Bir Don Juan Öldürmek

BİR DON JUAN ÖLDÜRMEK

SİNOPSİS

“Bir Don Juan Öldürmek” bir hastasının intiharından duyduğu üzüntü ile birinci elden bilimsel araştırmalar yapmak üzere, Internet’ten ruhsal sorunlu kadınlar bularak onlarla buluşan ve daha sonra bir cinayete kurban giden idealist bir psikiyatrla ilgili vakanın, sağduyusunu, bir psikolojik sorgulama aleti haline getiren, ayakları-yerde ve nüktedan bir polis tarafından çözülmesinin hikâyesidir.

TRETMAN

Genç ve zengin bir kadın, ardında “ebedi bir aşk”a hitap eden, anlamı muğlak bir not bırakarak intihar eder.

Bu kadının, Kenan Aktan isimli, idealist, kibar ve oldukça yüksek kültürlü bir psikiyatrın eski bir hastası olduğu ortaya çıkar. İntihar eden bu kadının, bir bekâr olan doktora, doktorun dahli olmaksızın aşık olduğu ortaya çıkar.

Hiçbir sansasyonu kaçırmamakla ünlü bir gazete, hikayenin üzerine atlar ve kurbanın çalkantılı hayatını seri haberler haline getirir ve bu arada Dr. Kenan’ı da, bir paparazzi vasıtasıyla “Dr. Don Juan” olarak diline dolar.

Bu gazete hikâyelerinin baskısı altında kalan polis teşkilatı, intiharla ilgili mutatdan daha fazla bir tahkikata kendini mecbur hisseder ve bu arada Dr. Kenan’ı ve ofisindeki çalışma arkadaşlarını sorgular.

Tahkikatı yürüten polis, Dr. Kenan’ın kişiliğine hayranlık duyar ve intihar olayında doktorun herhangi bir yanlışlığı olmadığı doğrultusunda raporunu yazar.

Dr. Kenan ofisini hem Tıp Fakültesindeki sınıfından hem de çocukluktan arkadaşı olan ortağı Dr. Nalan Pınar’la paylaşmaktadır.

İntihar olayından sonra aralarında geçen bir konuşmada, kendi mesleklerinin hastalarına yardım konusundaki kısıtlılıklarından ve sınırlılıklarından bahsederken, eski hastasının intiharının verdiği üzüntüyle, Dr. Kenan kendi hayatı üzerinde deneyler yapmaya karar verir. Psikiyatrik sorunları olduğu anlaşılan kadınlar bularak, onlarla iş-dışı görüşecek ve bu görüşmeler sırasındaki gözlemlerine dayanarak araştırmalar yapacaktır.

Bu arada, Dr. Kenan ve Dr. Nalan’ın her ikisinin de çocukluk ve okul arkadaşı olan gazeteci ve akademisyen Perihan Eren, birlikte operaya gitmek için, Dr. Kenan’ı almak üzere ofise gelir. İronik olarak, gidecekleri opera Mozart’ın Don Giovanni’sidir. Öyle görünmektedir ki, Dr. Kenan, Perihan’a aşıktır fakat bu aşk hayata geçmemiştir.

Dr. Kenan, Internet’ten, şizofrenik, obsesif-kompulsif ve manik-depresif üç çeşit psikiyatrik hastalığa sahip olduğundan şüphelendiği üç kadın bulur ve onlarla buluşmaya başlar. Her buluşmanın sonunda, o buluşma sırasında ortaya çıkan hastalık arazlarıyla ilgili notlar alır.

Bir gün, kapıcının hanımı ki aynı zamanda Dr. Kenan’ın dairesinin temizlikçisidir, buzdolabının tam boy buzluğunun kapısını açtığında, Dr. Kenan’ı başı kanla kaplı, öldürülmüş olarak bulur.

“Dr. Kenan’ı Kim Öldürdü?” sorusu daha önceki gazete hikâyeleri yüzünden polis için öncelikli bir mesele haline gelir. Polis müdürü, bu vakaya, daha önce intihar-Dr. Kenan tahkikatını yapan polis yerine, başka birisini, çok sevilen ve sayılan Komiser Ahmet’i görevlendirir.

Komiser Ahmet tahkikatına Dr. Kenan’ın apartmanından başlar, daha sonra doktor ofisinde sekreter ve Dr. Nalan’la devam eder. Dr. Nalan’ın içtenliği ve görünürdeki masumiyetinden duyduğu rahatlıkla, Dr. Kenan’ın özel hayatı ve son günleri hakkında detaylı bilgi alır.

Ayrıca, Dr. Kenan’ın internetten bulup görüştüğü sorunlu kadınların ve son günlerde görüştüğü bir homoseksüel erkek hastasının ifadesini alırken, Dr. Nalan’ın uzmanlığından faydalanma sözü alır.

Komiser Ahmet, Dr. Nalan’ın yardımıyla mülakata aldığı üç kadının ve homoseksüel erkeğin durumunda şüpheli hiçbir şey bulamaz.

Soruşturmaları sırasında, Komiser Ahmet’te, merhum Dr. Kenan’a karşı büyük bir saygı ve bir tür sevgi gelişir. Bu arada, şüphelilerin alışılmadık profillerinden dolay epey şaşkınlığa düşmüş, kafası karışmıştır. Bu kafa karışıklığı, Komiser Ahmet’in karısıyla ilişkilerinde çeşitli mizahi şekillerde ortaya çıkar.

Komser Ahmet’in bir sonraki hedefi Perihan’dır. Perihan’ın bir tartışma programında sunucusu olduğu bir TV istasyonuna gider. Bu programda, kadın sorunları, münakaşacı bir panelistler grubu tarafından tartışılmaktadır. Komiser Ahmet, programın sonuna kadar beklemek ve tartışılanların hepsini dinlemek durumunda kalır; kadın-erkek ilişkileri konusunda, bazıları hiç duymadığı ölçüde radikal bir perspektiften verilen görüşler dinlemiş olur. Perihan’la da bir çözüme götürmeyecek faydasız bir mülakat yapar.

Kilitlenmiştir, makul hiçbir delil bulamamaktadır.

Bir akşam, evinde, akrabalarının bulunduğu bir aile ziyareti sırasında cereyan eden şu basit olayların konjonktürünün yarattığı bir düşünce zinciriyle, cinayet vakasının çözümü olduğuna inandığı bir hükme varır: Ailesiyle birlikte seyretmekte oldukları NAZİ tarihi üzerine bir TV programı, onu takip eden ve o tarihi hadiseyle ilgili aralarında geçen bir konuşma ve Perihan’ın TV’deki tartışma programında duyduğu bazı cümleler.

Komiser Ahmet, zihninde vakayı çözmüştür, ama hiçbir maddi delili yoktur.

Hedefindeki şahsı rahatsız etmek ve moralini bozmak maksadıyla, pek sonuç vermeyeceğini tahmin ettiği halde, birkaç rutin polis uygulaması yapar. Kendisini ve hedefindeki şüpheliyi bir karşılaşmaya hazır hissettiği zaman, sağduyudan, sofistike mantıktan ve psikolojik tazyikten oluşan bir sorgulama kokteyli ile, kendisi de talihsiz bir kader kurbanı olan katilden bir itiraf elde eder.

Komser Ahmet vakayı çözmüştür, fakat başarısından pek mutluluk duyamamaktadır. Cinayet kurbanına sempati duymaktadır, fakat faile de acımaktadır.

Duyduğu huzursuzluğu hafifletmek üzere, “Dr. Don Juan” hikâyesini icat eden paparazziye küçük bir ders verir.

Gösterim Tarihi: 18 Temmuz 2014
Dağıtım: Özen Film
Yapım: Cine Park Film
Yönetmen: Sabahattin Sakman
Oyuncular: Süleyman Atanısev, Teoman Kumbaracıbaşı, Pervin Bağdat, Pelin Batu

Bir yanıt yazın