Evrenin Askerleri: İntikam Günü – Universal Soldier: Day of Reckoning

EVRENİN ASKERLERİ 4-
İNTİKAM GÜNÜ-3D “Universal Soldier 4-
Day of Reckoning 3D”

SİNOPSİS
Serinin üçüncü filminde hayatta kalan askerler Luc Deveraux (Jean-Claude Van Damme) ve Andrew Scott (Dolph Lundgren) “Evrenin Askerleri” tarafından yönetilen yeni bir düzen için savaş vermek zorundadırlar. Kendi aralarında güçsüzleri devre dışı bırakmak için ölümüne dövüşler düzenlerler. Luc hükümet tarafından ajan olarak kullanılan Evrenin Askerleri’ni bir araya getirdiği bir kilise kurmuştur. Amacı “ Evrenin Askerleri’nin beyinlerine kazınan fabrikasyon mahsulü anıları silmek ve hükümetin oyunlarını ortaya çıkartarak “Evrenin Askerleri”ni özgür kılmaktır.
Fakat, John (Scott Adkins) Luc’un onu ekibine katma girişimlerine karşı direnir. Luc, John’u anılarının sahte olduğu konusunda ikna etmeye çalışır fakat başarısız olur. John’un sahte anılarını silmek isteyen Luc ve ekibi John’un evini basarlar ve onu komaya sokana kadar döverler. Saldırı sırasında John’un karısı öldürülür ve buna şahit olan John saldırının arkasında Luc’un olduğunu anlar. “Evrenin Askerleri: İntikam Günü – Universal Soldier: Day of Reckoning” yazısını okumaya devam et

Havana’da 7 Gün – 7 Days in Havana

7 DAYS IN HAVANA – HAVANA’DA 7 GÜN

Konu:
Yedi günde geçen yedi hikâye. Yedi yönetmenden tek bir kent: Havana! Sırasıyla haftanın günleri ilerlerken, farklı karakterlerin hem gündelik hem de olağandışı hayatları gözler önüne seriliyor. Filmi samimi ve gerçekçi kılan ise şehre turistik bir gözle bakmayıp şehrin ruhunu özümseyerek, farklı nesil ve kültürleri zengin bir yelpazede bir araya getirmesi. Her bir hikâyenin konusu farklı olsa da karakterler ve mekânlar da bazen hikâyeler arasında geçiş yapıyor. Havana’ya has sıcak ve yoğun duyguları yakalayan filmde ilk yönetmenlik denemesiyle oyuncu Benicio del Toro’nun yanı sıra kendi yönettiği bölümde başrolü oynayan Elia Suleiman ve bu kez kameranın önüne geçen yönetmen Emir Kusturica da yer alıyor. “Havana’da 7 Gün – 7 Days in Havana” yazısını okumaya devam et

Simurg

“Herşey bir tutam mavi uğrunaydı
Biraz gökyüzünden
Biraz denizden
Biraz kalbinizden…”

Bedel ödeyenlere dair bir film: Simurg

30 Kasım’da vizyona girecek Simurg Film, yakın geçmişimizde cezaevlerinde yaşanan eylemleri konu ediniyor. Olayların içine gerçek zamanda ve gerçek kişilerle birlikte giriliyor. Geçmiş ve bugün arasında bağ kuran film, ölüm oruçları sürecinde yapılan mücadelelerin sebep ve sonuçlarına tanıklık etme fırsatı sunuyor.

Cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana sürdürülen ölüm orucu eylemlerinin henüz sonlandırıldığı bugünlerde, ölüm oruçlarına ve acı sonuçlarına değinen çarpıcı bir film vizyona giriyor: Simurg… “Simurg” yazısını okumaya devam et

Görünmeyenler

GÖRÜNMEYENLER

Melikşah Atuntaş’ın yönettiği Caner Özyurtlu’nun Serhat Hasanoğlu ile birlikte yazdığı ‘Görünmeyenler’ korku türü film, sevenlerinin çok hoşlanacakları bir yapım olarak 30 Kasım’da izleyicisiyle buluşacak. Nihan Okutucu, Duru Ok ve Deniz Özmen’in başrollerini paylaştıkları filmde bir ailenin yeni taşındıkları evde yaşadıkları garip olaylar gerilim lisanıyla anlatılıyor.
Selin Onur ve altı yaşındaki kızları Merve yeni taşındıkları evde başta çok mutludur. Fakat bir süre sonra bir dizi garip olaylar yaşamaya başlarlar. Küçük kızları Merva’nin vücudunda gördükleri morluklar onların iyiden iyiye telaşlanmalarına neden olur. Evdeki bakıcıdan süphelenen Selin ve Onur, önlem olarak eve güvenlik kameraları kurmaya karar verirler. Güvenlik sistemleri belki onları dışarıdaki tehlikelerden koruyacaktır ama asıl korkutucu olan, evin içindedir. Onur’un iş seyahatine çıkmasıyla birlikte “Görünmeyenler”le evde baş başa kalan Selin ve Merve tüyler ürperten olaylarla karşı karşıya kalacaktır. “Görünmeyenler” yazısını okumaya devam et

Van Gölü Canavarı

“VAN GÖLÜ CANAVARI”
30 KASIM 2012’de SİNEMALARDA

Filmin Konusu:
23 Ekim 2011’de yaşanan depremin ardından ailesini kaybetmiş olan Behçet, çocukluk arkadaşı olan Kamuran ve Nazif’i de yanına alarak İstanbul’a gitmeye karar verir. Kamuran ve Nazif de işsiz olduklarından dolayı bu teklife sıcak bakar ve yola koyulurlar.Otobüsle yola koyulan Behçet, ailesinin öldüğü inşaat yığınını görünce dayanamaz ve eşini, çocuğunu, şehrini bırakıp da gidemez. Otobüsten inerler ve Van gölü sahiline gelirler. Üç kafadar kara kara düşünürken Kamuran’ın aklına süper bir fikir gelir. “Van gölünde canavar ya gerçekten varsa?” derler ve göl sahilinde bir çay ocağı açmaya karar verirler. Şehre canavarın olduğu yalanını ise dedikoducu Halil yayar. Tüm şehir, sahile canavarı görmek için akın ederken, üç kafadarın işleri yoluna girer. Her gün gelen giden müşterilerin sayısı artar. Şehirde kahve işleten Mustafa bu habere inanmaz, fakat Mustafa’nın kızı Seda bu canavar olayını haber yapar ve böylelikle tüm basın Van gölüne akın eder. Şehir halkını sahile gitmekten kurtaramayan muhtar ise yapacak bir şeyinin olmadığını ilgili makamlara ilettikten sonra kendinden yaşça çok küçük olan karısı Canan’ı alır ve o da Canavar Cafe çay ocağına gider. Basının ilgisinden rahatsız olan yetkililer ve ahaliler, gençlerin canavar sevgisinden yola çıkarak gerçek canavarın aslında deprem canavarı olduğunun farkına vararak bu üç kafadarın yalanına göz yumarlar… “Van Gölü Canavarı” yazısını okumaya devam et