Son Ana Kadar – We Live in Time

Son Ana Kadar – We Live in Time

SON ANA KADAR – WE LIVE IN TIME 18 Ekim’de Sinemalarda!

We Live in Time, Nick Payne tarafından yazılan senaryodan John Crowley tarafından yönetilen romantik film.

Özet: Gelecek vaadeden bir şef ve yakın zamanda boşanmış bir kadın, şans eseri bir karşılaşma onları on yıl süren, derinden etkileyen bir aşkta bir araya getirdiğinde hayatları sonsuza kadar değişir.
Esprili, durdurulamaz bir şef olan Almut ve dünyada yolunu arayan yeni boşanmış Tobias, hayatlarını değiştiren sürpriz bir buluşma ile bir araya gelir. İlişkilerine dair kesitler, hayatlarını temelden sarsacak bir gerçeği ortaya çıkarır. Zamanın sınırlarını zorlayan bir yolculuğa çıktıklarında, aşk hikayelerinin izlediği sıra dışı yolda her anının kıymetini bilmeyi öğrenirler.
We Live in Time, Nick Payne tarafından yazılan senaryodan John Crowley tarafından yönetilen romantik film. Oyuncular. Florence Pugh Almut rolünde. Andrew Garfield Tobias rolünde.

“Son Ana Kadar – We Live in Time” yazısını okumaya devam et

Oppenheimer

OPPENHEİMER

Özet: Christopher Nolan’ın yazıp yönettiği Oppenheimer, izleyicileri dünyayı kurtarmak için yok etme riskini almak zorunda kalan esrarengiz adamın heyecan dolu paradoksuna iten IMAX® ile çekilmiş epik bir gerilim.

Filmde Cillian Murphy, J. Robert Oppenheimer rolünü, Emily Blunt ise karısı, biyolog, botanikçi Katherine “Kitty” Oppenheimer rolünü canlandırıyor. Oscar® ödüllü Matt Damon, Manhattan Projesi’nin yönetici olan General Leslie Groves Jr., Robert Downey, Jr. da ABD Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurucu üyesi Lewis Strauss rolünde.

Akademi® ödüllü Florence Pugh, psikiyatr Jean Tatlock’ı; Benny Safdie teorik fizikçi Edward Teller’ı; Michael Angarano, Robert Serber’ı ve Josh Hartnett de öncü Amerikan nükleer bilimci Ernest Lawrence’ı canlandırıyor.

Oppenheimer da ayrıca Oscar® ödüllü Rami Malek rol alıyor ve Nolan ile sekiz Oscar adaylığı bulunan oyuncu, yazar ve film yapımcısı Kenneth Branagh’ı tekrar bir araya getiriyor.

“Oppenheimer” yazısını okumaya devam et

Oppenheimer

OPPENHEİMER

Özet: Christopher Nolan’ın yazıp yönettiği Oppenheimer, izleyicileri dünyayı kurtarmak için yok etme riskini almak zorunda kalan esrarengiz adamın heyecan dolu paradoksuna iten IMAX® ile çekilmiş epik bir gerilim.

Filmde Cillian Murphy, J. Robert Oppenheimer rolünü, Emily Blunt ise karısı, biyolog, botanikçi Katherine “Kitty” Oppenheimer rolünü canlandırıyor. Oscar® ödüllü Matt Damon, Manhattan Projesi’nin yönetici olan General Leslie Groves Jr., Robert Downey, Jr. da ABD Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurucu üyesi Lewis Strauss rolünde.

Akademi® ödüllü Florence Pugh, psikiyatr Jean Tatlock’ı; Benny Safdie teorik fizikçi Edward Teller’ı; Michael Angarano, Robert Serber’ı ve Josh Hartnett de öncü Amerikan nükleer bilimci Ernest Lawrence’ı canlandırıyor.

Oppenheimer da ayrıca Oscar® ödüllü Rami Malek rol alıyor ve Nolan ile sekiz Oscar adaylığı bulunan oyuncu, yazar ve film yapımcısı Kenneth Branagh’ı tekrar bir araya getiriyor.

Oyuncu kadrosunda Dane DeHaan (Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu), Dylan Arnold (Cadılar Bayramı serisi), David Krumholtz (The Ballad of Buster Scruggs), Alden Ehrenreich (Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi) ve Matthew Modine (Kara Şövalye Yükseliyor) yer alıyor.

“Oppenheimer” yazısını okumaya devam et

DERT ETME SEVGİLİM – DON’T WORRY DARLING

DERT ETME SEVGİLİM – DON’T WORRY DARLING

New Line Cinema’dan, Olivia Wilde (“Booksmart”)’ın yönettiği “Dert Etme Sevgilim/Don’t Worry Darling,” geliyor. Başrollerde; Florence Pugh ( “Little Women” ile Oscar adayı), Harry Styles (“Dunkirk”), Olivia Wilde (gelecek filmi “Babylon”), Gemma Chan (“Crazy Rich Asians”), KiKi Layne (“The Old Guard”) ve Chris Pine (“All the Old Knives”).

Konu: Alice (Pugh) ve Jack (Styles) çok gizli bir projenin çalışanlarının ve ailelerinin yaşadığı idealize edilmiş deneysel bir kasaba olan Victory’de yaşadıkları için çok şanslıdırler. Kurumsal vizyon sahibi ve yaşam koçu olan CEO’ları Frank (Pine) tarafından benimsenen 1950’lerin toplumsal iyimserliği, sıkı sıkıya bağlı oldukları ütopyada, günlük yaşamın her yönünü kontrol eder. Onlardan tek istenen de hiç sorgulamadan “Victory” projesine uymaları ve güvenmeleridir. Bunu yaptıkları sürece günlerini gün ederek dertsiz, mutlu bir şekilde yaşayabilirler. Ama, buarası gerçekten bir cennet midir?

“DERT ETME SEVGİLİM – DON’T WORRY DARLING” yazısını okumaya devam et

Louisa May Alcott’ın “Küçük Kadınlar” Romanı Beyaz Perdede

Louisa May Alcott’ın Little Women (Küçük Kadınlar) romanı bambaşka ülkelerde ve çok ayrı dönemlerde milyonlarca farklı şekilde hayat bulmuştur. Hırslı kızlar için dünyanın ne şekillerde zor bir yer olduğunu çekinmeden işleyen bu roman bir teselli de sunar: O hırs –dünyanın zincirlerini kıran canlı bir iç yaşam– kendi ödülünü de içinde barındırmaktadır. Bu, ilk olarak çocukken karşımıza çıkan bir kitaptır. Çocukken dünyanın olanakları sınırsızdır ve bu dünyada bizi dizginleyecek hiçbir şey yoktur; genç yetişkinler olarak geri döndüğümüzde ise yetişkinliğin ve toplumun kısıtlamaları kimliğimizi şekillendirmeye başlamıştır; ve daha yaşlı okurlar olarak bir kez daha geri döndüğümüzde, genç ve cüretkar olmanın ne demek olduğuna dair acı-tatlı nostaljimiz yeni bir kuşağın o meydan okumayı bizzat deneyimlediklerini görmenin heyecanlı sevinciyle karışır.

“Louisa May Alcott’ın “Küçük Kadınlar” Romanı Beyaz Perdede” yazısını okumaya devam et