Tetikçi 2: Yüksek Gerilim / Crank 2: High Voltage

8 Mayıs 2009’da sinemalarda.
2006 yılının hit aksiyon filmi “CRANK”te, suikastçı Chev Chelios (Jason Statham) damarlarında akan ölümcül zehirle mücadele etmek için 24 saatini dövüşerek, öldürerek ve adrenalin düzeyini üst seviyede tutarak geçirmişti. Şimdi, serinin yüksek oktanlı devam filmi “TETİKÇİ 2: YÜKSEK GERİLİM/CRANK HIGH VOLTAGE”da, geçen sefer hayatta kalmayı başarmış olan Chev yepyeni bir güne uyanmak üzere.
Tam olarak ilk filmin bıraktığı yerden devam eden “TETİKÇİ 2: YÜKSEK GERİLİM/CRANK HIGH VOLTAGE”, Chev’inin Los Angeles caddelerine yaptığı ölümcül atlayıştan kurtuluşu, ve hemen akabinde ise gizemli bir Çin mafyası tarafından kaçırılışıyla başlıyor. Üç ay sonra, Chev gözlerini açar ve zarar görmesi neredeyse imkansız olan kalbinin ameliyatla çıkartılıp, yerine, çalışabilmesi için düzenli olarak elektrik takviyesi gerektiren pilli bir aletin takıldığını görür.
Kendini tutsak tutanlardan tehlikeli bir şekilde kaçan Chev tekrar bir kovalamacanın içindedir. Bu kez karizmatik Meksika çete lideri El Huron’dan (Clifton Collins, Jr.), ve Çin Suç Örgütü’nün başı olan 100 yaşındaki Poon Dong’dan (David Carradine) kaçmaktadır. Tıbbi yardım için bir kez daha Doktor Miles’a (Dwight Yoakum) başvuran Chev, ayrıca arkadaşı Kaylo’nun ikiz kardeşi Venus’tan da (Efren Ramirez) destek görür. Yaptığı işi artık bilen kız arkadaşı Eve’le (Amy Smart) tekrar bir araya gelen Chev gerçek kalbini bulmaya ve onu çalanlardan intikamını almaya kararlıdır. Böylece hayatta kalmak için her şeyin yapılabildiği Los Angeles şehrinde tekrar heyecan dolu bir macera başlar. “Tetikçi 2: Yüksek Gerilim / Crank 2: High Voltage” yazısını okumaya devam et

Clive Barker’dan Kan Kitabı / Clive Barker’s Book of Blood

Doğa üstü güçlerin ve olayların varlığını yıllarca süren araştırmalarıya kanıtlamaya çalışan Dr. Mary Florescu, sonunda teorilerinin geçekliğini kanıtlayabilmek için bir fırsat yakalar. Çok güvendiği dostu ve iş arkadaşı, Reg Fuller ile Tollington’da sebebi ve nasıl olduğu açıklanamayan cinayetlerin işlendiği bir eve yerleşirler. Dr. Florescu yanında içgüdülerine güvendiği öğrencilerinden birini de almıştır.
Simon McNeal, oldukça yakışıklı bir gençtir ve geçmişindeki paranormal olaylar yüzünden Mary’nin hem kişisel hem de profesyonel anlamda dikkatini çekmiştir. Mary Torrington’daki bu karanlık evin sırrını çözmekteonun medium güçlerinden faydalanmayı ummaktadır. Araştırmaları sırasında olan garip, korkunç  ve açıklanamaz durumlar Mary’i ispatları konusunda yüreklendirecektir. Fakat bu sırada Mary ve Simon’ın arasında başlayan tutkulu ilişki Tollington’daki bu garip evin tarif edilemez sakinlerini bu genç ve yetenekli adama yöneltir. Mary bu evin yolunu kaybetmiş ruhların  buluşma noktası olduğunu çok geç anlayacaklardır.
Simon’ın özel güçlerinden ise faydalanma şekilleri çok acı verici ve korkunç olacaktır…

2007’nin Aralık ayında  Edinburgh’da başlayan çekimler Clive Barker’ıon korku hikayelerinin ilk kez beyaz perdeye adaptasyonu olarak sinema dünyasında sansasyon yarattı. Matador  Pictures ve Midnight Picture
Show “BOOK OF BLOOD” hikayelerinin tüm sinemasal haklarını satın almışlardı. “Clive Barker’dan Kan Kitabı / Clive Barker’s Book of Blood” yazısını okumaya devam et

Ali’nin Sekiz Günü

Cemal Şan’ın yönettiği ve Serdar Orçin, Begüm Birgören, Ufuk Bayraktar ile Uğur Polat’ın oynadığı Ali’nin Sekiz Günü, 08 Mayıs 2009’da Medyavizyon Film dağıtımıyla Şan Film tarafından vizyona çıkarılıyor.

Cemal Şan’ın Zeynep’in Sekiz Günü ile başlayan “Ruh, Akıl ve Kalp” üçlemesinin üçüncü ve son filmi, “akıl” kavramı etrafında şekillendirilmiş. Filmin kahramanı Ali, her gün aynı şeyleri yapan, hayatını monoton bir varoluşa sığdıran bir bakkaldır. Bu sıradan hayatı, mahalleye taşınan Zeynep ile değişmeye başlar. Zeynep’e duyduğu platonik aşk, hayatına beklenmedik bir heyecan katmıştır. Zeynep’i merakla takip etmeye başlar ve onun hayatında bir başka erkeğin, Mehmet’in olduğunu öğrenir. Bu kez bu çifti izlemeye başlayan Ali, tüm kurallarını yıktığında bile kendisiyle baş başa olduğunu anlayacaktır. “Ali’nin Sekiz Günü” yazısını okumaya devam et