Ya Aşksa? – What If?

  “WHAT IF – YA AŞKSA?”

SİNOPSİS
“What If – Ya Aşksa?”,  önceki ilişkilerinden yara almış Wallace (Daniel Radcliffe) ve şimdiki ilişkisinden memnun görünen Chantry’nin (Zoe Kazan) arkadaşlıktan öteye gidemeyen ilişkilerinin eğlenceli ve sürükleyici hikayesini anlatan, son yılların en iyi romantik komedilerinden.

Wallace’ın etrafındaki herkes, ev arkadaşı Allan (Adam Driver) dahil, mükemmel partnerlerini bulmuşken, Wallace aşk hayatını askıya almıştır. Tam da bu esnada, uzun süreli bir ilişkide olan Chantry (Zoe Kazan) ile tanışır. Wallace ve Chantry anında birbirleriyle bağ kurar ve çok iyi anlaşırlar. Aralarındaki tartışılmaz uyum, bu işin başka yerlere gidebileceğinin sinyalini vermektedir. Ancak onlar bu yoldan gitmeli midir? “Ya Aşksa? – What If?” yazısını okumaya devam et

Çöldeki İzler – Tracks

ÇÖLDEKİ İZLER / TRACKS

John Curran’ın yeni filmi Tracks, Avustralyalı yazar Robyn Davidson’ın kendi anılarını kaleme aldığı aynı adlı kitabından bir uyarlama. Mia Wasikowska’nın Davidson’ı canlandırdığı film, yazarın köpeği ve dört deveyle 1977 yılında Avustralya çöllerinde yaptığı yolculuğu konu alıyor. Adam Driver ise, Davidson’ın yolculuğunu kaydeden National Geographic fotoğrafçısı Rick Smolan rolünde. Film büyüleyici görüntüler eşliğinde nefes kesici bir yolculuğu anlatırken; genç bir kadının meydan okuyuşuyla feminizmden, hikâyenin geçtiği coğrafya nedeniyle sömürgeciliğe kadar pek çok temaya da değiniyor. Yönetmen John Curran, New York’tan Avustralya’ya yerleştiği dönemde, 80’li yıllarda keşfetmiş Robyn Davidson’ın kitabını. Genç kadının bir anlamda kendisini de keşfetmek için yaptığı bu yolculuğu, kendi yolculuğuna çok yakın bulan Curran, yıllar sonra bu uyarlamayı yapmaktan büyük heyecan duymuş. “Çöldeki İzler – Tracks” yazısını okumaya devam et

Frances Ha

Konu: Frances bir dans kumpanyasında çırak olarak çalışsa da bir dansçı değildir. Büyük ve teferruatlı hayalleri olmasına rağmen, New York’ta yaşamanın ekonomik zorluklarından o da payını almaktadır. Oda arkadaşı Sophie’yle de araları bozulduğunda, henüz adım attığı yetişkinler dünyası Frances için iyice şaşırtıcı bir hal alır. Woody Allen’ın Manhattan’ını hatırlatan nefis siyah-beyaz görüntüleri, Greta Gerwig’in akıldan çıkmayacak doğaçlama anlarla dolu performansı, Frances Ha’yı senenin en büyüleyici seyirliklerinden biri yapıyor. Frances’in yersiz yurtsuzluğunu vurgulamak için sürekli değiştirdiği ev adreslerinin etrafında kurulan bu gösterişsiz başyapıtın yaratıcılığı hiç tükenmiyor. Filmin senaryosunu Noah Baumbach’la birlikte kaleme alan Gerwig’in de bir röportajında dediği gibi, Frances Ha melankolik bir neşe yakalamaya çalışıyor. “Frances Ha” yazısını okumaya devam et