Bir Gün – One Day

|   B İ R   G Ü N   |

Konu :

Emma (Anne Hathaway), işçi sınıfından bir aileden gelen prensipli ve hırslı bir kızdır. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi düşler. Dexter (Jim Sturgess) ise çapkın bir zengin çocuğudur. Onun düşü, dünyayı kendi oyun parkı haline çevirmektir.

Üniversiteden mezun oldukları gün tanışan zıt kutuplardaki bu iki insan, birlikte geçirdikleri bir günden sonra hayat boyu sürecek bir arkadaşlığa adım atarlar. Biz her yılın 15 Temmuz’unda ilişkilerindeki başka bir ana tanık olurken, Emma ve Dex bazen birlikte, bazen ayrıdır. Ancak hayatta yol alırken aradıkları aslında hep yanı başlarındadır. Sevinçleri ve kavgaları, ümitleri ve kaybettikleriyle birlikte geçen 20 yıldan sonra, tanıştıkları o unutulmaz günün gerçek anlamı ortaya çıkacaktır.

En İyi Film Oscar’ı adayı “An Education”ın yönetmeni Lone Scherfig’in yönettiği BİR GÜN,ülkemizde de yayınlanan ve birçok ülkede bir numara olan aynı adlı çok satan romanından David Nicholls tarafından sinemaya uyarlandı. “Bir Gün – One Day” yazısını okumaya devam et

Hayat Sana Güzel – The Change-Up

HAYAT SANA GÜZEL (THE CHANGE UP)

PRODÜKSİYON NOTLARI

RYAN REYNOLDS (Green Lantern, The Proposal) ve JASON BATEMAN (Horrible Bosses, Hancock) Wedding Crashers filminin yönetmeni, DAVID DOBKIN ile The Hangover’ın senaristleri Jon Lucas ve Scott Moore’ın beden değiştirme filmini daha öncekilerden çok farklı bir noktaya taşıyan yeni komedi filmi Hayat Sana Güzel’de oynuyorlar.

Birlikte büyüyen Mitch (Reynolds) ve Dave (Bateman) ayrılmaz iki dostlardı. Ama yıllar geçtikçe onlar da yavaş yavaş uzaklaşmıştı. David çok yoğun bir avukat, bir eş ve üç çocuk babasıyken Mitch hoşlandığı bir sorumlulukla karşılaşmamış, bekar, çalışır gibi yapan bir çocuk-erkek olarak kalmıştır. Mitch’e göre Dave her şeye sahiptir: güzel karısı Jamie (Knocked Up’taki LESLIE MANN, 17 Again), ona hayran olan çocuklar ve prestijli bir hukuk bürosunda yüksek maaşlı bir iş. Dave’e göre Mitch’in stressiz hayatın zorunlulukları ve sonuçları olmadan yaşamak bir rüyanın gerçekleşmesi olacaktı.

Birlikte çıkıp sarhoş oldukları bir geceden sonra birbirlerinin bedenlerinde uyandıklarında Mitch ve Dave’in dünyaları altüst olur ve çok korkarlar.

Rutin işlerinden ve alışkanlıklarından  kurtulmanın sağladığı özgürlüğe rağmen kısa sürede birbirlerinin hayatlarının bir zamanlar göründüğü gibi hoş olmadığını fark ederler. Olayları daha da karıştıran Dave’in seksi yasal ortağı Sabrina (Cowboys & Aliens’daki OLIVIA WILDE, TRON: Legacy) ve Mitch’in ayrı yaşayan babasıdır (Little Miss Sunshine ‘daki Oscar® ödüllü ALAN ARKIN, Get Smart).  Zaman aleyhlerinde işlerken Mitch ve Dave, kendi hayatlarını geri almanın bir yolunu bulana dek komik bir biçimde birbirlerinin hayatlarını tümüyle mahvetmekten kaçınmak için mücadele ederler. “Hayat Sana Güzel – The Change-Up” yazısını okumaya devam et

Şey – The Thing

THE THING “ŞEY”

HER ŞEYİN BİR BAŞLANGICI VARDIR
14 EKİM 2011

ŞEY, John Carpenter’in 1982 yapımı aynı isimli filminin öncesini anlatıyor.
Paleontolog Kate Lloyd (Mary Elizabeth Winstead) Antartika’da araştırma yapmak için yola koyulur.Buzulların içine gömülmüş bir uzay gemisi bulan Norveçli bilim adamlarına katılır.Kate, çok uzun zaman önce çarpışmanın etkisiyle ölen bir yaratık bulur.Ancak buldukları ŞEY uyanmak üzeredir.Basit bir deney ŞEY’i buzlarından kurtarınca,Kate takımın hayatını kurtarmak için pilotu Carter’la (Joel Edgerton) işbirliği yapar.Ancak ŞEY,dokunduğu her şeyi taklit edebilmekte ve insanları birbirine düşürmektedir.Bilim adamları gibi o da hayatta kalmak ve hatta çoğalmak istemektedir. “Şey – The Thing” yazısını okumaya devam et

Oğul

Uluslararası festivallerde büyük beğeni toplayan
“Oğul” filmi 14 Ekim 2011 de vizyonda

Yönetmenliğini Atilla Cengiz’in, yapımcılığını Canan Evcimen’in yaptığı “Oğul” filmi 14 Ekim 2011 de izleyicileriyle buluşacak.
“Oğul”, ülkenin  politik durumunun farkında bile olmadan doğudaki sevgilisinin peşine düşen Karadenizli bir çocuğun babası ile  doğudaki küçücük bir dağ köyünde  yalnız  yaşayan ve  tüm çabalarına  rağmen   oğlunun  dağa  çıkmasını engelleyemeyen  umutsuz  bir babanın öyküsü.
“Oğul”, iki farklı çoğrafyadan birbirlerinin yüzünü bile görmemiş iki gencin, hayatın hiçbir noktasında kesişmeyen hikayesini, bu iki gencin babalarının dramı üzerinden anlatmaktadır.
Yaşananlar sonrasında, karşılaştığı baskıdan dolayı Karadenizli gencin ölüsünü  “kendi oğlum” diye gömen, ancak kendi oğlunun ölüsünün gelmesiyle tekrar yıkılan doğulu babanın trajedisi, tesadüfen sahiplenilen “ölü oğul”un babasının da dağ köyüne gelmesiyle farklı bir anlam kazanır. Artık kimin nerede yattığının bir önemi kalmamıştır. Sıkışmışlık, çaresizliğe, çaresizlik toprak altında “isimlendirilemeyen” iki ölü oğula dönüşmüştür.
Hindistan’ın Uluslararası Chennai Film Festivali ve Bombay Film Festivaline davet edilen  “Oğul” Montreal’de düzenlenen Monde Film Festivali’nde dört kez gösterildi.. “Oğul” yazısını okumaya devam et

Üç Silahşörler – The Three Musketeers

Üç Silahşörler – The Three Musketeers

Alexandre Dumas’nın ünlü eserinden uyarlanan film, Üç Silahşörler hikayesine farklı bir bakış açısı getiriyor. Yönettiği Event Horizon, Resident Evil, Alien vs. Predator, Death Race gibi filmlerle bilimkurgu ve aksiyon arasında mekik dokuyan, şiddeti filmlerinin birincil öğesi haline getirmekten hoşlanan Paul W.S. Anderson’ın klasik hikayeye yeni bir soluk getireceği açık. Filmin oyuncu kadrosu da ağızları sulandıracak cinsten. Logan Lerman, Luke Evans, Milla Jovovich, Orlando Bloom, Juno Temple, Christoph Waltz, Mads Mikkelsen ve Til Schweiger gibi isimlerden oluşan bu uluslararası kadro filmle olan beklentiyi bir kat daha arttırıyor.

Yapım: 2011  –  ABD
Tür: 3 Boyutlu,  Aksiyon,  Macera,  Romantik,
Yönetmen: Paul W.S. Anderson,
Oyuncular: Orlando Bloom,  Milla Jovovich,  Logan Lerman,  Matthew Macfadyen,  Christoph Waltz,  Ray Stevenson,  Til Schweiger,  Juno Temple,  Mads Mikkelsen,  Christian Oliver,  Florian Brückner,  Freddie Fox,  Helen George,  Gabriella Wilde,  ısaiah Michalski,  Luke Evans,  Gennadi Vengerov,  Carsten Norgaard,  James Corden, “Üç Silahşörler – The Three Musketeers” yazısını okumaya devam et