Çıngıraklı Top

“ÇINGIRAKLI TOP” “Hayata körü körüne atılan bir çalım”
18 EYLÜL 2009 DA SİNEMALARDA

Senarist ve yönetmen Egemen Ertürk’ten her kesimden insanın hayatını bir kez daha gözden geçirecegi,süprizlerle dolu bir film “Çıngıraklı Top”.
Kadrosu birbirinden ünlü Oyunculardan oluşan “Çıngıraklı Top” sevgi dolu,neşeli,hayatla barışık körlerin istek,çaba ve kararlılıkla bir futbol takımı kurarak hayata attıkları çalımı anlatıyor…
Çekimleri büyük bir titizlikle tamamlanan filmin oyuncu kadrosu ise süprizlerle dolu…Uzun yıllar sonra Çıngıraklı Top filmiyle sinemaya dönen İlyas Salman oldukça heyecanlı…Filmin başrol oyuncuları arasında Burak Önal, İpek Özkök, Zihni Göktay, Osman Tanburacı, Erkan Taşdögen, Turgay Tanulku, Ömür Arpacı, Ozan Uygun, Soydan Soydaş, Timur Acar, Tolga Işık gibi oyucular yer alıyor…
Çıngıraklı Top aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi…Bu filmde ilk kez özel tekniklerle görme engellilerin de filmi izlemesi sağlanacak…
Film her ne kadar görme engellileri konu alsa da genel anlamda herkesin engelli olma olasılığının olduğunu, görme engeli olmadığı halde hayatı monoton bir sekilde yasayan insanlarla,görme engeli olan insanların aslında kalp gözlerinin açık oldugunu muhteşem bir anlatımla kıyaslayan 2009 yılına damgasını vuracak bir film… “Çıngıraklı Top” yazısını okumaya devam et

Veba – Carriers

VEBA

ÖYKÜ
Dört kişi sahile gitmek üzere arabayla çölün içinden geçmektedir ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bu dört kişi yarıyıl tatiline gitmiyor. Dünyanın sonundan ve birbirlerinden kaçmaya çalışıyorlar.
Álex ve David Pastor’un VEBA filminde, insan soyunu tehdit eden virüs salgını karşısında hiç kimse güvende değil. Ölümcül virüsten kaçmayı kafasına koyan Danny (LOU TAYLOR PUCCI), kardeşi Brian (CHRIS PINE), kız arkadaşı Bobby (PIPER PERABO) ve Danny’in okuldan arkadaşı Kate (EMILY VANCAMP) Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatısı boyunca, güvenli bir yere ulaşmak için hızla yol alırlar. Çocukluğunda aklında kalan anılarına güvenen Danny, Meksika Körfezi’ndeki ıssız bir kumsalın gitmeyi deneyebilecekleri en iyi yer olduğuna grubu ikna etmiştir. Oraya ulaştıktan sonra, huzur içinde yaşayıp virüsün yok olmasını bekleyerek bu kıyametvari hastalıktan kurtulan kişiler olarak yeni bir hayata başlayabileceklerdir. “Veba – Carriers” yazısını okumaya devam et

Son Vampir – Blood: The Last Vampire

BLOOD: THE LAST VAMPIRE – SON VAMPİR

Saya, vampir anne ve insan ırkından bir babanın kızıdır. 16 yaşında, naif bir görüntüsü olsa da aslında 400 yaşındadır ve iki ırk arasında kalmanın acısını yaşar. Hayatını samuray becerilerini geliştirmeye ve dünyayı vampirlerden temizlemeye adamıştır, diğerleri gibi hayatta kalması kana bağlı olsa da.

El altından yürütülen bir organizasyon için çalışırken, Tokyo’ da üssü olan bir Amerikan ordusunun üzerine yollanınca, Saya tüm vampirlerin atası olan Onigen’ i yok etme şansı olduğunu düşünür. İnsan üstü güçlerini ve kılıcını kullanarak işe koyulur.

Bu esnada yüzyıllardır ilk defa bir insanla ilişki kurar ki o da Onigen’ in üzerinde en büyük etkiye sahip olan üssün generalinin kızıdır. “Son Vampir – Blood: The Last Vampire” yazısını okumaya devam et

Kanımdaki Barut

Kanımdaki….

“ BARUT “

ŞİDDETE KARŞI
ŞİDDETLİ BİR SİNEMA

Türkiye’de her üç kadından biri şiddet görüyor. Peki, o annenin yetiştirdiği ve anadil olarak ‘şiddet’i öğrenen bir çocuk büyüdüğünde nasıl bir birey olacaktır? O toplum, nasıl bir toplum olacaktır?

Bu ülkede şiddet uygulanıyorsa, şiddet sıradanlaştırılıyorsa, üstü örtülmemeli, tam aksine şiddete dikkat çekilerek etkileri gösterilmelidir. Bu anlamda sinema, yarattığı kahramanlarla çok etkili bir araçtır.

Barut projesi, bu amaçla yapılan ve sanat camiasından destek gören bir projedir. Bir sinema filmi olmaktan öte bir sosyal sorumluluk projesidir. “Kanımdaki Barut” yazısını okumaya devam et

Pontypool: Öldüren Kelimeler – Pontypool

PONTYPOOL:ÖLDÜREN KELİMELER 18 EYLÜL’DE SİNEMALARDA

Bruce McDonald, çıkış filmi Roadkill’le 1989 Toronto Film Festivali’nde En İyi Uzun Metrajlı Film Ödülü’nü kazanarak izleyicinin dikkatini çekmeyi başardı.

McDonald daha sonra Highway 61, Hardcore Logo ve 2007 Berlin Film Festivali’nde Manfred Salzgeber ödülü kazanan The Tracey Fragments filmiyle seyircinin varolan ilgisini canlı tutmayı başardı.

Bruce McDonald, sınırları zorlayan ve güçlüklerin altından kalkmasını bilen bir yönetmen. McDonald üslubunun bir diğer örneği olan Pontypool da, 2008 Uluslararası Toronto Film Festivali’nde eleştirmenlerden büyük övgü almış, psikolojik-gerilim/kara komedi türünde bir film.

Bruce McDonald, kült filmi Hard Core Logo’nun devamı niteliğini taşıyan Yummy Fur ve Love Supreme gibi yeni projeleri üzerinde durup dinlenmeksizin çalışmaya devam ediyor. “Pontypool: Öldüren Kelimeler – Pontypool” yazısını okumaya devam et