çekiciliği olan bir erkek olduğunu düşünüyorum. Sam karakteri soylu bir karakterdir. Öğrencisinin karşısındaki seçkin bir öğretmen gibidir. Manolo Sam karakterine olgunluk ve ruh düzeyi getirdi. Senaryo açısından bu iki özellik çok önemliydi. Sam rolü için başka aktörlerle de görüştük ama Manolo’nun getirdiği derinliği hiçbirisinin verebileceğini hissetmediğimiz için onu seçtik.”
Köpeğini Rachel’ emanet ederek filmin tüm öyküsünü ateşleyen ve büyük macerayı tetikleyen iş kadını hala Vivian rolünde, “True Lies” ve “A Fish Called Wanda”dan tanıdığımız Jamie Lee Curtis oynadı.
Yönetmen Raja Gosnell, Vivian rolünü üstlenen Jamie Lee Curtis ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “Jamie’nin hem kamera önünde, hem de arkasında büyüleyici bir enerjisi vardı. Vivian rolünü en gerçekçi şekilde oynadı. Bu karakter biraz kaçık bir karakterdir. Köpeğine elmas gerdanlık taktığını unutmayalım. Jamie bu rolü en eksantrik şekilde oynamasını bildi.”
Bu projenin parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Jamie Lee Curtis ise şöyle konuşuyor: “Bu öyküyü çok sevdim. Bir aile filmi için aradığım herşeye sahip olduğunu düşünüyorum. Köpekleri severim. Vivian karakteri, enerjisi ve köpeğine olan sevgisi hoşuma gitti.
Filmin kötü adamı Vasquez rolünde ise Jose Maria Yazpik kamera karşısına geçti. Yönetmen Gosnell’in bu karakterle ilgili yorumu şöyle: “Vasquez’in amacı Chloe’yi ele geçirmektir. Çünkü onun karşılığında bir servet isteyecektir. Bu uğurda Vasquez’i hiçbir şey durduramaz. Bu rolde oynayan Jose Yazpik üstlendiği karakteri tam olarak yansıtmayı başardı.Yazpik karakterin acımasızlığını en inandırıcı şekilde sergiledi.”
OYUNCU KÖPEKLER SEÇİLİYOR
Filmde rol alacak köpeklerin eğitimi için Birds & Animals Unlimited adlı şirketten hayvan eğitmeni ve koordinatörü Mike Alexander görevlendirildi.
Film yapımcıları baş karakter köpekler için yepyeni yüzler arıyorlardı. Mike Alexander ve ekibi, çok özel köpekleri bulmak için aylar süren bir çalışma yaptılar. En büyük kaynaklarından birisi hayvan sığınakları oldu. Sonuçta filmin baş karakteri olan Papi de sığınaktan kurtarılan Rusco adlı bir köpek oldu.
Mike Alexander bu köpeğin nasıl seçildiğini şu sözlerle açıklıyor: “Dikkatimizi çeken ilk özelliği, kocaman kulakları ve yüzündeki harika ifadeydi. Onun resmini internette gördük ve hemen sığınağı aradık. Uzunca bir süredir sığınakta olduğunu söylediler. Hemen sığınağa gittim ama o gün kapalı olduğunu öğrendim. Böyle bir köpeği o kadar uzun süredir arıyorduk ki, otoparkta geceleyerek beklemeye hazırdım. Ertesi sabah Rusco’yu evlat edinmeyi başardık. Böylece sevimli Rusco’muz, eğitmeninin Los Angeles yakınlarındaki yedi dönümlük çiftliğinde sürekli bir ev bulmuş oldu.”
Yapımcı John Jacobs’un bu konudaki yorumu şöyle: “İnsanlar bir köpeğin cins olup olmadığına fazla kafayı takıyorlar. Oysa bunun gerçekten önemi yoktur. Sonuçta köpek köpektir. Eğitmenler sığınakta bulunan köpekleri eğitebilirler ve altı ay içerisinde bunların hepsi süperstar gibi performans verebilir. Eğer bir köpeğe iyi bir evi olabileceğini gösterirseniz o dünyanın en iyi köpeği olacaktır.”
“Beverly Hills Çuvava”nın kadrosunda uluslararası bir köpek kadrosu yer aldı. Bunlar arasında Dobermanlar, Alman çoban köpekleri, Çuvava’lar, kıvırcık tüylü kaniş köpekleri, buldog benzeri küçük köpekler, bir Fransız buldogu, bir Dalmaçyalı, bir sınır köpeği, bir Pomeranya köpeği ve bir Pekingese köpeği vardı. Bir kısmı Los Angeles ve Meksika’daki sığınıklarda bulunurken bir kısmı da deneyimli Hollywood köpekleriydi. Yarısı İspanyolca’yı anlarken, diğer yarısı da İngilizce’yi anlıyordu.
Filmde 200’den fazla köpek rol alırken aralarında yılanlar, güvercinler, çakallar ve bir dağ aslanı da kamera karşısındaki yerini aldı.
Gerçek hayvanlarla çalışmanın değerinin farkında olduğunu belirten yönetmen Gosnell, bu konudaki yaklaşımını şu sözlerle özetliyor:
“Beni en çok etkileyen şey, bu hayvanların gözlerinin arkasında birer ruhları olmasıdır. Kısaca CGI olarak bilinen bilgisayar dünyasında son derece büyüleyici karakterler yaratılıyor ama asla aynı ruh meydana gelmiyor. En özel çalışma şeklinin gerçek hayvanlarla çalışmak olduğunu düşünüyorum. Sadece otururlarken bile ruhlarını hissedebiliyorsunuz.”
ÇEKİMLER NASIL YAPILDI
“Beverly Hills Çuvava”nın çekimlerinin büyük kısmının yabancı bir ülkede yapılacak olması, film yapımcıları, kreatif departmanlar ve hayvan eğitmenleri arasında yoğun koordinasyon gerektiriyordu. Yönetmen Raja Gosnell’in vizyonunun beyazperdeye aktarılması için bu gerekliydi.
Prodüksiyon amiri Steve Nicolaides, bu konudaki yaklaşımı şu sözlerle özetliyor: “Öncelikli konu elbette otantizm oldu. Bu film bir yolculuk ve yol filmidir. Buradaki yolculuktan kastım, hem hayat dersleri, hem de coğrafik anlamda yolculuktur. Bu yüzden aralarında orman, ırmak ve plaj gibilerinin bulunduğu çok çeşitli görünümlere ihtiyacımız vardı. Ayrıca set inşa etmek için sahne alanlarına gerek duyduk.”
Filmin ana çekim mekanları; Jalisco eyaletindeki Puerto Vallarta ve Guadalajara, Sonora Çölündeki Hermosillo bölgesi ve başkent Mexico City oldu. Kentlerin görkemi ve tarihinin yanısıra Meksika’nın doğal güzelliklerinin de bütün avantajlarından yararlanıldı. Filmde adı geçen Beverly Hills ile ilgili mekan çekimleri de aslında Meksika’daki Puerto Vallarta’da gerçekleştirildi. Bunlar arasında Vivian halanın malikanesinin iç mekanlarıyla arka bahçesi ve lüks lokanta ortamı vardı.
Jamie Lee Curtis çekimlerle ilgili duygularını şu sözlerle dile getiriyor: “Bu filmi Meksika’ya yazılmış bir aşk mektubu gibi görüyorum. Meksika halkı son derece hoş ve sıcak insanlardı. Onlarla çalışmaktan büyük zevk aldım. Onlarla beraber olmak gerçek bir ayrıcalıktı.”
Prodüksiyon tasarımcısı Bill Boes, çekimler sırasında Meksikalı iki sanat yönetmeni Hania Robledo ve Cristian “Pipo” Wintter ile omuz omuza çalıştı.
Çalışanların çoğunun yerel insanlar olduğunu ifada eden Bill Boes, “Senaryoda 107 setten söz ediliyordu. Çekimleri yaparken sadece 15 set inşa ettik. Gerisini gerçek mekanlarda çektik. Amacımız Meksika’nın çeşitliliğini ve görkemini göstermekti” diyor.
Sanat yönetmeni Cristian “Pipo” Wintter’ın filmle ilgili son sözleri şöyle: “Çekimler sırasında çok çeşitli setlerde çalışma fırsatı bulduk. Rodeo Drive’daki zengin kesimlerden tutun da, orman ortamına kadar her yerde çalıştık. Meksika kendi geçmişine saygılı bir ülkedir. Sadece dolaşırken bile o inkar edilemez büyüyü hissedebilirsiniz. Bu filmde çoğu Meksika’lı harika bir sanatçılar ekibiyle çalıştık. Filmdeki köpeklerin hissedebileceği çok özel bir kültür yaratıldı ve aynı zamanda Meksika’nın geçmişine saygılı bir paralel gerçekçilik oluşturuldu.”
Resimler: