New York’ta Beş Minare

NEW YORKTA BEŞ MİNARE

İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikâye, yakın dönemin Türkiye’sini sorgularken,  “11 Eylül sonrası Amerika’nın ve dünyanın İslam ile olan Paranoyası”nı gözler önüne seriyor…

11 yıl önce projelendirdiği New York’ta Beş Minare filmini çekerek bir hayalini gerçekleştirmiş olan Mahsun Kırmızıgül, senarist ve yönetmen olarak Beyaz Melek ve Güneşi Gördüm’den sonra üçüncü filminde de yine “toplumsal bir konu”ya dikkat çekiyor…

MÜZİK YAPIM

Film müziklerinde dünya normlarında senfoni orkestraları ile çalışmayı önemseyen Mahsun Kırmızıgül, Beyaz Melek ve Güneşi Gördüm filmlerinden sonra New York’ta Beş Minare filminde  de 140 kişilik müzisyenden oluşan “The City Of Prague Film Harmonic-Prag Senfoni Orkestrası” ve “Prague Opera Korosu” ile çalışarak ilklere imza atmaya devam ediyor. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en önemli müzisyenleri de bu çalışma içersinde yer aldılar. “New York’ta Beş Minare” yazısını okumaya devam et

7 Kocalı Hürmüz

7 KOCALI HÜRMÜZ

MUSİKİ, RAKS VE AŞK DOLU BİR FİLM
7 KOCALI HÜRMÜZ
“EL – HUBB’’
“kayıtsız şartsız aşk”

Yapımcılığını 5.Boyut Stüdyoları’nın üstlendiği, Sadık Şendil’e ait tiyatro eserinden esinlenmek suretiyle, Yazar Gürsel Korat tarafından film senaryosu olarak baştan kaleme alınan “7 Kocalı Hürmüz” adlı sinema filmini, seyirciye
Ezel Akay (EZOP) anlatıyor.

Nurgül Yeşilçay, Gülse Birsel, Haluk Bilginer, Erkan Can, Memet Ali Alabora, Sarp Apak, Cengiz Küçükayvaz, Öner Erkan, Cem Karakaya, Ezel Akay, Müjdat Gezen, Erol Günaydın, Zihni Göktay, Halit Akçatepe, Betül Arım, Pınar Çağlar Gençtürk, Nihal Menzil, Görkem Ece Ercan, Dilek Yorulmaz, Selen Görgüzel, Selahattin Taşdöğen, Çetin Sarıkartal, Aral Seskir, Vokaliz, Shaman (danslar) oynadığı, 5.Boyut Stüdyoları’nca 28 Temmuz’da başlayan çekimler toplam 3 haftada bitti.

1800’lü yılların sonlarında İstanbul’da Taşkasap Mahallesi’nde aşk ve para ekseninde kadın-erkek ilişkileri şenlikli bir dille anlatılan ekonomik sıkıntılar nedeniyle ihtiyaçlarını beş kocaya paylaştıran Hürmüz’ün yaşantısını anlatıyor. “7 Kocalı Hürmüz” yazısını okumaya devam et

The Watercolor – Suluboya

Renkler ve dijital dünya oyunculukla buluştu… Suluboya tabloları canlandı, bir filme dönüştü. Bu kez sinemada bir ilk gerçekleştirildi.

Cihat Hazardağlı filmi: The Watercolor
13 Kasım 2009’da sinemalarda

Haz-Art Production

Ünlü karikatürist-illüstratör Cihat Hazardağlı sanatını, fırçalarını, maketlerini, heykelciliğini, grafik ustalığını film dünyasına taşıdı… Ama tabii ki kendi yöntemiyle… Hayal ve yaratıcılık dijital ortamda bir araya geldi… Maketler, çizimler ve fotoğraf sanatı ile dijital efektli suluboya tekniği buluştu. Ve ünlü oyuncular bir araya geldi, suluboya tablolarından oluşan bir film yaratıldı…

Hazardağlı’nın 3 yıl boyunca üzerinde çalıştığı, hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini üstlendiği “The Watercolor-Suluboya” İngilizce dublaj ve Türkçe altyazılı olarak 13 Kasım’da vizyona giriyor.
Senaristliğini, yönetmenliğini ve yapımcılığını Hazardağlı’nın yaptığı The Watercolor-Suluboya’da çocuk oyuncu Sarp Alemdaroğlu, Haluk Bilginer, Savaş Dinçel, Cansel Elçin, Asu Emre, Altan Erkekli, Ahmet Gülhan, Tamer Karadağlı, Bedri Koraman, Fergan Mirkelam, Metin Uca, Tuba Ünsal, Ayşenur Yazıcı, Serra Yılmaz, Selçuk Yöntem rol aldı. Filmin çekiminden sonra hayata gözlerini yuman Savaş Dinçel’i ise yakın dostu Müjdat Gezen seslendirdi. “The Watercolor – Suluboya” yazısını okumaya devam et

Güneşin Oğlu

Haluk Bilginer ve Özgü Namal, “Polis”ten sonra yine Onur Ünlü’nün yönettiği “Güneşin Oğlu” adlı komedi filminde bir araya geldi. Haluk Bilginer ve Özgü Namal’ın yanı sıra Bülent Emin Yarar, Hümeyra, Köksal Engür, Ahmet Kural, Tansu Biçer, Görkem Yeltan, Burçin Yıldırım gibi tanınmış oyuncular rol alıyor. Film, Güneş’in oğlu olduğunu öğrenen ve ruhu çevresindeki insanların bedenlerine girip girip çıkan Fikri Bey’in komik hikayesini anlatıyor.
07 Kasım 2008’de vizyona girecek “Güneşin Oğlu”  filminin senaryosunu da imza atan Onur Ünlü, filmini fantastik mavra olarak tanımlıyor.
Konusu: Bütün hayatını bir mucize bekleyerek geçiren Fikri Şemsigil, sonunda bu mucizeyi yaşar ve ‘Güneşin Oğlu’ olduğunu öğrenir. Fakat yaşadığı mucize, düşündüğünün aksine Fikri Bey’in hayatını alt üst eder. Fikri Bey’in ruhu artık, çevresindeki insanların bedenlerine girip çıkmaktadır. Ve sonunda Fikri Bey, bu kez, yıllarca beklediği mucizeden kurtulmak için, gerçeklerin peşine düşmek zorunda olduğunu anlar. Olaylar çığırından çıkmıştır. Peki, karşı apartmandaki komşusu dünyalar güzeli kız ne olacaktır? “Güneşin Oğlu” yazısını okumaya devam et