Pi’nin Yaşamı – Life of Pi

Oscar® sahibi yönetmen Ang Lee’den
“LIFE OF PI / Pİ’NİN YAŞAMI”

1995 yapımı Oscarlı filmi ‘Sense and Sensibility’ ardından çektiği 4 dalda Oscar sahibi filmi ‘Crouching Tiger, Hidden Dragon’ ile En İyi Film Oscar adaylığı da kazanan; 2005 yapımı ‘Brokeback Mountain’ ile Oscar kazanan başarılı yönetmen Ang Lee’den çığır açacak bir görsel şölen “LIFE OF PI / Pİ’NİN YAŞAMI” 28 Aralık 2012’de sinemalarda!

Yann Martel’in dünya çapında büyük beğeni kazanan ve sıradışı bir öyküye Yelken açtığı kitabından uyarlanan film, Ang Lee’nin usta gözünden 3D olarak ve hikayenin efsanevi yönünü yansıtacak çığır açan tekniklerle Hindistan ve Tayvan’da çekildi. Son 10 yılın en büyük yayıncılık olaylarından biri olarak kabul edilen kitap, dünya genelinde 7 milyondan fazla satıldı (ve her hafta 1,000 kopyanın üzerinde satılmaya
devam ediyor); prestijli Mann Booker Prize ödülü almasının yanı sıra bir yıl boyunca New York Times – en çok satanlar listesinde kaldı. İzleyiciye çok farklı bir deneyim yaratacak olan LIFE OF PI, bizleri genç bir çocuğun inanılmaz macerasına sürüklüyor – heyecan verici, spiritüel, keyifli, tüyler ürpertici, espirili ve aynı zamanda trajik bir hikaye. Pi Patel’in Hindistan’daki egzotik bir hayvanat bahçesinden Pasifik’e uzanan yolculuğunda yaşadığı gemi kazası sonucu bir sandalda bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan ve üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ile hayatta kalan tek insan olarak yaşadığı akıl almaz hikayesini sunuyor. Pi, uçsuz bucaksız okyanusta bir sandalda başbaşa kalan bu enteresan dörtlünün arasında hayatta kalma savaşı verirken, zekası sonucu besin zincirine kurban gitmemeyi başarır ve sonunda Kaplan Richar Parker ile başbaşa kalır. Pi hayatta kalmak için bu devasa kaplana büyük bir anlayışla yanaşmak zorundadır ve inanılmaz masalları böylece devam eder. Bu akıllara durgunluk veren yolculuğu sona ermeden, büyülü bir adaya varır. “Pi’nin Yaşamı – Life of Pi” yazısını okumaya devam et

Anna Karenina

ANNA KARENINA

Sinopsis : Anna Karenina, başarılı yönetmen Joe Wright’ın, Leo Tolstoy’un romanından uyarladığı destansı aşk hikâyesinin yeni bir tiyatral versiyonu. Bu film, Oscar adayı oyuncu Keira Knightley ve Oscar adayı yapımcılar Tim Bevan, Eric Fellner ve Paul Webster’ın, “Aşk ve Gurur” ile “Kefaret”in ardından birlikte üçüncü filmleri….

Yaratıcı ekipte görüntü yönetmeni  Seamus McGarvet (Yenilmezler),  üç kez Oscar’a a.day gösterilen yapım tasarımcısı Sarah Greenwood (Sherlock Holmes), kurgucu Melanie Ann Oliver (Jane Eyre), saç ve makyaj tasarımcı Ivana Primora (Hanna), Oscar ödüllü besteci Dario Marianelli (Kefaret) ve iki kez Oscar’a aday gösterilen kostüm tasarımcı Jacqueline Durran (Aşk ve Gurur) yer alıyor.

Zamandan bağımsız bu hikâyede birinin bir başkasını sevebilme kapasitesi ele alınırken, bir yandan da Rus İmparatorluğu zamanındaki müsrif topluma ışık tutuluyor. Yıl, 1874. Hayat dolu ve güzel Anna Karenina (Knightley) yaşıtlarının imreneceği birçok şeye sahip. Kendisi, bir de erkek çocuk doğurduğu üst düzey devlet görevlisi Karenin’le (Jude Law) evli ve St. Petersburg’da gelip gelebileceği en yüksek sosyal konumlardan birine sahip. Çapkın erkek kardeşi Oblonsky’den (Matthew Macfadyen) karısı Dolly ile (Kelly Macdonald) olan evliliğini kurtarmasına yardım etmesine dair aldığı mektup sonrası Moskova’ya gidiyor. Yolculuğu sırasında Kontes Vronsky ile (Olivia Williams) tanışan Anna, ardından tren garında Kontes’i karşılayan oğlu yakışıklı subay Vronsky ile de (Aaron Taylor-Johnson) tanışıyor. Vronsky ile Anna tanıştırıldığı zaman, arada anında bir kıvılcım oluşuyor ve bu kıvılcım asla görmezden gelinemiyor. “Anna Karenina” yazısını okumaya devam et

Kıyamet Günü – The Impossible

“KIYAMET GÜNÜ / THE IMPOSSIBLE”

26 Aralık 2004’te dünyanın en büyük tsunamisi Güneydoğu Asya kıyısını vurdu ve 300,000 insanın ölümüne sebep oldu. Her bir kayıp dünya üzerindeki sayısız ailenin yaşamını değiştir. Bu ailelerden birinin gerçek hikayesi
KIYAMET GÜNÜ / THE IMPOSSIBLE
Maria, Quique, Lucas, Tomas ve Simon’un gerçek hikayelerini anlatıyor.

“Tüm süreç olağanüstüydü.  Jota (yönetmen) şunu söylediği andan itibaren; ‘Senin hikayenle ilgili bir film yapmak istiyorum’, biz de şöyle dedik, ‘bu bizim hikayemiz değil, bir çok ama bir çok insanın hikayesi.’’ Fakat herkes bizim kadar şanslı değildi.”

– Maria Belon

Konu: 2004’te Hint Okyanusu’ndaki tsunamide hayatta kalmayı başaran bir ailenin güçlü hikayesi olan Kıyamet Günü (The Impossible)’ın başrollerindeNaomi Watts ve Ewan McGregor yer alıyor, yönetmen koltuğunda J.A. Bayona (THE ORPHANAGE) oturuyor.

Maria (Naomi Watts), Henry (Ewan McGregor) üç oğullarıyla beraber Tayland’a kış tatillerini tropikal bir cennette geçirme isteğiyle giderler. 26 Aralık sabahı, Noel kutlamalarının ertesi gübü, ailece havuz başında dinlenirlerken dünyanın merkezinden gelen korkunç bir gürültüyle irkilirler. Maria korkudan donakalmışken, otelin duvarları ardından kara bir su üzerine doğru yükselmektedir. “Kıyamet Günü – The Impossible” yazısını okumaya devam et

Aşk – Amour – Love

AMOUR – AŞK

Konu: Aşk, ölüm… Peki arada ne var? Hayatın en zor anlarını beyazperdeye taşıyan Aşk Haneke’ye Cannes’da Beyaz Bant’tan üç yıl sonra ikinci kez Altın Palmiye’yi kazandırdı. Filmin kahramanları Georges ve Anne, seksenli yaşlarını sürmekte olan, birbirlerine çok bağlı, kültürlü, emekli müzik öğretmenleridir. Kendisi de bir müzisyen olan kızları yurtdışında yaşamaktadır. Bir gün, Anne felç geçirir. Aralarındaki sevgi bağı gitgide zorlanırken ölüme hazırlanırlar. Avusturya’nın Oscar adayı olan film “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında Altın Küre’nin en güçlü adaylarından.

Yönetmen: Michael Haneke
Oyuncular: Jean-Louis Trintignant, Emmanuelle Riva, Isabelle Huppert
Tür: Dram
Süre: 125 Dakika
İthalat / Dağıtım: Bir Film / M3 Film “Aşk – Amour – Love” yazısını okumaya devam et

Medyum – Red Lights

MEDYUM

SİNOPSİS: Psikolog Dr. Margaret Matheson (Sigourney Weaver) ve asistanı Tom Buckley metafizik olaylar üzerine çalışmaktadırlar. Yüzlerce medyumun kirli çamaşırlarını yapmış oldukları araştırmalarla açığa çıkarmışlardır. Tom (Cillian Murphy) ise ünlü medyum Simon Silver’ın (Robert De Niro) 30 yıl aradan sonra tekrar gösteriye çıkacağı duyumunu almıştır. Tom Buckley (Cillian Murphy), Simon Silver (Robert De Niro) ile tanıştıktan sonra onu saplantı haline getirecektir. Dr. Margaret Matheson’ın (Sigourney Weaver) Simon Silver’dan (Robert De Niro) neden bu kadar çekindiğini anlayamayan Tom Buckley (Cillian Murphy), gerçeği öğrendiğinde çok etkilenecektir. Ama işin peşini bırakmayacaktır.

PRODÜKSİYON NOTLARI
The Contestant (2007) ve Buried (2012) ödüllü filmlerinin ardından Medyum; Rodrigo Cortes’in üçüncü filmidir. Filmin çekimleri Barselona ve Toronto’da yapılmıştır. Çekimler 10 ile 11 hafta arası sürmüştür. Cortes’in filme hazırlanması ortalama bir yılını almıştır. Anlaşılamaz olayları, bilimi ve parapsikolojiyi detaylıca incelemiştir. Bunların yardımıyla karakterlerin oluşması sağlanmıştır. “Medyum – Red Lights” yazısını okumaya devam et